İslami eğitimi orada almıştım.
23 yıl evvel ZGL karşısındayda 2 katlı bir ev...
Abdullatif, Remzi, Ömer abi...
Bizimle sırf Allah rızasını gözeterek menfaatsiz ilgilenen gençler vardı.
14 yaşlarında 1 defa göldeki medreseye gitmiştik çocuklarla. Hayatımın tefekkürde 1 dönüm noktasıdır.
Arkadaşlar 300 sayfa Risale-i Nur okurken ben 25 sayfa okumuştum. Anlamaya çalışarak ince ince...
İyi ki öyle yapmışım çok etkisi olmuştu. Şimdi daha iyi anlıyorum.
Ağacın üstünde ev yapmışlardı. Oraya çıkardım.
Meğer üstadın da Barla'da varmış böyle mekanı sonradan öğrendim.
Şimdi her göle gidişimde o tat gelir ruhumun dimağına, damağına...
Edebiyat sahasında benim eserlerime çok etki etmiştir Üstad...
Türk Edebiyatının en köklü zirvesi Sezai Karakoç ustaya etki ettiği gibi...
Belki de zamanın bir Darül Erkamıydı o Hasev...
Bugün artık koca külliyeleri var maşallah, ancak yine aynı samimiyet var.
Para şakirdi değiştirmez. Enaniyeti bırakma kapısıdır Nurlar Kapısı...
HASEV gibi doğru vakıflara ümmetin çok ihtiyacı var.
Dünya yeni bir çağa girdi belki de son çağ.
İnsanlığın Siyonistlerle Mücadele Çağı...
Zaman birleşmek zamanıdır, tüm gücümüzü siyonistlere, dinsiz zalimlere yöneltme çağı.
İmanı yayma, tebliğ zamanıdır. Tebliğ harika bir cihad türüdür.
Said Nursi bugün yaşasa FETÖ gibi sahtekar cemaatlere karşı olurdu.
Hayatı buna işaret ediyor.
Dün İslam için gerçek zulümlere karşı duran Şeyh Said'e bile karşı durmadı mı?
Kardeş kardeşi vuramaz demedi mi?
Delil olarak bu yeter.
Üstad gibi alimler sahte tarikatlere de karşıydı.
Bugün hurafeciler, üfürükçüler o kadar çok ki...
Bunlara bakan nice genç hakikatten uzaklaşıyorsa eğer onlar elbette mesul tercihinden ama bunlar suçlu olmayacak mı!
Özetle siyonistlere karşı ilk mücadele dahilden, içerden başlar.
Boykot, askeri harekat bunlar siyasiler eliyle olacak iş...
Maalesef siyasada yok iyiler! Bir Fatih Erbakan var gibi o da etkisi çok az...
Bir de sosyoloji var. Toplumsal asayişi sağlama...
İşte bunun vazifedarları iman kahramanlarıdır.
HASEV Vakfı, Hayrat Vakfı, Meşveret, Sosyal Doku, İHH, Feyyaz Derneği, Aziz Mahmud Hüdai Cemaati, Siyer Vakfı, Tillo Uleması gibi gerçek hakiki topluluklar, cemiyetler...
Holdingleşmeyen, güç yarışına girmeyen, saltanat amacı olmayan, gençlerle sırf Allah rızası için ilgilenen, maddiyat beklemeyen, gerçek hizmet ehli...
Böyle gerçek hakiki vakıfları, cemiyetleri toplum güçlendirmeli ki onlar da daha çok ilgilenebilsin gençlerle...
İstanbulda'da meşverette kalmıştım, Suffa Vakfı...
Belki 10 yıla yakın Feyyaz Derneği sosyal medya hesaplarında editörlük de yapmak nasip olmuştu elhamdülillah...
Hepsi birbirinden güzide, Diyarbakır ile İstanbul birbirinden farksızdı. Hep aynı güzel ahlak üzre...
Konya şehrinde ise Altınoluk Cemiyetini tanımıştım, Genç Dergisine yakışan Yeşilkaya Yurdu. Harika günlerdi. İyi insanlardı.
Özetle...
Said Nursi, Necmeddin Erbakan, Sezai Karakoç, Nureddin Yıldız, Osman Nuri Topbaş... Bana göre Türkiye Milletinin 5 mücevher anahtarıdır.
İnşallah bu anahtarlar çoğaldıkça çoğalır, yenileri yetişir, ülkeyi yetiştirir.
Toplumda takva artarsa ancak siyonistler burayı da işgal edemez, hatta mücadele verilir inşallah...
Yol belli, yön belli, nizam belli.
Sahteyi bitirmeliyiz!
Hakikileri kuvvetlendirmeliyiz!