Hastalar resmen hastalara muayeneye giderek daha fazla hasta oluyor.
Sana yamuk yapana yol ver, hemen üstünü çiz, sil gitsin deyip duruyorlar.
Hasta birey çevresini silip yalnızlaşınca düzeldiğini sanacak.
Geçici bir tatminiyet hissi. Bu olurken psikolog çoktan parasını almış ve defolmuş olacak.
En büyük dolandırıcılıklardan biri çağımızda budur.
Üzüldüğün yer yuvan değil deyip aile bağlarını kestiler, aileleri dağıttılar, boşanmaları artırdılar.
Günün sonunda geçici hazlar geçince o insanlar baktı ki çevresinde kimse kalmamış.
Artık yeni sağlam bir çevre edinmek yeni bir ömür istediğinden takatleri de olmayacak.
Derin boşlukta, yalnızlıkta, mutsuzlukta heba olup gidecekler...
Oysa gerçek bir ruh doktoru kal ve mücadele et der.
Asıl tüm duyguları güvenle yaşadığın yer yuvandır der.
İnsanlara dolu tarafından bakar. Empati kurar. Kendini daha çok muhasebeye çeker.
Görür ki kendisi de insanlar gibi hatalarla dolu.
O zaman şuna bakar. Birinin kötülüğü iyiliğinden çoksa, sana zararı çoksa yani kırmızı çizgileri aşıyorsa önce uyar sonra dinlemiyorsa at çöpe...
Ki bu arkadaşlık gibi sonradan oluşan bağlarda böyle...
İnsan ailesinden nasıl vazgeçer? Ya evladından... Nuh aleyhisselam son anda bile Kenan gel demedi mi?
İslam öyle muhteşem ki, gavur annesine babasına müslüman iyilikle muamele eder.
Aileyi terk etmek, ailenden vazgeçmek en büyük ihanetlerden, zulümlerden, vicdansızlıklardan birisidir.
Ailende birisinin zararı çoksa bile ondan vazgeçmeyeceksin, iyileşmesi için çareler arayacaksın.
Dışarda düşene el uzat deyip duranlar, ailesinde düşene yüz çeviriyor. İşte en adi ikiyüzlülük...
Alma ağacının altında nankörce yaşayıp sürekli başkasını eleştirip duranlar genelde bu tahribatlara, fitnelere sebep olanlar...
Asıl tüm duygularını güvenle yaşadığın yer yuvandır.
Kendini muhasebeye çekmeyen korkaklar ancak kendini gerçekleştirememenin suçunu bir iftira olarak ailesine, sevdiklerine, başkalarına atar, kolay olana, başkasını yargılamaya kaçar.
Çünkü kendinle yüzleşmek cesaret ister!
Sürekli alma ağaçlarının altında yaşayan bencil nankörlere bu çağda annelerin ve babaların ve kardeşlerin ve evlatların ve eşlerin yetememesi oldukça doğaldır.
Psikologların bile psikolojisi bozuk şu tüketim çılgını beşeri sistemde, bugün ihtirasla dolu bir cinnetin tam ortasında ilimle olgunlaşan gerçek insanlar...
Sözde ruh doktorları, onlara giden hastalardan daha hasta...
Kişisel gelişim adı altında insanlığı bencilliğe, yalnızlığa, duyarsızlığa sürüklüyorlar.
Uzakdoğuda eski su testilerinin çatlaklarını güllerle donatırlar. Sızan damlalar gürbüzleştirir gülleri...
Toplum, kaotik ortam ve hatta psikologlar dahi yaralarını sanki eksiklikmiş gibi gösteriyor sana...
Oysa yaralar aydınlığın sızdığı pencerelerdir. İnsan asıl yaralarıyla sahidir.
Gerçek uzman ruh doktorlarına, psikologlara çağrımız, sahtekar olanları, mesleğe ihanet edenleri ifşa etmeleri ve bunlarla mücadele etmeleridir.
Kötü doktorlar halkın bedenine, kötü psikologlar da halkın ruhuna savaş açmış durumda sırf para ve menfaat için...
Halkı manipüle eden algı operasyoncularına göz açtırmamalı. Milletimize kasdedenler cezasını bulmalı...