ZULME BAŞKALDIRI

Müslüman Türkiye vilayetinde özellikle Batı tarafında bazı sapık sapkınlar, azgın adiler, hayvanlar gibi sokaklarda ilişkiye giriyor.

Oradaki süslümanlarsa hiç karışmıyor, balığını tutuyor, koşusunu yapıyor, sadece kameraya alan var, onun yüzünden de görüntüler ülkeye yayılıyor.

Hayvanlar gibi sokakları pisliğe bulayan zalimleri kahretsin Rabbimiz! Nasıl olur da duruyoruz! Neden susuyoruz! Neden görmezden geliyorsun ey ümmet ey millet! Mesul olmayacak mıyız! 

Ey müslüman ülkelerin başındaki zalimler, haramları yaymayı bırakın, tevbe edin, Rabbimizden korkun, helale yönlendirelim, İslam Hukukuyla adaleti getirelim!

Bir asırdır İslam Hukukundan uzak ülkelerimizin acınası hali ortada, zerre adalet yok, her başa gelen cenah diğerinden daha azgın daha zalim... Hala utanmadan bu çöp sistemlerden meded uman boş boş ümit eden enayi cahiller var bir de! 

Allah zalimleri de, zulme susan hainleri de kahretsin! 
Mescitler bize Hakk'ın emaneti! Emaneti, namusumuzu koruyalım! Anadan üryan çıplakça giren şeytan kölelerine karşı susmayalım! 

Bir araya gelelim, örgütlenelim, gerçek STK ve gerçek oluşumlarla mahalle baskısının kralını kuralım adalet için hakikat namına! 

Deccallerin enikleri yüzünden toptan helak olmayız inşallah! Rabbimiz bu zalimler yüzünden depremlerle, afetlerle yakmasın bizi, korusun cümlemizi! O zalimleri bizden uzakta mahvetsin... Onları ellerimizle bitirsin... 

Rabbimiz cümle batılları kahretsin, Asr-ı Saadet günlerini yaşama şerefini bize bahşetsin amin... Cümlemize inşallah... Ecmain... 

Zalimler, hainler, caniler, katiller, sapkınlar için yaşasın cehennem, yaşasın cehennem, yaşasın cehennem! 

Siyonist pisliklerin Gazze'de yaptığı hadsizlikleri bu pislikler yanımızda yapıyor. Ellerinden gelse siyonist olurlar başımıza. Bazen bir bakıyorsun camii cemaatine saldırıyor katil enikleri, nazistleri! 

Biz içimizdeki zalimlere karşı birleşip sert olursak tevekkül ile inşallah, o zaman Siyonistan titrer, Kudüs davası kendi mahallemizden başlar, kendi ülkelerimizi adam etmek Kudüs cihadının birinci vazifesidir! 

Gazadayız ahirzamanda, İslam düşmanlarına merhametli olalım mavraları atanlar haindir. Mücadelede İslam düşmanlarına sert olmak yakışır müminlere. Savaşta sahabe sertti zalimlere karşı. 

Bidat ehline bakıyorsun, sahtekar tarikatler ve sahtekar cemaatler sistemden memnun, gerçek alimlere saldırıp duruyorlar, insanları sömürmek tek hedefleri, etinden ve sütünden faydalanmak! 

Ey kardeşlerim neredesiniz? Bu dağılmışlışımız neden? Bu suskunluğumuz neden? Neden bu sinmişliğimiz? Neden daldık neden ayrıyız neden gayrıyız neden! 

Gelin birleşelim, mesul olmayalım, hayra çağıralım, şerden men edelim, inşallah, ey gücü yeten ve çevresi gür olan önderler, makamınızdan mesulsünüz, Hamas'a destek verin! 

Mücahid müminlere yol açalım, Hamas gibi muhteşem bir orduya Ensar olalım, Hamas'a destek için birbirimizle yarışalım, dernekler kuralım! Vesselam... 





DİYARBAKIR ŞEHRENGİZİ

Diyarbakır hüzünlerin, hazanların, yarım kalmış çocukların, çocuklukların şehri.

Yiğitlerin, mertlerin, iyilerin, güzellerin kenti. Zalime dar gelir bu şehir. Namerdini kusan mübarek nehir...

Diyarbakır mazlumların, zulümlerin, acıların şehri.
Hüzünlerle, kederlerle yorgunlaşmış gönüllerin, ihtiyar gençlerin şehri.

Ama bunca kötüye, zalime rağmen yılmayanların, onurlu cesurların şehri... 

Diyarbakır koparılan çiçeklerin, açamadan solanların şehri. 

Bir memleket düşün öldürenlerin nefes aldığı, ödüllendirildiği, tatile gönderildiği, tatilden dönünce bile bedel ödemediği... 

O memlekette mutluluğa dair artık ne kalmıştır? 

O vatanda insan insana nasıl güvenebilsin? 

Adalet yoksa sokaklar banka dükkanlarıyla doludur.

Vesselam, vesselam, vesselam... 
Sözü boğazda ukde bir şiirle bitirelim. 

DİYARBEKİR ŞEHRENGİZİ 

Burası aziz Diyarbekir 
Yarım kalmayan şehir
Yarım kalanların şehri
Naylon toplayan yavrularıyla
Körpecik serçe avuçlar
Nasırlı, kapkara aşınmaktan
Paslı, masum yüzlerinde
Kir tutmaz temiz gülüşler
Fahişe caka satar arabasıyla
Emekçi marabanın yanında 
Ve dünyanın bütün ıssızlığıyla
Derin derin türküler 
Yakar Dicle
Kırklardağı insanlığın yasında 
Surlarımız karışmış bir kere 
Suskun sırlara
Antik taşları bile çalınmışsa
Üşümek, naz etmek hakkıdır
Burası kadim Diyarbekir
Acısı tatlı
Balı zehirdir
İçinde binbir uzun hikaye
Küçük şeylerle mutludur canlar
Hırs uzaktır kapılardan
Samimiyetsizden haz almaz
Buralarda ihlaslı adamlar
İnceden dertleri
Sarıp sarıp tüttürür
Asırlar devirmiş hazin çınarlar
Nenoları yorgundur
Haloları hep durgun
Vurgundur gariban gencoları
Kıymetli bir güzelliğe 
Özleri önem verir özelliğe
Kökleri Anzele'de
Karacadağ'dadır
Burası cesur Diyarbekir 
Arslanların, kartalların kenti
Hayınlara tüm pençeleri
Amed'imi dünyaya sor 
Japonya'dan Filistin'e
Meksika'dan Küba'ya
Pek sevilir pek bilinir yiğitliği
Özü, sözü Mekke'de
Ve Medine'dedir
Yüreğinde Kabe serinliği 
Közünde Kudüs güzelliği
Ruhunda Gazze'nin 
Müthiş vakarıyla
Barışın gülleri yetişir
Aziz şehrin bağrında 
Fuadoğlu haykırır durur
Selam aşkın can kalesine
Selam sana Amida













DİYARBAKIR ŞAİRLERİ İLE İHTİŞAMLI BİR AZİZ ŞEHİR

DİYARBAKIR ŞAİRLERİ İLE İHTİŞAMLI BİR AZİZ ŞEHİR 

Ahmed Arif, Cahit Sıtkı, Sezai Karakoç ve daha nice nicesi... 

Şehir şiir gibi olunca şairi de çok oluyor. 

Her ocağında bir hikaye ve her semtinde binbir efsane tüter. 

Kırklardağı, Dicle, Ongözlü ki, dağ ve su ve taşın anneleridir. 

Bir anne senfonisi vardır orada, rüzgarı bile bir anne esintisi... 

Diyarbakır Surları ise baba vakarında, onurunda, duruşunda... 

Kürdçe ve Türkçe ve Arabça her santimine işlenmiş nakış nakış... 

Bazen bir dengbej duyarsın uzaklardan çok uzaklardan...

Kimi zaman kulağınla, bazense kalbinle!

Bir şehir ki töresidir nice kıtaların hey... 

Aşk içinde aşk içinde aşk içinde aşk içinde aşk içinde aşk içinde girift bilmece, esrarengiz bir matruşka...

Gerçek Diyarbakır Sur civarında, ilçelerinde, köylerinde... 

Çağa bulanmış 75 gibi yapay mekanlarda değil... 

İnşallah özünü korumaya devam edecek kıdemli Diyarbekir... 

Amida hep İslam ile şereflendi, İslam kalacak hep inşallah, elhamdulillah... 

Mağara devri yobazları, dinsiz kılınç artığı cahiller istediği kadar düşmanlık etsin, akın akın çoğalan çığı durduramaz. 

Ne güzel demiş diyenler, eşeğin yellenmesi ne koparabilir dağdan, eniklerin ağzı değiyor diye ulu denizler kirlenmez. 

En acı sorun ne biliyor musun? Bu bazı zalimler namusumuz olan mescitlerimize kasten yatak odası haliyle giriyor ve bir protesto bile yapmıyoruz... İşte bundan mesul olacağız! 

Bu da siyonistler gibi büyük bir terör sorunudur ama farkında bile değil nicemiz... 

Hücum tam olarak Sur civarında, çok manidar. Gel gör ki savunma yok... 

En muhafazakar görünen Hüdapar bile bir protesto yapmıyor. Nerede kaldı diğer partilerden bekleyelim... STK mı onun sadece adı var ülkede! 

Söz uzar kesmek gerektir vesselam. 
Onca bataklığın hiçbir önemi yok bahçeler böyle güzelken... 

Diyarbakır nadide bahçemiz... 

Hep hayır dolsun inşallah... 

Alimi ve şairi eksik olmasın...

DİSKİ MAĞDUR EDİYOR

DİSKİ MAĞDUR EDİYOR

Diski 2 haftadır biz Diyarbakır halkını mağdur ediyor.

20 yıl Suriçi bölgesindeydik, 15 yıldır da şimdi bulunduğumuz semtteyiz daha önce böyle bir şey yaşamadık...

Sürekli kaç defadır sular yarım günlük kesiliyor, biz ve çevremiz hep mağdur ediliyor.

Bu yaz mevsiminde üstüste gelen kesintiler bu halka reva mıdır?

Sürekli kovalarla uğraşıyoruz... 

Kalabalık ailelere kovalar da yetmiyordur.

Suyun tadında da problem var. Toprak tadı gelmeye başladı bazen! 

Halktan çok sayıda tepki var. 

Sosyal medyada tepkiler büyüyor. 

Halkınıza eziyet etmekten vazgeçin ve bir an önce bu sorunu çözün.

Yetkililer böyle devam ederse halk da tepkisiz kalmayacaktır.

Abdest, wc, duş, içme suyu derken üsüste kesintilerin nasıl bir eziyet olduğunu bir düşünün.

75. Yol gibi sosyetik semtlerde henüz bir kesinti duymadık. 

Bu kesintiler bazı yerlere özel mi neden öyle!?

Mevcut sorun hakkında açıklama da bekliyoruz. Şeffaf olun... 

Ayrıca bir sürü sitelerin içme suyunu amacı dışında kullandığı tesbit edilmiş.

Diyarbakır suyunu israf edenlere para cezası hükmü adaletsiz kalıyor, hapis cezası da verilebilirse gayet caydırıcı olacaktır.

Su tasarrufu isteniyorsa sokaklardaki musluklar kontrol edilmeli. Bozuklar tamir edilmeli. 

Tasarruf olacaksa bazı sokak çeşmelerinden tasarruf edin. 

Suyu aşırı kullanan ev varsa onları tesbit edin, işlem yapın. 

Halk daha fazla mağdur edilmesin!