9 Ağustos 2025 Cumartesi

Bugün eşlerin önemli bir bölümü
Bırak eşi için canından geçmeyi
Ekmeğe zeytine bile razı olmuyor 
Günde bin kez seviyorum diyor
Hiç utanmadan tamamen yalan
Onlar asla birbirini sevmiyorlar
Para, şehvet, çocuk çeşit çeşit... 
Sade kendi çıkarlarını seviyorlar 
Gülümseyen mutsuzlar ordusu
Böyle ahirzamanın tam ortasında 
Bu soğuk sevgisizlik çağlarında
Menfaat kölelerinin tam arasında
Yalancı ve çıkarcı ve alçak biriyle 
Ömrünü solduracağına ey gönül
Gerçeğin ortasında bir başına kal
Onurlu, asil, özgün, zarif, dürüst... 
Sahiden yaşadım diyebilmek için
Uzak dur dünyanın sahtelerinden
Kaliteli azlar tüm kalitesiz çoktan
Evladır düstur olsun hayatınızda 
Gerçekten sevmeyen çıkarcı eşe
Asla sırtını dönüp güvenemezsin! 
Zorluğa geldi mi anında ihanet... 
Ki nicesi lüks içinde çoktan azgın! 
Cehalet sarmış tüm sözde yuvaları 
Hiçbirinde aşk yok hepsi ortaklık... 
Şirket yönetir gibi yönetiyor piyonu
Aldatıp duruyorlar birbirini devamlı 
Sürekli dışarıda çoğunun gözleri... 
Namus, mahrem, şeref çoktan yitik
Nicenin sosyal medyada her hali... 
Namusuna sürüler dil uzatırken! 
Umrunda değil diğerinin çünkü aşk
Sadece bir sakız çukur ağızlarında 
Gerçek ailelerin soyu hızla tükeniyor 
Nesli tehdit altında gerçek sevenin
Tüketim çılgınları poz kesiyorlar
Yeni nesil bu arsızları örnek alıyor
Mutlu sanıyor bencil doyumsuzları
Aile kurumları yıkılan bir ümmetin
Can evinden vurmuşlar haberi yok
Eş, dost, ahbap, arkadaş, yoldaş... 
Çıkarcıyı etrafında asla barındırma! 
Ona baktıkça hayattan soğursun... 
Temiz enerjini kirletir karanlığıyla! 
Aydınlıkta yeri yok hiçbir karanlığın














2 Ağustos 2025 Cumartesi

DİYARBAKIR HİKAYELERİ: NESLİYAR / İKİNCİ BÖLÜM

DİYARBAKIR HİKAYELERİ: NESLİYAR / İKİNCİ BÖLÜM

Bir gece Amed kendine geldi. Kendinden geçmeden kendine gelemezdi. 

Başucunda Nesliyari gördü. Usulca uyuyordu. Uyandırmadan usulca kalktı. 

Giyindi kuşandı. Fiskaya şelalesinin dibindeki mağaraya gitti. Ne zaman hazan çökse bağrına soluğu hüzün mağarasında alırdı. 

Gönlünden aşkı kuşağından pusatı eksik etmezdi. O gece kurtlar şehre inmişti. Mağaraya yaklaştılar. Çete halinde saldırdılar. Amed çekti pusatını indirdi ikisini. Boğuştu üçüncüsüyle. Kurt pusatı dişliyordu.

Belinden hançerini çekip sapladı sonuncuya. Yaralanan kurt kaçtı. Amed bilekleri kanlı döndü evine... 

Neslişah ve diğerleri çok endişelenmişti. Aşk alevlense de o zamanlarda açılmak kolay değildi. Ahirzamanın şıpsevdiliği yoktu. Sevdaluk gerçekti ve hiç kolay meslek değildi. Her yiğidin harcı değildi. 

Neslişah pervane olmaya başlamıştı ateşin etrafında. Amed bu değişimi hissediyordu. Çok daha uzun çok daha rahat hasbihal mevsimiydi. Kilitlerin sandıkları açtığı demler... 

Neslişah acı mazisini tamamen dökmüştü sadece bu yiğide... Amed ise işte o gün anlatabildi anlatılacak ne varsa... Ongözlünün yamacında...

Nesliyarin izdivacına talib oldu. Nesliyar ise aylardır zaten bunu bekliyordu. Derken düğün dernek kuruldu. Haberi çevreye yayıldı.

Müjde gibi bir haber yayıldı mı bazen yasa dönüşür. Neslişahın ailesini katleden zalimler kana doymamıştı. En mutlu gününde düğünü bastılar. Nikah daha yeni kıyılmıştı. Oyundayken aşıklar bir mermi saplandı Nesliyarin sırtına... 

Amedin kollarına düşüverdi. Amede onu unutmamasını söyledi. Sonra kelime-i şehadet getirdi. Gelinliği kefeni oldu.

Azgın zalimler bir aşkı daha sırtından vurup kaçtılar. Amed kendini dağlara vurdu senelerce... Türküleri yakıldı bu aşkın... Dağdan dağa gezdi durdu. 

Bir gün bir eşkiya ile tanıştı. Adı Yanık Şivan... Amedi yanına aldı. Gel zaman git zaman tüm hikayesini öğrendi. Amed ise lal kesilmişti. Amede bir teklifi vardı. Onu duyunca senelerdir baygın olan gönlü adeta ateş yerine döndü. 

Şivan intikam vaktidir dedi Amede... Adamlarımla yanındayım! Bu kalleşlere gereken cezayı vermek için ölüm göze alınır. 

Amedin dili açıldı. Hikayesini bir de kendisi anlattı. Evine gittiler. Toprağa gömülü ata yadigarı hazineyi çıkardı. Evi sattı. Tüm elindekini Şivana verdi. 

Şivan daha çok at, adam, silah buldu. Eşkiyalar 10 iken 100 oldu. Hedefleri o zalim aşireti bitirip garibanları onlardan kurtarmaktı.

Askerin ulaşamadığı yerlerde... 
Eşkiya adeta kahramanlar ekibine dönüşmüştü. Akıbet işte en önemlisi...