SESİMİ DUYAN VAR MI?

Bir ülkede denetim ne kadar azsa, gevşeklik ne kadar çoksa, insanların birbirini kandırmasına ne kadar çok izin veriliyorsa, o ülkede iktidar o kadar uzun başta kalabiliyor, siyaset dünyada tamamen nefislerin kötü heveslerine köle edilmiş durumda. 

Ne sismik izolatörler ne karbon fiber, adalet gelmedikçe onların da sahtesi çıkar kandırılırız, Japonya hayali yine kursakta kalır. 

Japonlar sadece bununla değil malın iyisini kullanarak, bol demir bol metal kullanarak işine sarılarak tedbirini alıyor. 

İşte kibirlenmekten, hamasetten, ırkçılıktan, din ve put tüccarlığından başkasını bilmeyen kafası fikir ve aksiyon ile gelişmemiş sığ mankurtlar vatanı gerçekten sevmeyi asla anlayamazlar. 

Kalıcı çözüm bellidir, önce Ali Babacan beye bu ülke fırsat vermeli de gemi batmaktan kurtarılmalı.
 
Sonra da tek katlı, çift katlı prefabrik kentler inşa etmeli. Arsalar baronlardan söküp alınmalı, halka verilmeli. 

Her ailenin bir ev hakkı olmalı, sadece bir evlik arsa hakkı. Şehir merkezinin dışına doğru yayılarak yapay modern köyler, semtler, ilçeler inşa etmeli. Merkeze yakın ve her bölgenin altyapısını hazırlayarak... 

Yol, köprü, asfalt geç bunları. Size güvenli beldeler inşa etmeyene rey vermeyin, istediğinizi alana kadar kim gelirse gelsin iktidara muhalif olun. 

Keşke elimizde güç olsaydı da halkın gerçek partisini kurup iktidara gelip bunları yapabilseydik. Zenginleri hakkıyla ağır vergilere bağlayıp suçluları müebbet hapse tıkıp ülkeyi halkına hizmetçi edebilseydik. 

Bu ülkede en önemli mesele altyapı hizmetini yettirebilmek olmalıydı. Türkiye'de 100 milyon tek katlı prefabrik bahçeli ev olmalı, hepsine ulaşacak elektrik direkleri, su boruları, kanalizasyon şebekeleri çoktan döşenmiş olmalıydı. 

Belki doğal gazı her yere ulaştırmak mümkün olmayacaktı ama ne gam, elektrikle pahalı ısınmak daha evla değil mi bunca betondan, hayati tehlikeden! 

Büyük depremler kaçınılmazsa tek katlı bir devrim gerek çocuklar aşkına! Vicdanlara sesleniyoruz acaba sesimizi duyan var mı? 

Bilâl Yavuz


DUA ŞİİRİ

İsterdim dünyanın en zengini olmak
Hakk yolunda harcamak bütün hepsini 
Cümle mazlumların yaralarını sarmak 
Camiler, çeşmeler, medreseler yaptırmak 
Şifalara vesile gür hayırlar isterdim
Gönlümüzce hayırlar yapamadık uktedir
Durur bağrımızın tam ortasında hey ey mey 
Şimdiden geleceğe bizi seven tüm
Dostlarımıza gönülden bin selam olsun 
Ardımızdan en güzel hediyedir 
Adımıza hayırlar, hayırlar, hayırlar yapmak
Yetimi sevindirmek, çocuklara sarılmak
İyilikte yarışmak ne özeldir 
Yarışan güzellerin ömrü gül açsın
Güzeller güzeli iyiler ey can 
Birbirine sevdalansın israf olmasın

Bilal Yavuz 

DEPREM GÜNLÜĞÜ




Lafları diledikleri kadar döndürüp dolaştırsınlar sonunda iş Allah korkusuna geliyor. 
Allah korkusu hakiki olan adam ehil değilse inşaat işine girmedi, ehil olansa mesuliyetini bildi, binaları hakkıyla dizmeye gayret gösterdi, ekibiyle diktiği binaların nicesi Allah'ın izniyle ayakta kaldı. Nicesi en azından toz olmadı da, insanlar çıkabilecek vakit buldu. 

Dünya hırsıyla malzemeden çalan nice ayyaşın yaptığı kolonsuz binalar ise mazlumlara mezar oldu, sonunda belki  binlerce katil müteahhit vs. var artık aziz topraklarda... 

Başından sonuna, çalanından susanına, hepsi kaçmak peşinde, mahşerden, sonsuz adaletten kaçamayacaksınız. 

Hakiki alimler toplumun en büyük askerleri, polisleridir. Allah korkusunun, Allah sevgisinin hakkıyla yüreklere yayılması, taze fidanları hakiki İslam bilinciyle yeşertmek, asıl çözüm budur, bu olursa gerisi geliyor. En büyük asayişi sağlamak böylece... 

Enkazdan canlar kurtaran binlerce kahramana bak, hep Anadolu çocukları, İslami bilinçle fedakâr, enkazlara korkusuzca giriyorlar, sadece Allah'tan korkuyorlar, her biri bir Ömer, bir Hamza. Namaz vakitleri beraber cemaatle namaza duruyorlar, canlar enkazdan çıkınca tekbirdeler, tekbirlerimiz ancak ülkedeki putperest şeytanları rahatsız etti. 

Canlı yayınlarda çoğu çabayı izledim, dillerde hep zikir, yürekler tevekkül içinde, nice enkazdan çıkan var tekbir getirerek, şehadet parmağı göğe yükselerek... Bunlar hep İslam mucizesi. Birçok hayırlı işe şahit olursun musibet vakti, bu hep böyledir, ibret alana ne mutlu. 

Rüyalarımızdan depremlerle uyanıyoruz, vücudumuzdaki kan akışı bile bazen deprem hissi veriyor, geçecek hepsi inşallah, kolay değil, büyük imtihan yaşadık hep beraber, kimi için tonlarca daha zor geçti, nihayetinde imtihandan şükredenler başarılı geçecek fitne ehli değil, din tüccarı münafık ırkçılar hiç değil! 

Artçılar birer deprem gibi 4-5-6...
En zor zamanda yapılan hayır en güzeli, iyilikte yarışma zamanımızdır. Bırakın kötüler kötülüğünde boğulsun, yüzünüzü iyilere dönün.

Bir de terörist Siyonistler meselesi var. En uzak ülkelerden vicdanlılar bile geldi yardıma. Terörist İsrail hükümeti ise yağma için geldi, tarihi eserleri çaldı ve gitti. Hep zayıf anımızı kolluyor bazı Yahudi şeytanlar, bunu iyi görmeli, en büyük düşmanımızı iyi tanımalı. 

Deprem tetikleme mümkün olsaydı eğer bunu yine onlar yapardı. ABD, Rusya, Çin ancak bir maşa. Siyonistlerin kökünü kurutmadıkça içimizde daha çok büyüyecek bu zehirli bitki, ülkelerimize saldıracak, yılanın başını büyümeden ezmeli. 

Enkazlar güzel hikayelerin de mezarlığı oldu. Nice sevinçler, hüzünler, heyecanlar, masumiyetler enkazlarla beraber savruldu. Allah sonumuzu hayreylesin, ancak rahmeti kurtarır bizleri iki cihanda... 

Ev sallandığında dışarı çıkmak, binaların olmadığı yerlere hızlıca gitmek çok mühim sahiden, şu büyük depremlerden önce o günün listesine baktım, artçı 5 civarı depremler olmuş dakikalar, saatler evvelinde. 

Özetle büyük arçılar, büyük bir depremin habercisi olabilir o günlerde, dikkatli, tedbirli olmalı tevekkül ile beraber vesselam. 

Bir de bebekler, çocuklar... Allah nasıl da korudu o savunmasızları, çıktılar enkazdan, kimi beni doyuranlar oldu diyor. Şahid ol, ibret al ey kardeşim, gör beşeri sistemler ve kibirler hep boş... Sonsuz güçlü Rabbine boyun eğ geç olmadan... 

Bilal Yavuz 



DOĞAL AFETLER İÇİN PROJELERİMİZ



DEPREM İÇİN PROJELER


1. Her şehirde geniş doğal afet alanları kurulmalı, görevli ekiplerle korunmalı, bakımı düzenli sağlanmalı.


2. Prefabrik mescit, WC, banyo gibi altyapı bu alanlarda hazır olmalı. Her alanda prefabrik bir küçük hastane veya sağlık ocağı da olmalı.


3. Depremzedeler, deprem zamanı kendi şehrindeki alanlar hasar görmüşse hemen bu alanların olduğu diğer şehirlere dağıtılmalı.


4. Bu alanlarda binlerce konteynır kurulu olmalı, binlerce çadır yedek olarak bekletilmeli.


5. Doğal Afet alanlarında büyük depolar olmalı, içinde battaniye, yastık, yorgan ve giyim ürünleri, tarihi geçmemiş hijyen ürünleri stoklanmalı.


6. Resmi ve özel hizmetler, yardımlar hızlıca bu afet alanlarına ulaşmalı, alanların uzman görevlileri olmalı, hızlı koordinasyon sağlanmalı.


7. Doğal Afet zamanı yabancı ülkelerden hızlı bir şekilde lazım olanları uygun fiyatlara getirtecek özel bir ekip olmalı.


8. Her şehirde artık tek katlı adeta bir treni andıran yatay prefabrik bina modeline geçilmeli, siteler, modern köyler, çağdaş semtler böyle oluşturulmalı. Gereken su, elektrik, doğal gaz hizmeti buralara ulaştırılmalı!


9. Arsalar zenginlerden söküp alınmalı, her vatandaşın bir ev kadar arsa alma hakkı olmalı! Arsalar çok ucuz olmalı ki evler yine aşırı pahalı olmasın. Arsalar yabancıların, zenginlerin değil milletin hakkıdır, bu toprakları kanla biz aldık!


10. AFAD personeli her şehirde yeteri kadar bulunmalı. Her genç askerlik gibi AFAD ile zorunlu eğitim alıp afet zamanlarına tecrübe olarak hazırlanmalı.


11. Her şehirde özel ekipmanlar yeteri kadar olmalı, acil durumlarda devlet malı olmayanlara da el konulmalı, tüm inşaat şirketleri acil durumlarda hizmete hazır olmalı, görevleri zorunlu olmalı.


12. Bekçiler, iş yükü az olan memurlar bu durumlar için özel yetiştirilmeli, böyle zamanlarda hemen devlet eliyle kurtarıcı ekiplere dahil edilmeliler.


13. Profesyonel kadrolar için dünyanın en iyi eğitmenleri gelip deprem ülkemizi zor zamanlar için eğitmeli. Enkaz altındaki canlara zarar vermeden kurtarmayı en ehil kadrolardan öğrenmeli. 


14. Zor zamanlarda cezalar katlanmalı, yağmacı da hırsız da yağmacıyı linç edip öldüren de iftira atan da ırkçılık terörünü yayan da en az üç katı ceza almalı.


15. Ülkenin zenginlerine özel ağır bir doğal afet vergisi getirilmeli, özellikle bunlardan alınacak paralarla sistem kurulmalı.


16. Bağımsız denetim ekipleri her yapıyı incelemeli, tüm sahtekâr müteahhitler acilen seri katiller gibi yargılanmalı.


17. Aşırı çürük binalar hemen yıkılmalı, ailelere bir çözüm bulmalı, her çürük bina milletin ensesine hazır durumda bir bıçaktır!


18. Tarım devrimi yapılmalı, devlet kendi eliyle tarım köyleri kurmalı, birçok aile buralarda istihdam edilmeli, ev sahibi olmalı, yapılar teslim edilip taksitlere bağlanmalı, organik tarım ürünleri yurtdışına yasaklanmalı, yurtiçinde millete temiz erzak olarak sunulmalı.


19. İşte dengesiz büyümenin sonu!
Dengeyle, ölçüyle büyütmeyi ülkeyi, bize makyajlı değil sağlam yapılar gerek, sağlam ürünler, sağlam ekonomi gerek, asıl gerçek gelişim böyle sağlanır, yerli devrimle!


20. Depremin en yoğun olduğu şehirlere deprem üsleri kurulmalı, doğal afet projeleri buralardan ülkeye yayılmalı.


21. Her şehrin acil durumlar için yedek hava alanları bulunmalı. Asfalt olmasa da yedek yollar olmalı şehirlere hızlı ulaşım için tedbirler almalı tevekkül ile...


22. Vinçler, kepçeler, yangın söndürme uçakları, sele karşı araçlar... Ülkeye fazlasıyla alınmalı, şehirlerde fazlasıyla bulundurmalı. Tanklar, silahlar kadar öneme alınmalı! Bu da güvenlik, asayiş meselesi, görün artık! 


23. Ülkenin başına zor zamanlar aşkına ehil olanları getirmeli, hazırlık yapmayanı ne olursa olsun ilk seçimde göndermeli!


24. Canını seven, anne ve babasını ve evladını seven, ülkesini seven herkesi büyük bir bilinç dönemine davet ediyorum, siyasetçilere bundan sonra çok zor güvenin, ehil olmayana asla fırsat vermeyin!


25. Her eve deprem zamanı içinde beklenecek, erzak, ilkyardım çantası olan dolaplı metal bir kabin yangın merdiveni gibi zorunlu olmalı. 


Bilal Yavuz







HALUK LEVENT

İslamcıyım diyen saray soytarıları...
Din tüccarı sözde sanatçılar!
Bir Haluk Levent'in kesip attığı...
Tırnağı bile etmez!
Edebiyatını parçalamaktan uzakta...
İcraat ehli adamlık, iyilik, güzellik!
Müslümanlık, insanlık görün...
Rabbimiz firdevsiyle şereflendirsin!
Haluk gibi gerçek müslümanları.
Tüm ahbaplarımıza bin selam olsun!

DEPREME HAZIRLIK PROJELERİ



DEPREME HAZIRLIK PROJELERİ

1. Her şehirde en az 30.000 konteynerlik bölgeler olmalı, güvenlik görevlileriyle korunmalı, ki doğal afetlerde aileler hemen yerleştirilsin.

2. 5'ten fazla kata asla izin verilmesin yeni binalarda...

3. Deprem anında hemen giyilecek kasketli yüksek korumalı montlar her vatandaşa dağıtılsın, her evde kolona yakın askılarda hazır bekletilsin. 

4. AVM üstüne bina dikme yasaklansın, binanın temeli ile tepesi orantılı olsun. 

5. Dükkanları için bina kolonu kesenler katillerle aynı cezayı alsın. 

6. Her evde altına girilecek büyük demir veya metal masalar zorunlu olsun. 

7. Afetler için yetkililer büyük depolarda hazır malzeme bekletsin. 

8. Toplu olarak hemen ulaşılamayan bölgelerde gönüllü halkı bir gecede eğitip, geçici ekip oluşturacak beyin takımı her şehirde hazır bulundurulsun. 

9. Haluk Levent gibi toplum için çabalayan aktivistlerin zor zamanlarda işleri çabucak kolaylaştırılsın, ekiplerinin hareket alanları hemen genişletilsin, buna hazırlık yapılsın. 

10. Vinç gibi deprem için lazım olan büyük ekipmanlar her şehirde fazlasıyla alınıp bulundurulsun. 

11. Özellikle depremin çok olduğu şehirlerde uçakların ineceği birkaç adet yedek hava alanları oluşturulsun.

12. Her şehrin belediyesi büyük depolarda yüz binlerce battaniye, yastık, yorgan stoklasın.

13. Malzemeden çalan müteahhitler seri katillerle aynı cezayı alsın. 

14. Gökdelenler yasaklansın, kanunen suç sayılsın. 

15. Deprem ülkesi olduğumuzun farkına vardırılsın, bilinçlendirme ekipleri halkları eğitsin. 

16. Deprem zamanı riskli bölgelere hızla ulaşacak uçaklar özel olarak yeteri kadar bulundurulsun. 

17. Hızlı ulaşım tatbikatları yapılsın, eğitimleri verilsin. 

18. Askerlik gibi doğal afetler eğitimi de her gence verilsin, zorunlu eğitim gelsin, her genç vatandaş görevliler gibi tecrübeli, birikimli, hazır olsun. 

19. Yeni binaların, eski binaların denetiminde dünyanın en sık dokuyan, eleyen kurumları bizde olmalı. 

20. Deprem zamanı orada tüm İnternet ve Telefon Hat sağlayıcıları en az 1 ay ücretsiz ve tam hızda hizmet vermek zorunda bırakılsın... 

21. Deprem zamanı o bölgedeki vinç, kepçe gibi özel mülklere ihtiyaç olursa geçici süreyle el konulsun, enkazda hizmet etmek zorunda bırakılsın. 

22. Artık bir şehirde deprem hizmeti savunması yetmez, 10 şehirde koordine olabilecek yeni taktikler, tecrübeler, birikimler, teknikler gerekiyor. 
 
23. Özellikle büyük fay hatları üzerinde olan bölgelerde büyük deprem üsleri kurulsun, büyük hazırlıklar buralarda olsun. 

24. Amerikalı bilimci depremden 3 gün önce uyarmıştı Maraş depremi için... Teknoloji tahmini olarak ölçebiliyorsa, uzmanlar uyarıyorsa bunlardan anında haberdar olup ülkeyi haberdar edecek bir resmi medya merkezi ağı oluşturulsun. 

Elbette Allahualem, elbette Allah'a sığındık, tevekkül ettik, teslim olduk... Allah bize akıl vermiş ancak, tedbir almak da fiili duadır, tedbir alalım, çağrılarımıza, projelerimize kulak verin!

Uzmanlar uyarıyor, münevverler yazıyor, projeler üretiliyor, bırakın siyaseti, bizler görevimizi yapıyoruz, siz de yapın, selim akılları dinleyin! 

Bilal Yavuz 



İBRET


Mazideki gibi çadır yok, vahşi hayvan derdi yok, nöbet yok... 

Çoğu site olan ve nicenin kale sandığı dev binalar var, kendini güvende hisseden nice insanoğlunun derin gafletleri var. 

Bir zamanlar bırak naylon binaları bizzat dağı oyan helaki kavimler vardı, bak şimdi yerinde yeller esiyor! 

Kendinizi o dağ gibi kale sandığınız binalarda rahat, güvende mi hissediyorsunuz? 

Yerin yedi kat dibinden tek bir emri yeter Allah'ın! 

Rabbinin sonsuz kusursuz gücünü gör, imtihanları ve uyarıları gör, gerçekleri gör. 

Batılı şeytanlar Mushaf'a el uzattı, onda bile ümmetin sesi tam çıkamadı, İsrail en şeytani hükümeti kurdu, siyasete köle olanlar artık Siyonist şeytana ses bile çıkarmıyor. Filistin mazlumları artık haberde bile zor geçiyor! Irkçılıklar almış başını gidiyor! Muhacir mazlumlar ülkeden kovulmak, Esad şeytanına gönderilmek isteniyor! 

Haramların arttıkça artığı bir Ümmet Coğrafyasında belaların arttıkça artmasını nasıl beklemezsiniz? 

Şimdi samimi pişmanlık, ihlaslı tevbe zamanı... Öze dönme zamanı... 

Kimseye zulmetmeme, zalimleri adaletle engelleme, bitkiden hayvana kadar cümle canlıya kanat germe zamanıdır, yetimi ezdirmeme, miskini hor görmeme, tevazu zamanıdır, yeniden sıla-i rahime dönme, komşuluğu, İslami Birliği güçlendirme zamanıdır. 

Müslümanların ülkesinde nice İslam düşmanı açıktan hücum ediyor da ediyor, buna susarsak daha çok başımıza bela gelir, Hakk aşkıyla bunlara karşı en çetin mücadeleyi verme zamanıdır. 

Daha kaç silkelenme bekliyorsun uyanman için ey can, Rabbinin davasına Serdengeçti olmanın zamanı gelmedi mi? 

İçimizdeki İslam düşmanlarını Allah'ın izni ve inayetiyle tarumar etmenin zamanı gelmedi mi? Hiç değilse 10 yıl evvelki sağlam duruşların, dayanışmanın, infakların zamanı gelmedi mi? 

Mümin yürekler birbirinden ayrıldıkça araları kazalar, belalar, acılar dolduracak! 

Daha ne beklersin uyarı için? Topyekûn bir helaki mi! Geçmiş kavimlerden, yakın tarihteki belalardan İBRET AL... 

Bilal Yavuz