KIZIL GONCALAR DİZİSİ


Gündemdeydi bu ara bir bakayım dedim.

Din tüccarlarının neden asabiyetini bozmuş dizi merak ettim. 

2. bölüme açıp baktım. 

Kız çocuğu 28 şubatçı profesöre ne de güzel öğretti tahtada gerçekleri... 

Sahtekar tarikatçı din tüccarları ile seküler 28 şubatçıların arasında pek fark yok... 

İki tarafa da bak, yobaz oğlu yobaz! 

Hakiki mütedeyyin vicdanlı anadolu çocuklarından ve bir miktar da bize yabancı seküler ama vicdanlı olan tayfadan başka insan yok, beyhude arayış... 

Helal dairesinde olunca neden okumasın çocuklar? 

Biri açığa düşmandı diğeri kapalıya... 

Dizinin sadece o kesiti için güzel diyorum iyi kapak vurmuşlar. 

Yokseça elbette diğerleri gibi yakında bozulabilme ihtimali yüksek... 

Mesele mesajın güzelliği. Boş ideolojilere ancak zekasızlar kanıyor. 

Zeki bir insanı ne putperestler ne münafıklar ne zalimler kandıramıyor. 

Tarikat ve cemaat bugün yüzde doksan boş, bidat, batıl, hurafe... Bazısı da kesin şirk! 

Hakikiler çok az... Zeki olan köle olmaz, kendini kulkandırtmaz... 

İslam Kur'an ve Sünnet... Kolayca ulaşabilirsiniz ilimlere... 

Yalancılardan, sahtekarlardan ilim ummayın, onlar sırtlan, onlar holding... 

Ne mutlu kendini alçaltmayan, kullandırtmayan, sadece Hakk'a kul olan ve yalnız Hakk'tan korkana! 

Akıllı olun ey gençler, ırki davalar ve ırkçı pislik başlar da aynen böyle kandan ve kinden besleniyor, kışkırtarak, piyon edinerek mal cukkalıyor. 

Prangalardan kurtulun, özgürleşin, boş pis sürülerde koyunlar olmayın! 




ANANEMİZ ANISINA

11 sene evvel Konya'da bulunan Selçuk Hastanesinde, defalarca kalp krizi geçiren ananeme doktorlar birçok kez müdahale etmişti. Allah'ın izniyle kurtulmuş ve kalp pili takılmıştı. O hastaneden ve doktorlardan çok memnun kalmıştık. Sistem çok iyiydi o zaman, çok iyi bir bakım sağlanmıştı. Hem sağlık açısından hem psikolojik açıdan... Hep dua aldılar.

2 sene evvel ananem için Araştırma Hastanesine gittik. Tekrar aynı ilgi, alaka ve bakımı gördük. Yalnız bu son zamanda Araştırma Hastanesi, ananeme o ilgiyi göstermediği için özel hastaneye yatırmak zorunda kaldık. Çevremizde bir çok insan bu ilgisizlikten muzdarip... 

Bower Hastanesi hastamızla çok iyi ilgilendi. Sezgin hocaya ve Mesut hocaya teşekkürlerimizi iletiyoruz. Manevi yönden de çok iyi geldiler. Ananemin maneviyatını görünce Hastane olarak maddiyata yönelmediler. Hemşireler de çok iyiydi. 

Geçen gün de beyin ameliyatı için amcama Fakülte Acilinde çok zor yer bulundu. Devlet Hastaneleri eskiden çok iyiyken şimdi kalite gittikçe düşüyor. Eleman az... Hastalara alaka çok azaldı. Ekonomi zaten kötü, çoğunlukta birikim de yok, insanların zor durumda bırakılmaması gerekiyor! Özel hastanelere de çağrımız Sezgin hoca gibi olmaları, hastaları müşteri olarak görmemeleri, insana imkan olarak bakmamaları, işi ticaret ve insanı istatistik görerek şerefli sağlık sektörüne ihanet etmemeleridir.

Annemizin safra ameliyatı için neredeyse 1 sene evvel gün veren Araştırma Hastanesinden hala haber yok. Özel hastaneye transfer olan Bahri adındaki cerrah bize bir haber dahi vermedi. Başka doktora sevkedip etmediği bile şüpheli. Teyzemize de aynısı olmuştu. Biz de teyzemiz gibi mecburiyetten safra ameliyatını özelde yaptıracağız.

Bu saydığım insanlar ve aileleri devlete hep vergisini vermiş, sigortalı insanlar... Devlet hastanelerinde halk ameliyat olamayacak mı? Bu adalet midir? İnsanlığa sığar mı? Bir ülkede emeği alınan halka hizmet yoksa o ülke büyük ülke asla olamaz...

Ananem eski topraktı. Diyarbekir çınarlarından bir köklü çınar devrildi. Onunla beraber yüzlerce insan sanki yetim kaldı. Taziye yerinde onlarca insan taziye sahipleri gibi hüzünlüydü. Hayatı boyunca başkalarına fayda gözetti. Zahid gibi yaşadı. Zengin değildi fakat gönlü öyle zengindi ki... Kanaatle yaşayıp mazlumlar için hep hayır yapmaya çalıştı. Afrikalı çocuklara su kuyusu açtırmak, Filistin yiğitlerine ve diğer mazlumlara, garibanlara sayısını bilmediğimiz kadar yardım... Kendi evlatlarını, akrabalarını da hiç unutmadı. Kendisi ise bir lokma bir hırka düsturuyla yaşadı. Böyle hayırlı insanlar birer birer göçtükçe, azaldıkça aramızda, belki de belalar çoğaldıkça çoğalacak... Onların kıymetini bilmeli, onları örnek almalı... Yaralara merhem oldukça kendi yaralarımızı sarabiliriz ancak... 

Ananem Hacı Hatun gibi salihalar ve salihler toprağın altına hazinedir. Çocukluğumuz da sanki onlarla beraber gömülür. Şüphesiz Allah'tan geldik, Allah’a döneceğiz. Yarattıkları sayısınca daim elhamdülillah... Ananemiz ve tüm merhum ehl-i imanın ruhu için elfatiha... 

GAZZE, ÇAĞIN BEDİR KUYUSU!

Siyaset ve her alanda, ticaret ve işbirliğiyle siyonist İsrail yahudilerinin gelişmesine sebep olan ne kadar zalim varsa aramızda...

Sen onları Kahhar isminle iki cihanda paramparça eyle Ya Rabbi... 

Sen öyle bir kahret ki onları, su istedikçe ateş üstüne ateş içsinler...

İki cihanda hasret bırak onları bir tebessüme bile...

Yaptıkları iki gösteriş budalası küçük icraate güvenen kötüleri kötülüğünde boğ... 

Yaşattıklarını yaşat onlara daima, yakılan bebeklerin ahını sen münafıklara, zalimlere, faşistlere, menfaatçi siyasaya bırakma... 

Siyonist şeytanlarla beraber bunları cehennemin en dibine geçir amin... 

Sen cihanda ellerimizle mahveyle zalimleri, bizi ordun kıl, memur kıl biz aciz kullarını şu cihanda ve maverada azabınla, gazabınla inlet, inlet, inlet bu hainleri, Allahümme, Rabbena, amin, amin, amin... 

Yemen nasıl da cesur! Bir Yemen kadar olamadı hiçbir müslüman ülke! Ey korkaklar! Yemen cesaretle bir kez şehid olur ya siz, korkudan her gün mü öleceksiniz! 

Ey alçak ey sinsi ey yılan İran! Müslüman kanı dökmekten başka ne yaptın bu zamana dek! Rabbimiz tez zamanda yıksın o yalancı o zalim o hain devletçiğinizi, siyonistlerin arkada köpeği misiniz yoksa? Söyle nedir bu hayasız sessizlik! 

Derdinizin Mekke, Medine olduğunu çok iyi biliyoruz... Rabbimiz fırsat vermesin alçaklığınıza amin... Ebrehe olmaya özenen tüm zalimler de helak olsun inşallah... 

Siyonist şeytanlara kalkan olan üsler içimizde oldukça sakın vah etmeyin gelecek çok çok çok büyük belalara! 

Rabbimiz bizi de affetsin, henüz ellerimizle engel olamadık zulme, cümlemize nasib eylesin cihadı ve şehadeti amin, yakılan bebeklerin intikamını alan Kassam Tugaylarıdır gerçek insanlar, siz yalandan yasalarla cılız seslerle vicdan rahatlatan pislikler, siz insan değilsiniz, sağa sola bakmayın size diyoruz! 

Yarattıkları sayısınca elhamdülillah, sübhanallah, la ilahe illallah...
Allah bize yeter O ne güzel vekildir, O'ndan geldik O'na döneceğiz... 

Adaleti için mizanı için cehennemi için ne kadar şükretsek azdır. Zalimlerin cayır cayır kavrulacağı gün uzak değildir. Bir ömür kadar, eceliniz kadar yakınsınız ilk azaba inşallah... 

Rabbimiz bizi affetsin ve korusun, kardeşlerimize rahmet eylesin, mazlumlarımıza imdad eylesin... 
Amin, ecmain... 

Bizi hayırlara vesile kılsın... Ey kardeşler sizlere de tavsiyemiz az çok demeyin, İHH gibi gerçek vakıflarla Askalan nöbetçisi mücahid kahraman Gazze yiğitlerine destek olma şerefine ulaşalım... 

Vesselam... Vesselam... Vesselam... 




ANANEME BİR ŞİİR

Ve sen şimdi hazinesin, 
Güzel topraklar altında... 
Ve Peygamberler komşusu! 
Dostlar, Eğil'in bağrında... 

Vefatını öğrenmeden, 
Göçtüğün İkbal ablanın, 
Kıyamete dek yanında... 
Yine kuş gibiydin o gün. 

Yaşadın Evliya gibi... 
Bir lokma bir hırka ömrün, 
Hayatın infakla geçti,
Yaşamın Hakk sevdasıyla.

Dilinden düşmedi zikir, 
Ömrün baştan sona edeb, 
Çınardın bin çocuğa, 
Gölgenizde yeşerdiler. 

Unutmadın yetimleri, 
Garibanı, Afrika'yı... 
Kanaat ve bereketle, 
Emek verdin bahçelere. 

Ve sen şimdi Hacı Hatun! 
Rabbimize kavuşmanın, 
Huzuruyla şen olasın... 
Burcun, emanet güllere.

Rasûlullah ola komşun, 
Sahabelerse yoldaşın. 
Sıddıklardan yazılasın... 
Cennetlerde uçuşasın. 

Allah razı olsun sizden, 
Sizin gibi ariflerden... 
İyiliğin askerleri, 
Tükenmez Diyarbekir'de! 

Bu kadim şehir dergahtır, 
Nice salih müminlere... 
Ameliyle şakıyanlar! 
Onlar gerçek âşıklardır. 

Ve sen şimdi hazinesin, 
Güzel topraklar altında... 
Ve Peygamberler komşusu! 
Dostlar, Eğil'in bağrında... 





SİYONİST YAHUDİLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM

Bir hayalim var. İnşallah ömrüm olursa Rasulullah aleyhisselam'ın cihad ettiği yaşlarda, Hakk yolunda sonu şehadet olan bir cihad... O zamana kadar buralarda yürekle, kalemle, ağızla... "O dönemde şayet nasib olursa hayırlı bir cemiyet ile olmazsa tek başıma... Yani inşallah zamanı ve fırsatı gelince o izzetli Ashab gibi... Allah cümlemize nasib eylesin bu şerefi..." 

Özellikle siyonistlere karşı... Siyonist sadece İsrail terör örgütünde yok, dünyanın her yerindeler, onlara ulaşamayan köpeklerine ulaşsın gazayla! Onların köpeği siyonistler zira çokça var nice ülkelerde...

Şan, şeref, para ne önemi var! Elin ne önemi var! Hakk katında değer görmedikçe ve bunu istemedikçe, istersen milyonlar seni sevsin ancak bir foseptik çukurusun! 

Önemli olan Allah! Mühim olan Sahibinin takdirini, sevgisini, rızasını kazanmak! 2 günlük dünya! Mazin bugündü ve yarın öleceksin! Uyan... Hepsi geride kalacak! Sana kalan gayretin olacak... Seni ne malın ne ailen ne evladın kurtaracak, kimse kurtaramaz! Yalnızca Allah kurtarabilir, seni kendisine kulluk için Yaradan Rabbin! Tevbe et ve özüne dön! Cihadı ve şeriati reddeden dinden çıkar, müslüman dahi kalamaz, dileyen araştırsın, görsün! 
Bugün yeryüzünde Hakk aşkıyla bir tane soyonisti bile bulup bitirmek en hayırlı icraatlerden... Bırak ağzı torba olan korkaklar konuşadursun, sen cesur ol, sahiden iste, zamanı ve fırsatı gelince de amelinle konuş... 

Küçük çocuk diyor ki 3 gündür su içmedim, başı hep yara, bebekler yakılmış, bugün dünyanın en merhametlileri bir karıncayı incitmeyen değil, siyonist avlayan Kassam Tugaylarıdır! Zalimlere adaletin keskin yüzünü vurmak, mazlumlara en mühim merhamettir! Allah cümlemizi o yiğitlerden eylesin, korkak münafıklar eritti potansiyelimizi, mahvettiler İslam ülkelerimizi, Rabbimiz bu içimizdeki çakalları cehennemin en dibine soksun amin, amin, amin... 

Zalim gavura karşı cihadı göze alan müslüman Kürde, Araba, Türke ancak Kürd, Arab, Türk denir vesair... Zalim gavurdan yana olan içimizdeki ırkçı münafıklar ancak ezilmesi gereken birer böcek, birer soysuzlar çetesidir, zinhar unutma ve umutma! Dikkat ve rikkat... Vesselam...








ÖNSÖZ

Özdeyişler bizim milletimiz için çok önemli bir yere sahiptir. Bazen bir söz bir kitaptır insana, bazen bir kitap yalnızca bir söz...

Söz öyle sırlı bir kıvılcım ki, bazen bir kıvılcımı yeter ateşlerin yakamadığı bir yüreğe...

Hicri 1444 yılı tarihe geçecek önemli hadiselerin de vuku bulduğu bir yıl oldu. Kitapta bir araya getirdiğim sözlerin ve şiirlerin çoğu bu seneye ait... 

Kalbim, hissiyatı ile aklıma bu yılın mühim bir kapıyı aralayacak anahtar olabileceğini fısıldıyor. Elbette en doğrusunu şüphesiz ancak Cenab-ı Hakk hazretleri bilir. 

Belki nice depremler, savaşlar, kuraklıklar, hastalıklar göreceğiz... Bu ancak umudumuzu çoğaltmalı daha fazla ve daha fazla... Çünkü asla unutmamalı! 

Aydınlığa en yakın an, gecenin en koyu zamanıdır. Asr-ı Saadet güneşinin izinde, Eyyubi ve Osmanlı gibi aydın devirler hep karanlıklardan sonra yeşermiştir. 

Zaman yeni bir uyanışa gebe... Belki de bu gelen son uyanış... Belki de asırlardır beklenen Altınçağ başlangıcı pek yakındır. 

Hakikat ordusunda olan yiğitler o çağa ulaşmasa bile hakikati haykırdıkça öncü neferler olacaktır. 

Edebiyat, Sanat, Siyaset, Diyanet... Her saha erlerini beklemekte, öyle ahir bir zaman ki, bazen bir söz bin silaha bedeldir. 

Anlam ateşinden meşalelerimizi tutuşturdukça, hikmeti yaydıkça saflarımızda... Hiçbir kimyasal silah, engel olamayacaktır doğruluşumuza... 

Dünya anlamlara aç! Anlamı çoğalt... Anlamlara aç ruhlara anlamları aşıladıkça, en kalıcı fetih olan yürek fetihleri gerçekleştireceğiz... 

Yeter ki sahiden inanalım, gönülden azmedelim... Vesselam... 



DİYARBAKIR NOTLARI 3

Yemekbizden youtube kanalında bir video gördüm. Diyarbekir, Yenişehir okulunun karşısında normal basit görünen bir tostçu... 

Özgüvenle gösteriyor İzmir'den o koli koli sucuktan yayla yumurtalarına kadar gelen ürünleri. Bir oyun olsa böyle rahatça gösterebilir miydi elbette hayır... 
Fiyata bak, sucuklu yumurtalı tost 15 lira, açık ayran 5 lira. Babam da anıtparktaki o bol müşterili meşhur simitçi diyor, işte yiğit oğlu yiğit...

Günde 1200 civarı tost satıyorum diyor. Polislere, memurlara kadar müşterisi var. 

Açgözlü olmamak, kazıklamamak, az kar etmek Rasulullah s. a. v. sünnetidir, sattığın da helalse, besmelen inancın da varsa helal ekmeğin rahatlığı gözlerinden okunur.

Hatta Said Nursi gibi bazı alimler der ki, mümin İslama uygun çalışırsa, tevekkül ve tefekkür ve ibadeti aksatmazsa, inşallah saatleri bir ibadete dönüşür! Ailesinin helal rızkına vesile olmak muhteşem bir ecir... 

Bazı Diyarbakır esnafları son yıllarda huzursuz... Çok az iş yapıyor. Zira açgözlüler, gelen az müşteriyi de kazıklayıp gönderiyorlar, yakında birçoğu emin olun iflas edecektir, dünya ve ahrette bu bakımdan kaybetmek... Toplumu kazıklayarak doyuruyorlar midelerini, ateş dolduruyorlar kendilerine, belki farkında bile değil nicesi!

Sünnete uyan, kazıklamayan adamın işi hem rast gidiyor, hem bereketleniyor, dünya ahret kazanıyorlar, toplum enayi değil, memuru bile böylelerine yönelmiş... 

Bu da İslam mucizesi... Ticarette İslami kurallara, Sünnete uyana güveniyor ateistler bile!

Özetle ey bazı Diyarbekir esnafları, bazı şehirlerin alçak esnafı gibi olma, şehrine yakış, özünü bozma, fıtratına dön, kendini bozma... 

Bir esnaftan dürüstlüğü, onuru, mertliği çıkarsan ne kalır geriye?

Sabah işyerini açarken savaşa girme, tevekkül ve sünnet ile hayırlara vesile olma ümidiyle aç, İslama ve sünnete uy, insanı imkan görme... Gör bak inşallah işin nasıl rast gidiyor!

Diyarbekir ruhuna ihanet eden kazıkçı esnaflara yazıklar olsun!
Diyarbekir ruhuna sadık esnaftan alışverişe devam ey güzel halk... 

Kazıkçılara boykot uygulamanız, mekanlarını boş bırakmanız onların bile iyiliğine... Vebalden kurtarmış olursunuz biraz olsın onları da...

Kazıklanan kesime de tavsiyem kandırılmayı, sömürülmeyi bıraksınlar. Kibirli olan tayfa siz de ancak parayla garsonlara saygın olur değerli sanarsınız kendinizi...

Kazıklanan, itibarı parada sanan, israfla saçıp savuran asla mutlu olamaz, hele Gazze gibi şehirler bu haldeyken, ancak doyumsuzca kazıklanarak her gün avutmaya çalışırlar kendinilerini bazı enayiler...

Değer kazanmak isteyen değer versin, emek versin, topluma merhem olsun, karşılıksız değer görmek neymiş tadar o zaman... 


DİYARBAKIR NOTLARI 2

Bir yakınımın altdairesinde müftülüğe bağlı bir kurs var. Yıllardır kombilerini yakmayarak üstkomşunun kul hakkına, vatandaşlık hakkına giriyorlar. 

Müftülük aranıyor, oradan oraya sevk ediliyor, telefonlara dönülmüyor, iş yokuşa sürülüyor yine! 

Oysa 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18. maddesinde, yani bu kanunda binevi komşuluk hukukunun çerçevesi çiziliyor. Dolayısıyla taraflardan bir çoğu kombisini yakarken, yakılmayan dairedeki ev ciddi şekilde soğuk olacağı için, diğer taraf ne kadar yakarsa yaksın evinin ısınmasına engel oluyor. Bu konuyla ilgili olarak zaten hukuki düzenlemeler mevcut. İlk başta komşuluk ilişkileri gereği komşudan bu mağduriyetin giderilmesi amacıyla en azından belirli bir derecede kombisinin yakması istenebilir. Eğer uymuyorsa site yönetim kararı alınarak ısıtmanın belirli bir derecede olması konusunda bir karar alınabilir. Bu da olmuyorsa mahallinin bulunduğu ilçe belediyesine giderek şikayette bulunulabilir. Aynı zamanda da bulunulan yerdeki sulh hukuk mahkemesine gidilerek bu konudaki mağduriyet giderilebilir.

Siz de eğer komşunuz durumu varsa, yakmıyorsa uyarın, özellikle site gibi konutlarda oturan durumum yok diyorsa da iyi araştırmalı, madem yok nasıl orada ikamettesin? Durumu olup yakmayan çok yakmanıza sebep oluyorsa vebale giriyor.

Yıllar evvel de müftülük mülakatında başarılı olmuştuk, aradığımızda size döneceğiz diyorlardı, dönüş elbette olmadı, maalesef vebal artık bazılarınca doğal karşılanıyor. 

Ey müftülükler, insanlardan önce kendinize vaaz verin, nasıl kul haklarına girdiğinizin farkında mısınız, içinizde ne kadar makamına ihanet eden varsa, deccale tabi olacak sahtekar hocalardan, iman hariç, farkı neler kalmıştır!

Ey müftüler, ey müftülükler, ey hocalar Allah'tan korkun, vebale girmeyin, makamlarınızın hakkını verin, hainler olarak zinhar tarihe geçmesin hiçbir ilim ehli! 

Mazallah...

Öyle olanın hali ne acıdır! Dünyalık için kendini ve dinini ne kadar satan hain varsa da dünyada, onlara da veyl olsun! 

DİYARBAKIR NOTLARI

1

Ulucamii, Kurşunlu, Behrampaşa gibi hayırlı mekanlarımız işgal altında... 
Uyarsan ya kavga çıkar ya da kötü biriyse iftira ve hakarete başvurur. 
Bazı kadınlardan bahsediyorum, milletin inancına, dinine saygı duymayanlardan...

Zaten sokaklarda dolaşıp o günahı işliyorsun sana yetmiyor mu? Sendeki gafil cürreti Hristiyan ve Yahudi bile etmeye korkar!

Allah'a ibadet edilen yerlerden ne istiyorsun! Müminler abdest alıp namaz kılıp duaya duruyor. Şeytan özellikle bu bazı kadınlara fısıldıyor olmalı... Özellikle Camii avlularına geliyorlar şortla, çıplak bir halde...
Bilinçli ya da bilinçsiz keyif alıyor şeytana uymaktan nicesi, çünkü sokaklarda zaten iş bitirildi, özellikle buralarda iffetli ve izzetli adamlara zorluk yaşatmak istiyor şeytan ve avaneleri... 

Rabbimizden ve insanlıktan hiç utanmaz mısınız? İslam inancında çıplak kıza bakınca abdest gider ya da en azından şüpheye düşer. İbadet edenleri ibadethanesinin avlusunda rahat bırakın bari! 

Onları zor durumlara düşürmeye ne hakkınız var! Ulu Camii içine namazgah bölümüne 1 saatte tam 3 kadın saçı başı açık girdi. Namaz kılanlar içinde gezdi de gezdi! Bir şal bile takmadan! Şimdi bu isyan değil de nedir! 

Ey yetkililer siz ne işe yararsınız? Müze kısmında bir sürü güvenlik görevlisi var! Bu işgal altında olan Camii namazgahlarına da güvenlik görevlisi istiyoruz! Kimsenin dini inancımıza saygsızılığını kabul edemeyiz!

Bizim inancımızda onları öyle görünce uyarmamız dahi gerekiyor, yoksa vebale giriyoruz biz de susarak!

Özetle, Allah'ın evlerine ziyaretlerin, İslam kanunlarına göre olması gerekiyor! Köşeye başörtüleri kurmakla iş bitmiyor! Denetleyin! Görevliler dini kurallara uymayanları özellikle namaz kılınan yerlere almasın!

Başımıza gelen büyük belaların en önemli nedenlerinden biri bu hadsiz küçük zannedilen suçlardır! Oysa Beytullah'a zalimane girmek, İslam'a savaş açmaktır! Bu büyük cürümlere susma ey millet! Mesul olma... 

Zaten sokaklardasınız! Sizin yüzünüzden iffetli müminler yürürken bakmamak için nereye bakacağını şaşırıyor zaten eziyet ediyor, kul haklarına girdikçe giriyorsunuz! 

Bari biz müminleri ibadetgahımızda rahat bırakın! Dini inancımıza bile saygı duymayıp işgale kalkıyorsunuz! Sonra da toplumdan utanmadan sıkılmadan saygı bekliyorsunuz!

Yazıklar olsun böylelerine... Birilerinin çıkıp çekinmeden bu konuları yazması gerekiyordu! Böyle çok önemli suçlara susarsak daha çok büyük bela görürüz!


Geçen gün bir video gördüm. Metropol semtinde ağır hasarlı binalar yıkıldı. Zarar görmeyi sadece başa taş düşmek sanıyorlar. Çevredeki insanlar hep duman altında kaldı. 

O dumanda kimyasal zehirler var! Yıkım esnasında civarda dolaşmayın! Hatta o bölgede olanlar 1 hafta evde dursun, penceresini pek az açsın. Yakın yerlerde asbest havaya karışabiliyor!

Ciğerlere yerleşen asbest lifleri ciğerleri 5-10 yıl içinde çürüterek iflas ettirebiliyor! Yıkım olan yerlerde çocuklarınız en azından 1 ay maskeyle çıksın tavsiyem...

O bölgeleri belediye her gün sulamalı! Çıkan toza kadar herşey temizlenmeli iyice her gün özel ekiplerle! Dikkatsizliğin, bilgisizliğin meyvesini önümüzdeki yıllarda görecek Türkiye!

3

Dün Otogara yakın olan sokaklarda geziyordum. Yeraltına elektrik hatları döşeniyor ama akşam sahipsiz... Hiç nöbetçi göremedim. Varsa da 1-2 nöbetçi yetmez.

Onlar hazine malıdır. Kamunun malı hakkıyla korunmalı. Çocuklar da o hatlardan korunmalı. İyi bir korunma olmayınca, yağmur da yağıyor bu aralar, elektrik çarpılmaları olabilir.

Belediyeler işçilerini ikiye bölse, 1 ekip gündüz 1 ekip gece vardiyasında çalışsa hem sahipsiz kalmaz, hem daha kısa günde bitebilirdi bu hayati çalışmalar...

4

Kayapınar Halk Kütüphanesi yeni açılmış, ziyarete gittim. Henüz kitaplar gelmemiş. 50 dakikada 1 içeriye girebilme gibi garip bir uygulama var. 

Kent meydanı kitap kafede de bu vardı. Olmamalı. Böyle şeyler yüzünden öğrenci olmayan vatandaşlar yararlanamıyor pek... Oysa halkın yerleri oralar!

Ayrıca 75. yoldaki büyük halk kütüphanesine çok yakın... Yakın yerlerde en büyük kütüphaneler! Ve zengin semtlerde!

Metropol, Araştırma, Gaziler, Toki gibi orta halli bölgeler üvey evlat mı? Suriçi ya? Kütüphaneler bile adil dağılmıyor topluma... Zengin semt çocuklarının yanıbaşında olan yerlere gariban olan gençler otobüsle filan gitmek zorunda.

5

Allah iki cihanda yanına bırakmasın tüm mesul siyasilerin, mağduriyet saymakla bitmiyor. 

GAZZE GAZÂDA!

Endonezya, Kudüs ve Şifa hastaneleri
Bombaların altında elektriksiz, susuz! 
Ve hakiki kahraman doktorlar ki... 
Son telefon ışığıyla, narkozsuz!
Çocukların hayatı için savaşmakta... 
Siyonistlerin doktorları bile canavar! 
Ve siz batının doktorları neredesiniz? 
İnsan ve çocuk, yalnız sizin mi ülkeniz!
Nerede insanlık? Neden dilsizsiniz! 
Gazze! Fosforlarla korkakça yakılan bu halk! 
Şimdi yeryüzünün en cesur halkıdır! 
Yediden yetmişe Ashab'ın yiğit varisleri! 
Siz dünyanın en ucunda hayınca titrerken! 
Onlar alemlerin Rabbi Allah için canından! 
Malından ve yurdundan geçerek gerçek sevdayla! 
Hemde yanıbaşında şeytanlarla yüzyüze! 
Dünyanın en asil nöbetini tutmaktalar! 
Bu nöbet ki Saadet Asrından mirastır! 
Ey şehid oğlu şehid oğlu şehid ey Gazze! 
Ceddinin mezarları Çanakkale'de dururken... 
Faşistler hiç utanmadan sana iftira attı! 
Mehmed Akif şimdi olsa yüzlerine tükürür! 
En küçük bir savaşta batıya kaçacak itler! 
Toprakları sattılar dedi ne kahpe yalan! 
Seni kendileriyle karıştırdı çomarlar! 
Dünya bunlardan arsız, namussuzu görmüş mü? 
Ecdadın sayesinde kurtulan bir vatanda! 
Anasından piç doğmadığı için minnettar! 
Olacağına sana ve şüheda ceddine! 
Bırak yanında durmayı, ecdada ihanet ederek... 
Hayınca, şerefsizce, onursuzca karşında durdular! 
Lağım ağızlarıyla siyonistler oldular! 
Sana terör diyenler gerçek teröristlerdir! 
Tarihe geçecektir elbet tüm alçaklar da! 


SALAHADDİN 3

Sene 2044... Huzurla, güvenle insanlığın o barış için yaptığı nükleer silahlanma yarışı sonunda meyvesini vermişti.

Tam 9 aylık bir küresel cinnet sonunda, siyonist ve evanjelist şeytanlar emeline ulaşmış, 10 milyarlık nüfus 1 milyara inmişti. 

Nükleer bombaların zehirlediği tam 33 ülkede, sağ kalanlar dağ başlarında kabileler halinde klanlar oluşturmuştu.

Bazı yerlerde küçük klan savaşları oluyor, yenenler açlıktan yenilenleri yiyordu. 

İşte seküler sözde yasaların, bencilce kötülüğe dalmanın neticesi! İşte modern insancıkların getirdiği çağdaş modern yenilikçi reformist liberal canavar dünya! 

Bilin bakalım nükleer yemeyen ülke kimdi? Terörist Siyonistan, İsrail Terör Devleti... Başında tarihin en alçak kölelerinden Netanyahu gibi küçük gözleri pörtlek deccalcıklarla... 

Türkiye, Suudi Arabistan, İran, Mısır, Kürdistan, Şam, Irak, Katar, Yemen, Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Ummam, Ürdün, Afganistan, Pakistan, Malezya... Vahşi ABD, Rusya, Çin şeytanlarına takılan Ortadoğu ve Asya ülkeleri hep harab olmuş, turab olmuştu! 

Yahudi zalimler BOP için ellerini ovuşturuyordu. Vahşetten süper şeytanlar da kaçamamıştı, AB ve Kore, Japonya dahi son 3 ayda nükleer bombalar altındaydı. 

Çin dünyayı alma hevesiyle ABD ve Rusya köpeklerinin birbirini tamamen öldürmesini bekliyordu. Rusya ikiye bölünmüş, müslüman olan bir kesim müminlerle beraber doğudaki bölgeleri ele geçirmişti. ABD şeytanı kendi içinde 10 parçaya bölünmüştü. 
Horasan ve Doğu Rusya'da siyah sancaklılar cemiyeti gittikçe filizlenmeye başlamıştı. 

Salahaddin, dünyaya kök salan mücahid teşkilatını, Kassam Tugayları, Hamas ve İhvan ile birleştirmişti. Kahraman Şehid Ebuubeyde oğlu Ubeyde liderliği kendisine devretmiş ve Salahaddin'in Sancaktar Komutanı olmuştu. Tarih tekerrür mü ediyordu? 
Salahaddin o gariban yetim de bir Mehdi olabilecek miydi? 

Tarih yeni bir Kudüs Fatihi mi doğuruyordu? Muhammed Salahaddin El-Horasani... Dünya pislikleri bu künyeden tir tir titriyordu. Salahaddin ilk kez dünyaya seslendi. 

Ey uslanmayan, ey ihtiras ve bencillik ve körlükle kendini mahveden modern insanlık! Biz geldik! 

İmam Mehdi Aleyhisselam ve Mesih İsa aleyhisselam'ın öncü neferleri! Rasûlullah aleyhisselam'ın ordusu, İslam'ın hizmetkar askerleri... Hakk lütfuyla inşallah... Dünyanın, insanlığın, mazlumların intikamını siyonist köpeklerden almaya geldik... Bismillah... 

Her gün birinizden temizledik dünyayı ve işte şimdi bugün dünyadan hepinizi temizlemeye geldik! 

Şeyh Said, Said Nursi, Mehmed Akif, Seyyid Kutub, Hasan Elbenna, Ahmed Yasin, Sezai Karakoç, Nureddin Yıldız, İhsan Şenocak, Cahid Zarifoğlu, Şamil Basayev, Şehid Mursi, Halid Meşal, Ebuubeyde ah ki ne ah, ne arslanlar gördü de bugünlere geldi bu güzide mücadele... Daima elhamdülillah... 

Elbette Allahuakbar! 
Elbette bir hilal yetecek Hakk izniyle yine tüm karanlıklara... 
Hep öyle olmadı mı! 








WORLD CHİLDREN'S DAY

Ey dünya ülkeleri ey çağın insanları!
Siyonist canavarlar bebeklerimizi yakarken!
Hiç umursamadan büyüttünüz bebeklerinizi!
Başkanlarınıza baskı kurabilirdiniz
Siyonist markaları seçmeyebilirdiniz
Küresel boykotları başlatabilirdiniz
Barış ordularını gönderebilirdiniz
Fosfor bombaları altında bir ömür geçirmek! 
Teröristlerin kuşattığı öz vatanında
Bazı günler çocuğuna ekmek dahi bulamamak... 
Cebinizde kefenle dolaşmak nedir bilir misiniz?
Ey dünya ülkeleri ey çağın dilsizleri! 
Biz yanıbaşında korkmazken bu canavarlardan... 
Siz dünyanın en ucunda korkarak sustunuz! 
Bize ihanet ettiniz, bize ihanet ettiniz!
İnsanlığa, kalbinize ihanet ettiniz! 
Ellerini, ayaklarını, ağzını bağladığınız
Vicdanınızdan asla kaçamayacaksınız... 
Katillere susmamak, ortak olmamaktı kana! 
Siyonazist yamyamlar yutarken çocukları! 
Ve destek gönderirken barbar Amerika, yılan Britanya! 
Ortaçağ halkı gibi gerçeklerden kaçtınız! 
Velakin içinizden kaçamayacaksınız! 
Ellerinizde kanla, bağrınızdaki taşla! 
Pısırık yaşamları, hayat sanacaksınız! 
Ruhunuzu daraltan üstünüzdeki vebal! 
Ey dünya ülkeleri ey çağın korkakları! 
Kurtarabilecekken dünya çocuklarını... 
Katletmeyi seçtiniz hemde hiç utanmadan! 
Her sene Dünya Çocuk Gününü kutlayarak... 

1445 - 04.11.23 


SALAHADDİN 2

Salah ve ekibi bir yandan zalime Hamza, Ömer, Ali olurken bir yandan filizlenip kök salıyordu. 
Ekibin bir kısmı ticari hamlelerle lojistik ve ekipman sağlıyordu. Uluslararası bankalarda, farklı ülkelerde alınmış bazı arazilerib mahzenlerinde biriktirip, namussuz bir darbe ekibinin operasyon yapmasının da önüne geçiliyordu.

Tam 7 yıl bu şiar üzre büyüdüler. Medyada da söz sahibi oldular. Sosyal medyada da bir ekip sürekli çalışmalar yapıyordu. Ümmetin bazı alimleri milleti sürekli uyarmaktan kendilerini unutmuşlardı. 

Bu ekipler sürekli nasihat eden önderleri hakikate davet için kuruluydu. Bunlar söylediklerini yaşayıp ellerini taşın altında koysa bambaşka bir boyuta geçilecekti zira. 

Ey sözde alimler siz neden öğütleyip durduğunuz cihad için bir şey yapmadınız? Elinizin altı cevher kaynıyordu. Neden mesela Kassam Tugaylarına maddi ve manevi ve insani destekler sağlamadınız?

Müminleri neden icraate çağırmadınız? Boykotların ülkesel bazda olması için devrin başkanlarına, partilerine neden baskı kurmadınız? Neden başta olup susanlara Allah için susma, sinme, durma demediniz!

Küçük olsun benim olsun diyen nice sözde alim sözde şeyh müsveddeleri de ümmet ihanet etmiş, sapık ve sapkın bidatlerle gençleri, dinçleri uyuşturmuş, yoldan çıkarmıştı.

İslamcılığı maske edinen ırkçı korkaklarsa Filistin güllerine iftiralar atıp alçakça ve münafıkça söylemlerle siyonitlerden olmuştu. 
Bazı cahillerse siyonitlere katliam sonrası kahve keyfi, hamburger keyfi yaptırmak isteyen zalim tüccarlara kurşun parası kazandırmaya devam ediyordu. 

Acımasızdı Salah ve ekibi evet! Ama kime? Canavar bebek katillerine! Bebek katillerini destekleyen canavar dünya ülkelerine! Bu dünyanın en katil en zalim mahluklarına acımamak, insanlığa merhamet, mazluma merhamet demekti.

Sene 2040! 3 milyar müslüman var ama biz şuan güçsüzüz diyor menfaate dalanlar. Gazze ve Batı Şeria bize göstere göstere mahvedilmiş. Artık siyonistanda sadece siyonistler kalmış. Korkak müslüman ülkeler bunu sadece izlemiş, bazı bayram günlerinde utanmadan biz şöyle böyle güçlüyüz yalanları ile kendini avutmuş durmuş... 

Yeryüzünde sadece iki mücahid ekip kalmış! Bir Kassam! İki Salah! Salahaddin 40 yaşında. Ekibinde binlerce mücahid... Siyonist askerleri, siyonist destekçileri takipteler... Dünyanın farklı ülkelerinde seyahatte, tatilde, pislik zevklere daldıkları anlarda gördükleri son yüz Salah ve ekibinin yüzü oluyordu. Cihad çok gizli yürütüldüğü için dünya ne olduğunu anlayamıyordu. 

Siyonistler inlerinden çıkamaz hale gelmişti. Artık açıktan destek veren de yoktu. Ama ajanlar sayesinde gizliden destek verenler de avlanıyordu. Teşkilat, siyonistan dışında canavarlara dünyada nefes aldırmıyordu. Siyonistana ise daha gelişmiş teknoloji ile tugaylar kök söktürüyordu. Siyonistan yer altı delik deşikti. 

İsrail terör örgütü mazlumlara 1000 atom bombası hacminde zarar vermiş, bebeklere kadar katletmiş ama dünya ülkeleri 1 Hiroşima kadar önemsememiş. İslamsız ülkelerin ne kadar vahşi olduğu ayan olmuş... Adaletsiz dünyada adaleti sadece Tugaylar ve Teşkilat sağlıyordu. Yeryüzünde bir cesur onlar kalmıştı. Müslüman ülkelerin orduları korkaklıkta birbiriyle yarışıyordu. 

Siyonitler siyonistana sevinemez hale gelmişti. Gece uyuyamıyorlardı. Her gün ölüyorlardı hem korkuyla hem muhteşem suikastlerle, nokta atışlarıyla! Böyle giderse çok güçlenip bizi bombalara boğacaklar diyorlardı. 

Kendileriyle karıştırıyorlardı. Oysa müminler bırak bebeği yaşlılarına dahi zulmetmedi. Almanya ve Polonya gibi soykırıma uğradıkları şehirlerden geldiler siyonistler, Filistililer merhamet edip evlerine kadar aldı ve baktı onlara. Sonra terör örgütü olup o evler bizim deyip Filistinlileri şehid ettiler. Kucak açanları sırtından hançerlediler. Ve onlara Soykırım yapanlardan 1000 kat daha vahşi şekilde soykırım yaptı zalim kalleş yahudiler... 

Allah ve melekler ve peygamberler ve müminlerin laneti siyonistlerin üzerine olsun. Amin... 

Devamı sonraya... 

SALAHADDİN 1

9 yaşında ailesini kaybedip yetim kalan bir çocuğu ancak diğer yetim ve mazlum kardeşleri anlayabilirdi.

Salahaddin, zalimler yüzünden evi kundaklanıp içerde boğula boğula, yana yana can veren ailesini yitirmiş bir öksüz çocuktu.

Babası son bir güçle pencereden çıkmasını sağlamıştı. Müstakil yuvalarının, sevdiklerinin kül oluşunu yürekleri sağır edecek bir hüznün sessizliğiyle izliyordu.

Sabaha doğru kapkara bir enkazdı kalan... Çok geçmeden verildiği yetimhaneden kaçıp sokaklarda yaşamaya başlamıştı. Dışarda binbir zorlukla boğuşa boğuşa hayatı öğrenmiş, 15 yaşına gelmişti. Yamalı, yoksul halini görenler onu Suriyeli sanıyordu, oysa o Amedyalıydı.

Hurdacı bir patronları vardı, el altından illegal işler yapardı. Uyuşturucu ticareti dahi vardı. Gençlere zulmediyor, tazelerin kanına giriyordu. Bir gece kendi karısını başına rakı şişesini tam 29 defa vura vura öldürmüştü. Zulmü izleyen çocuk, vuruşları sayıyordu. 

Salahaddin, camdan, incecik perde arkasından buna şahid olmuştu. O gece pislik herif, kötü adamlarını çağırıp kadını ormana gömmüş, üstüne beton ve toprak dökmüş ve pislik yuvası evine geri dönmüştü. Salahaddin hepsine gizliden takiple şahid olmuştu. Sene 2015...

Bir gece hurdalıktan aldığı demir çubuğun ucuna keskin bıçaklar takıp onu kaynaklarla bir mızrağa çevirdi. Zalim patronun yine içip sızdığı bir anda hayata tutunduğu pencere gibi olmayan bataklık bir pencereden içeri o eve süzüldü. Ölümün soğuk ayazı iliklere kadar hissediliyordu. 

Karşısında çocukken onu yetim bırakan zalimler gibi bir katil leş gibi sızıp yatıyordu, leş yiyici sırtlanlar gibi... 

Ve Salahaddin bu sırtlanlara karşı bir arslan olmayı seçti. 

Kimliksizdi ama ne gam? İnsanın en güzel kimliği yiğitliği değil miydi?

Yiğitse bir mümin, gerisi teferruat! 

Kısasa kısas dedi Salahaddin! Adalet diye haykırarak mızrağı canavarın karnına sapladı, öyle ki mızrağın ucu o gaddarın ta belinden çıkmıştı. 

Mazlumlar aşkına sapladı ve ardına bile bakmadı. 

Zalim sırtlan, tam üç saat kıvrana kıvrana can çekişerek gebermişti. Dünya bir pislikten daha kurtulmuştu böylece... 

İlk cinayetiydi. Cinayet denilebilir mi acaba? Onu öyle mesud etmişti ki bu adaletsiz cihanda bir adil olmak! 

Ve derin gecelerde avcılığa başlamıştı. Haberleri çılgıncası takip ediyordu. Mazlum kahraman... Katil avına çıkmıştı. 

Seri katillerin, katil korkakların korkulu kabusu haline gelmişti şehirde. Bu kentte ne zaman katilliği kesin olup delil yetersizliğinden salınan, 3-5 yıl yatırılıp çıkarılan bir katil bulunsa, 2-3 ay içinde mutlaka bir yerde cesedi bulunuyordu.
Şehirde öldürme oranları %90 düşüşteydi! Can tatlıydı hele o korkak zalimler için canları taptatlıydı! 

Sene 2033... Böyle böyle 33 yaşına gelmişti. İcraatlerini yakalanmadan, delil bırakmadan yapıyordu. 

Bazen dikenli bir telörgüyle boğarak bir çocuk katilini, bazen şarabına fare zehri katıp hadım ederek, mazlum bir anneyi öldüren tecavücü canileri... 

Salahaddin zamanla dostlarını da bulmuş, yeraltında güçlü bir konsey oluşturmaya başlamıştı. 

Kendisi gibi zulüm görmüş yetim arkadaşlarıyla bedel ödete ödete olgunlaşıyorlardı, adaletsiz bir dünyanın tam göbeğinde, lafla değil icraatle kök salıyorlardı. 

Birileri tembelce gevezelik yapadursun, Salah ve ekibi, az konuşup çok iş yapıyordu! 

Hayalleri küresel bir ağ kurmaktı, uluslararası bir tim... En başta siyonistler olmak üzre şu yeryüzünün bütün teröristlerini dünya ülkelerinde takip edip, gafil anlarında yakalanmadan avlayacak bir adalet teşkilatı! 

Bunun için yeraltında zulme sapmadan, zalim olmadan, asla bir masuma kıymadan, teröre bulaşmadan güçlenmesi gerekiyordu. İhlası kaybetmeden yavaş yavaş, çoğala çoğala gerçek yiğitlerle... 

Gönülden inanıyorlardı, inanmış adamlar, bir gün siyonist teröristlerin dahi uyku uyuyamamasına neden olacaktı inşallah... 

Dünyanın en büyük katilleri olan nice  başkanlar çekinecekti katliamlara start vermeye, zira bu teşkilatın kendisini asıp keseceği korkusuyla yaşayacaklardı. 

Dünyada öldürme ve zulüm oranları düştükçe düşecekti! Kötüler inlerine çekilecekti. 

Müslüman ülkelerin güçlenmesini bekleyip durmak ne gülünç hayal, güçlense bile bu batıl sistemlerle ancak birbirine girer, yine böyle işe yaramaz! 

Dünyaya mümin cesurlardan, Salahaddinlerden oluşacak böyle zalime acımasız bir teşkilat lazımdı, cihadı küresele devasa bir ölüm timiyle yaymak! 

Öyle ki bu müminlerin keskin adaletini gören halklar, oluk oluk hakikati araştıracak, belki de o muhteşem gerçeğe akacaktı. 

Salahaddin ve yılmaz dostları, bu muhteşem hayali gerçekleştirebilecek miydi? Cesur Kardeşler teşkilatı kurulabilecek miydi? 

Devamı haftaya... 

İHVAN-I MÜSLİMİNE ÇAĞRI

Ey İhvan-ı Müslimin! Ey müslüman kardeşler! Şehid Seyyid Kutup, Şehid Mursi, Hasan Elbenna...

İntikam zamanı gelmedi mi? Büyük Cihad hareketini başlatın. Yerin altından yerin üstüne çıksın cesur kartallarınız!

Hitler'den bin kat zalim Netanyahu köpeğinden bile belki daha da leş hain Sisi, Kudüs'e yardım kapılarını dahi açmaz olmuş. Bu çakal yezidi söndürmenin zamanı gelmedi mi?

Şeytan Abd ve Siyonistlere karşı Rusya, İran, Çin, Kuzey Koreyi gerekiyorsa yanınıza alın! Savaşta hile vardır unutmayın!

Eyyubi ve Osmanlı nesli olan biz Kürd ve Türk çocukları gözlerinizin içine bakıyoruz!

Gün sizin gününüz, sıra sizin sıranız! Başlatın artık o yakıcı devrimi! Başlatın ki mücahid yürekler deryanıza aksın! Özbeynini buharlaştırırcasına tutuşturun bütün meşaleleri!

Siyonistan geçmişte de ceddinizi şehid etti unutmayın, bugün de ediyor, iktidardan düşmenizin de müsebbibi bu pislikler! Ey İhvan alimleri neredesiniz! Ustalarınıza, ümmete ihanet etmeyin sakın oturarak! Elinizi taşın altına sokma zamanı gelmiştir. Sizin imkanınız var heba etmeyin! 

Ey müslüman kardeşler! 
Allah aşkına ve Rasûlullah aşkına! Çağın pislik siyasetinde hiçbir siyasi yol, müzarekere, barışçıl çözüm bırakmadılar!

Dünyanın leş yiyici katil ülkeleri bakın hep siyonist köpeklerin yanında! Evrensel insan hakları, küresel barış hep hikaye bu milyonlarca zalimde!

Bize düşmanlar! Bize düşmanlar! Bize düşmanlar! Uyanın! 
Siyonistleri dünyanın her yerinde gördüğünüz an asla bırakmayın! Küresel mücadeleyi başlatın!

Başlat ki Melhame-i Kübraya bir yol olsun! İnşallah günü geldiğinde dağlar taşlar dile gelecek! Başı ezilmeyen tekbir siyonist yılan dahi kalmasın... Başlatın... 

Kudüs yolu Kahire'den geçer. Mısır ve Kahire'yi fetih günü gelmedi mi! Hamas'ı bir iken bin yapma zamanı gelmedi mi! 

Ey kardeşler nerdesiniz! 
Yakılan bebeklerimizin, çocuklarımızın, ninelerimizin sesini duymuyor musunuz! İslam aşkına barış için savaşın! İnletin zalimleri! 





KÖZLÜ SÖZLER


1. Sevenler kavuşmak ümidiyle elbette bir gün ölecektir. Ancak sevmeyenler kalbini israf ederek zaten çoktan ölmüştür. 

2. İçerdeki boşluğu dışardaki zenginlikle gideremezsin, kişilik kapısı içerden açılır, içerden sürgülenir. 

3. Kibirli görünmemek için çekingen davranan kibirli görünebilir, tanımadan yargıya varma!

4. Karakterin kalitesi iyilik denizinde yüze yüze gelişen canın pazularından belli olur, aynalar temizlendikçe değerli, aynanı ancak salih eylemlerle parlatabilirsin.

5. Seküler, kendisine önem veren doğuyu bırakıp kendisine böcekmiş gibi davranan batıya hayran, turist olarak gittiğinde bile seni mülteci görüyorlar, akılsızların ne hazin bir ezikliği var.

6. Dünyanın en büyük katilleri kimlerdir? Bilim ve teknolojiyi maske edinerek sahne önünde sevimli görünüp arkada gücünü toplayarak halkların kanını döken süperşeytan devletçiklerdir. Sıradaki hedefi siz, uykunuzdan uyanın ey sessiz halklar!

7. Bir toplum sahip olduğu eşya kadar değil, sahip olduğu ahlak ve karakter kadar gelişmiştir, değerlidir.

8. Küresel sistemin bütün değer yargıları hep hayvanca bir hayat sürebilmek içindir, oysa ins hayvanlaştıkça zalimleşir. 

9. Güneş gibi doğmak isteyen yanmayı göze almalı... 

10. Uçmayı istiyorsan düşmeye aşık ol. 

11. En tehlikeli uçuşlar en derinlere dalışlarda saklıdır. 

12. Uçmayı seviyorsan yüzmeyi öğren, anlam denizinde derinlere daldıkça yükselebilirsin. 

13. Aşkın ateş olduğu yerde rüzgar ol, ki nice kandiller seninle tutuşsun. 

14. Kardeşine temiz bir ayna oldukça kendini görebilirsin. 

15. Canlıları rahatsız eden, aslında en çok kendisini yaralar, lakin çoğu zaman bunun farkında bile değildir.

16. Ahirzamanda benliği dizginlemek meşale tutmak gibi zor ama çok güzel...

17. Her gün iyilik egzersizleri yapan ervahtan kaslısı var mıdır alemde?

18. Bu çağda uzlet zor ama dilini tutamayan da zinhar kurtulamaz... 

19. Müslüman ülkelerde sokaklar din kardeşinle dolu, güzel zanla dol, zinhar kin tutma, nefret kalbi kül eder. 

20. Şeytanın bu çağda en feci silahlarından biri ego, mesela yan baktın kavgaları veya alay terörü. 

21. Çete gibi dolaşıp linç kültürüyle korkuttuğunuz her insanın vebalini aldınız, her gün daha fazla zarardasınız! 

22. Niceler bomba gibi dolaşır, dokunsan patlayacak, müslüman ahlakı hayır bu değil! 

23. İnsana yumuşak, zalime sert, dünyaya adil olmadıkça iyiyim deme! 

24. Samimi olanlar ancak sahiden iliklerine kadar yaşadım diyebilir. 

25. Irkçılık şeytanın ahlakıyla ahlaklanmaktır. 

26. Arayana kendi özü bile bir ilim dergahı olur. 

27. Uçmayı diliyorsan önce dalmayı öğren, gönülden, en gönülden... 

28. Haset, kendi iradenle kendini köleliğe mahkum etmektir. 

29. İçkisiz, faizsiz, kumarsız, torpilsiz, rüşvetsiz, çalmadan, vurmadan, kırmadan onurlu yaşamın verdiği hazzı ve özgürlüğü ancak kendini zalimlikten koruyup tadanlar bilir. 

30. Egolara kahkaha attırmak için maskaralık yapan soytarıdan rezili var mı acep şu alemde? 

31. Ölümü anınca ayıp karşılar olmuş muhteris dünyalılar, oysa ölümü anmamak, hatırlamamak ayıp olan! 

32. Sonsuz kudreti varlığı ve yokluğu kuşatmış, herşey emrine amade, sonsuz kusursuz hakimdir, hakemdir, adildir Hakk... Muhteşem ihtişamlarına şahid olmak sırayla... 

33. Hakk yolunda koş ve coş ve taş ki, akışın hakikat, emeğin fazilet, yüreğin selamet, menzilin istikamet dolsun. 

34. Çölde susuz çocukları dert edinen fedakarlarla, hep bana diyen süslü benciller, elbette mahşerde eşit olmayacak, bundan doğal ne var! 

35. Güneşe derin derin bakarsan o da senin içine bakmaya başlar, akışlar birbirine yansıyışta... 

36. Seslerin sessizliğe hasretini hazin çığlıklara sor. 

37. Alay ehli çöplüktür, güllerin orada işi yoktur çocuklar... 

38. Bataklık hep vardı, mühim olan bunca çamur içinde sen bahçevan olabilecek misin? 

39. Bir çukur ne anlar denizden! Aşksızlar ne anlasın aşktan gönül? 

40. Hakk öyle sonsuz kusursuz muhteşem ki, O'nu yine ancak kendisi hakkıyla bilir, hakkıyla anlatabilir. 

41. Hakk'ın sonsuz kusursuz kudret denizlerini ancak ihsan ettiği damlamız kadar algılayabilir, anlayabiliriz... Haddini bil ey can! 

42. Parmak kadar bir mercekle katrilyon galaksi bir kağıda sığdırılıp bir göze sığıyor, hepsi Hakk izniyle Hakk nimeti, mutlak sonsuz kusursuz hazineleri zinhar tükenmez elhamdülillah, sübhanallah... 

43. Herşeyin tek Sahibi sana kendisine yakınlaşma fırsatı vermiş, bunu iyice derinlemesine bir düşünsene, lütufları bir görsene! 

44. Seni yoktan var eden Rabbine kullukla yakınlaşmaktan daha güzeli senin için ne olabilir ey yaradılan aciz! O'na yönel, değerli kal, cevher mücevherini nankörlükle israf etme! 

45. Sanki yer ve gök dar geliyor bülbülün kalbine, Hakk hazretlerinin vuslatına, rızasına, muhabbetine ulaşıncaya dek... 

46. Ancak kafirler ümitten kopar, bin kez tevbe bozmuşsan da yine gel tevbe et, hatadan ayrıl, doğruya gayret et... 

47. Hakk dini İslam kusursuzdur. Asla zayıflamaz ve mutlak galiptir. İslam ile güçlenen, şereflenen, korunan biziz unutmayın, hamilik yalanı ve kibriyle niceler helak oldu. 

48. Aşk, aşığın içinde girift aynalar gibi içiçe yansımalarla bir derin kuyu...

49. Nereye dek bedenlere aldanıp duracaksın, ey içteki define ey cevher ey ruh! 

50. Renklere, suretlere, biçimlere takılı kalma! Hakk dilerse beyaz bir gecede siyah yıldızlar parlar! Mühim olan kabuklar değil içindekiler! 

51. Karıncaya dahi merhamet et, bilemezsin, belki de Hakk o ameli felahına vesile eder, durmadan iyilik yarışında ol. 

52. Çocuklardan işçi yapıp ömürlerinde derin yaralar açmayın, bırakın çocukluğunu doya doya yaşasınlar. 

53. Üç hurman kalmışken birini infak etmen, milyarderlerin milyarlar bağışlanasından daha değerlidir, zinhar küçük görme! 

54. Hakiki Alim ve Hakim olanlar insanlık burcunun zirvesinde, makamına ihanet edenlerse çukurun en dibinde! 

55. Ey İstikbal Fatihleri! Ey Salâhaddinler! Başa geldiğinizde mütevazı olup sade yaşamanız, nica insanı hakikate yönlendirecektir unutmayınız! 

56. Çiçekler gibi kokmak için dikenler gibi olmamak gerek... 

57. Depremde nice binalar sanki vapurlar gibiydi, yerin katmanları dalga dalga! Allah herşeyi kuşatandır! Bir emri yeter! Zinhar unutma! 

58. Kibir, haset, kin insanı köleleştirir, kötü prangalardan kurtul, özgürleş! 

59. Mal, mülk, şan, şöhret, tatmin olmak için değil, sadece Rabbinin rızası için yaşa, yüksel... 

60. Kendine sarıl, kendinle barış, hep kendin kal, taklidin değeri yok, orjinal ol. 

61. Bazı sessizlikler bazı yürekleri sağır edecek kadar ağırdır! 

62. Gerçek, bilim adamlarının salladığı teoriler, filozofların kustuğu aforizmalar değildir. Hakk'ın hakikatidir! Yalanların ağzı değdi diye gerçeğin muhteşem denizi asla kirlenmez. 

63. Bazı yalanların bazı gerçeklerden hızlı yayılmasının ne önemi var, karanlık ne kadar çoğalırsa çoğalsın, güneş doğduğu zaman boğulmaya mahkumdur. İşte bunu bilenler gecelerde hilal! 

64. Müslüman bir ülkede şayet siyonistlere atılabilecek füzeleri engelleyecek gavurun savunma kalkanları, düşmanın üsleri kuruluysa, o müslüman ülkenin sürekli mutsuzluğu, devamlı musibetleri üzerine çekmesi elbette pek doğaldır, bu vahim gidişatla hazin akıbeti de şüphesiz paramparça olmaktır. 

65. Nice müslüman gençler var! İslam'ı korkusuzca gür bir seda ile haykıran! Makamlı sözde dindar ihtiyarlar onların önünü açmıyor, bilakis kibirle set oluyor, nice müslüman akranları dini haykırmadıkları gibi cesurca haykıran bu yiğitlerin sedasını yaymıyor, seküler köpeklerin hayranlığıyla meşguller, bugün o yüzden nice dava adamları yalnız adamlar, kardeşlerinden destek görmüyormuş ne gam, Hakk'ın sevgisi onlarla olduktan sonra! 

66.






ÖZLÜ KÖZLER

1. Defnedişten sonra gelen ölümün o soğuk sessiz rüzgarları insana ne de çok sır fısıldıyor.

2. Hakk'ın lütuf güneşinin bir aynasıdır dünya, aynaya vurulanlar, ışıklar güneşine dönünce, ziyadan hep mahrum kalacaklar, ne acı.

3. Hakk rızasını en üstün lütuf olarak görenlere, o rızaya aşık hasret çekenlere, o rıza için hayırda yarışan gerçek aşıklara ne mutlu.

4. Irkçılık niceler için bir putperestlik biçimi, ırkını putlaştıran ins ve cin şeytanları ne akılsız!

5. Kötü düşünceler fazlalıklardır, arın da gör! Can nasıl da kaslanıyor.

6. İçi çirkin olan ancak karanlığa takıntılı, gerçek yüzünü zulmet gecesiyle örtmek ister.

7. Ne harap bedenlerde ne özel can hazineleri var, kabuğa takılanlar, nice güzelden mahrum kalır. Yüze bakma öze bak! Yüz gider, öz kalır. Ten erir, ruh gençtir! 

8. Allah razı oldu mu insandan, dilerse bir anda nice boyutlar aşabilir can, Hakk'ın herşeye gücü kuşkusuz yeter.

9. Belki de bu dünya da bir ergenlik dönemi, Hakk'ın izniyle olgunlaşmayı başaran ruhlara ne mutlu...

10. O mutlak sonsuz kusursuz tek yüce Rab... O'nu övmekle ancak biz şerefleniriz! 

11. Hakk yolunda paylaşınca güzel paylaş, yiyemeyeceğin ve giyemeyeceğin çürüğü değil.

12. Annen bile şimdi ölsen seni mezara koyup döner. Rab rahmeti ise doğruların daima üzerinde olacak! Ki anne şefkati de O'nun rahmetinden bir zerre... Dostların ki, en yüce dost Rabbinin ihsanından ötürü dost sana zinhar unutma... Gönül gözünü aç...

13. Ruhunu ve tenini rızıklandırmak için nice alemleri sana hizmetkar kılan Hakk'a şükret, bak milyarlarca canlı biz insanlık için feda ediliyor, ibret al, vefa nöbetinden asla ayrılma!

14. Bir balta hiçbir ormanın kalabalığından ürkmez, ateşi ateşle de söndüremezsin, kötülüğün yegane celladı samimi iyilik... 

15. Suyun güzelliğine bak, içine aldığını eritmez, ihya eder, deniz altı ülkeler ne güzel delil, halklara yuva, canlara dünyalar, canlılara rızık madeni, ateşten dostunu sakınan...
Su ol yaşamda, eritmek kolay, bitirmek kolay, merhametle yapmak zor, tamir etmek zor, yuva olmak zor!

16. Her hikmet ruha bir nefes, sırdaş oldukça sırlan, soluklan... Dolu dolu sahiden yaşadım diyebil.

17. Sarayda mücevher olsan ne fayda, toprak ol bağrında çiçekler, yaşamlar yeşersin! 

18. Toprak, su, ateş, hava asıl mücevher! İyi bir canlı cevher, nice cansızlardan yeğdir.

19. İnsanlığı arıyorsan eğer Hakk rızası için Afrika çocuklarından sokak kedilerine, serçelerden karıncalara kadar canlıları düşünen ince nazik yüreklere bak... 

20. Mekke, Medine, Kudüs, Diyarbekir, İstanbul bugün insanlığın başkentlerindendir, elhamdülillah... 

21. Unutsak da özlediğimiz çocukluklar var, hasret kaldığımız çocuk hisleri, ne aziz nimetler tatmışız ve tatmaktayız, daim elhamdülillah, la ilahe illallah... Büyüdükçe yaşlanıyor çocukluk! 

22. Çocukluğu yıkmak bazen bin bazen milyon mazluma sebeb olmaktır, Hitler zalimini de çocukken ezmişlerdi, çocuğu ezenlerin vay haline!

23. Uzay içre boşluk içre dünya içre insan içre yürek içre cevher içre öz, özlerdeki aşk ateşi bir, sübhanallah...

24. İyiler hep mazlumdur, dünya kötülerin dünyası şimdi, lakin unutma, zulüm devam etmemekle meşhurdur.

25. Cihanda hep birlikte yalnızız ve ıssızlığımız ancak Hakk rızasıyla diner.

26. Müminlere vadedilen gözlerin görmediği nimetleri tefekkür et, İslam muhteşemliğine bir delil daha! Diğer hiçbir sapkın inançta böyle bir hadise bulamazsın! Sadece İslam, Hakk'ın sonsuz kusursuzluğunu haykırır, sahiden ilahlığa yakışacak eksiksiz ilah anlatımı yalnızca dinimizde var, hakikatin zerreleri adedince elhamdülillah... Gör artık ey arayan! 

27. Yoktan var eden Hakk'a hiçbir hadise zor değil, O öyle büyüktür ki büyüklüğünü ancak kendisi hakkıyla bilebilir, O'nun izin verdiği kadar idrak testimiz... 

28. Mazinin ehline acıyana acırım, maddi gelişim yoksa ne gam, manevi gelişim vardı, insan kendini evlerle ekranlara hapsetmemişti, doğayla arkadaşlık vardı, kutu içinde kutuyla vakit öldürmek yoktu, ufuklarla vakti kazanmak vardı! 

29. Ruhunu özgürleştir, tene zincirler vurulsa ne gam! Ruhu tutsak olanın ise teni serbestmiş neye yarar. 

30. Haksızca biriktirip paylaşmamak kadar kötü bir fakirlik mi var? Milyar canlının hakkını çalıp zerresinden faydalanarak göçüyorlar, milyar kul hakkına girenlerin mahşerde vay haline! 

31. Batıl felsefeler hep birbirini yalanlamakta haklı, bin felsefe bir tefekkür etmez! 

32. Değerini fani yüzlerde arama, önemli olan senin kıymetin ne kadar Alemlerin O Tek Rabbinin katında? 

33. Hakk'a salih kul olan varlığın incisi, olamayan niceleri en alçakların kölesi, dilencisi... 

34. Fidanlar lisanlarınca duada, kiminin nasibi koca çınar, kiminin kısmeti koca çınarlardan da kıymetli ilim sayfaları... 

35. Varlık kitabını canla oku, kalbinle dinle olmaklar denizini, masivanın zerreleri dahi tesbihte... Hakk kudretine boynun eğmekte herşey, katıl alemlerin şükür halkasına... 

36. İmanla sulanan bir tohum ol daima, dallarıyla cennete kadar uzansın inşallah samimi yolculuğun... 

37. Rabbini inkar etmek ihanetlerin en kötüsü en alçağıdır. Sonsuza dek cehennem cezası nasıl da adil elhamdülillah... Hakk adaleti kusursuz sonsuz... Allah imanla yaşayıp imanla yolunda şehid olmayı nasib eylesin cümlemize, amin... 

38. İnsana küçücük bir kurttan ipekler giydirten, zehirli bir arı böceğinden şifalı bal yedirten yüce Hakk hazretlerinin şanı ne yücedir. 

39. Ateistler her kurumda hazır soyut bir devletçiğe inanıyor da, herşeyde gücünü gördükleri ulu Rahmân'ı inkar etme hadsizliğinde, gafletinde, akılsızlığında neden bulunuyor, ne yazık! Ne hazin zekasızlık! 

40. Masiva ne sanatlı senfoni, tefekkür sergisi, mikrodan makroya her nağmede, Kudretullâh'ın o sonsuz kusursuzluğu, kusursuz sonsuzluğu duyulur. Rahman ve Rahim Allah... 

41. Gözler avizelerde, zeminler dalgalanıyor, birbirinin omzuna yaslı harap binalar, dünya hırsları ne boş! 

42. Mümin yürekler ayrı durdukça, boşlukları acılar, belalar dolduracak! 

43. Kale sandığın binada kendini güvende sanıp günaha dalma, yerin yedi katından yakalanmana, içindeki o aciz şahdamarını koparmaya, şahdamarından yakın Rabbinin bir emri yeter. 

44. Hakk'ın bir zerre muhabbeti tüm varlıktan daha önemli olmalı kalbine, sana evrenlerin verilmesinden daha değerli... 

45. Sonsuza dek en güzel övgülerle her saniye şükredebilseydik dahi Hakk'ın ihsan ettiği bir gözün zerresinin bile karşılığı olamazdı. 

46. Amelinle bir atomunu bile kurtaramazsın, amel ancak eylemsel dua, ancak amelimizden ve niyetimizden razı olursa Hakk hazretleri, sonsuz rahmetiyle sararsa, işte ancak o zaman kurtuluşa erebiliriz. 

47. Depremlerde ne anılar, acılar, heyecanlar, sevinçler de hep enkaz altında kalıyor. Nice masum güzel hikayeler de enkazla beraber kaldırılıyor. 

48. Enkazlar, dokunaklı hatıraların mezarlığı... 

49. Siyonistler öyle alçak şeytanlardır ki, büyük depremlerde bile yardım diyerek tarihi eser hırsızlığına gidiyor. 

50. Bazı aşklar ateşin ateşe dokunmasıdır, bazıları mumlara alev olmak ve ateşin ateşi yakmasıdır bazıları... 

51. Kardeşlik imandandır, ırkçılık şeytandan! 

52. Ve ölüm en hızlı öğretmen, bazen bir gecede hayatı öğretir. 

53. Yoktan var ettiği hiçbir canlıyı ihmal etmiyor, her an herşeyle ilgileniyor, yıldızları kalem yapsan yetmez, O'nun sonsuz kusursuz hükümranlığını anlatmaya... 

54. Ey halklar, en fazla bir müddet küresel mafyaların saldırmasından ötürü belki ekonomik sıkıntı çekersiniz faizi bitirerek, sonrasın da ise sömürgeci zenginler biter, onların bitmesi sizin hayalinize kavuşmak için başlamanız demek, kalıcı refah ancak böyle gelir.

55. Yaradan neden bir yaradılanı çocuk edinsin! Haşa ve kella! Ne akılsız yalan ne cahil iftira! Aklınızı neden kullanamazsınız? Sahiden gerçek zekiler imanlarından belli... Hakikati inkar eden akılsız, sözde bilim adamı olsa ne fayda! 

56. Maraş ve Marmara depremi yıllarca yüreklerde titreşmeye devam edecek... Acıyı fırsata çevir... Kendini düzeltmene vesile kıl... İbret ehli ol... 

57. Aklını sahiden kullanan, İslam'ın diğer batıl dinlerden uzakta nasıl da gerçeklerin fezası olduğunu çok iyi görüyor. 

58. Yahudilikte ırkçılık, hristiyanlıkta insana tapınma, putperestlikteki taşa tahtaya tapınış, budizmdeki putperest heykele inanış, dinsizlikteki ispatsız boş avuntular... Tüm batıllar, hal diliyle İslam hilalinin karanlıkta aydınlatışını haykırıyor. Sahteler gerçeği gösteren levhalar, kalbiyle görmeyi başaranlara... 

59. Doğrunun yalanlara ihtiyacı yok, ancak dikkatli bak, yalanlar bile doğruyu gösteren bir levha, doğruluğun kıymeti yalanların içinde daha çok belli oluyor. 

60. İçindeki arayıştan belli aradığının ötelerde  bulunacağı, asıl mesele bulmayı hak edecek misin? 

61. Bir gün dünya rahmi yırtılacak senim için ve maveraya doğacaksın, menzili sadece Hakk rızası olanlara ne mutlu, asıl hayat işte orada! 

62. Din kardeşine kibirle korku salanın vay haline, unutma en büyük korkaklar haksızlardır. Rabbinden başkasına korku duymayan müminden cesuru yok insanlıkta! 

63. Hakikat yolunda sürünen yatalak, duran tembel kaslılardan daha cesurdur, yiğittir, hayırlıdır. 

64. Uzunluk yarışı var binalarda, deprem gerçeği olduğu halde, bile bile büyük riskler en pahalı fiyatlarla satın alınıyor, hırslı insanlar ki celladına koşmakla meşhur... 

65. Dünya ülkeleri, kötülüğü bitirmek istiyorsa, özellikle ABD ve Rusya ve Çin şeytanlarının bölünmesi için çalışsın! En mühimi de elbette lanetli siyonistleri bitirmek... 

66. Neden bu beton aşkı? Birbirimizin üstünde böylesi yaşamak hırsı? Oysa toprağa yakın olmak erdeme yakınlaştıran! 

67. Meteorun yanardağa düşebildiği dünyada neyin garantisinden bahsediyorsun? 

68. Depremde enkazdan hayatlar çıkaran kahraman madenciler, ecdadına layık birer yeniçeri gibiydi, şühedamız gibi... Onlar seni unutmadı, onları unutma, patronlara ezdirme, sadıklara candan sadık ol... 

69. Şeriat, İslam Hukuku demektir. Şeriatten ancak şeytanlar rahatsız olur. Hakkı haykırmaktan zinhar korkmayın, susarak Rabbinize vereceğiniz hesaptan korkun... 

70. Lut kavmi sapıklarıyla dolup taşan dünyayı Ömersiz, Hamzasız, Alisiz, Fatımasız, Aişesiz, Haticesiz bırakma Allah'ım...

71. Günah özgürlüğü peşinde terör estirenlere karşı zinhar boyun eğmeyin, kaybolacak çocuklar aşkına ülkeyi bataklığa batırmalarına izin vermeyelim. 

72. Irkçı zalimler saldırınca mazlum din kardeşini onlara karşı korumakla mesulsün, linç kültürüne karşı baskın olmalıyız, Hakk aşkına ve mazlumlar için... 

73. Ümmet 13 asır İslam Devleti ile şahlandı, son bir asırdır Hakikat Devleti dışında herşeyi denediler, hiç başarılı olamadılar, şimdi dünyanın en gerisinde mutsuzlar, gelin özümüze dönelim, ancak böyle yeniden şahlanabiliriz, tek yol belli... 

74. Ecdada layık olmanın yolu birlikten geçer, onlar da ancak gerçek bir kardeşlikle birlik olup Hakk rahmetini üzerlerine çekerek, Hakk izniyle, Hakk lütfuyla başarmıştı. 

75. İstersen bin dil bil, kalbi sağıra duyuramazsın. 

76. İçimizde en sevgili kullar olan peygamberler dahi ne imtihanlar görmüş, sabretmiş, sen hakikat yolunu neden dikensiz sanırsın? 

77. Ruh, beden, akıl, gönül, irade ile kulluk şerefi güneşlere bile değil, sana verildi, şükredebildiğin için dahi şükret, tevben için bile tevbe et! Ölene dek ve öldükten sonra ve yeniden diriltilince ve sonrasında daima elhamdülillah demeyi nasib eylesin yüce Rabbimiz âmîn... 

78. Kalbin ahlak kalitesi vefası kadar, hızla geçiyor yolculuk, kaliteni geliştir. 

79. Asla şaşırma, hazırlıklı ol, ins ve cin şeytanlarından her türlü hile beklenir. Büyük imtihanların ihtimaline karşı ruhunda düşünceyle antreman yap, sınav günü sakin ol, kaybedenlerden olmamak için daima gayret et ey can... 

80. Samimiyetsiz zarafet, ihlassız incelik, gizli kibirdir, gösteriş budalalığı. Erdemler sanatı, içtenliğin o hikmet kaftanıyla hakiki... 

81. Üstündeki göğün, altındaki yerin ihtişamını görmez misin? Nasıl da muhteşem, intizamlı, hiçbir çatlak yok, herşey ölçüyle. İbretler al ey... 

82. Bütün masiva bir araya gelse tek bir ayeti oluşturamazdı, Kur'an gibi muhteşemler muhteşemi bir mucize ancak Hakk katından gelebilir. 

83. Şüphe helal olsaydı belki kendimizden bile şüphe edebilirdik lakin Kur'an-ı Kerim'den asla şüphe etmeyiz! Mushaf hakikatlerini evrenin başka hiçbir yerinde bulamayız! İnsanlığa insanlığı Kelamullâh öğretti, tarihte de hakikat çok açık, eski uygarlıklarda İslam kanunları vardı diyorlar bu çok doğal, İslam Medeniyeti ve İslam kanunları Adem peygamberden bu yana var, tüm yarattıkları sayısınca hamd olsun, şükürler olsun yüce Rahmân'a... 

84. Tüm yaratılan varlığın zerreleri adedince elhamdülillah, sübhanallah, la ilahe illallah... Ancak herşeyi yaratan bir şeyi ve bir şeyi yaratan herşeyi yaratabilir. Her atom içre atom elbette bir Tevhid bürhanıdır. 

85. Hakk kudreti öyle sonsuz kusursuz ki, cemalini daha görmeden Hakk'a iman ediyoruz, mutlak sonsuz kusursuz kudretini her zaman kuşkusuz hissediyoruz... Şükür O'na! 

86. Cennet bir de neden muhteşem biliyor musun? Allah senden razı olmuş düşün, yeniden masumsun, güvenilirsin, kimsenin senden ve senin kendinden ve kimseden endişen yok, kendini tanıyamama gafletleri bitmiş, Hakk ihsanıyla kusursuz sonsuz bir huzur, güven, ihlas ortamı! Ruhun da hasret kaldığı her iyilik ve güzellik asıl vatanda...

87. Cennete girdiğini bir düşün, artık ölüm yok, ayrılık yok, kötüler yok, kötülük yok, kötü olma ihtimalin yok, stres ve kaygı yok, ihanet yok, en büyük nimet olan Rabbinin rızası, muhabbeti, sonsuz kusursuz cemalini seyir nimetleri var. Dünya sahiden müminlerin zindanı... 

88. Açık saçık sapkınlığı savunan sapıkların atası, mağara devri yobazlarıydı, insanlığı geriye götürmek isteyen asıl barbarlar bunlar!

89. Bir antika eserin 1000 yıllık varlığına hayret edersin, onu da yaratan Hakk, binlerce yıllık yıldızları da! Hayret makamından asla ayrılma! 

90. Dünyalar ağırlığında ateş topu güneşler göklerde yüzüyor, belirli yörüngesinde giden güneşimize bak... Ve diğer yıldızlarla bize hizmetkar! Daha hangi mucizeyi beklersin? 

91. İslam dışı akılsızlara bak, ne aciz şeylere tapıyorlar, ancak gerçek zekiler bilir varlığın tek bir kaynağı olabileceğini... İman ettiğin Rabbine bak! Böyle bir Rab anlatımı başka hiçbir batıl dinde yok ve bu bile mucize olarak sana yeter! 

92. Kimse Allah'a hesap soramaz, hesaba yalnızca O çekebilir! Rablık şanının gereğidir kelam ihsanı, bizi dünyada rehbersiz, yönsüz bırakmaması! Sonsuz kusursuz adalet ve merhametine ne güzel delil!

93. Hakk şanı öyle yüce ki, kelamı dahi yetiyor kullarının cemalini dünya gözüyle görmeden O'na iman ve itaat edişine... 

94. Masivada bize sayısız gelen yarattığı onca çeşitliliği, Hakk'ın benzersizliğine ne özel bürhan... 

95. Göğe kule diken değil, özüne dönen ancak Musa'nın Rabbine görür gibi kul olabilir, cennetinde cemalini görebilir! 

96. Gökdelenlerle oynayan firavunlar var şimdi, İslam coğrafyasının, ümmetin hazinelerine çökmüş, müminler zordayken, parayı gavur ülkelere, israfa ve lükse harcayan... Çok yakında tadacaklar onları bekleyen adil gerçeği! 

97. Mumyalar dahi ibrete vesile, dünyanın nice zorba diktatörü bugün acziyet sergisi, tıpkı helak olmuş bir kavmin yerinde yeller esen yurdu gibi değil mi? 

98. Ey İslam düşmanı! Ölümden sonrası yokluğa eminsen haydi durma, hemen kendini öldürsene! 
Yapamazsın! Yalanlarınıza siz bile güçlükle inanmaktasınız! 

99. Camiler bölgelerinin anlam muhafızları, yuvalar civarına dizilir, nice cinnetler bile bir ezanla önlenir. 
Ne mutlu camileri gür vatan bahçelerine... 

100. Ezansız ülke asla vatan değil, şühedasız basit toprak gibidir, ezan özümüzdür, özümüze döndükçe biz biziz... 

101. Katrilyonlarca mucizenin üstünde yaşıyoruz, her an, her nefes bir fırsat, bir ihsan... 

102. Tüm masiva her an şükretse yine bir gözün hakkı ödenmez, O hep lutfeden, biz hep faydalanan, kıymet bilmeyen nanköre ne acı, hayatın anlamını kaçırmanın hasreti çökecek cehennemle yüreğine! 

103. Devamlı Hakk zikriyle Hakk yolunda koşan ve coşan bir ırmak ol, en çok kendine akacaksın, en büyük feraha sen ereceksin, çevrene de ferahlık olacaksın, canın aşka, aşk canına dolacak inşallah, eyvallah... 

104. Gerçek bilimi tarihte en çok ilerleten ve geliştiren hep İslami yönetim dönemlerinde desteklenen müslüman ilim adamları olmuş! 

105. Bilim yine ancak İslam Devletinde zirveye çıkabilir. 

106. İslam Tarihi, ilim ve bilim devrimleriyle dolu, bize düşmanlık eden seküler yobazların savunduğu tek düzen düzensizlik, Ortaçağ sapıklığı, ayyaşlığı, sapkınlığı... 

107. Hakikat, yalan karanlığında hilal, bir avuç ışık yeter bu karanlığı boğmaya, kalabalığa ihtiyacı yok gerçeklerin, hiçbir gece hakikat ışığına zarar veremez Hakk izniyle! 

108. Bir dişin ağrısına bile dayanamayan can ne kolay inkar ediyor, gavurluğu cesaret sanıyor, ne kolay ateşe girmem diyor, akıbet çok yakında gerçek adaletin sahasında! 

109. Yaradılan bile doğurduğunu başıboş bırakmaz! Ki doğurmayı, doğanı, doğuranı yoktan var eden Allah, yarattıklarını neden başıboş bıraksın! Ki doğurmak yaratmakla asla kıyaslanamaz! Ki anne şefkati, Hakk rahmetinin sadece bir tozu! Hiç akıl etmez misiniz? Beyninizi ve kalbinizi neden kullanmazsınız? 

110. En gariban halkları bile nice yerde faize bulaştırdılar yalan dünyada, harama helal fetvası veren satılık sözde alimleri bile gördü bu çağ, bunların olduğu yerde belanın eksik olmamasından doğal ne var? 

111. Evliya görmek istiyorsan Rabbi için canından ve malından geçen mücahid yüreklere, şühedaya bak... 

112. Ashab gibi olmaya gayret etmeli, boğazından geçen lokmanın tesbihini yüreğinde duymalı, dini sahiden yaşamalı, sözde kalmamalı. 

113. Sosyal medyada mafyacılık oynayan acizlere acıyın, cahiller ancak kibirlenir, mermi edebiyatı yapar, oysa gerçek adamlık ve kahramanlık Mehmetçik gibi vatan ve milleti Hakk aşkına savunmaktır. 

114. Aşkın deryasında batık gemiler gibidir bazı yürekler, çiçeklenerek derinde yüzenlere de ne mutlu... 

115. Akrebin zehrinde dahi panzehir, alemler sana hizmetkar kılınmış, sana verilen önemi görmemen bile ateşe layık olmana yeter. 

116. Yaptığın yarına kalmamış ne gam, Hakk için çalıştıysan unutulmaz, emekler zayi olmaz katında, asıl başarı Hakk rızasına ulaşmakla müşerref olmak, cennetler cenneti O'nun muhabbeti, sevgisi, hoşnutluğu... Bir muhteşem niyet belki bazen milyon işi geçer bilemezsin. Bu yol ihlas yoludur. Gör ey gönül! 

117. Bizi müslüman kılmakla şereflendirdiği için dünyada ve maverada, nefeslerimiz adedince daima elhamdülillah... 

118. Kaşıkla değer verip kepçeyle bekleyen, mağdur değil haindir, sırtından vurulan değil fırsatçı bencil insan cinsidir. 

119. Yürek yatırım aracı değildir, iyilik ve insanlık yalnızca Hakk için yapılır. 

120. Seküler yobazların hayvanseverliği bile canice, hayvanı kısırlaştırıp eve tıkmış, sokak köpekleri çocukları parçalarken umrunda dahi olmamış, tek gayeleri nefsi tatmin etmek, hayvanın dili olsa onu da sevmezlerdi, kimbilir evde nicesi ne eziyetler ediyor canlı garibanlara, oysa hayvanlar kendi doğasında güzel, kendi dalında çiçek! 

121. Mescitler birer gökyüzü, özgürlüğe kanatlanan secde ehlinin yolunu gözler. 

122. Namazsız ve ahlaksız nasıl yarımsan, adaletsiz ve vicdansız olarak da yarım kalırsın, İslam bir bütündür, işine gelen cüz değil! 

123. Bakışıyla insanları rahatsız etmek de, din kardeşine korku salmak da bir ahlaksızlık, kul haklarına girme örneği, ömür boyu belki binlerin ahını alıyorlar, ne acı. 

124. Kibirsiz ve riyasız tevazu, pişenlerin işidir. Alaylı, kibirli, riyalı, hasetli kötülükler cahillerin meşrebi. 

125. Üç günlük dünya için değer mi sürekli insanlara rahatsızlık verip yük olup ah almaya? Şimdi ancak bir günün kalmışken söyle değer mi? 

126. Kavramları dilediğin kadar çoğalt. Üç zümre var, müminler ve kafirler ve münafıklar! Mümin misin değil mi? Bütün mesele bu aslında! Mümin olan İslam Devletini savunur, İslam Milletini ve İslam Birliğini... 

127. Zengin olmayan Mekke ve Medine'ye gidemez olmuş, Suud zalimleri gariban müminlere engel olmakta, Rabbimiz sana şikayet ediyoruz, sen hainleri helak eyle, müttakileri yeniden baş eyle... 

128. Filistin hürriyetinin yolu Arabistan'ı özgürleştirmekten geçer, suud zincilerinden arındırarak! 

129. Varlığı yaratmak bir atomu yaratmak kadar kolay Hakk hazretlerine, O'nun gücüne asla bir sınır yok, kudretine asla bir zor yok... 

130. En eski nice uygarlıklarsa bile bazı İslam ilkelerine benzerlik var, işte bu da İslam dininin Adem peygamberden bu yana olduğuna ve olacağına ne güzel delil! 

131. Son Resul ve Nebi peygamberimiz Muhammed s. a. v... 
Yalancı deccallere aldanıp zinhar dinden çıkmayınız. 

132. Allah için birbirini sevmeyen anne babalığın, evlatlığın, ahbaplığın, eşliğin sonu hep hüsran! 

133. Boşluklarla doluyuz. Boşluğunu kabul et, boşluğunla barış, eksiğiz ve ancak Hakk rızası ile tamamlanabiliriz... Mutluluk, mutluluğu Yaradan'da! 

134. 30 yaşlarındayım. Hayat şunu öğretti. Kim ağırdan aldıysa başa gelince azdı, zalimleşti, lükse kapıldı, milleti unuttu, gerçek hakiki devrim disiplinli ve seri bir şekilde cesurlarla gelebilir, korkaklarla, israfçılarla değil. 

135. Öze dönüşle terakki, yavaş yavaş değil, ancak kökten bir değişimle gelebilir, gerisi avunma... 

136. Kudüs, Mekke, Medine... Gerçekten savunanlar, oralarda poz kesen sosyete züppeleri değil, İslam Devletini ve İslam Birliğini her sahada korkusuzca haykıranlardır. 

137. Şehirler ancak Şeriat ile aslına döner, müminler ancak Şeriat ile şereflenir, Şeriat Güneşinden ancak şeytanlar ve yarasaları rahatsız olur. 

138. İran ve Arabistan ülkelerinin zalim başlarını göstererek sizi dinsiz yönetime razı etmeye kalkanlara aldanmayın, Osmanlı ve Selçuklu ve Eyyubi ve Abbasi ve en mühimi Asr-ı Saadet'i hatırlayın! Bugün Şeriat diyen sahteler var diye Gerçek Nizam, gerçekliğinden bir zerre dahi kaybetmez! 

139. Allah Samed, ispatlamaya ihtiyacı yok, bilakis herşey O'nun ve O'na muhtaç! Zararınız ancak kendinize... Kullardır O'na kulluğa muhtaç olan! Hakk'a kul olmakla ancak biz şerefleniriz, elhamdülillah! 

140. Hakk yolda su dahi aşk ile yanar, ahval lisanları, O'nun sevdasıyla haldaş ve yoldaş ve candaş, ne güzel ahbaplıktır özlem ehlinin hali... 

141. Annesin ve babasız Adem peygamber örneği ortadayken bunu bile bile sırf babasız yaratıldı diye İsa peygambere haşa "oğulluk" iftirasında bulundular. Oysa ezelden ebede Cenab-ı Hakk'tır Allah! Ve ortak ve çocuk ve eş gibi acizliklerden ve tüm noksanlardan münezzehtir O, hakikati görmemek ne büyük zekasızlık! 

142. Yüzünü ne kadar çevirirsen çevir arkanı göremezsin, umut hep önde... 

143. Geçmişi ne kadar öğrenirsen, geleceğe o kadar idmanlı olursun. 

144. Ahmed künyemdir, nice fikir erbabının vardır bir künyesi, benimki de Ahmedî... Daima Sübhanallah... 

145. Cümle varlık, Hakk'ın kudret denizinin bir zerresinin zerresinin zerresi, hayranlıkla odaklanacağımız tek yön O'nun kusursuz ihtişamıdır. Fanilere ne takılırsın ey aksılsız... Baki olan Rabbine yönel, içinde devamlı kalacağın yükseklere olsun yolculuğun... 

146. Dinlemeyi bil, herşey sana söylesin, varlık ve yokluk hal lisanıyla sana Rabbimizi anlatır durur, yeter ki kalbinle dinlemeyi öğren. 

147. Bazı hasretler derindir, yerini hiçbir dünya vuslatı dolduramaz. 

148. Gerçek öyle bir tohum ki, magmaya da gömsen yerin yedi katını aşar, gür bir edayla çıkar meydana, gerçekten kaçamazsın, gerçeğe yakalanmak için varsın, gerçeğe dost ol, geeçeğe teslim ol, gerçeklerden ol. 

149. Bazıları sırf tutuşmamak için gerçeğin güneşine yaklaşmaz, derinleşmenin ihtişamını kısacık bir serinlik sandığına değişir, potanaiyelini heba eder, sığlardan olur. 

150. Yalanların vadesi kelebek gibidir, oysa hakikatlerin ömrü Hakk izniyle devamlıdır, gerçeği asla yenemezsiniz! 

151. Gerçeğe vardıktan sonra biraz yıpranmışsın ne önemi var. 

152. Gerçeğin size ihtiyacı yok, gerçeği haykırarak ancak siz gerçekleşirsiniz, onurlanırsınız, yalancılıktan kurtulursunuz... 

153. Gerçeği susan da, yalana sessiz kalan da, zulüm ehlidir. 

154. Engin fırtınalı denizlerde yol almaktan korkma! Asıl küçük bir havuza çakılı kalmaktan kork! 

155. Biberin acısı nice tatlılardan daha zevklidir, bazı acılar da öyledir, tatmayan, enginleşmeyen anlayamaz! 

156. Ülkeler süpergüçler adlı şeytan devletlere hayran, sömüre sömüre yayıldılar, uzaya roket attılar da başları göğe mi erdi? İnsanlık seviyor mu bu istilacıları? Mazlumlara zulmeden bu şeytanlar gibi mi olmak hayaliniz ey mağdur olan o diğer ülkelerin yalaka başları! 

157. Bir toplum ancak İslam'a samimi olarak yönetimine kadar tam itaat ederse gerçekten gelişebilir, canlılarını sakınabilir, zulmü önleyebilir, gerçek huzura erebilir, dünyaya nizam verebilir, tarih örneklerle dolu! 

158. Alıştığın için sıradan sanıyorsun, oysa Rabbinin nimetlerini sadece bildiklerinle saymaya kalksan sayamazsın. 

159. Fakir çocukların tozlu yüzlerini ancak sanatsal fotoğraflarda sevebiliyor bencil kapitalistler ve bu çocukların yüzlerini kullanarak onlara hiçbir faydaları olmadan menfaatler elde ediyor nice alçak şirketler, sözde sanatçılar... Böyle bir dünyada çıldırmamak zor zanaat... 

160. Çıkar için teröristlere kucak açmış Fransa zaman zaman yanıyor, beslediği tasmalılar çokça kendisini ısırıyor, ne harika bir ibret tablosu bu. 

161. Sürekli alacaklı gibi yaşayan kibirliler, gerçek güzelliği kalbiyle göremezler. 

162. Tasavvuf mütevazı olalım diye var, lüks ve gösteriş ve israf ve aşırılık içinde yüzen sahteler ancak şeytanların talebesidir. 

163. Kalbini aklıyla savaştıran vicdanını kaybeder, aklını yüreğiyle kardeş kılan ancak candan iyileşebilir. 

164. İslam Devletimizden başkasını devlet edinmek dinden çıkarır, hüküm kayıtsız şartsız yalnızca Hakk'ındır, müminlere tek yol Allah ve Resûlünün yoludur. 

165. Allah yolunda koş, Allah yolunda coş ey gönül... Başka yollar hep yolsuzluk! Kitabın ortasından konuş! Hakkı haykırırken asla kimseden korkma! Yalnızca Rabbinden kork! O'ndan korkmayan herşeyden korkar, O'ndan korkan başka hiçbir şeyden korkmaz! 

166. Güller dahi kıvranarak açılır, çileler müminleri güzelleştirmek içindir, sabırla aç ki güzelliğini saçasın! 

167. Müslüman zümreler adaleti arar durur, oysa adalet İslam Devleti ile gelmişti yine ancak İslam Devleti ile gelebilir, hatta Hilafet mümkün olmasa ve bir müslüman ülke İslam Devletine dönse bu yine böyledir, adalet mutlaka kendisine gelir inşallah, yeter ki adım atmaya cesaret edelim, mesul korkaklardan olmayalım. 

168. Gerçek Alim, gerçek Arif, gerçek İmam insanlığı İslam Devletine davet eden ve tağutu tümüyle reddedenlerdir. Şeriatsiz tarikat, şeriatsiz cemaat ancak batıldır. 

169. Bugün ABD ve AB ve Rusya ile Çin müslümanların olsaydı yine geliştik diyemezdik, gelişim içtedir, çekirdektedir, kişiliktedir. Toplumsal ahlak düzelmedikçe gelişemeyiz... 

170. İyi bir kalbin yoksa çok bilgi seni ancak daha alçak bir canavar kılabilir, bilgelik iyilerle ancak dosdoğrudur. 

171. Bir insanda merhamet yoksa geriye kalanların pek bir önemi var mıdır acaba? 

172. Parklarda çocuk işçiler, toplu taşıtlar taciz merkezleri, fahişeler toplumların başında taşıdığı krallar olmuş, ayyaşlar ve faizciler dolu ortamlar, al sana beşeri sistemlerin şeytanlarla sonucu... 

173. Bensiz sen, sensiz bensem, bizsiz siz, sizsiz bizdir. Bütünün cüzlerinin tüm dişleri bellidir, ölçüyledir, ölçüye zinhar hasım olma! 





TÖZLÜ KÖZLER

1. Çocuk tohumdur, iyiliğe ek, güzellikler bitirsin.

2. En mühimi çocukken sana kimin değer verdiği, olgun bir yetişkin genelde zaten saygı görür. 

3. Hakk'ın sana açtığı kapıları hiç kimsenin kapatmaya gücü yetmez, yürekten teslim ol, aşka var.

4. Değişim gelişimin annesidir, gelişimse değişimin babası.

5. Meteor atmosferde erir, insanlar yalnızlığını hayranlıkla izler, bazı kutuplar böyledir, kendisine yangın, çevresine aydınlık...

6. Çoğunluğun kararı azınlığı ezmektir, kararlar hakikat ışığında beraber alındıkça adildir.

7. Balığın gökte uçtuğunu, kuşun suda yüzdüğünü bir düşün, kusursuz nizamı için Hakk'a sonsuz teşekkür.

8. İslam Devletimizden gayrısı, yalnızca hep mutsuzluklar getirmiş batıl fitnelerdir.

9. İnsanlık için kendisini unutan nicelerini şimdi insanlık hatırlıyor. İbret...

10. Gerçek devlet adamlığının ilk şartı mükafatı yalnızca Allah'tan beklemektir, alkış özlemi kalbi karartır. 

11. Başarı, dikkat ile gayretin çocuğudur.

12. Hitler gibi zalimlerin arkasında koskoca halklar durmuş, insanlık için ne utanç verici tablolar! 

13. Ceddi övüp durarak Salahaddin olunmaz, Fatih olmak emek ister, gayret ister, bedel ister.

14. Konuşmak için dinleme, anlamaz anlaşılmazsın, dinlemek için konuş, anlarsın anlaşılırsın. 

15. Dünyanın en seri katilleri, kahraman liderler olarak dinlenilmiş, böyle çağda ortak vicdanı yerin altında aramak gerekir. 

16. Dilediğin kadar edepli ol, eğer adaletsizsen ahlaksızsın demektir. 

17. Dilediğimiz kadar kardeşiz diyelim, içimizde kim kardeş hakkı yiyorsa kardeş değil kalleştir. 

18. Ölmeden ölmeyenler, dirilmeden dirilemezler. 

19. En büyük cesaret merhamettir ve en büyük merhametse adalet...

20. Bir yetime Hira, yaraya merhem, bir gönle şifa olmayan başkasının hayatına anlam olamaz!

21. İhanete merhamet, merhamete ihanettir. 

22. Özünü keşfetmek için yaz, özünü aramayan topluma bulduramaz. 

23. Çok değil kaliteli okumalar geliştirir, okumak insanı ilim ve bilim adamı da kılar, hırsız da, seri katil de...

24. Yazmayı dene, kağıda cesur ol, iyi yazar olmasan bile özünle barışırsın.

25. Haddini aşan özgürlük, adalet değil zulümdür. 

26. Ortalığa düşenler, kabuğuna çekilenleri ancak ölünce anlar. 

27. Hayat iyilik kadar uzun, kötülük kadar kısa!

28. Edepli bir asosyallik, bütün edepsiz sosyalliklerden şereflidir.

29. İnsan için en acı ölüm sürüye dahil olmak, oysa özgün kalmaktır sahiden yaşamak... 

30. Bazen en acı önyargımız, herkesi kendimiz gibi insan sanmamız...

31. Kötüler de iyilik yapabilir, ancak sadece iyiler kötülükten sakınır.

32. Kıskançlık zamanla kıskandığına esir eden feci bir zindandır.

33. Beşeri hukuk denilen sahtelik, güç kimdeyse onun metresidir! 

34. Demokrasi adaletsizliktir, hilafetin tırnağı olamaz, çoğunluğun azınlığı ezme modelidir.

35. Yaraların, başkalarının yaralarını sardıkça iyileşebilir. 

36. Sadece kendimizi düşündükçe hep sığlığımıza hapsolacağız, özgürlük ötekidir, başkasını düşündükçe mutlusun!

37. Asıl ulaşılmaz olan ne biliyor musun? Sahip iken kaybettiklerin!

38. Tadına vardığın bir lokma, tadını alamadığın bin lokmadan iyidir.

39. Dünyadaki adaletsizlikler, mahşerde olacak kusursuz adalete ne güzel delil.

40. Zaferin düşmanı aceledir, başarıya dengeyle tırmananlar ulaşır. 

41. Acemiler ancak acıyı bağırır, ustaların acılarıysa derinde definedir.

42. Gözünde yağmur olmayanın gönlünde gökkuşağı açmaz, az gül, çok ağla... 

43. Kendine güvenen ancak serap görür, hakikate güvenense nice görülmez gerçeği dahi görür.

44. Mütevazı ol, toprağa yakın olan düşmekten korkmaz! 

45. Özünü aldatana güvenme, kendisini kandıran başkasına asla dürüst olamaz!

46. Çalışkanlığı alışkanlık edinen müminleri hiçbir yarım kalmışlık zinhar yıkamaz.

47. Hedefin kadar değerlisin, emeğin kadar gerçeksin!

48. Bir babanın en iyi öğretmeni çocuğudur, bir çocuğun en iyi öğrencisi annesi...

49. Beraber külliyat olacağın kitap gibilerle dost ol, ilim ve uyum beraber ilerledikçe arif bahçeler yetişir. 

50. Asalet ve soyluluk, aciz bir et ile kanda bulunmaz, şeref ve izzet yalnızca takvadadır!

51. Bir yürek içten taş kesilmişse milyon bahar geçse yeşermez, onu ancak ateş temizler.

52. Yavrusunu yiyen tavşan mı güzel yoksa yavrusunu koruyan karga mı? Güzellik yüzde değil özdedir.

53. Batıl kimdir? Ki hakikatle yarışsın? Yalanlar gerçeğe rakip olamaz! İslam rakipsizdir.

54. Güneşin kalbini görmek istiyorsan pişmeyi göze al... 

55. İnsan edebi kadar yürekli, yüreği kadar değerli, değeri kadar adamdır. 

56. Ne kadar yükseğe ulaşırsan o kadar geniş görürsün.

57. Özgür mü olmak istiyorsun?
Kimseyi rakip görme!

58. Kanlı diktatörleri popülerleştirmek, vahşeti meşrulaştırmak, katliama ortak olmaktır.

59. Pencereni özgür bırak, renkler içeri sızdıkça ortadan kalksın perdeler, yuvanın içi de dışı da bir olsun, işte o zaman aydınlık evin olur, aydınlar arkadaşın!

60. Denize damla ol ki denizleşmeye yolun olsun, yere damla olanlar buharlaşmaya mahkumdur.

61. Anneleri böyle merhametli yaratan düşün ne kadar merhametlidir.

62. Bugün en mühim gazalardan biri, sapkın olan sahte cemiyetlere ve azgın liderlerine karşı toplumu uyarmak, uyandırmak, bilinçlendirmektir.

63. Müslüman olan bir solcu veya sağcıyı ya da mesela bir amerikalıyı, bütün münafık tacirlere karşı tercih etmeyen, din kardeşi bilmeyen bizden olamaz...

64. Zulüm acizliktir, eksikliktir, kusurdur. Yüce Allah bu hatalardan, güçsüzlüklerden münezzehtir.

65. Bebeklere bile tecavüz eden, işkenceyle öldüren canilerin cezaevi oteliyle ödüllendirildiği bir karanlık çağın sebebi vahşi batı, utanmadan insanlıktan bahsediyor.

66. Gerçek gelişmiş ülkeler, halkını aç, susuz, kimsesiz bırakmayanlardır. 

67. Nükleer katillik yarışında olan sömürgeci şeytan ülkelere süpergüç diyorlar, celladına aşık olmak işte budur.

68. Güller dahi kıvranarak güzelliğini saçar, müminlerse çilelere sabırla...

69. Kalbini özgür bırakmadan akıl kanatlanamaz.

70. Aklın vicdanı kalbin zekasını geliştirir. 

71. Gövdemiz ümmet, ruhumuz İslam, kalbimiz Habibullah, aklımız iman, sedamız kardeşlik elhamdülillah...

72. Dünyanın en güzel şarkısı barıştır, en güzel ezgiler, barış için savaşan müminler, sübhanallah, Fettâh Allah...

73. Kudretullâh denizinde bir damla olan bu evrende nokta kadar yer kaplamayan insanın kibirlenmesi gördüğüm en alçak bir akılsızlık...

74. Cennetler cenneti, Hakk muhabbeti! Cennet rızasının kazanıldığı zemin olduğı için cennet, bize en büyük başarı O'nun sevgisidir, nasib ola cümlemize...

75. Nereye gidersen git dönersen dön, karşılaşacağın kudreti Hakk'ın, sonsuz kusursuz sanatı, yürekten teslim ol, aşk deryasına damla ol ki aşkın bir deryası olasın, o burcuyu yakalarsan içindeki derin boşluk dolmaya başlar.

76. Asıl uyanıklık saflıktır, temiz kalmaktır, ötelerde kıymetini çok iyi anlayacaklar! 

77. Öyle bir hayat sür ki, doğumunda senin ağlayıp sevenlerinin güldüğü dünyadan sen gülerek göç, sevginle bu defa sevenlerin ağlasın!

78. Umudumuz kalbinize emanet inşallah, ey gelecek nesiller, çölde bir avuçtu bahçemiz, onu sizler orman yapacaksınız...

79. Dünya deryasını altında tut ki üstte kalasın, yutup içine alma, ki boğulup batmayasın!

80. Kötünün en küstah tuzağı iyilik maskesidir.

81. Kaliteli okumanın yanına sağlam düşünmeyi katmazsan sıradanlıktan kurtulamazsın. 

82. Yüreğin ağaç gibiyse ormansın, betonun kişiliğinde işi yoksa sahiden yaşıyorsun, taş olmayanın kaderi yeşermek!

83. İnsanlık aradan çekilince geriye hırçın fırsatçılık, sinsi menfaatler, kişisel hırslar, hastasını dahi müşteri gören sözde doktorlar kalır.

84. Psikologlar bile artık çözmek için değil, verileştirip romanlarına katmak için, üstünden maddi kazanç üstü maddi kazanç sağlamak için insanı dinliyor! Para ve şöhret için! Evvela bunların ruhu tedavi olmalı... 

85. Bir ülkede empati ve komşuluk ölmüşse, orada sadece soğuk betonlar ve akçeden yorganlar kalmıştır.

86. Sokağın yoksul çocuklarına bırak yardımı, onları çekip sosyal medya sitelerine atarak dahi bir kazanç peşinde ahlaksız vicdansızlar! 

87. Ünvanların mezartaşında bile konuştuğu garip zamanlara geldik ne yazık... 

88. Namaz 5 vakit, adalet 24 saat farzdır. 

89. Kötülükten sakınmadan yapılan iyilikler hep yarım... 

90. Utanmazlar edepliyi utangaç sanır ve bunu zafiyet görür, oysa edipler, Allah için edeplidir, cahil anlayamaz! 

91. Ancak Hakk rızasıyla zenginleşebiliriz. 

92. Sevginin acısı bile mutluluk, nefretin zaferi dahi mutsuzluk... 

93. Ruh, ten kozasında pişer, olgunlaşan ölümle kozayı kelebek gibi deler, kalıcı mukaddes saadete ulaşır. 

94. Cennete girmek, can kuşuna uçmayı öğrenmek gibiydi. 

95. Emeksiz yemek, pis küfürlü ortamlar, zalimler için cezaevi tam sosyal saha, tatil köyü... Adaletsizliğe susan zulme ortaktır! Adalet bugün yalnızca bir kız adı... Ne yazık... 

96. Mazluma en büyük merhamet, zalime asla acımamak! 

97. Annelerde gördüğün, şefkatin sadece bir zerresinin zerresinin zerresi! Şefkati yoktan var eden düşün ne kadar şefkatli! Sonsuz kusursuz... 

98. Rızıklanırken yavaşça, usulca, tadına vara vara rızıklan, her lokmada şükret Rabbine, ki beslenmen dahi zikirle, tefekkürle bir ibadete dönüşsün. 

99. Su denizi, ateş denizi, gök denizi, toprak denizi, can denizi, ten denizi, sır denizi... Denizler hep Hayy hazretlerinin hakikat rüzgarıyla dalgalanır, gölgeler bile secdede, atomlar tesbihte, duy alemlerin secdeyle O tek Rabbine kulluğunu... 

100. Her hale şükreden yürek gemileri ne özeldir, onları hiçbir fırtına deviremez elhamdülillah... 

101. Hakk rızası için ve helal dairesinde olmayan eğitimler, diplomalar, makamlar, mevkiler cehenneme odunluktan başkası değil... 

102. Gönlü güzel canlara gönülden selam olsun, gönül gönül büyüyen bir sevda vardır. 

103. Kıyamet kıyamet yeşeren bir diriliş vardır. 

104. Edebiyat ve sanat, Rabbini anlatmıyorsa ne işe yarar, koca bir hiç, saçma ve küstah laf ebeliği... 

105. Edebiyatın annesi edep, babası ilimdir. 

106. Edebiyata ırkçılık ahlaksızlığını bulaştırırsan, evlatlarını yiyen bir canavara dönüşür, süslü sözler kof lakırdı, kalite ahlakla gelir. 

107. Sahiden kaliteli olan edebiyat ve sanat ve düşünce erbabına bak, hiç ırkçı göremezsin, ırkçılık çok sefil bir yobazlık... 

108. Yeryüzünün en hain evlatları, renginden, dilinden, cinsinden dolayı ötekilere düşmanlık edenlerdir. Kibir ve ırkçılıktan şeytanlaşanlara bak ve ibret al... 

109. Diller ve ırklar Hakk'ın ayetleridir, inkar edenlere ne yazık... Bir dilin unutulmaması için çabalayan ne güzeldir ve bir dili bitirmeye çalışan ne ağır vebal sahibidir. 

110. Ve en acı bencillik, kendine cömert olmamak... 

111. Ve en acı bencillik sevenlerine sevgini göstermemek... 

112. Bencilin sonu ıssızlık, ıssızın sonu karanlık, karanlığın sonu kuraklık... 

113. Eğitim saf fayda değildir. Yanlış eğitim kötülükte gelişim getirir, iyiyi bile kötü eder. 

114. Eğitmek, defalarca eğitilmektir. 

115. İyi eğitim ancak gerçek bilgiye aşıktır. 

116. En iyi öğretmen en edepli eğitmendir, ahlaksız eğitim çürümeyi hızlandırmak... 

117. Ancak evcil ruhlu bir köpek, duvarı aşılmaz görür, kölece yaşama razı olur. 

118. Kaptanlar gemiyi batırırken susan yolcular, elbette batmaya mahkumdur. 

119. Sen sen ol asla ben olma, bizci olan biz olur, bizi hiçbir ben kıramaz! 

120. Uzaydan çıkabilseydin bile uzayın dışı da O'nun! Varlık ve yokluk emrine amade... Hakk'ın hakikatinden kaçamazsın! Teslim ol, gerçek huzura er... Şüpheli endişeyle kaçma isteğine ihtiyaç duyma! Bu boşlukla heba olma... 

121. Sevdiklerini Allah verdi, maharet onlarda değil, Allah sana sevdirdi, seni onlara sevdirdi, hepsi gitseydi veya hiç olmasaydı ne gam, Hakk'ın seni sevmesi önemli olan... O ki, gördüğün sevgilerin tek Sahibi... 

122. Yaradılan kimdir? Yaradan'ın sadece bir emri... Önemli olan... Yaradan! Ne emrettiği... Ne söylediği! Dilerse şu masivadan, sonsuz defa sonsuz çeşit yoktan var edebilir! Uyan ey yaradılan! Yaradan'ın ne büyük! O'na kul olma şerefiyle kıvanç duy! "Sonsuza dek elhamdülillah..." 

123. İnsan için erdem güç değil, gücü doğru kullanmak... 

124. Faydasız büyümek, tümör gibi sadece zarar verir, ziyan getirir. 

125. Boş olan hangi nesne dik durmuş da insandan beklersin, dolu olan eğilmez fırtınada! Dol ki bükülme! 

126. Işığın ortasında bir parça karanlık, bembeyaz sayfada bir leke, ancak zalimler için aydınlıktır! 

127. Yararsız cesaret, hayırsız hamasete çıkan bir yokuştur ancak! 

128. Haklıdan cesuru, haksızdan korkağı yok şu fani dünyada. 

129. İsrafçı hırsızlar dünyasında, israf sevmeyenler elbette cimri ilan edilir! 

130. Gayret ve zahmeti emzirmeden büyüyen körpeden, emeğin hasadı çıkmaz, meyvesi daha çıkmadan çürür. 

131. Onursuz paslanıştan üstündür onurlu yıpranış! 

132. Helalinden kazanan çöpçünün tırnağı etmez haramzade başkanlar, iyilere saygı duy, asla kötülerin köpeği olma! 

133. En azılı suçlular, kanunları kalkan yapıp cukkayı dolduranlar, bedelini dünyada hiç ödemeden... 

134. Haritalarda sınırlar mazluma birer zindan, oysa dünya hepimiz içindi, hicret edenleri engellemek büyük vicdansızlık, vahşilik... 

135. Kalbini güneş, gözlerini yağmur eyleyen, çiçek gibi gökkuşakları açar, onları sevin, ilgiye layık nazeninlerdir. 

136. İnsan insana vatandır, insan insana gurbet... Layık olmayana güven, önce kendine ihanet...  

137. Samimiyet iğne deliğidir, hiçbir çıkar ondan geçemez. 

138. Kötü yoldaş sabun köpüğüdür, elini yüzünü yıkadığını sanırsın, halbuki ayağını kaydırır, düşmeden farketmezsin! 

139. Hakikat düşmanına sen yüce Hakk için düşman ol, sen daha esir almadan, esirin olsun düşmanlar, nefsin için zinhar düşman olma, esirleri olur rezilleşirsin! 

140. Gönül, akıl, vicdan ruhun organları, onlar geliştikçe can olgunlaşır. 

141. Şerefli bir suskunluk bütün şeref yoksulu gevezeliklerden yeğdir, sükut çoğu zaman cehaletin değil, faziletin habercisidir. 

142. Yetimleri gizlice ezenden korkağı ve alçağı yoktur şu alemde... 

143. Aşk göğünde kanatla uçulmaz, böyle büyük semahta uçuş, derine inmektir. 

144. Çocukluğumuz her göçenle bir parça daha gömülüyordu sanki toprağa, her defin zamanı nice anılar da kefenlere bürünüyordu. 

145. İnsanın insanı pişirip yediği ahirzaman... Kolay güvenmemek, fazla tedbir, asosyallik değildir. Asıl özgüveni eksik olan gelişine yaşayandır. 

146. İyileri sevmenin birinci şartı kötüleri sevmemek! Zalimin en büyük hilesi mazlumiyet edebiyatı... 

147. Düşmanınla oturan dostun kalamaz. Güvende hissettiğinle yoldaş ol, yolda emin evin odur. 

148. Sükutu bozmaya değmeyecek lakırdılar, derin bir kalbi bile zamanla sığlaştırır. 

149. Olgun can zengindir, cahilse fakir... 

150. Hiçbiri zengin bir ruh kadar varlıklı değil, boşuna imreniyorsunuz. 

151. Dirilerin nicesi ölünce hatırlanmak istiyor, ölülerin nicesi dirilince hatırlanmamak... 

152. Düşman bir olmadan ne vicdan ortak ne de müslüman! 

153. Yaktığın dahi buhar olup kanatlanır, yok etmeye de ancak Hakk kadir! 

154. Nice insanlar, kendilerinden üstün sandıkları insanlara karşı kibirli, ne hazin bir akılsızlık... 

155. Hakka verdiğimiz önem, Cenab-ı Hakk'ın bize verdiği önemi gösterir. 

156. İsrafçılar, benciller sebebiyle açlıktan ve susuzluktan ölenlerin bir bakıma katillerindendir. 

157. Yalan teorilere ve felsefelere bir bak, sadece birbirlerini yalancı çıkarmada hak...