28 Nisan 2025 Pazartesi

DİYARBAKIR ULUCUCAMİİ SORUNLARI



Bugün bir kiliseye girdiğiniz zaman kendi içinde bazı kuralları vardır, uyulmadığı zaman görevli gelir sizi uyarır.

Maalesef İslam ülkesinde, Diyarbakır UluCamii avlusunda ve camii içinde böyle bir görevli dahi yok ah ne acı... 

Bunun için önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile görüştüm. 
Müftülüğün mesuliyetinde olduğunu söylediler.

Daha sonra müftülükten bir müdürle görüştüm. Bana güvenlik görevlilerinin, gereğini layığı ile yapması gerektiğini söyledi. 

Maalesef Ayasofya, Süleymaniye gibi camiilere verilen önem Diyarbakır UluCamii gibi 5. Haremi Şerif olan daha önemli olan bir merkeze verilmiyor. 

Güvenlik görevlileri kadrolu değilmiş, TYP ile işe alındığından hem profesyonel değiller hem görevlerini hakkıyla yapmıyorlar. 

Çok defa gördüm Mesudiye Medresesinde bir oda var orada sürekli oturup çay içip muhabbet ediyorlar. Sadece bir kişi bazen avluda oluyor. O da dış kapı önünde göstermelik... 

Camii içinde banklar var. Burada yaşlılar, koah olan astım hastaları genellikle oturuyor. Gençler bile bile yanlarına oturup sigara içiyor. Uyarınca kavga ediyorlar. Gitmiyorlar. Yaşlılar kalkıp gitmek zorunda kalıyor. 

Daha önce bu konuyu bazı ihtiyarlarla konuştuk orada... 
Bir vatandaş olan Mahir bey... "Onca derdimizin üzerine birde bunlarla uğraşıyoruz" diyor. Hasan beyse... "Kime şikayet ettikse derdimize çare olmadılar" diyor. Ali Reza beyse geçen gün sigarayı özellikle uyarıdan sonra gencin yüzüne üflediğini söylüyor. Geçen gün bende yaşadım, yakınlarımın yanında sigara içen bir gençle tartıştım. Allah'a havale edip ayrıldık. Her işte bir hayır var. İnşallah bu duruma el atmamıza vesile olur bu hadiseler... 
Ayrıca tuvaletin de yeniden ücretsiz olmasını isteyen binlerce vatandaş var. İmza topladılar lakin ona rağmen ücretsiz hizmet geri verilmedi. 

Camii avlusunda haram fetvası verilmiş sigarayı içmek hem İslam'a saygısızlık hem yakın mesafede rahatsızlık vermek hastalara, halka yani kul hakkı ve hemde kanunen suç zira kanunen de camii avlusunda içmek yasaklanmış. Şikayet etsen ceza yiyorlar ama bu yüzden karşıdaki kötü biriyse senle kanlı olabilir sonrasında. Maalesef gaddar ve zalim olan gençler ülkemizde de çoğalmış durumda. 

Yasağa dair levhalar asılmasını talep ettim, vakıflar genel müdürlüğünün mesuliyetinde dediler. Orayla da görüşeceğiz, ilgilenmezlerse halkımıza anlatacağız. 

Gidip Akparti İl Başkanlığı ile de görüşeceğim inşallah... İktidar onlarda ise mesuliyet de onlarda... 

Diyarbakır UluCamii ve Hazret-i Süleyman Camii'ye özellikle kadrolu güvenlik elemanları lazım, bunlar İngilizceyi de bilmeli. Camii adabına uygun olmayanları uyarmalı, kuralları gerektiğinde anlatmalı, rehberler de bulunmalı kadrolu. 

Eğer iktidar bu konuda da ilgisiz kalırsa daha ne diyebiliriz? Ayasofya'ya verilen önem buraya verilmiyorsa bu ayrımcılık değil de nedir? 

İnsanları Camii adabına, erkanına uyduracak, halkı rahatsız etmekten men edecek disiplinli ve kadrolu ve profesyonel görevliler acilen getirilmeli. Birileri TYP ile alınacak geçici maaş alacak diye Diyarbakır'ın en güzide yerleri sahipsiz kalmış durumda. 

İşinin hakkını vermeyenlerin hepsi toplumun hakkına giriyor ve alınan kul haklarından, İslam'a saygısızlıktan da mesuller. Mesul olanların mahşerde vay haline...

İnşallah Diyarbakır'ın en az yarım asırdır yarası olan bu disiplinsizliği, sorumsuzluğu çözeceğiz... Elimizden geleni yaparak üzerimizden mesuliyeti kaldırmalıyız. Gücü yetip susanları da Allah'a havale ediyoruz...

Esselamunaleykum değerli kardeşlerim... İslam'a saygı duyup saygı duyulmasını sağlayan müminler, dünya ahret saygı görür inşallah... 




21 Nisan 2025 Pazartesi

TÜKENİŞ

TÜKENİŞİN SERENATI

İnsana şüphesiz çalıştığı vardır. İyiliğin emekçileri doğruluğa çalışarak, Hakk'ın rahmetini, cennetlerini kazanacaklar. Elbette amelimzle gözümüzü dahi kurtaramayız, burada yine O'nun sonsuz rahmeti sayesinde kurtuluş... 

Kötülüğün emekçileri ise yanlışlığa çalışarak, Hakk'ın gazabını, cehennemini kazanacaklar. Allah cehennemliklere asla zulüm etmedi. Onlar kendi elleriyle cehennemi haketti.

Hakk'ın sonsuz kusursuz rahmetine, adaletine, kahhariyetine kendi testimizce şahid olacağız. Birilerini yaratıp haketmedikleri halde cehenneme koymayacak! Hakedenleri cehenneminde yakacak! Kafirin, münafığın o cehennemde ebedi kalması en büyük adalettir zira en zalim katliam, en alçak teröristlik, o yüceler yücesi Sahib'i inkar, O'na ortak koşmak, hakimiyetine düşmanlık etmektir. 

Dikkat ve rikkat! Yine bu hadiselerde de yüceler yücesi Hakk'ın sonsuz kusursuzluğunu görüyoruz. O ki sayamayacağımız kadar çok nimet ve fırsat vermiş. Nice insanoğlu tüm bunlara rağmen nankörlük, ihanet etmiş! Daha alçak daha zalim bir hainlik mi var!

Ve ayrıca zalimlik, hainlik sadece mesela katillik, hırsızlık, teröristlik, ırkçılık değildi. İmkanın varken paylaşmayıp israf ediyorsan zalimdin. Bir kıvranana merhem olabilecekken olmadıysan ya da zulme sustuysan zalimdin. Sadece asıp kesenler zalim değildi. Gazze’de katledilen bebekleri evdeki kedin kadar bile düşünmediysen, ısrarla onlara para kazandırmaya devam ediyorsan boykotsuz, sen su katıksız bir zalimdin. 

Zulmünün farkına varan tevbe etsin, pişman olan harekete geçsin. Zulme rıza da zulümdür unutmamalı. Aşk kağıda işte bu yüzden çizilmiyor mihriban... Lambada titreyen alev bundan sebeple üşüyor.

İnceliği korkaklık, kabalığı cesaret sanan vahşilerin dünyasında nezaket soyu hızla tükenen bir canlı türü gibi şimdi... Ve en acısı da ne biliyor musun! İnsanlık bunun farkında ama hiç umursamıyor. 

17 Nisan 2025 Perşembe

MUTLULUĞA DAVET



Mafyalar bazı yoksul kadınları ve erkekleri ağına düşürmüş haram işlerle halkların ifsadı için piyasaya sürmüş... Sözde devletçiklerse sorunları çözmek, yoksullara, keşlere sahip çıkacağına bunlardan vergi peşinde...

Heryerde çılgınca silahlar, çakılar satılıyor, yayılmış herkese, çocuklar bile silahlarla sokaklarda, sözde devletçikler ruhsatların vergisi derdinde, kaçakçılar ise umrunda bile değil... Arınma ve arıtma yok elbette... 

Bu mağara devri beşeri sistemlerde adalet zaten yok, göstermelik verilen 15 yıllık katliam cezaları, 5 yıllık hırsızlık, yaralama vs. cezalar af yasalarıyla da üçte bire düşmekte... Dünyanın en yamyam dönemindeyiz!

Zalimlerin ülkelerde milyonlara ulaşması hiç boşuna olabilir mi? İşte dünyanın beşeri bozuk sistemleri lisanı halleriyle İslam Medeniyetinin, İslam Adaletinin, İslam Hakikatinin kıymetini haykırıp duruyor.

Nureddin Yıldız hoca geçen bir çağrı yaptı. Kızlarımıza Gazze ismini koyalım! Artırıyorum ve diyorum ki erkeklere de Kudüs ismini en azından ikinci ad...

Filistin Davasını kıyamete dek unutmamalı, Kudüs demek hepsi... 

Geçen bir Diyanet Banka Komisyonu reklamı yapmış sendikası, emanet emin ellerde demiş, faize emanet demek!

Diyanet kurumlarına ehil kadrolar gelmeli, batıl menfaatçiler, batıl fetvalar temizlenmeli... 

Artık sadece Ulucamii imamının arkasında cemaatle namaz kılıyorum. Halis Bayancuk hocayı iyi ki dinledim bu hususta. İnşallah ardında namaz kılacağımız bu işi para için yapmadığına batıl itikadlı olmadığına emin olduğumuz ehil imamlar nasib olur cümlemize...

Ahirzamanın garipleriyiz elhamdülillah... Nice nefislerin işine gelmiyor çağrılarımız... Ne gam... Ücretimiz Hakka ait... Çağrımız müslümanlık görevimiz ve Allah rızası için... 

Pek yakında zalimlerle hesaplaşacağız mahşerde inşâallah... Dünyada da nicemize nasib olacak hayırlı beklenenlerle hayırlı yönetimsel işler inşâallah...

Müminler bilir ki hakimiyet kayıtsız şartsız yalnızca Rabbimiz Allah'ındır. O'nun hükümlerinden mesulüz. Rehberimiz Kitabı ve Elçisinin sünnetidir. 

Geçmişten geleceğe yarattıkları adedince ve mislince ve O razı oluncaya dek daima subhânallâh ve elhamdulillâh ve lâ ilahe illallâh... 

8 Nisan 2025 Salı

AYKUŞAĞIM

Gözlerinde dilsiz kuşlar çığlıkçığlığa
Gözlerin yüreğine varan bir çift kuyu
Yüzünün mehtaplı gecesinde girift... 
Ben seni sende sensiz hiç sevemem
Sen beni bende bensiz bile sev yeter 
Renkler vardı dediğim yerde gülüşün
Geceme açan gökkuşağımdın leylim
Benim bakışlarım sana sevdalı gece
Senin bakışların bana tertemiz gök
Biz bizde bizsiz kalsak da aykuşağı
Biz bizde bizleyken de rûberû elvanî
Demadem hep rengarenkti sevimiz
Saksıda üzerine titrerken oysa şimdi
Ormanın en derin çamlarıyla yoldaş
Yüreğin yüreğime katıksız arkadaş
Gülüşün gülüşüme kuğulu ceylanlar
Bensiz sen sensiz bendir aynalarda
Yansın aşk, parlasın aşk, kansın aşk! 
Yağsın ve coşsun ve taşsın meşkler! 
Geceme açan gökkuşağımdın leylim
Renkler vardı dediğim yerde gülüşün
Sen beni bende bensiz bile sev yeter 
Ben seni sende sensiz hiç sevemem
Yüzünün mehtaplı gecesinde girift... 
Gözlerin yüreğine varan bir çift kuyu
Gözlerinde dilsiz kuşlar çığlıkçığlığa

5 Nisan 2025 Cumartesi

UYARI YORUM

DİYARBEKİR ULUCUCAMİİ UYARILARI 

Esselamunaleykum kardeşlerim... Bugün Ulucamii'deydim elhamdülillah, yine çok feyizliydi.

Maalesef bazı kadınlar yine saygısızlık yapıyor saçı, kolu açık hatta dekolteli girebiliyordu. 

Daha önce demiştik, siyonist nasıl haddini aşıyorsa bunlar da çok kötü şeklide haddi aşıyor. 

Beytullah olan mabedlere böyle gelen zalimler, kiliseye gidince deli gibi dikkat ediyor, maalesef batı müptelaları, birçoğu kasıtlı böyle, Allah'a havale ediyoruz. 

Lakin bugün bir hadiseye şahid oldum. Bir yaşlı sofi bir kadını uyardı.

Yanlış değilsem kadının başında baştan beri gömlek vardı. Başını gömlekle kapatmış. 

Kendisi getirmemiş ve oradaki örtülere midesi tutmamış olabilir. Sonuçta eğer güzelce örtmüşse kendini Allahualem yine kapanmış sayılmaz mı?

Sofi güzelce uyardı belki de haklıydı sonra kadına sesini yükseltti. Sonra aniden halıları ğırğırlayan genç belki de orada görevli bilemiyorum kadını tutup atmaya çalıştı, bağırıp çağırdı, kadının yakını adamlar gelince o hatalı genç kuzuya dönüştü. 

Hayat kısmet, imtihan çeşit çeşit... Diyarbakırlı Ramazan hoca diye bilinen merhum sadece uyardı diye tımarhane zulmü gördü bir zamanlar... Bu genç ise şiddete rağmen hiç bedel ödemedi. Olay kapandı. 

Kadın bizde inançlıyız böyle yapamazsınız dedi. Şikayet etse yüksek ihtimal o genç hapse girer. Hakarete, temasa, şiddete rağmen şikayet etmedi, merhametliymiş.

Elbette çok dikkat etmeli tesettüre. Lakin şimdi bu kadın uzaklaşsa bu olay yüzünden mukaddesattan bu genç mahşerde bunun vebalini nasıl ödeyecek?

Elbette uzaklaşanın zararı kendine ama uzaklaştıran yani güzel ahlaka uymayıp sebep olan mesul olmaz mı? Neyse ki sofi yatıştırdı iki tarafı. 

Uyarırken güzel ahlaktan ayrılmamalı, gerekirse polis bile çağırmalı, şikayetçi olmalı ama asla şiddete başvurmamalı, hariciler gibi olmamalı, daeş gibi olmamalı!

Tekfirci hariciler, hilekar rafıziler gibi maalesef içimizdeki zararlı katil gaddar mikroplar...

Dinden çıkaran şeylere dinden çıkarır dersin, demelisin de... Ancak mesela biri oy verdi diye ona kafir diyemezsin. Kalbini açıp baktın mı? 

Ben mesela bazı insanlar tanıyorum... Diyorlar ki tağutu reddediyorum, dinsiz sistemlere razı değilim, ancak İslam düşmanı partiler mesela camiilerimizi ahıra yeniden çevirmesin diye mecburiyetten oy veriyorum. Bu mümini tekfir edersen o imanlıysa tekfirin sana döner!

Maalesef hurafe reisler, din tüccarı kravatlılar yüzünden ortalık çok karıştı, pırpar oldu, çorbacılar çorba etti ortamı, tırşikçiler ortalığa kazanlar devirdi. 

Senin yapman gereken iyi örnek olman ve bu kötü örneklere karşı uyarman... Bunların bizden olmadığını daima ilan etmen... İnsanlığa hakiki yolu anlatman... 

Kırmadan, dökmeden, incitmeden, severek, sevdirerek, iyilikle doğrulukla güzellikle, adaletle cesaretle tevazuyla... Vesselam... Vesselam... Vesselam...