Üstad Sezai Karakoç'a...

Onursuz, omurgasız müteşairlerden uzakta...
Çölde bir gül bahçesine ömrünce bahçevan,
Ve gönlünce tarumar oldun,
Yandıkça aydınlattın geceyle sararmış yüzleri.
Kendine daima bir çilehane,
Cemiyete hep bir umut aşısıydı asil kalemin...
Evliya yüreğinden dökülen,
Dervişane mumlara hasret şimdi cümle fidan, 
Kevserde buluşuncaya dek, 
Buluşmalar maveraya özlemle miras kalmıştı. 
Hû desin canlar sonsuzun zerreleri adedince, 
Ne dem baki ne gam baki ey!
Aşkın haykırışıyla Hû, Hû, Hû... 

16.11.2022
Bilal Yavuz 



EN GÜZEL KADIN ŞİİRLERİ

EFTELYA

Bugün kalbin evli mutsuz kadınlar 
Bir alevi gibi dışlanmış hislerin
Bir alevi gibi ya da bir kürd çocuğu 
Türkçeyi çabuk sökemiyor diye
Eve gözü mor dönen o gariban 
Kapıcının oğlu gibi mesela 
Daha yedi yaşında 
Daha dün gibi gözlerimin önünde yüzü

Bugün kalbin evsiz yaşlı adamlar 
Kalbinle besliyorsun mezar çiçeklerini
Mermerde karıncalar sevdamızın korosu
Sevdaların ordusu suru yaran goncalar
Onca kuşlara rağmen görsen ne güzel bahar 
Fakat göremiyordun 
Anlamsız bir savaşta
Serseri bir kurşunla 
Ömrünün baharında yazında 
Düştü toprağa boynun 
Düştü insanlık arzda
Dünya zaten çoktan düşmüştü
Ortaçağ çukuruna 
Yeniden doluşmuştuk

Bugün kalbin teşdevrine 
Dönen o yakın çağın
Şerefine kaldırsın vebal kadehlerini
Sen toprağın altında ve kalbimiz üstünde 
Kutluyoruz tarihi vicdansızlık rekorlarını
Ve ödül gecesini mahşere bırakıyoruz
Şimdi ruhun bir hazanı paylaşıyor ruhumla
Doyulmamış sevgiler ülkesinde 
İçimiz ferahlıktır 
Çünkü zalime son
Mazluma milattır adil sonsuzda

10. 10. 2022
Bilal Yavuz 



PİRAYE 

Kadınlar gördüm dört mevsim işçisi
Gövdesinde çıbanlar ellerinde nasır izleri
Yüzleri haritalı güneşte kavrulmaktan
Sırtları hep bükülmüş odunlar taşımaktan
Eri kahvede namussuz
Hayvan oğlu hayvan
Hayır hayvan bile değil bu bildiğin şeytan 
Kadınlar gördüm neşeyi bir kez bile tatmadan
Gözlerini kapatan bu karanlık cihana

Oysa emanet kadın ve ihanetti ezmek
Tüm evlatlara zulüm bir anneyi incitmek 
Kadınlar gördüm aşkı hiç tanımadan göçen
İlgisizlikten solan yorgun leylaklar gördüm
Yürekleri batakta elmas nilüferlerdi
Kimi sümbül kimi nergis kimi şebboy kimi zambak
Eritmiş cevherleri haktan ırak gelenek
Batıl hurafelerle çökmüş bir anne ülke

Kadınlar gördüm kendini tanımadan batan 
Kadınlar gördüm sevgisiz çatlamış dudaklar 
Sevdaya hasret kalmış duraklar gördüm 
Dedesinden babasından eşinden çocuğundan
Bir ömür tokat yemiş masum çiçekler gördüm
Kadını ezenlerden korkağını görmedim
Kadını hor görenden görmedim pisliğini
Görmedim şu bahçeyi bozandan alçağını
Güzelleri kırandan çirkinini görmedim

11. 10. 2022
Bilal Yavuz 










ÖLÜMOLOJİ

Canlı canlı yutulan bir ceylanın 
Dünyaya o son bakışı 
Karnını deşiyor çakallar ve sen
Manzarayı seyre dalmışsın
Yuvanın sıcak kokusu burnunda 
Annenin ve babanın sıcacık

Mazinin özlenen anılarında 
Fışkıran kanın gibi bir akıştasın
Acı doruğa ulaştığında 
Duyulmaz olur çığlığın
Bakışların haykırmaya başlar 
Ağlar bütün yalnızlıkların

Sorulardan örülme buzul çağı
Çekilir ruhunun damarlarından 
Acısı uzun bir kısacık zamanda
Sonunda kendinizle 
Tamamen baş başa 
Çocukluğu özleyip durmaktasın

07.11.2022
Bilal Yavuz 






DİCLE FIRAT

Şimdi bir baharı bölüşüyoruz kalbinle
Boynun diyorum nasıl da narin ve derin 
Nasıl da kuğu ve kuyu
Yurdundan koparılmış sürgün bir çiçek
Ağlarken okyanusun en ortasında 
Dünyanın en ıssız adasından daha öksüz
Neredeyse şehirli bir robot kadar yalnız 
Boynun diyorum yüzünün bahçesinin asması mı
Kalbime bir merdiven mi sarmaşıkların
Çıkmak için devlerin o uzak ülkesine
Ruhum bir anlamı çoğalıyor ruhunla

Şimdi kalbinle bir baharı bölüşüyoruz 
Rekorlar kitabına giriyor sesimizde
Utangaç masum bir sevi
Karpuz ağaçları nasıl da kavun kokuyor 
Nasıl da çilek ve titrek ve kıpkırmızı aşk
Gülüşün çelik gibi saflık 
Gözlerin buran buram hürriyet 
Rüzgarda dağılan umutlarını topluyorsun 
Bakışlarımızda kemankeşler
Yıllanmış kemanlarla sevişiyor
Ve bin yıllık çınarlar gibi çığlık çığlığa susuyorduk
Tuptuzlu bir denizin işte tam ortasında 
Tam on ikisinden vuruyoruz sevgimizi
Acımızdan zevk alıyoruz

Şimdi bölüşüyoruz kalbinle bir baharı 
Bir oldukça kalbimiz baharlarımız binbir 
Bir iken nefesimiz havamız çeşit çeşit
Şimdi bir yüreği paylaşıyor 
Kafesin kafesimle
Martılar limanlarda sevdayı çığırıyor
Sevenleri çağırıyor 
Mutlu sonsuzluklara

06.11.2022

YUDUMSU

İcadiye tepesinde yalnız bir çiçek 
Mihrimah sularıyla serilmiş yalnızlığa
Yüzünde Kuzguncuk hüznü durmadan
Üstünde Çamlıca zarafetiyle taçlanmış 
Üsküdar güzelliği durmadan
Durmadan ve boyuna 
Salınan kuğumsu boynun gibi
Kuğumsu ve alıngan
Ceylansı, tavşanlarca... 

Seni sevmek acıyı çıplak elle tutmaktı
Acıyı, derinlerde alev alev hıçkıran
Seni sevmek seri katile kafa atmaktı
Durmadan ve boyuna hiç düşünmeden 
Çünkü can verenlerdir en nadide aşıklar 
Aşka en özel şiir canından geçmeklerdi
Yağmursu ve akışkan
Ormansı, ırmaklarca... 

Şimdi bir emeği bölüşüyoruz gözlerinle
Bir bahçeyi büyütüyoruz tam yüreğinden 
Gözlerinin içine bakıyoruz çocukların 
Ciddiyetle dinliyoruz masum hevesleri
Bunca hırsız hırslıların tam ortasında
Fidanları gururla önemsiyorduk
Bir umut varsa çünkü onlardan fışkıracak
Henüz çağla kirlenmemiş körpecik dallarından
Martımsı ve atılgan
Aydınsı, yarınlarca...

10.10.2022
Bilal Yavuz 





HAZANİYE

Sabahın haylaz gelini 
Altı çeyrek vapurunda
Yüreğinden öptüm seni
Ekmeğini, aşını bölüştüğün
Yumurcak martıların şahid
Henüz kaybolmamış dolunay
Şahid günün ilk ışıkları 
Göğüne kavuşmuş bütün denizler

Bakışında ne var biliyor musun 
Hiç yaşlanmamış Kadıköy
Yorgun evler ve öksüz bulvarlar 
Gelmeyeceğini bile bile bile
Güzel günler beklemekten usanmamak

Her gün altıyı buçuk vurunca 
Gözlerinden öptüm senin 
Gözbebeklerimiz şahid
Rıhtımda ağlayan yalnız çocuklar 
Fenere dizilmiş sakin kuzgunlarca
Solgun konaklar 
Durgun caddeler
Tarihi buruk ada
İhtiyar Kızkulesi
Hıçkırır mutluluktan İsyanbul
Yüreğin yüreğime dolunca 

Çünkü sevmek kokardık dört koldan
Kundakta çiçek açan sabiye bile
Aşkın da padişahı temiz sevenlermiş
Gülüşün gülüşüme memleket 
Ellerin ellerime saltanat 

Yüzünde ne var biliyor musun 
Bir yuvanın gün görmemiş cemresi var 
Birbirine sığınmış yavru serçeler
Kanatları kırgın anne cesareti
Meğer bir evrenmiş 
Dicle'si, Fırat'a... 

Yüzünde ne var biliyor musun 
Tüm yaşanamayanlara 
Hazin şarkılar
Hazan besteler var 
Sararmış boğazda yarım kalanlar 
Yüzün yüzüme nedir duyuyor musun 
Dilsiz yorgun umutlar 

09.10.2022 
Bilal Yavuz