Sözler 6

Hakkı haykırırken zalimlerden korkma! Onların ülkelerinde değil, Allah'ın dünyasındayız...

Bilal Yavuz 

Sözler 4

Karşılıksız sevgi öyle bir ateştir ki, yaktığını kül değil ancak gül eder.

Bilal Yavuz 

Sözler 5

Yaşlanmaz yavrusunu kaybeden anneler, büyümez annesini kaybeden çocuklar...

Bilal Yavuz 

Diyarbakır Hikayeleri 1

KÖKLERİN GÖKLERİNDE 

Üşümesin diye üzerini örttüğün birinin cenazesini kaldırmadan dünyayı anlayamazsın. 

İçinde bir ömür, yarım kalmış bir konuşmanın hüznü vardı. 

O Zilan anaydı, evlatlarının yetimi, canlarının öksüzü. 

Tam 9 yavrusunu toprağa vermiş, paramparça bir yürek...

Ömrü Mardinkapı mezarlığında geçmiş bir matem çiçeği. 

Dağların, taşların, ağaçların zikrini duyardı. Acıyla yoğrulmuş sabır aşı, evliya kılmıştı bağrını.

Dicle rüzgar olurdu asil ve zarif sükutuna. Rüzgar eşlik ederdi bu onurlu yangına. 

Kalbini kurban vermişti kan davasına. Bir avuç toprak için yere düşen binlerce masum candan bir demet idi, Zilan'ın kara öyküsü. 

Bir avuç dünya için birbirinin canını alan dedeler, miras bırakmıştı Zilan anaya o derin kederi. 

Aşiretler toplumun güzide bahçeleriydi. Kardeşlerinin en olgunu olmalıydı aşiret beyleri dediğin... Kan davalarını körükleyen değil, ateşe su dökenler olmalıydı. 

Gel gör ki aşiret beylerinin de kötüsü, çürüğü, canisi vardı. Bir bey şeytan gibi bir hayat sürünce, çevresi de katil sürüsüne dönüşebiliyordu. 

Zilan ananın evini bir gecede bastılar. Bir hamlede döküldü mutluluğun, iyiliğin, güzelliğin kanı yere. Ruhlar ahlar gibi yükseldi göğe. 

Tek bir yavrusu sağ kalmıştı. Onu da devlete verdi koruyabilmek için... 

O çocuk bütün azmiyle okudu, gül gibi yetişti, yeşerdi, çiçeğe durdu. 

Öğretmen oldu, binlerce barış çiçeği yeşertti. 

Yılmadı, günü geldi mebus oldu. Memleketine barış mevsimini getirdi. Nice aşiret beylerini eğitti, nice kan davalarını bitirdi. 

Zalimler koca bir ormanı yakar, buradan artık hayır gelmez sanırsın, sonra bir yağmur yağar, küçücük bir tohum filiz verir, o tohum işte umuttur, gün gelir o tohum şehirleri, bölgeleri, ülkeleri yeşertir. 

Zilan ana gibi yiğitlerin yüreklerini sökseler de, gün gelir devran döner, bir gün mutlaka bir gözyaşı dahi bir bahçeyi büyütür, bahçeleri ormanlara dönüşür. 

Bir ömür yaşanamayanları, söylenemeyenleri, büyüyemeyenleri büyüttü içinde. 

Son evladı içindeki hasrete dönüştü, düşünü gerçekleştirdi. 

En güzel intikam buydu, zulmün kökünü kurutmak.

Başka yiğit yürekler paramparça olmasın diye...

Bilal Yavuz 

DİYE

Ateş bahçesinde nefesten bir gül
Açar da saçar Rahman diye diye
Ervahın dallarında inler gönül
Aşkın meşkinde Rahim diye diye 

MUHAMMED SEZAİ KARAKOÇ

Muhammed Sezai Karakoç Üstadıma... 

Bediüzzaman gibi yaşadın hep onurla
Mehmed Akifçe çıktın gecenin karşısına 
Pusatın yüreğindi, cesaretin körfezi 
Haykırdın serden geçip çağların vicdanına 
Şimdi gökler hüzündür, yorgun düşmüş nice ruh 
Daha da yalnızlaştık, şimdi daha da ıssız 
Asrın bülbülü göçtü, gül bahçeleri yetim 
Durdu kalp, durdu zaman, durdu derviş mevsimi
Çekildi aramızdan aşkın müezzinleri 
Gittikçe daha ruhsuz bir cihana merhaba 
Daha tatsız, daha renksiz, daha hissiz, kimsesiz
Hoşgeldin güz, elveda gençliğimiz, neşemiz 
Elveda saf çocukluk, elveda masum mazi 
Göçtü son akıncı da, hırslar kaldı başbaşa 
Başladı matem çağı, geldi derin sessizlik 
Güldün evliyalarca, yaşlanmadı gözlerin 
Vardın Hazret-i Gül'e, nasib ola kevseri
Bir gün Hakk firdevsinde, Ya Nasib cümlemize

16.11.2021

NASA

Kozmonotlar sevişir o çılgın boşlukta
O siyah sessizlikte zihin çaresiz kuyu
Gözler ateş kesilmiş, vahşi çığlıklar, keskin pankartlarla 
Venüs kuşları sarar şu ihtiyar geceyi 
Durdu yürek, durdu zaman, durdu mekan, durdu aşk
Fahişe problemler, delişmen formüller hep sustu 
Bilimin ışığında açan gökkuşağı yüzün 
Uzay bahçesinde solmuş bir yıldıza savruldu 
Sevişir kozmonotlar o çılgın boşlukta 
O siyah sessizliğin çaresizliği yara 
Ve siyah sessizliğin çaresizliği deva 
İşte durulmayan uzay gemileri arasında 
Yepyeni bir başlangıç her elveda 
Ve bilge ruhlarında tek bir seda
Yelkenler fora bebeğim yelkenler fora 

Bilal Yavuz 


Sözler 3

Bir göze bir gönüle koskoca alem sığar da, şu büyük enginlikte kendimizi hapsederiz kendimize hep boşu boşuna, neyiz ki biz, bir benlikten bile geçmemekteyiz, yazık... 

Bilal Yavuz 

Sözler 2

Allah aşkıyla alemlere bakan arifin şahid olduğu her olgu ilimdir.

Bilal Yavuz 

Sözler 1

Adalet aklın, ahlak kalbin secdesidir.

Bilal Yavuz 

KIYAMET MARŞI

Dinimiz, devletimiz ve milletimiz İslam

Yurdumuz, ocağımız, selametimiz iman

Mazimiz, ikbalimiz, töremizdir vurulan

Gel merhem ol kanayan kardeşliğimize can

Akif'in, Sezai'nin, Seyyid'in hizasından

Said'in fezasından, Bilal'in kozasından

Ta asırları aşan bir çağrıdır bu yanan

Roma'nın, Vatikan'ın, kahrın bağrına saplan

Siyon küfrün boynunda bir sayha ol urgandan

Sırtlan meşalemizi, sevda ol tüt dağlardan

Dalgalan nur kevsere kadar dinme dalgalan

Mahşeri kıyamet ol zulmün canında kopan

Gel merhem ol kanayan kardeşliğimize can

Mazimiz, ikbalimiz, töremizdir vurulan

Yurdumuz, ocağımız, selametimiz iman

Dinimiz, devletimiz, milletimizdir İslam



UZUN ÇAĞRI

Açıların hacimlerle ahenkli dansında

Gözler şiirler gibi dökülür birbirine


Dilsiz dervişler sarar yorgun sokaklarını 

Yaraya merhem gibi 

Toprağa yağmur gibi


Ezanlar dalgalanır yüreklerin göğünde

Zikir ehli canlarda ilahi sırrın hasadı


Bir nazar eyle ruhumuza çiçeklensin ey

Uçsuz denizler bile 

Kevser'ine hasretlik 


Işıklarda uçuşan külümüze bir nefes

Bir gülüş ver sahralar bahçelere dönüşsün