DİYARBAKIR ŞEHRENGİZİ

Diyarbakır hüzünlerin, hazanların, yarım kalmış çocukların, çocuklukların şehri.

Yiğitlerin, mertlerin, iyilerin, güzellerin kenti. Zalime dar gelir bu şehir. Namerdini kusan mübarek nehir...

Diyarbakır mazlumların, zulümlerin, acıların şehri.
Hüzünlerle, kederlerle yorgunlaşmış gönüllerin, ihtiyar gençlerin şehri.

Ama bunca kötüye, zalime rağmen yılmayanların, onurlu cesurların şehri... 

Diyarbakır koparılan çiçeklerin, açamadan solanların şehri. 

Bir memleket düşün öldürenlerin nefes aldığı, ödüllendirildiği, tatile gönderildiği, tatilden dönünce bile bedel ödemediği... 

O memlekette mutluluğa dair artık ne kalmıştır? 

O vatanda insan insana nasıl güvenebilsin? 

Adalet yoksa sokaklar banka dükkanlarıyla doludur.

Vesselam, vesselam, vesselam... 
Sözü boğazda ukde bir şiirle bitirelim. 

DİYARBEKİR ŞEHRENGİZİ 

Burası aziz Diyarbekir 
Yarım kalmayan şehir
Yarım kalanların şehri
Naylon toplayan yavrularıyla
Körpecik serçe avuçlar
Nasırlı, kapkara aşınmaktan
Paslı, masum yüzlerinde
Kir tutmaz temiz gülüşler
Fahişe caka satar arabasıyla
Emekçi marabanın yanında 
Ve dünyanın bütün ıssızlığıyla
Derin derin türküler 
Yakar Dicle
Kırklardağı insanlığın yasında 
Surlarımız karışmış bir kere 
Suskun sırlara
Antik taşları bile çalınmışsa
Üşümek, naz etmek hakkıdır
Burası kadim Diyarbekir
Acısı tatlı
Balı zehirdir
İçinde binbir uzun hikaye
Küçük şeylerle mutludur canlar
Hırs uzaktır kapılardan
Samimiyetsizden haz almaz
Buralarda ihlaslı adamlar
İnceden dertleri
Sarıp sarıp tüttürür
Asırlar devirmiş hazin çınarlar
Nenoları yorgundur
Haloları hep durgun
Vurgundur gariban gencoları
Kıymetli bir güzelliğe 
Özleri önem verir özelliğe
Kökleri Anzele'de
Karacadağ'dadır
Burası cesur Diyarbekir 
Arslanların, kartalların kenti
Hayınlara tüm pençeleri
Amed'imi dünyaya sor 
Japonya'dan Filistin'e
Meksika'dan Küba'ya
Pek sevilir pek bilinir yiğitliği
Özü, sözü Mekke'de
Ve Medine'dedir
Yüreğinde Kabe serinliği 
Közünde Kudüs güzelliği
Ruhunda Gazze'nin 
Müthiş vakarıyla
Barışın gülleri yetişir
Aziz şehrin bağrında 
Fuadoğlu haykırır durur
Selam aşkın can kalesine
Selam sana Amida