25 Aralık 2024 Çarşamba

SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER

Recep Tayyip Erdoğan'a, Akparti'ye, belediyelere bir çağrım var. 

Evsiz ihvar hattı oluşturun. Vatandaş dışarıda karşılaştığı evsiz, yoksulları anında bildirebilsin. 

Böylelikle hükümetin, belediyelerin eğer onurlu iseler bahaneleri kalmaz, habersizdik diyemezler. 

Sosyal Medya videoları karşımıza çıkıyor, kışın ayazında çocuklar dışarıda çadırlarda uyuyor. 

Sadece bir örnek, Gaziantep Sanayi civarında bugün önümüze düştü video. 

Bu gidişle Türkiye Suriye gibi olacak, göklerden başımıza belalar yağma ihtimali yüksek...

Zaten yakındır, Irak ve Suriye sömürüldü, süper şeytanlar şimdi Türkiye hazinelerine el koymak isteyecek, işgal ve kaos için gün sayıyorlar. 

Ukrayna biter bitmez hedef burası. ABD-İSRAİL ve RUSYA-İRAN-ÇİN iki zalim cenah, karşılıklı piyonlarla ülkelerde savaş çıkarıp nevaleyi paylaşıyorlar. 

İdeolojik salaklardan besleniyorlar.
İran rejimi Siyonistan gibi tam bir şeytan, milyonlar müminlerin katili... 

Yazık oluyor bu ülkeye, ülkelerimize, İslam vatanımıza...

Güçlü Suriye demek, zayıf İsrail terör örgütü demek, asla unutma... 

Suriye ve Mısır'a olmalı akınlar, müminler bu ülkeleri inşa ve ihya etmeli, büyütmeli, sınırlar güçlendirilmeli. Sisi devrilmeli... 

Siyonist şeytanların bir asırlık programı Suriye, Mısır, Türkiye, Irak, Lübnan... 

Ne zaman uyanacak bu ümmet ne zaman birlik olunacak, boykot bile yapılamadı veyl olsun. 

Bunca hüznün içinde bir de Diyarbakır sorunlarıyla yüzleşiyoruz.

Her yer çete gibi gezen sokak köpekleri kaynıyor. 

Bunların kaburgaları sayılıyor. 

Belediye acilen barınaklara doldurmalı ve doyurmalı. 
Mal milletin malı, vergisi, unutma! 

Sürekli çocuklara, insanlara saldırmalarında büyük artış var.

Sadece son 3 senede 3 kez filan kendim yaşadım işlek parklarda bir de! Metro marketin oralarda, Suriçinde, Diclekentte... Daha sayayım mı? 

Elhamdülillahirabbilalemin, ben mühim birşey yaşamadım ama yaşayan binler kardeşim var ülkede! 

Bunun sebebi siyasetçiler, partiler, belediyelerdir. 

Yiten, yaralanan her candan, kandan, ölümden bunlar sorumludur.

Sorunlara acil çözümler bulmalı, dış sorunumuz da SURİYE meselesidir. 

Kanayan yaraya hepimiz merhem olmalıyız yoksa sıra bize gelecek... 

22 Aralık 2024 Pazar

SURİYE DEVRİM MARŞI

Katil terörist İran rejimi
İsrail Terör Örgütü gibi 
Zalimdir müslümanlara
Nusayriler bunlara dahil
Perdenin tam arkasında
Ortaktır Ehl-i Sünnet'e karşı
Zalimlerle azgınların alayı
Siyonistler ve Rafıziler
Şehid etti milyonlar kardeşi 
Harici sapıklarını bunlar
Doğurup sahaya sürdü
Başımıza musallat etti
Sünnet ehline iftiralar için
Sapık şiilerin hedefindeyiz
Zamanında en çok biz 
Karşıydık mezhepçiliğe
Ama zaman gösterdi ki
Asıl mezhepçi ancak Şia
Tarih boyu iflah olmadılar
İşte ıslah olmadılar asla
Hep arkamızdan vurdular 
Biz birlik olsun dedik hep
Boşalmasın dedik Suriye
Boşalmasın Irak, Filistin 
İsrail kuklası İran bizzat 
Şehid ede ede boşalttı
Suriye, Irak ve Lübnan'ı
Patronu siyonistler için 
Yahudi rüyasına alan açtı
Rafızilere asla güvenme
Kanlı elinden su bile içme
İran Yezid olup şehid etti 
Milyonlarca hüseyinleri 
Ey müslümanlar akın edin
Suriye kalemizi boş bırakma 
Göç ediniz ve doldurunuz
Suriye ve Irak mevzilerimizi
Yeraltına şehirler inşa ediniz
İhlasla yığınaklar yapınız
Bağdat, Halep, Şam-ı Şerif'e
Kudüs'ün kurtuluş yolu
Suriye kalemizden geçer
Suriye'yi ihya ve inşa vaktidir 
Suriye'yi güçlendirme vaktidir
Bak terörist köpek Netanyahu 
Hemen nasıl da yaklaştı Şam'a
Rojava ve Azerbaycan da
Ya İslam'a uyar teslim olur
Ya da helak olur deccal siyonla
Uyanın ey müslümanlar uyanın
Omuz verelim Cevlani'ye
Suriye İslam Devletiyle...
Dirilsin ve doğrulsun yine 
Örnek olsun ülkelerimize
Ey ulema ilimsiz bırakma 
Suriye sokaklarını aşka boya
Ey mücahid nesiller akın edin 
Dünyamızın her tarafından 
Suriye vadilerinde nöbet
Ve cihad günüdür şimdi
Bu siyonistler ve rafıziler ki
Göz dikmişler Hicaz'a bile
İlk fırsatta karıştırmak 
İsteyecekler Arabistan'ı dahi
Mekke ve Medine'mizde
Belki de yakın Mehdi günleri 
Belki de daha zamanı vardır
En doğrusunu Allah bilir! 
Herşeyi tek bilen yüce Hakk... 
Yakınsak o ihtişamlı döneme
Mesih ve Mehdi günlerine
Nasib eylesin cümlemize... 
Onlarla hayırlı mücadeleye! 
Ulaşamazsak bile şayet
Mübarek İslam Ordusunun
Birer askeri kılsın bizi Kahhar! 
Cihad ve Şehadet şerefini
Lutfeylesin cümlemize âmin
Velhamdülillahirrabbilalemin
Tevekkül ettik ulu Allah'a... 
Teslim olduk yüce Rahman'a! 
Bismillah deyip çıkalım
Mübarek cihad yoluna
Zalimler zillete mahkumdur! 
Müminlerse mutluluğa... 
La ilahe illallah, Subhanallah! 
La havle ve la kuvvete illa billah! 
Kuddus Allah, Rahim Allah! 
La ğalibe illallah! 
Muhammed Rasûlullah! 






19 Aralık 2024 Perşembe

SURİYE İNSANLIĞIN KALESİ

Suriye demokratların elinde laik düzenle Türkiye gibi güçlü olur tarzı yalanlarla kendilerini avutuyor bazıları... 

Batıllarla dedikleri olmaz da... Şayet olsaydı bile İsrail bombaları başlayınca bizzat o batıl laik rejimleri tıpkı esad gibi avrupaya kaçar ve israile ülkeyi teslim ederdi, parsel parsel peşkeş çekerdi. 

Bugün bizim topraklarımız bile birçok yerde yabancı sermayesi olmadı mı? Tapuların önemli birçoğu başka ülke vatandaşlarına ait... İsrail terör örgütü hemen girişime başlardı. 

Türkiye zamanında mücahid canlarla kurtuldu. Savaşa çarıksız giden köylü ecdadımızı arslanlar kılan o gaza ruhuydu. 

Suriye'nin vakti de yok... İsrail Lübnan ve Suriye'yi işgal girişimlerine başladı bile. Zalim siyonistler 100 yıl Filistin'e yaptıklarının çok daha beterini Suriye ülkesine yapmak isteyecek...

Tam 60 yıldır ABD-İsrail ve gizli ortağı Nusayriler ile İran teröristleri Suriye'de ve Irak'ta sunni nüfus bırakmadı fitneleri ve zulümleriyle.

Sunni nüfus zira kalelerdi önlerinde, takiyye ve sinsilikle, zulümle bir bir şehid ettiler kaleleri.

Sonra DAEŞ'i sahaya sürdüler, kalan potansiyeli de emip sonra onları da bitirdiler.

Ahmet El Şara yani Muhammed Colani, Culani, Golani, Cevlani... Adımlarını çok dikkatli atmalı. HTŞ Suriye ve Irak için ve Türkiye' nin öncepheden savunma hattı için son fırsattır. Suriye'de yerin altına tünellerle şehirler kurulmalı. Rojava Kürtleri ile Suriye Arapları barışmalı, ortak hazırlanmalı, kimse İsraili ortak almamalı.

İsrail zalimlerinin önümüzdeki 30 yıl planları ortada... Suriye, Irak, Rojava, Ikby... Hepsini kanla alıp Türkiye ile Antakya, Dicle, Fırat, Diyarbekir için savaşa girişmek... İsrail ile şu ticaret şu petrol boru hattı şu sevkiyatlar gizli açık... Resmen celladına aşık olmak... Güçlü siyonist demek zayıf Türkiye demek uyanmalı... Yahudiler güçlendikçe zulümle ülkemizin altını oyacak... 

Hayallerindeki Armageddon Türkiye ile... Ey Türkiye halkları ne zaman uyanacaksınız derin uykudan... Düşman yamacımıza kadar sızdı. Ülkemiz Mossad ajanı kaynıyor. Krokiler çizildi kesin... Sürekli bilgilerimiz çalınıyor haberleri ısrarla gündemde... Hiç boşa olabilir mi düşün...

İsrail zalimlerinin yayılmaması için Çanakkale ruhu şart... O da laiklerde olamaz... Çanakkale müdafamızdaki gaza ruhu bugün Suriye muhaliflerinde biraz var. O mücadele ateşlerini biz körüklemeliyiz...

Siyonistlere karşı onları ön kalelerimiz, ön müdafaa hattı öncü karakollar haline getirmeliyiz. Suriye için susarsak büyük savaş 20 yıl sonra kapımıza gelebilir maazallah...

Potansiyeli emdiler sonra yediler. Madem dünyadan gençler akın ediyor buraya o halde bizim ülkemiz toplamalı hepsini düzenli ordu haline getirmeli, müslüman kardeşlerin birbiriyle kavgasını da önlemiş olur. 

Birbirini öldüren nice müslümanlar buna cihad dedi ve bok yoluna niyazi oldular. Ölen de öldüren de ateşte der ya hadis ne güzeldir hadis ilmi... Cahil olmasalar sıkarlar mıydı acaba birbirlerine maalesef yeterli din eğitimi olmayan nice cahil hep piyon oldu.

Gaza isteyen siyonistlere yönelsin bugün gaza ancak siyonistlere, siyojist piyonu evanjelistlere, budistlere vesaire vesaire...

Suriye bugün Türkiye yolundan giderek güçlenemez vakit de yok. Acilen inşadan ziyade Suriye halkının dönüşüne, güvenliğine, helal ticaretine katkıda bulunmalı. Orayı tekrar sunni nüfus doldurmalı. İnşaattler beyhude yine yıkmak isteyecektir İsrail... 

Nüfus eğitilmeli savunma için donatılmalı, yeraltı yerüstü savunma mevzisi haline getirilmeli, güçlü tanklar güçlü silahlar inşa etmeli. 

İnsanlık, insanlık aşkına destek vermeli insanlık kahramanı mücahid nesillere... Dünya nasıl da sessiz... Oysa ABD, RUSYA, ÇİN bile mahvetmeye yetti dünyayı... Onlar gibi süper şeytan olacak bir İsrail Terörü dünyada ülkeleri karıştırmak, silah ve uyuşturucuyu yaymak demek, küresel tehditlerin milyon artışı demek, bugünün beterlikte 1000 katı... Dünyada son 100 yıldır kimyasal bombalar müminlere kullanıldı. Kim kullandı? İsrail Terör Örgütü ve taşeronu Esad, Saddam... 

Allah rızası için siyonistle savaşan müminlerimiz insanlığın, dünyanın bugün biricik kahramanlarıdır. Dünya farkında bile değil... Bugün Suriye insanlığın kalesidir, son sınır hattıdır canavarlara karşı... Farkına var... 

9 Aralık 2024 Pazartesi

SURİYE GERÇEKLERİ

Elhamdülillah bitti Esad zulmü de... Bir firavun ve avaneleri daha çöktü. Darısı Suud, Sisi, Ürdün, BAE vs. başına inşallah tüm diktatörler devrilir. İnşallah sinsi İran rejimi de yıkılır çok yakında... Tek dertleri Pers yayılımı... Saadet partisine yazıklar olsun bu süreçte rengini gösterdi ümmete... Etkisiz kaybetmeye mahkum bir parti artık zaten... Yeniden Refah az kaldı alacak tüm taraftarlarını... Kim Esad yanlısı olursa, Allah yanına bırakmasın amin... Hüdapar bile zalim Esad'a karşı durdu, halkı tebrik etti, yakışanı yaptı. DEM parti de Esad'a karşı durdu, yakışanı yaptı onlar da, tebrikler. 

Siyonistlerin içi içini yiyor. Güçlü bir Suriye demek zayıf bir İsrail demek... Bazı Mehdi hadislerinde bile karargah Suriye civarında geçiyor. Büyük Savaş Suriye topraklarında... Zulmü bitirmenin anahtarı Suriye!

Müminler şimdi tüm gücüyle çok güçlü bir Suriye inşasına girişmeli, mütedeyyin cemiyetler oraya göçüp halkı takvalıca yetiştirmeli. Mücahid olmak isteyen mümin Suriye davasına sahip çıkmalı inşallah... Siyonist terör medyası yıllarca selefileri terörist gösterdi. Şimi ne oldu?

Asıl terörist olan siyonizm taşeronu Esad ve haşdişabi teröristleri milyonları şehid etti. Yüzbinleri zindanlarda yerin dibinde ölüme terk etmiş, çocukken hapsedilen kızlara yıllarca tecavüz etmiş, babası belli olmayan nice çocukla zindanlardan kurtarıldılar. Kim kurtardı? O iftira atılan Selefi ordular... Elbette DAEŞ gibi kötüler de oldu dünyada. Kötüler var diye iyilerin suçu ne?

Siyonist taşeronu Azeri yönetim bu kafayla kaybedecek. Ey Suriyeli ve Iraklı Salahaddin çocukları... Ey halkım... Ey Ümmetin yetimleri... Siyonist yahudilere uyarsanız sonunuz hüsran ve kölelik... Siyonistle zinhar bağ kurmayın, 2 cihanda kaybeden olmayın! Müminler olarak barışın, güçlü, İslami, adil, insani 1 Suriye için anlaşın. Müslüman halkları adilce kardeş kılan, eşitçe paylaştıran işlere girişin. İsterseniz, samimi olursanız Allah size yardım eder, O ihlaslılara yardımcıdır. Dua edin, tevekkül edin, azmedin. Hep beraber İslam'ın ihsan ettiği hakka, hukuka, öze dönün... Ülkemize örnek olun! Ümmete örnek olun... Neden olmasın? Yarım asırdır inliyor oralar, tüm batıllar denendi, hüsranlar görüldü. Gelin bir de hakikati deneyin asla pişman olmazsınız! 

Suriye de 2 müslüman halk var. Arab ve Kürd halkları... Tıpkı Irak gibi... Savaşa, kana ne hacet... Gelin cehenneme götüren kavgaya tutuşmayın... Ey Müminler siz kardeşsiniz... Barışın... Öyle bir barış ki ülkemize bile sirayet etsin. Bize dost Allah, bize dost biziz... 

ABD, İsrail terörü, Rusya düşmandır. 
Bakın anlaştılar... İsrail Lübnan benim dedi, Rusya Ukrayna için Esad'ı sattı, ABD ise Suriye için Ukrayna'yı sattı. Trump ve Putin ve Netanyahu şeytanlarının orta vade planı bu. Uzum vade planı tekrar ilerde Suriye ile savaş BOP için... 

Yüce Allah'ın tuzağı tüm tuzaklara üstündür, mutlak ğaliptir. Ey HTŞ ey ÖSO ey Muhammed Cevlani ey ROJAVA... BARIŞIN... Kardeş olun... 
Hazırlıklara başlayın sonra da... Suriye topraklarının altına şehirler kurun milyon tünellerle... Gazze gibi ülkeyi büyük savaşa hazırlayın... Yarın çok geç olacaktır. Beraberce Suriye Ordusu olarak yerin altında kimyasal bombalar biriktirin. Milyon askeriniz var Hamas gibi eğitin acil olarak... Ümmet yiğitleri, Afganistan erleri buraya akmalı... Hep beraberce acil bir şekilde Türkiye gibi ordusu güçlü bir Suriye inşa etmeli... Hayırda acele hayırdır. Bu çağrımız tüm halklarımıza... Zaman aleyhimize işliyor. Siyonistler gittikçe daha fazla çoğalıyor, yayılıyor, kimyasal bomba üretiyor. BOP fitnesi gittikçe artıyor. 40 yıl sonra nüfusu 40 milyona dayanan Almanya kadar ordusu olan Rusya kadar kimyasal silahı olan dünyanın en namussuz Terör Ülkesi olma yolunda çabalıyor siyonistler. Suriye, Türkiye, Mısır, Arabistan, Ürdün, Irak göz koyduğu topraklar... 

Geç olmadan uyanalım. Ey Tayyip Erdoğan bu çağrımız sanadır. Tüm sorunları çözme zamanı gelmiştir. Türk ve Kürt kardeşliğini tüm Ortadoğuda pekiştirme günü gelmiştir. Irkçılıkları bitirme günü gelmiştir. Elimizi hep beraber taşın altına koyma günüdür. MEKKE, MEDİNE, KUDÜS aşkıyla... Uyanalım, uyandıralım, birlik için çalışalım... 
2025... 1446... Hayırlı günlere başlangıcımız olsun inşallah... ESSELAMUNALEYKUM... 

27 Kasım 2024 Çarşamba

HAKİKATLER MECLİSİ

HAKİKATLER MECLİSİNDEN

Sen hiçtin, yoktun! Sen sen bile değilken, yokken sen, seni O var etti.

Tek bir düşünce, his, renk nedir bilmezken seni kainatı gibi donattı, kapsamlı bir insan evreni kıldı.

Sana kendi sonsuz kusursuz hükümranlığına şahid olma ve O'na kulluk etme şerefini bahşetti. 

Gerçek mutluluk, gerçek özgürlük, gerçek güzellik, gerçek iyilik, gerçek doğruluk ancak bunları yaratan Hakk hazretlerine kullukta, rızasında saklı olabilirdi! 

Ahmak olmayan kolayca mantığını kurar ve anlar! 

Ölene kadar ve hatta dirilince de sadece bir karanlık tabutta hiçbirşeyden haberdar olmadan kaldığını bir düşünsene! 

Böyle bir şey yaşamadık mesela değil mi! 

Sadece sayısız örnekten biri!

Yalnız bırakılmadık, bilgisiz bırakılmadık, nimetsiz bırakılmadık...

Çoğalt çoğaltabildiğin kadar örnekleri sayısız ihsan yağıyor üstümüze!

Allah Teala hazretlerinin Tek Rab oluşuna Subhan, Rahman, Rahim, Adl, Samed oluşuna, Esmaül Hüsnanın tek Sahibi oluşuna ne güzel bir delil bir kanıt bir bürhan değil mi!

Gerçek bir Mümin olmak sahiden yüksek zeka, yüksek ahlak istiyor.

Ancak Allah'ın rahmetiyle kurtulabiliriz, bize ihsan ettiği iman da Onun lütfudur, hep şükretmeli hep ihsanlarının kıymetini bilmeli. 

Allah'a inanmayandan daha gerizekalısını, ahmağını görmedim.

Yokluk bile Allah'ın sonsuz kusursuz varlığına bir delildir. Emrine amadedir. 

Tüm yaratılan, Yaradan'ına en güzel bir kanıttır.

Kur'an şüphesiz kıyaslanamaz ve zaten muhteşemliğinde tariflere aciz kalırız.

Ve Hadisler de muhteşem bir güzellik... 

Ah bir okusak, Rasûlullah aleyhisselamı bir tanısak... 

Her hadis ayrı bir hikmet ayrı bir umman... 

İslam'ın bütününe baktığın zaman kalbine binbir penceresi açılıyor. Elhamdülillah... 

Bunu ancak imanlı, ihlaslı ve teslim olarak okuyan, Kur'an ve hadis sadıkları anlayabilir.

Ey can, ömrün yakında bitecek, şaka değil, efekt değil... 

Yaradan sonsuz kusursuzdur, başıboş bırakma acizliğinden de münezzehtir.

Yaşamak şakaya gelmez! Zalim olursan seni Rabbinin cehenneminden kimse kurtaramaz!

O' nun koruduğuna kimse zarar veremez, O'nun korumadığını kimse koruyamaz!

O dost ise alemler dosttur, O dost değilse dostun hiç yoktur asla unutma!

Gel tevbe et uyan, geç olmadan...
İslam'ı tam yaşa, zamane putperestlerinden, münafıklarından, gavurlarından uzak ol...

İslam Medeniyetinden başka gerçek bir medeniyet yoktur.

Batıldan gerçek çıkmaz hiçbir sahada, batıl yalnızca bataklıktır.

Gelelim gündemde olan bir başka mevzuya... 

İhsan Şenocak başta olmak üzre bazı ulema tekfirciliği bu ara kınıyor. 

Evet tekfirciliğe karşı olmalı. Bende Halis Bayancuk'a sesleniyorum, zalim gavurlar başa gelmesin diye mecburiyetten oy veriyorum diyen müslümanlara eğer kafir diyorsa içinizden birileri, diyemezler, tekfir etmiş olurlar. Haberiniz ola... Tevbe etsinler ve yanlıştan dönsünler... 

Lakin ey İhsan hoca senin bu kararlı duruşunu Cübbeli gibilere karşı da görmek isteriz. 

Mahmud efendinizin sözünü haşa ayet ve hadis gibi görenlere neden susuyorsunuz!

Şirke, küfre kötüren sözde tasavvufi açıklamalara, aşırılıklara neden tepki vermiyorsunuz kamu önünde? 

Cübbelinin onca yanlışı var mesela niçin ona karşı da böyle kararlı durmadınız? 

Bazı tarikatlerdeki vahim hatalara neden selefilere verdiğiniz gibi reddiye vermiyorsunuz?

Susarak mesul olmayacak mısınız?

Nureddin Yıldız hocanı örnek almanı tavsiye ediyorum!

O yiğit hoca ki Vahdet-i Vücud küfrüne, şirkine karşı dahi susmadı, fetva meclisinde gerekeni söylemiş!

Ey İhsan hoca arada kaldığın yetmedi mi? Manevi sarhoşluk masallarına kanıldığı yetmedi mi?

Mümin zahire bakar, zahirden mesuldür, biri manevi sarhoşluk ile cehennemden kurtulsa bile şayet...

Bu hadise, Vahdet-i Vücud görüşünün sapkınlığından birşey götürmez.

Masivayı putlaştıran bu sözde tasavvuf akımına karşı mücadele etmenin zamanı gelmedi mi?

İran ve Suriye ve Irak... Harici ve rafızi görüşler mahvetti... Suud ise bambaşka bir bela... 

Ülkemizi ise sapık olan sapkın tasavvufi görüşler mahvetti. 

İhsan Şenocak hoca duy bizi! Sahte olan tasavvufçulara, sapkın olan yalancı tarikatçilere karşı olun basında! 

Zalimlere karşı gerçek tasavvufu savunalım, zalimleri ifşa etmekten çekinmeyelim! 

Senin gibi bir hoca ey İhsan Şenocak nasıl onlara mücadele vermez hayret ediyorum!

Sen ki Nureddin Yıldız hocanın kardeşi, talebesi... Heyhat... 

Allah rızası için sapkın olan tüm akımlara karşı mücadele verelim, hiçbirine susmayalım!

Çekinmeyelim! Öneme alalım bu mevzuyu! Bu yalancıları ve din tüccarlarını bitirdikçe... 

Daha çok genç kalbi fethedebiliriz inşallah... ESSELAMUNALEYKUM... 

23 Kasım 2024 Cumartesi

HAYRET MAKAMI

Müslüman halklar İslam Hukukuna dönse ne olurdu bir bakalım?

Adalet gelirdi. Zira caydırıcı gerçek cezalar olurdu milyonlarca suçluya... 

Erkeklerin ve kadınların ayrı mektepleri, hastaneleri, otobüsleri, çarşıları olurdu. İstihdam da tamamen kadına kadın personel, erkeğe erkek... 

Böylelikle kadın istihdamı da artardı. Taciz, tecavüz, katliam ortamları azaldıkça azalırdı. 

Bugün suçların çoğu sapık ortamlar yüzünden, kavga ve ölümlerde hep karma ortamlarda... 

Sapkın azgınlıklara izin verilmezdi, şimdi gençliğin önemli bir kısmı esrar, alkol, Lut kavmi sapıklığında, kumarda, zinada, küfürde, şirkte, zorbalıkta, argoda...

İslami nizamsız ülkeler hep taşdevrinde. Ortaçağ karanlığında... O zamanda suçlular bedel ödemezdi, günahlara dalınırdı, baştakiler zalimdi. 

Evlenmek çok zorlaştırılmış, takvalılar elbette namuslu, iffet çoktan yitirilmiş nicelerde, daldan dala atlıyorlar, ortalık malı olunmuş, veledi zina çoğalmış, babasız çocuklar, yuvasız yetimler çokça... 

Ahirzaman... Bu çağ kıyameti sonuna dek hakediyor. Namussuzluk sokaklara kadar işlemiş. Çoğunluk haramlarda yarışıyor. Adi sosyalliklerin devrindeyiz. Uzletin hayırlı olduğu zamanlara erdik... 

Bir sahabe nesli hala var ama... Filistin çocukları... Her Filistinli değil ama orada da Mahmud Abbas gibi hainler var. Gerçek Filistin... Gazze insanları... Ahmed Yasinler... Muhteşem kahramanlıklar, harika teslimiyet, Ashab zamanı gibi... 

Biz elhamdulillah müminler o takvalı mümin kardeşlerimize imreniyoruz, Allah kabul etsin gazalarını, nöbetlerini, şehadetlerini... 

Allah bizi ıslah etsin, bir olamadık, bırak orduyu örgütlenemedik bile, siyonistlerin işini bitiremedik, münafıklara gelen siyonist gemileri durduramadık, boykot hakkıyla olmadı, inşa ve ihya edemedik, infak yeterince edemedik, oralara gidemedik. Mücahid olamadık... 

Her gün dua edelim, tevbe edelim, gayret edelim ve azmi artıralım inşallah yoksa vay susanların, oturanların haline, ahvaline... 

Dünya beşten büyükmüş de müş, müş... Filistin dünyadan büyük... 

Zülintikam Kahhar... Mazlumlarının intikamını öyle bir alacak ki... Adaleti öyle bir sağlayacak ki... Hakk'a zaten hayranız, yine hayran, yine hayran olacağız... 

Yarattıkları adedince ve mislince ve Zatı hoşnut oluncaya dek Rabbimiz Allaha hamdolsun, subhanallah ve elhamdulillah ve la ilahe illallah ve allahuakbar ve la havle ve la kuvvete illa billah ve estağfirullah ve la ğalibe illallah... 

Ve la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü vehüve ala kulli şey'in kadir... 

18 Kasım 2024 Pazartesi

DUA

Sonsuz kusursuz isimlerin hatrına
Sen kahreyle cehaletin has partisini
Onları cehennemden çıkarma Ya Rabbi
Onlar ki camileri sattı, ahırlara çevirdi
Onlar ki zalim oldu ezanlar yasakladı 
Onlar ki ulemayı hiç titremeden astı 
Onlar ki rasulüne hakaret edip durdu
İçinden niceleri putperest oldu çıktı 
Niceleri münafık, niceleri halis gavur 
Onlara hiçbir zaman ferahlık verme
İnlet bela altında birbirlerine kırdır 
Bu deccal ordusunu perişan et Ya Rabbi


15 Kasım 2024 Cuma

VAHDET-İ VÜCUD KÜFÜRDÜR!

Ömrümce bütün yazdıklarımda İslam dışı bir kelime dahi olursa bilip bilmeden... Allah'a sığınırım, pişmanım, tevbe estağfirullah... Rabbim şahid olsun, müminler şahid olsun. Maazallah İslam dışı tek bir kelimem dahi olursa bilip bilmeden, onu almayınız, hakkımda Allah'a af duasında bulununuz. Bizim okurlarımızdan beklentimiz bu olabilir. İnsanoğlu hatalarla doludur, dünya sınavında çok dikkatli ve rikkatli olmalı. 

"Şeriat hakikattir, hakikat şeriattir, şeriat dışı yazmak, çizmek, müslüman için ancak uçuruma yuvarlanmaktır. Dikkat ve rikkat etmeli..." 

Vahdet-i Vücud görüşü mesela mühim bir yanlıştır, küfürdür, batıldır, şirktir. 

Hakk hazretlerinin yarattığı masiva, Hakk'ın gücüne bağlı, bağımlı, muhtaçtır. Yaratılan varlıktır, yoktan var edilmişlerdir. 

Cenab-ı Hakk hazretleri ise ezeli ve ebedidir, yaratılma acizliğinden münezzehtir, zira yaratılan acizdir, Yaradan ise sonsuz kusursuz güçlüdür, ol dediği olur, öl dediği ölür! O yaratılmadan hep Var... Varlığı kendindendir, zaman ve mekan gibi yaratılmışlardan ve noksanlardan münezzehtir. Yani O'nu yaratılan asla kuşatamaz, yaratılanı kuşatan yalnızca O'dur. Varlık ve yokluk sahası yalnızca O'nun emrindedir. 

O şüphesiz tek Samed! O kimseye muhtaç değil! Masiva O'na muhtaç! Şahdamarımızdan daha yakındır! Bir emri yeter yerin derinliklerinden veya göğün üzerinden veya içlerden fışkıracak musibetlere, imtihanlara!

Akıllı olmalı, zeki olan aklı ve kalbi kullanır, kullanan da asla Rabbine asi olmaz, bidat ve hurafeye, küfür tohumu sözde tasavvufi felsefelere kanmaz!

İslam bellidir, Kur'an ve hadis! Arapça bilmeyen ne yapmalı öğrenemiyorsa? Tefsir ve meal okumalı, sonra da kütübü sitte tercümesine ve siyere odaklanmalı.

İlmini arttır ey can, şimdi ve tarihteki sahtelerin seni kandırmasına izin verme, bazı sevdiğimiz şahıslar da maalesef Vahdet-i Vücud gibi batıl inanışlara meyletmiştir, onların da yalnışlarını almayacağız, gerektiği zaman eleştireceğiz, uyarabiliyorsak uyaracağız, fıtrata ve gerçeğe çağıracağız. 

Ey milletimizin güzide fertleri, sizi bidat ve hurafelerle sömürmek isteyenler, hakikate çağıran bizlere selefi diyor evet itikaden selefiyiz, peki selefi nedir? Rasûlullah S. A. V. ile sahabe ve imam şafii ve imam hanbeli gibi sahabeye tabii olan değerli alimlerin izinden gitmektir. Gerçek Selefilik nedir? Rasûlullah S. A.V ile ashabı gibi iman etmektir, bidat ve hurafeye ve hadsizliğe meyletmemektir. Fıkhen şafii, hanbeli, hanefi, maliki olan ehli sünnet, itikaden selefi olabilir! Yani maturidi ve eşari olmak zorunda değil! İtikadi mezheb meselesini rica ediyorum iyi araştırın! 

Maturidiyim, eşariyim diyenler... İtikadi mezhebinizi bilmeden ona talip olmayın mahşerde hesabı var, öğrenin... 

Tasavvuf güzelliktir ancak azınlıktır. Çoğunluğu bugün maalesef sapık veya yanlış görüşlerdedir. 

Fenâfillâh deyimini biz ölmeden önce ölmek anlamında alırız mesela. Oysa bunu bile Vahdet-i Vücud batılına entegre edenler de var maalesef... 

Bir şiirde demiştim Fenâfillâh yani ölmeden önce ölmenin neyleriyiz, Var O'dur biz gölgeleriz, muhtacız sonsuz Samed'e... Gücüyle halden haleyiz... 

Evet bizim varlığımız dünyada fanidir, mesela cennet ehli ikinci dirilişten sonra ancak O'nun izniyle, lütfuyla ebedi cennetlerde kalacak...

Varlığımız Kudretullâh'a bağlıdır, bağımlıdır, muhtaçtır. Kudretullâh ile kimse kıyaslanamaz, Kudretullâh karşısında hiçiz. Bizi yoktan var eden Allah'ın sonsuz kusursuz kudretinin birer tecelligahı, ayineleri, burhanlarıyız. Bu bakımdan mecazen gölge demiştim...

Masivayı haşa Allah'ın parçası görmek, haşa masivaya yapmak gibi sapkın Vahdet-i Vücud ve tasavvuf inanışları küfürdür, şirktir, batıldır.

Allah bütün noksanlardan münezzehtir, subhandır, kuddustur, esmaül hüsnanın tek Sahibidir, herşeyin tek Rabbidir, kimseye, hiçbirşeye ihtiyacı yoktur, herşey O'na muhtaçtır, O'nun dengi, eşi, benzeri, ortağı yoktur.

Masivaya tapmak da, Allah'a haşa çocuk iftirasında ve yalanında bulunan sapkınlarınki gibi bir sapkınlıktır. Size manevi sarhoşluk, batıni anlam, mecaz diyenlere aldanmayın, küfrün ve şirkin mazereti, açıklaması, mecazı, sarhoşluğu, batıniliği yani böyle bahanesi olmaz! Küfür küfürdür, şirk şirktir! 

Müslüman tevhid ilminde zahire bakar, La ilahe illallah Muhammedurrasulullah diyeni müslüman biliriz, demeyeni kafir, şirk koşanı kafir biliriz, olay bu kadar açıktır. 

Maalesef bugün ulema ve evliya diye halkın bildiği birçok insan, Vahdet-i Vücud batılına sapmıştır. Ancak sanki iş çok karmaşık... Bir kısmının yorumları birbirinden farklı olabilir. Kalpleri açıp bakamıyoruz. O yüzden kimseyi tekfir etmiyoruz. Olur ya bir Müslümanı tekfir edersin vay haline...
Allah'a havale ediyoruz. Bilen Allah! Biz bilmeyiz! Biz yalnızca O'nu bildirdiği kadar bilebiliriz.

Ey canlar, İslam'ı iyi öğrenmeli, bugün sevdiğimiz bazı cemiyetlerde maalesef bu batıllar yayılmış olabilir. Şahid olduğumuzda Allah rızası için uyararak üzerimize düşeni yapalım inşallah... 

Nureddin Yıldız, İhsan Şenocak, Osman Nuri Topbaş, Mehmet Emin Yıldırım, Ebubekir Sifil gibi hocalardan, mustazaflardan, Tillo alimlerinden, diyanette doğru inançlı hocalardan, akademisyenlerden, şeriate uyan şeyhlerden, mollalardan ricamız bu yazıyı okumaları ve batıl Vahdet-i Vücud görüşü hakkında ehli sünnet cemaatleri, tarikatleri ve hatta herkesi uyarmaları, hakikate davet etmeleridir. Allah rızası için uyarımızı yapalım, mahşerde mesul olmayalım. 

Biz imanda Kur'an ve sahih hadislere uymalıyız! Yalancı ve iftiracı İbn-i Arabi gibi zalimlerin sapık, sapkın, batıl görüşlerine uymak mümini maazallah yoldan çıkarır. Maalesef Yunus Emre, Muhammed Celaleddin Rumi gibi şairlerin şiirlerine baktığımızda onları da kandırmış görünüyor. Allahualem... 

Gönül isterdi yaşarken Said Nursi, Sezai Karakoç gibi mütefekkirlere de bu çağrının ulaşması... Allah rahmet eylesin, günahlarımızı Mevlamız Allah affetsin... 

Mümin tevhid inancından mesuldür! Tevhide aykırı tüm felsefeler batıldır, yalandır, iftiradır, hurafedir. Ey ömrü ibadet ve infakla geçmiş güzeller, itikad sahasında zararlı yalan felsefelere saparak uçuruma savrulmayın, Allah rızası için uyanın... 



10 Kasım 2024 Pazar

TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE VAKIFLARIN ÖNEMİ

HASEV Vakfı benim çocukluğumun vakfıydı. Sonra kardeşimin de... 

İslami eğitimi orada almıştım. 

23 yıl evvel ZGL karşısındayda 2 katlı bir ev... 

Abdullatif, Remzi, Ömer abi... 
Bizimle sırf Allah rızasını gözeterek menfaatsiz ilgilenen gençler vardı. 

14 yaşlarında 1 defa göldeki medreseye gitmiştik çocuklarla. Hayatımın tefekkürde 1 dönüm noktasıdır. 

Arkadaşlar 300 sayfa Risale-i Nur okurken ben 25 sayfa okumuştum. Anlamaya çalışarak ince ince... 

İyi ki öyle yapmışım çok etkisi olmuştu. Şimdi daha iyi anlıyorum. 

Ağacın üstünde ev yapmışlardı. Oraya çıkardım. 

Meğer üstadın da Barla'da varmış böyle mekanı sonradan öğrendim. 

Şimdi her göle gidişimde o tat gelir ruhumun dimağına, damağına...

Edebiyat sahasında benim eserlerime çok etki etmiştir Üstad... 

Türk Edebiyatının en köklü zirvesi Sezai Karakoç ustaya etki ettiği gibi... 

Belki de zamanın bir Darül Erkamıydı o Hasev...

Bugün artık koca külliyeleri var maşallah, ancak yine aynı samimiyet var. 

Para şakirdi değiştirmez. Enaniyeti bırakma kapısıdır Nurlar Kapısı... 

HASEV gibi doğru vakıflara ümmetin çok ihtiyacı var.

Dünya yeni bir çağa girdi belki de son çağ. 

İnsanlığın Siyonistlerle Mücadele Çağı...

Zaman birleşmek zamanıdır, tüm gücümüzü siyonistlere, dinsiz zalimlere yöneltme çağı. 

İmanı yayma, tebliğ zamanıdır. Tebliğ harika bir cihad türüdür. 

Said Nursi bugün yaşasa FETÖ gibi sahtekar cemaatlere karşı olurdu. 

Hayatı buna işaret ediyor. 

Dün İslam için gerçek zulümlere karşı duran Şeyh Said'e bile karşı durmadı mı? 

Kardeş kardeşi vuramaz demedi mi? 

Delil olarak bu yeter.

Üstad gibi alimler sahte tarikatlere de karşıydı. 

Bugün hurafeciler, üfürükçüler o kadar çok ki... 

Bunlara bakan nice genç hakikatten uzaklaşıyorsa eğer onlar elbette mesul tercihinden ama bunlar suçlu olmayacak mı! 

Özetle siyonistlere karşı ilk mücadele dahilden, içerden başlar. 

Boykot, askeri harekat bunlar siyasiler eliyle olacak iş... 

Maalesef siyasada yok iyiler! Bir Fatih Erbakan var gibi o da etkisi çok az... 

Bir de sosyoloji var. Toplumsal asayişi sağlama... 

İşte bunun vazifedarları iman kahramanlarıdır. 

HASEV Vakfı, Hayrat Vakfı, Meşveret, Sosyal Doku, İHH, Feyyaz Derneği, Aziz Mahmud Hüdai Cemaati, Siyer Vakfı, Tillo Uleması gibi gerçek hakiki topluluklar, cemiyetler... 

Holdingleşmeyen, güç yarışına girmeyen, saltanat amacı olmayan, gençlerle sırf Allah rızası için ilgilenen, maddiyat beklemeyen, gerçek hizmet ehli... 

Böyle gerçek hakiki vakıfları, cemiyetleri toplum güçlendirmeli ki onlar da daha çok ilgilenebilsin gençlerle... 

İstanbulda'da meşverette kalmıştım, Suffa Vakfı... 

Belki 10 yıla yakın Feyyaz Derneği sosyal medya hesaplarında editörlük de yapmak nasip olmuştu elhamdülillah...

Hepsi birbirinden güzide, Diyarbakır ile İstanbul birbirinden farksızdı. Hep aynı güzel ahlak üzre... 

Konya şehrinde ise Altınoluk Cemiyetini tanımıştım, Genç Dergisine yakışan Yeşilkaya Yurdu. Harika günlerdi. İyi insanlardı. 

Özetle... 

Said Nursi, Necmeddin Erbakan, Sezai Karakoç, Nureddin Yıldız, Osman Nuri Topbaş... Bana göre Türkiye Milletinin 5 mücevher anahtarıdır.

İnşallah bu anahtarlar çoğaldıkça çoğalır, yenileri yetişir, ülkeyi yetiştirir. 

Toplumda takva artarsa ancak siyonistler burayı da işgal edemez, hatta mücadele verilir inşallah...

Yol belli, yön belli, nizam belli.
Sahteyi bitirmeliyiz!
Hakikileri kuvvetlendirmeliyiz! 

8 Kasım 2024 Cuma

HEYHAT

HEYHAT BOP PROJESİ DOLU ORTALIK

Katrin Gemisi siyonist bir mühimmat gemisi, içi terör ve terörist dolu.

Ülkemizde kaç gündür şehirden şehire liman atıyormuş. 

İspanya ticari siyonist gemilere bile izin vermezken Türkiye ne iş?

Ey AKP sen ne iş?

Nedir bu mevzular böyle daha geçen aylarda siyonistlerle ticaretler ülkede ifşa edilmedi mi?

Azerbaycan'a mı özeniliyor? 

Necmettin Erbakan kesinlikle haklı çıktı, ikiyüzlülerle, bop projeleriyle karşı karşıyayız. 

İslam diyorlar oy toplamak için ve sonra İslam dışı davranıyorlar sürekli. 

Ülkenin potansiyelini emdiler. 

İslamı nesli kandırdılar. 

Menfaat uğruna bir ülkeyi mahvettiler. 

Türkiye destek bile olamıyor. 

Zalim İran'ın dahi tırnağı etmez bunlar...

Lübnan ve Yemen ve Evladı Salahaddin nesline kurban olsunlar. 

Al suudu vur sisiye vur bunlara vur BAE'ye... 

Seri katiller yetiştiren vahşi batı sistemi tırnağı bile etmez İslam Hukukumuzun...

Yeryüzünün en vahşi dönemindeyiz belki de.

Veyl olsun... 

6 Kasım 2024 Çarşamba

İSMAİL HANİYE

İslam ile onurlandın
Şehadetle şereflendin
Hitler yahudisi siyonistler
Öyle bir kapıyı açtı ki
Öyle zulümlere bulaşti ki
Yeryüzünün en büyük
İntikam günü şimdi 
Onları bekliyor ey şehid
Vuracak Mehdi İsa ordusu
Ezecek Hakk'ın askerleri
Dağlar taşlar ağaçlar alem
Öyle bir orduya dönüşecek 
Ki Deccal köpekleri 
Dünyadan silinecek
İslam ile onurlandın
Şehadetle şereflendin
Düğünün hayırlı olsun
Vatanın kevser olsun
Kudüs unutmayacak seni
Kudüs çiçekler açacak
Yine yeşerecek bahçemiz
Bir İsmail gider doğaldır
Yerine bin İsmail gelir

YAHYA SİNVAR

Filistin bir kez ölüyor
Siyonistler her gün ölecek
Terörist Netanyahu
Her bombada korkokça
Koşup kaçıp saklanırken
Zamanın Hamzası
Şehid Yahya Sinvar
Gaziyken bile kaçmadın
Arslanlar gibi şehid oldun
Bir elin koparılmış
Diğer elinde fırlattığın
O son mahzun sopa
Mücahid füzeler olacak
Bir gün bulacak zalimi
Filistin bir kez ölüyor
Siyonistler her gün ölecek
Şehid ettiği her bebek
Her güzel için çirkinler
Her iyi için pis kötüler
Layığı cehennemi bulacak
Allah sonsuz kusursuz hakim
Allah kimseye zulmetmez
Zulümler hep kusurdur
Allah Subhan, Samed, Kuddus
Allah zalimleri sevmez
Allah mazlumun ahını
Zalime bırakmamayı sever
Kusursuz ilahi mahkemede
Yargılanacak siyonistler
Allah şahid, melekleri şahid
Nebileri şahid, biz kulları şahid
Biz bütün müminleri şahid
Cehennem tüm gücüyle
Sizleri bekliyor kafir teröristler
Ve o azgın münafık tasmalıları
Filistin bir kez ölüyor
Siyonistler her gün ölecek

5 Kasım 2024 Salı

BOP



Zaman merhum Necmettin Erbakan ustayı haklı mı çıkarıyor acaba?

BOP projesi demişti birileri için... 

Gavur ülkelere bile yanaşamayan Siyonist Mühimmat Gemisi Katrin bizim limanlarımızdaymış. 

Gençler protesto amaçlı çıkmış ve müdahale edilmiş... 

Maalesef sosyal medyadam öğreniyoruz olanları!

Siyonistle mücadele eden o zalim İran'ın tırnağı kadar bile olamadı bu ülke bu kadrolar... 

Boykot bile olamadı. Veyl olsun. 

Sadece ırkçı dizilerle kendini kandırıyor bazıları. 

Meğer dünyanın en korkakları da en hainleri de bizim ülkedeymiş.

İyiler, dürüstler, cesurlar kadar var alçaklar da, kötüler azınlık olsa da etkileri çok, esir almışlar sistemi... 

Yemen'e, Lübnan'a, İran'a kurban olun. 

Arab halkına ve Kürd halkına kurban olun. 

Düşmanlık ettikleriniz Filistin için uğraşırken sizler menfaat peşinde. 

Sizin arkadaşlarınız ancak siyonistler olabilir. 

Neyanyahu ve siyonistleri ve Azerbaycan'ın siyonist yöneticileri olan kankalarınızla beraber haşrolun inşallah... 

Sonsuz kusursuz adil Allah yanınıza bırakmasın Gazze çocuklarının ahını... 

Zalimler için yaşasın cehennem.

Filistin diyince hemen Türkistan diyen bir ekip de var. Zerre uğraşmazlar oysa... 

Doğu Türkistan için de 10 senedir uğraşan müminlerdir. 

Çok merak ediyoruz içimizdeki zalimler nasıl can verecek... 

O bebeklerin çiğnenmesi umurunda olmayan anne ve babalar bile var. Vicdan yok bunlarda... 

Bize vekil olarak Allah yeter. Allah bize yardım etsin, sizi O'na havale ediyoruz. 

Mahşerdr tüm kötülerden davacı olacağız inşallah... 

Tarih er ya da geç BOP ajanlarını da yazacak! 




29 Ekim 2024 Salı

BALONDOR

2024 Ballon d'Or Adaletsizliği... 

Uzun zamandır bu ödül adaletsizlikler görüyor. 

Daha önce Lewanın hakkı yenmiş pandemide ödül verilmemiş sonra da hiç haketmediği halde Messi'ye verilmişti. 

Gerçi Messi aten son 3 topu da hiç haketmedi ya... 

Lewa, Haaland, Salah, Vini harika performanslar gösterirken hiç ödül alamadılar. 

Vini Jr. sumado Lewa gibi tebrik ediyoruz, Fransa'ya gereken cevabı verdi.

Uefa sırf Real Madrid ile sorunları var diye göz yumdu bu adaletsizliğe... 

Ve ödül Rodri'ye gitti...

Real Madrid ise protesto edip ödül gecesine gitmedi. 

Arda Güler dahil Real Madrid oyuncuları Vini Jr. için destek mesajları veriyor. 

Bellingham bile Rodri'den öndeydi.

Daha önce Ronaldo'ya vermemek için sırf Modric'i seçen kurul gibi bu kurul da tam fiyasko.

Bu Balondor ödülü kesinlikle itibarsızlaştırılmalı. 

Sadece Fifa Dünya Yılın Oyuncusu ödülleri itibar bulmalı. 

Yoksa emektar futbolcular arasında adaletsizliği yaşatmaya devam edecekler. 

Salah ve Mane yıllarca damga vurdu futbola belki de müslüman oldukları için ödül hiç alamadı.

Fanatizm ve torpil kokuyor Balondor, anlaşmazlık olunca bir takıma silah gibi doğrultuluyor. 

O yüzden 2020'den beri özellikle bozulma var.

Sadece Benzema konusunda isabetli oldular, onu da ellerinden gelse vermezlerdi, ama yapamazlardı.

Balondora rakip ödüller çıkmalı, ırkçılık ve torpil ve adaletsizlik, haksızlık olmayan... 

Vini Jr. İspanya taraftarından gördüğü ırkçılıktan çok daha kötü bir faşizmi yaşamış oldu. 

Fransa hala bildiğimiz gibi... 
Bu kafayla ligi de hep çiftçi ligi olarak kalacak! 

26 Ekim 2024 Cumartesi

DİYARBEKİR ŞAİRLERİ

ÜNLÜ DİYARBAKIR ŞAİRLERİ

Çeşit çeşittir, bahçeler gibi... 

Kimi ölüm, ölüm der Cahit Sıtkı gibi!

Kimi Sezai Karakoç gibi doğum, doğum, doğum der. 

Kimi Ahmed Arif olur hüznün ağıdını yakar, küllerini savurur. 

Kimi sarar yaralarını ilim ve irfan reçetesiyle Ali Emiri gibi... 

Kimi Süleyman Nazif olur şakır Tuna'yı, bülbül Akif gibi... 

Kimi Mehmed Uzun olur Kürd'ün yasını tutar. 

Kimi İslam Şairi olur cümlenin yasını tutar, baharını müjdeler. 

Diyarbekir Şairleri tarihte hep topluma yön vermiş, milletin sesi olmuş. 

İnşallah olmaya devam edecek... 

Güzideler sağanağı yağmaya devam edecek inşallah... 

Kadim Diyarbekir ruhu Güneydoğunun kalbidir. 

Elazığ, Batman, Mardin, Siirt, Muş Diyar-ı Bekir'siz konuşulamaz. 

Kürd coğrafyasının gözbebeğidir Amida...

İslam vatanının başkentlerindendir. 

Mekke, Medine, Kudüs... Sonra Diyarbekir, İstanbul gelir. 

Diyarbakır Şiiri Dicle gibidir. 

Yasin Börü'lere de üzülür, Selahattin Demirtaş'lara da...

Kardeş olsun ister tüm Diyarbekirliler...

Kavga olmasın ister kendi aramızda, kavga sadece zalim başlara verilsin ister. 

Ahmed Arif gibi onurlu, Muhammed Sezai Karakoç gibi cesurca... 

Ali Emiri gibi ilim yoluyla, Cahit Sıtkı gibi ölümü unutmadan...




15 Ekim 2024 Salı

DEM

Önümüzdeki seçimde dem partinin oyu yarı yarıya düşecek gibi... 

Neden mi?

Halkın en mühim meselelerinden biri olan otobüs kartı mevzusunu bile çözmedi. 

Özel Halk Otobüsleri şimdiye dek cezaya boğulmalıydı. 

Yaşlıları, engellileri almayan hain şoförler işten atılmalı, o otobüslere şehirde iş yaptırmamalıydı. 

Mazlumlarımızın cebine göz diken zavallıları canevinden vurmalı, işsiz bırakmalı!

Onurlu yüzbinlerce işsize de fırsat doğar böylece! 

İşçi mi yok sanki bu şehre hizmete! 

Bu ihtiyarlar hepimizin annesi, babası, teyzesi, ninesi... 

Bu duyarsızlık yanınıza kalmayacaktır emin olun. 

Bir defa bir yakınım yaşadı mağduriyeti, elhamdülillah cezasını verdirdik. 

Ey halk çekinme, mağdur edenin peşine düş, şikayet et... 

Bir an önce kart sorununu çözün, halk fırınlarını da açın!

Ulaşımı da, ekmeğe ve emeğe ulaşımı da kolaylaştırın. 

Siz sürekli biz yoksulların partisiyiz demiyor musunuz!

Hani nerede çoğu yoksul olan halkınıza destek oluşunuz bu hususlarda?

Bu şehrin başkanları acilen gerekenleri yapmalı. 

Halk çok zor günler geçiriyor. 

Şehirde suç ve kavganın artması da genelde ekonomik problemlerin etkisi... 

Ve hizmet alamamanın... 

Yediğiniz lokma helal olsun istiyorsanız haramzadeler gibi yatmamalı, icraate geçmeli. 

Yoksa o lüksçü atananlardan hiç fark kalmaz. 

6 Ekim 2024 Pazar

EDİRNEKAPI SURLARI



Fatihin fethettiği surlarda yaşanan vahşete bak...

Edirnekapı Surları, İkbal Uzuner, Ayşenur Halil... Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah...

Yine kadına şiddet yine çocuğa şiddet, neredeyse çocuk yaştalar... 

Vahşetler artık her gün olmaya başladı. 

Her gün şahid olduğumuz her hadise bize İslam muhteşemliğinin kıymetini daha iyi bildiriyor.

Gerçek takvalıların mutlu yuvaları ortada, hayırda yarışmaları. 

İslam'ı bilmeyen bazı günahkarların sahtekar ortamları aşikar.

Zalim gayrımüslimlerden bahsetmeye dahi gerek yok, ortadalar. 

Çare bellidir. Dünyanın en vahşi devrini doğuran bu batı hukukunu bırakıp gerçek adalete yönelmeli. 

İşte o zaman uyuşturucu baronlarının, katil satanistlerin, seri katillerin sonu gelir.

İşte o dem hırsızın, yolsuzun işi biter. 

Bir insan katil olmadan hapiste pek duramıyor. Katil olunca da çoğu o 10 yılı bile yatmıyor. 

Kimi 1 kimi 3 kimi 5 yılda çıkıyor. 

Dışarıda kendini korumak için silahla, bıçakla gezmek yasak.

Ruhsatlı silah var ama masrafı, yükü çok, az sayıda insan elde edebilir.

Sokakta kebaplık av gibi dolaşıyor nice mazlum... Zalimler av peşinde... Orman sakinleri bile bile tedbir almıyor, birlik yok adalet yok...
Arslanlar nerede? 

Zalimler kaçak silahları bile bulmuş, birisi telegramdan buluyorlar demişti bir tiktok yorumunda... 

Her şehrin, ilçenin, semtin çetesi var gibi sosyal medya öyle gösteriyor. 

Teknoloji gelişmiş ama tedbir yok, binlerce drone ile şehirler 24 saat havadan denetlenmeli. 24 saat izlemeli memurlar, sorun anında bilinmeli. 

Tüm kadınlar, yaşlılar, çocuklar, insanlar bilinçlendirilmeli, telefonda acil durumda hemen polisin konuma geleceği bir tuş veya uygulama olmalı, iki saat olayı anlatmaya gerek kalmadan böyle acil durumlarda. 

Tüm kız çocuklarına savunma eğitimi verilmeli, bibergazı olmalı, kullanmayı öğretmeli. Hatta silah kullanmayı da... Savunmayı öğrenmekten başka yol kalmamış... 

Hatta 1 aylık savunma eğitimi tüm genç kadınlar için zorunlu olmalı. 

Biri birine bela olmuşsa, suç sabitse, delil tamamsa en az 5 yıl içerde yatmalı tehdit eden... 

Hafif yaralayan 10 yıl, ağır yaralayan 30 yıl afsız... Öldürene idam, kısas gelmeli... 
 
Mesela bu olsun sonra da izle... Canı tatlıdır zalim pısırıkların unutmayalım.

Hapis onlara ödül gibidir. Sosyalleşme yeri, bir nevi tatil köyü... 

Sen katile idamı getir de gör, caydırıcı ceza caydırır, bu kadar basit... İslam hukuku ne muhteşem nimettir müslüman toplımların ve insanlığın üzerine, işte önümüze ışık tutuyor. En seküler insanlar bile bakın idamı haykırıyor. 

Bu batı sistemi icraatı ile zalimden yana görünüyor toplumda, milyon yoruma bakmanız yeter sitelerde... 

Halk bu adaletsizliklere karşı, en az 70 milyon vardır karşı olan ama gel gör ki siyasa maalesef icraatsiz... Halbuki mesele oysa en çok oy bu hakiki yasaları çıkarana gelir. 

Yazık oluyor, gittikçe daha dibe maalesef gidişat, görünen köy kılavuz istemez. Oysa hala umut var. Ey gençler umut sizsiniz, ikna edin yaşlıları... 

Bu kör ve köhne düzen artık bitsin.
Türkiye hakikate ersin, yeniden dirilsin. 

Bilal Yavuz 


22 Eylül 2024 Pazar

ÇOCUKÇALAR


Ben sende en fazla çocukluğu sevdim
Çocukçaydı bakışların, gülüşlerin 
Yağmurlar yağınca koşmaya başlardın
Bir kelebek ezilse oturur ağlardın
İncecik  kuğu boynu bileklerin vardı 
Endamın suya inen ceylanlardı
Ben sende en fazla çocukluğu sevdim 
Yüreğin gönlüme gizemli ormanlardı
Korkmadım hiç ürkmedim hiç çekinmedim
Gecelerde bağrında kaybolmaktan
Susadıkça susadım sana usanmadım
Sevgimiz karanlığa yıldızlardı
Birbirimizde derin kuyulardık 
Mehtapta ışıl ışıl sularımız
Ben sende en fazla çocukluğu sevdim
Titrerdin hüzünlerde sanki serçeler 
Tavşanlar ürkmezdi masumca ellerinden
Çiçekli güzellikler serin örgülerinde
Ötüşürdü sevdayı, baharı, filizleri
Gözlerin gözlerime memleket
Sevincin sevincime saltanattı
Ben sende en fazla çocukluğu sevdim 
Çocukluğumu alır fırlatırdı göklere 
Uçurtmalar gibiydik birbirine oyalı
Bu mavi kördüğüm çözülmemeli
Ellerin ellerimle tutuşmadığı bahçe 
Soğuktan alev alev uçurumlardı
Ben sende en fazla çocukluğu sevdim
Sen bende en fazla çocukluğumu
Uçuşan çocuklar hep şarkımızı söylesin 
Biz bizde en fazla çocukluğu sevdik
Biz ancak bizdeyken hep çocukluk
İçimde içerin rûberû çocukluklar
İçinde içerim demâdem çocukçalar


ÇOCUKLUKLAR


Çocukları değil sadece, çocuklukları da öldürüyorlar. 

Ahlaksızlar salgıladıkları kötülüklerle insanın insana güvenini hançerliyorlar.

Şimdi çok bina, çok beton, az insan, caddeler boş, mahalleler tenha... 

İnsanlar hücrelerine çekilmiş, adaletsizlik evleri zindanlara çevirmiş. 

Dışarıda, helal dairesinde sosyal hayat, eskiden ne kadar güzeldi, günlüktü, güneşlikti.

İdealler, hedefler, samimiyetler, dayanışma, uhuvvet vardı. 

Şimdi dalmaklar var, mal biriktirme yarışı, insana imkan diye bakmak... 

Menfaati olana, güçlü kötüye, enik olmuş nicesi. 

Zalimler zayıflar tarafından saygı görüyor, zayıflar kötü güçlülere hayranlık duyuyor. 

Mafyaların, seri katillerin fanları çoğalıyor, kötüye yoğun bir eğilim var. 

İyiyi kıymetli görmüyorlar, eline güç geçse o zayıflar da zalim olacak... 

Kötüler çoğalıyor, iyiler azalıyor, öldüren, vuran, kıran popüler... 

Yaşatan, yeşerten, sevdaluklar kıymetsiz... 

Azgınlık, sapkınlık, canilik revaçta! 

İyilerse özlemekte eski güzel günleri, iyi ilişkileri. 

İyilerin birbirini bulması lazım, iyiliği yaşatmak lazım, soyu tükenmemeli. 

Aşkı, sevgiyi, emeği, ilgiyi çoğaltmak lazım, şiddeti, nefreti azaltmak için... 

Şiirleri, sözleri, sanatı çoğaltmak lazım cahilliği, zorbalığı bitirmek için... 


10 Eylül 2024 Salı

NARİN GÜRAN

Ceylan Önkol, Berkin Elvan, Narin Güran
Roboski'de katledilenlerin çoğu çocuktu
Yasin Börü, Erenler, Özgecan ve Leylalar
Dünyanın belki en geniş tımarhanesindeyiz
Çıldırıyoruz her gün yeni zalimliklere
Şahid olup susanların korkak devrinde 
Hala var mı savunan bu adaletsiz düzeni
Birkaç yıllık hapis tatilinden sonra salınan
Katillerin içinde yaşıyoruz kardeşlerim
Sokaklarda idam diyorlar vicdan rahatlatmak adına
Gerçekten adaleti isteyen cesur gönüllerin
Yolları da yönleri de bellidir, hakikattir!
Hakikatsiz olanlar haksızlığa mahkumdur 
Şeriat adalettir, adalet şeriattir! 
Ne zaman uyanacaksın neden nefsine bunca kölelik
Gel bahçeye çevirelim bu köhne bataklığı
Bu harab mezarlıkta bir orman hayat bulsun 
Yeni nesil çocuklar işkenceler görmesin 
Kadınlar ve yaşlılar, mazlumlar deşilmesin
Çünkü canı tatlıdır o zalim şeytanların
Kısasta hayat vardır haykırın kardeşlerim
Zalimlere merhamet mazluma ihanettir
Ceylan Önkol, Berkin Elvan, Narin Güran
Roboski'de katledilenlerin çoğu çocuktu
Yasin Börü, Erenler, Özgecan ve Leylalar
Bu kahpe bu alçak bu puştlar sofrasını 
Ancak biz dağıtabiliriz kardeşlerim 
Kötüler kadar cesur olmadıkça iyiler
Zalimlerin devrine hep mahkum olunacak
Her gün ölmektense bu caniler yurdunda
Gel bir defa ölümü göze alıp kalkalım
İndirmek için bütün o katil kelleleri
Adaletsiz düzene adalet getirmek için
Yönetimi ehliyetsiz hainlere bırakmayıp
Vatanı beraberce düzeltip ihya edelim
Arslanlar kükreyinceye kadar çakalların saltanatı 
Arslanların birliği sırtlanlara matemdir
Gel beraber ekelim bu çorak toprakları 

5 Eylül 2024 Perşembe

RUH TUFANI

RUH TUFANI

Kalbin aklı, aklın kalbi
Âşık canı od ağacı
Misk, amber, öd burcuları
İşler aşkın dantelini

Necef taşlarında âhlar
Çekilir hep gözyaşları
Közyaşında sombaharlar
Hisset Hakk'ın kudretini

Yazmaya kalemler yetmez
Diller âciz, tariflere... 
Testi umman nedir bilmez
Bil haddini, kavuş, öze

Çeşit çeşit parmak izi
Hep farklı farklı gönüller
Hakk'ı haykırıyor hepsi
Secdelerde kuğu güller

Fuadoğlu sev gülleri
Gülün külüydü bülbüller
Hüdhüdlerde nağme seli
Aşkıyla eser düldüller

29 Ağustos 2024 Perşembe

ZULME BAŞKALDIRI

Müslüman Türkiye vilayetinde özellikle Batı tarafında bazı sapık sapkınlar, azgın adiler, hayvanlar gibi sokaklarda ilişkiye giriyor.

Oradaki süslümanlarsa hiç karışmıyor, balığını tutuyor, koşusunu yapıyor, sadece kameraya alan var, onun yüzünden de görüntüler ülkeye yayılıyor.

Hayvanlar gibi sokakları pisliğe bulayan zalimleri kahretsin Rabbimiz! Nasıl olur da duruyoruz! Neden susuyoruz! Neden görmezden geliyorsun ey ümmet ey millet! Mesul olmayacak mıyız! 

Ey müslüman ülkelerin başındaki zalimler, haramları yaymayı bırakın, tevbe edin, Rabbimizden korkun, helale yönlendirelim, İslam Hukukuyla adaleti getirelim!

Bir asırdır İslam Hukukundan uzak ülkelerimizin acınası hali ortada, zerre adalet yok, her başa gelen cenah diğerinden daha azgın daha zalim... Hala utanmadan bu çöp sistemlerden meded uman boş boş ümit eden enayi cahiller var bir de! 

Allah zalimleri de, zulme susan hainleri de kahretsin! 
Mescitler bize Hakk'ın emaneti! Emaneti, namusumuzu koruyalım! Anadan üryan çıplakça giren şeytan kölelerine karşı susmayalım! 

Bir araya gelelim, örgütlenelim, gerçek STK ve gerçek oluşumlarla mahalle baskısının kralını kuralım adalet için hakikat namına! 

Deccallerin enikleri yüzünden toptan helak olmayız inşallah! Rabbimiz bu zalimler yüzünden depremlerle, afetlerle yakmasın bizi, korusun cümlemizi! O zalimleri bizden uzakta mahvetsin... Onları ellerimizle bitirsin... 

Rabbimiz cümle batılları kahretsin, Asr-ı Saadet günlerini yaşama şerefini bize bahşetsin amin... Cümlemize inşallah... Ecmain... 

Zalimler, hainler, caniler, katiller, sapkınlar için yaşasın cehennem, yaşasın cehennem, yaşasın cehennem! 

Siyonist pisliklerin Gazze'de yaptığı hadsizlikleri bu pislikler yanımızda yapıyor. Ellerinden gelse siyonist olurlar başımıza. Bazen bir bakıyorsun camii cemaatine saldırıyor katil enikleri, nazistleri! 

Biz içimizdeki zalimlere karşı birleşip sert olursak tevekkül ile inşallah, o zaman Siyonistan titrer, Kudüs davası kendi mahallemizden başlar, kendi ülkelerimizi adam etmek Kudüs cihadının birinci vazifesidir! 

Gazadayız ahirzamanda, İslam düşmanlarına merhametli olalım mavraları atanlar haindir. Mücadelede İslam düşmanlarına sert olmak yakışır müminlere. Savaşta sahabe sertti zalimlere karşı. 

Bidat ehline bakıyorsun, sahtekar tarikatler ve sahtekar cemaatler sistemden memnun, gerçek alimlere saldırıp duruyorlar, insanları sömürmek tek hedefleri, etinden ve sütünden faydalanmak! 

Ey kardeşlerim neredesiniz? Bu dağılmışlışımız neden? Bu suskunluğumuz neden? Neden bu sinmişliğimiz? Neden daldık neden ayrıyız neden gayrıyız neden! 

Gelin birleşelim, mesul olmayalım, hayra çağıralım, şerden men edelim, inşallah, ey gücü yeten ve çevresi gür olan önderler, makamınızdan mesulsünüz, Hamas'a destek verin! 

Mücahid müminlere yol açalım, Hamas gibi muhteşem bir orduya Ensar olalım, Hamas'a destek için birbirimizle yarışalım, dernekler kuralım! Vesselam... 





DİYARBAKIR ŞEHRENGİZİ

Diyarbakır hüzünlerin, hazanların, yarım kalmış çocukların, çocuklukların şehri.

Yiğitlerin, mertlerin, iyilerin, güzellerin kenti. Zalime dar gelir bu şehir. Namerdini kusan mübarek nehir...

Diyarbakır mazlumların, zulümlerin, acıların şehri.
Hüzünlerle, kederlerle yorgunlaşmış gönüllerin, ihtiyar gençlerin şehri.

Ama bunca kötüye, zalime rağmen yılmayanların, onurlu cesurların şehri... 

Diyarbakır koparılan çiçeklerin, açamadan solanların şehri. 

Bir memleket düşün öldürenlerin nefes aldığı, ödüllendirildiği, tatile gönderildiği, tatilden dönünce bile bedel ödemediği... 

O memlekette mutluluğa dair artık ne kalmıştır? 

O vatanda insan insana nasıl güvenebilsin? 

Adalet yoksa sokaklar banka dükkanlarıyla doludur.

Vesselam, vesselam, vesselam... 
Sözü boğazda ukde bir şiirle bitirelim. 

DİYARBEKİR ŞEHRENGİZİ 

Burası aziz Diyarbekir 
Yarım kalmayan şehir
Yarım kalanların şehri
Naylon toplayan yavrularıyla
Körpecik serçe avuçlar
Nasırlı, kapkara aşınmaktan
Paslı, masum yüzlerinde
Kir tutmaz temiz gülüşler
Fahişe caka satar arabasıyla
Emekçi marabanın yanında 
Ve dünyanın bütün ıssızlığıyla
Derin derin türküler 
Yakar Dicle
Kırklardağı insanlığın yasında 
Surlarımız karışmış bir kere 
Suskun sırlara
Antik taşları bile çalınmışsa
Üşümek, naz etmek hakkıdır
Burası kadim Diyarbekir
Acısı tatlı
Balı zehirdir
İçinde binbir uzun hikaye
Küçük şeylerle mutludur canlar
Hırs uzaktır kapılardan
Samimiyetsizden haz almaz
Buralarda ihlaslı adamlar
İnceden dertleri
Sarıp sarıp tüttürür
Asırlar devirmiş hazin çınarlar
Nenoları yorgundur
Haloları hep durgun
Vurgundur gariban gencoları
Kıymetli bir güzelliğe 
Özleri önem verir özelliğe
Kökleri Anzele'de
Karacadağ'dadır
Burası cesur Diyarbekir 
Arslanların, kartalların kenti
Hayınlara tüm pençeleri
Amed'imi dünyaya sor 
Japonya'dan Filistin'e
Meksika'dan Küba'ya
Pek sevilir pek bilinir yiğitliği
Özü, sözü Mekke'de
Ve Medine'dedir
Yüreğinde Kabe serinliği 
Közünde Kudüs güzelliği
Ruhunda Gazze'nin 
Müthiş vakarıyla
Barışın gülleri yetişir
Aziz şehrin bağrında 
Fuadoğlu haykırır durur
Selam aşkın can kalesine
Selam sana Amida













24 Ağustos 2024 Cumartesi

DİYARBAKIR ŞAİRLERİ İLE İHTİŞAMLI BİR AZİZ ŞEHİR

DİYARBAKIR ŞAİRLERİ İLE İHTİŞAMLI BİR AZİZ ŞEHİR 

Ahmed Arif, Cahit Sıtkı, Sezai Karakoç ve daha nice nicesi... 

Şehir şiir gibi olunca şairi de çok oluyor. 

Her ocağında bir hikaye ve her semtinde binbir efsane tüter. 

Kırklardağı, Dicle, Ongözlü ki, dağ ve su ve taşın anneleridir. 

Bir anne senfonisi vardır orada, rüzgarı bile bir anne esintisi... 

Diyarbakır Surları ise baba vakarında, onurunda, duruşunda... 

Kürdçe ve Türkçe ve Arabça her santimine işlenmiş nakış nakış... 

Bazen bir dengbej duyarsın uzaklardan çok uzaklardan...

Kimi zaman kulağınla, bazense kalbinle!

Bir şehir ki töresidir nice kıtaların hey... 

Aşk içinde aşk içinde aşk içinde aşk içinde aşk içinde aşk içinde girift bilmece, esrarengiz bir matruşka...

Gerçek Diyarbakır Sur civarında, ilçelerinde, köylerinde... 

Çağa bulanmış 75 gibi yapay mekanlarda değil... 

İnşallah özünü korumaya devam edecek kıdemli Diyarbekir... 

Amida hep İslam ile şereflendi, İslam kalacak hep inşallah, elhamdulillah... 

Mağara devri yobazları, dinsiz kılınç artığı cahiller istediği kadar düşmanlık etsin, akın akın çoğalan çığı durduramaz. 

Ne güzel demiş diyenler, eşeğin yellenmesi ne koparabilir dağdan, eniklerin ağzı değiyor diye ulu denizler kirlenmez. 

En acı sorun ne biliyor musun? Bu bazı zalimler namusumuz olan mescitlerimize kasten yatak odası haliyle giriyor ve bir protesto bile yapmıyoruz... İşte bundan mesul olacağız! 

Bu da siyonistler gibi büyük bir terör sorunudur ama farkında bile değil nicemiz... 

Hücum tam olarak Sur civarında, çok manidar. Gel gör ki savunma yok... 

En muhafazakar görünen Hüdapar bile bir protesto yapmıyor. Nerede kaldı diğer partilerden bekleyelim... STK mı onun sadece adı var ülkede! 

Söz uzar kesmek gerektir vesselam. 
Onca bataklığın hiçbir önemi yok bahçeler böyle güzelken... 

Diyarbakır nadide bahçemiz... 

Hep hayır dolsun inşallah... 

Alimi ve şairi eksik olmasın...

1 Ağustos 2024 Perşembe

DİSKİ MAĞDUR EDİYOR

DİSKİ MAĞDUR EDİYOR

Diski 2 haftadır biz Diyarbakır halkını mağdur ediyor.

20 yıl Suriçi bölgesindeydik, 15 yıldır da şimdi bulunduğumuz semtteyiz daha önce böyle bir şey yaşamadık...

Sürekli kaç defadır sular yarım günlük kesiliyor, biz ve çevremiz hep mağdur ediliyor.

Bu yaz mevsiminde üstüste gelen kesintiler bu halka reva mıdır?

Sürekli kovalarla uğraşıyoruz... 

Kalabalık ailelere kovalar da yetmiyordur.

Suyun tadında da problem var. Toprak tadı gelmeye başladı bazen! 

Halktan çok sayıda tepki var. 

Sosyal medyada tepkiler büyüyor. 

Halkınıza eziyet etmekten vazgeçin ve bir an önce bu sorunu çözün.

Yetkililer böyle devam ederse halk da tepkisiz kalmayacaktır.

Abdest, wc, duş, içme suyu derken üsüste kesintilerin nasıl bir eziyet olduğunu bir düşünün.

75. Yol gibi sosyetik semtlerde henüz bir kesinti duymadık. 

Bu kesintiler bazı yerlere özel mi neden öyle!?

Mevcut sorun hakkında açıklama da bekliyoruz. Şeffaf olun... 

Ayrıca bir sürü sitelerin içme suyunu amacı dışında kullandığı tesbit edilmiş.

Diyarbakır suyunu israf edenlere para cezası hükmü adaletsiz kalıyor, hapis cezası da verilebilirse gayet caydırıcı olacaktır.

Su tasarrufu isteniyorsa sokaklardaki musluklar kontrol edilmeli. Bozuklar tamir edilmeli. 

Tasarruf olacaksa bazı sokak çeşmelerinden tasarruf edin. 

Suyu aşırı kullanan ev varsa onları tesbit edin, işlem yapın. 

Halk daha fazla mağdur edilmesin! 

26 Temmuz 2024 Cuma

1444 KİTABI

Bismillah...

Elhamdülillah çabamız yalnızca Allah rızası içindir. 

Biz müslüman mütefekkirler, yazarlar şairler olarak deriz ki... 
Ücretimiz yalnızca Rabbimize aittir. 

Biz üzerimize düşeni yapalım Hakk aşkıyla... 
Azın veya çoğun ne önemi var. 

O'nu hoşnut etmeyi bir başarabilirsek, dost olduğu kişiye zaten alemler dosttur.

Maalesef bugün yayın sahası hainlerle, menfaatçilerle, faşistlerle dolu. 

Bırakın müminlere desteği, hasetten köstek bile olurlar, düşmeniz için her arkanızdan kuyular bile kazarlar. 

Hele Müslüman Kürd yazarlara ve şairlere gizliden veya açıktan düşmanlık eden, kin besleyip ırkçılığını gizleyen enikler doludur ortam... 

Elhamdülillah... İnternet nimetini bahşetti Allah... 
Faydalı kullanan kardeşlerime ne mutlu! 

Parayla otorite kurmaya çalışan kibirli boşlar hep savruldu, planları suya düştü son yıllarda... 

Şimdi kaliteli olana rahatça ulaşılan zamandayız, onca reklam ve imkana rağmen boşlar hep mezarlıkta... 

Belediye müteşairleri daha yaşarken gömüldü, parayla, reklamla, botla azıcık popüler etmişlerdi kendilerini, millet bunların ağızlarıyla hayatlarının tutarlı olmadığını gördü, hemen yüz çevirdi bile... 

Türk Edebiyatı, Kürd Edebiyatı, Türk Şiiri, Kürd Şiiri ancak salihlerin elinde yükselecek yine... 

1000 yıldır olan buydu elhamdülillah ve inşallah yine böyle olacak... 

Geriye kalan çöpleri umursama bile! 

Biz de kendi sahamızda elimizden geldikçe ilim ve sanat ile meşgulüz. 

Bir yeni kitabımızı daha yayınladık. Kitabın adı 1444...

Hicri 1444 senesi ağırlıklı içindekiler. 
Ümmetimize, memleketimize hediyemiz olsun... 

Hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun inşallah...

Bizi sevenlerden ricamız okumaları ve özellikle gençlerimize okutmalarıdır. 

Okudukça gelişeceğiz inşallah, okuyan şuurlu nesillere ne mutlu... 

Kitaplarımıza ulaşmak isteyenler için linkimiz şudur. 
https://bilalyavuz.wordpress.com/bilal-yavuz-kitaplari/

Google aracılığı ile Bilal Yavuz Kitapları yazıp arayanlar da bulabilirler. 

Diyarbakır şairleri ve yazarlarının çoğalması, kaliteli işler yapması temennisiyle... 

Türk Edebiyatı ve Kürd Edebiyatı yiğit yüreklere muhtaç... ESSELAMUNALEYKUM... 



24 Temmuz 2024 Çarşamba

RASÛLULLAHA MEKTUPLAR 1

Vahşi Batı dünya savaşlarında annelerin karnını deşerken... Cesetlere dahi tecavüz ederken! 
Hayvanları bile tiksindiren azgınlıkları yaşarken onlar... 
Sen ölülerin bile arkasından kötü konuşmayınız diyordun Ya Rasûlullah! Yaşamınla, amelinle, dualarınla muhteşem hikmetler öğretiyordun. İlim, medeniyet, ahlak, terakki, gelişim, aydınlık... 
Kuran-ı Kerim güneşimizden ışığını alan sahih hadislerindeydi.
İyiliğin, güzelliğin, doğruluğun sahibi ancak onları yaratan Allah idi. Sana muhteşem iyilikler, güzellikler, doğruluklar bahşetmiş, nakşetmişti. 
Yalancı peygamberler olsa menfaat için Kureyş baronlarının tekliflerini kabul ederdi, çıkar için tavizler verirdi, gücü ele geçirince krallar gibi yaşardı. Sen hep gerçeği anlattın, gerçeğe davet ettin, tekliflere zinhar meyletmedin, asla taviz vermedin, kendinle hiç çelişmedin, en görkemli devlet başkanlığı sana nasib oldu, asla krallar gibi lüks içinde yüzmedin! Allah şahid, melekler şahid, yüzbinlerce sahabe şahid, sahabeden sonra gelen milyonlar ve sonra gelen milyarlar şahid! Sevkimiz, sonsuz kusursuz Hakim Rabbimizin o kusursuz mahkemesine! İslam düşmanlarının nasıl vahşi olduklarını dünyada ancak vahşi olmayan müminler görebiliyor, vahşilerin vahşileri ağırlaması, aydın görmesi pek doğaldır, zira kötüler için aydınlık, kötülüktür!
Zayıfı ezmeyi, dargınlığı, küçümsemeyi, hor görmeyi, gıybeti, iftirayı, yalanı, faizi, kumarı, içkiyi, tacizi, tecavüzü, katilliği, teröristliği, hırsızlığı... İnsanlık için kötü olan herşeyi yasaklayan sana bugün utanmadan iftiralar atıyor tüm caniliklerin mahalles olan canavarlar! Ve nice müslümanım diyenler susuyor! Kötülüğün iyiliğe hücumuna şaşırmıyoruz, kötülük hakettiği cezayı alıp kavrulduğunda yine şaşırmayacağız inşallah... Rabbimiz Allah o gün bizi sana komşu eylesin... Kız bebekleri diri diri toprağa koyanların, kızı oldu diye dinsizlerin dışarıya çıkamadığı zamanlarda sen Mekke sokaklarında omzunda Fatıma annemizle dolaşırdın! Kadına, çocuğa, ihtiyara, engelliye, yetime, mazluma verdiğin değer dillere destandı. Karıncaların dahi hakkını gözeten sendin... Kuşu vefat eden çocuğa teselliye giderdin! 

19 Temmuz 2024 Cuma

AKIŞLARCA

Şahiler vurur surları
Közlenir Fatih'in aşkı
Aşkın fatihleri mühür
Şimdi cana can sürgüdür

Sevdanla düğün İstanbul 
Hoşgeldin yâ Rasûlullah
Erlerinle savrulur kül
Ezanla ışıldar sabah

Rahmân aşkıyla yiğitler
Şehid kadehinde kanlar
Sunulur Rahîm'e canlar
Kırılır şevkle zincirler... 

Can cana candan canandır
Canan candan cana candır
Cihad ne güzel canandır
Derdi dertliye devadır

Fuadoğlu sır sırra pîr
Bu meydanda kalb kalbedir
Bir esrar ki, öz özedir! 
Gönül gönül, nehir nehir... 

1445
Bilâl Yavuz 



TÜRK ŞİİRİ CAN ÇEKİŞİYOR

TÜRK ŞİİRİ KÖTÜ DURUMDA

Maalesef diyoruz... Acı gerçekler! Mehmed Akif, Cahit Sıtkı, Ahmed Arif, Necip Fazıl ve Türk şiirinin zirvesi Sezai Karakoç ağabeyden sonra yeni bir kaliteli gerçek Türk Şairi yetişmedi, yetişemedi. Yedi Güzel Adam boşluğu doldurmaya çabaladı bir süre... Bir müddet daha yaşatmaya, yeşertmeye çalıştılar bahçeyi... O kadar! 

Bugün dintüccarlarının ve dinsizlik tüccarlarının ve ırkçıların siyasada köşe kapmaca oyununda belediye müteşairleri sürüldü piyasaya, onca imkana, pohpohlamaya, propagandaya rağmen hiçbiri çerçöp müteşairi olmaktan öteye geçemedi.

Her ideoloji tasmalı mahalle kendi piyonlarını sahneye sürdü, ötekini yok saydı. Hepsi birbirini yok saymada haklıydılar, zira alayı kalitesiz, berbat, niteliksizdi. Bataklıktan çınar çıkmazdı, hiç çıkmadı! 

Türk şiiri Sezai Karakoç ile Kanuni devrini yaşadı. Şimdi sahtekar dolandırıcı müteşairler Türk şiirini dibe çekmek için elinden geleni yapıyor. Ne Türk şiiri ne Arab şiiri ne Fars şiiri ne de Kürd şiiri İslam hakikatinden uzakta asla yükselemeyecek! Hep dibe çökecek... 

Müslüman halkların ülkeleri de sanatı da ne zaman İslam hakikatinden uzaklaştı, o vakit nasıl birer hiç olduklarını gördü, ancak o tüm şeriatiyle İslam şeref verdi size, sizi yalnızca İslam zirveye çıkardı. Tarihin her döneminde İslam hakikatsiz bir hiçtiniz, medeniyetiniz bile yoktu. Safari gibiydiniz zira bugün de ortam adaletsiz haksız bir safari! 

İslam medeniyet getirdi halklara... İslam biricik güneşimizdir, güneşsiz kalan işte kuru ottur, işte beş kuruş etmiyor. 
Anlatmaya gerek yok görüyorsunuz!

İşte bugün ırkçıları azmış ülkelerimiz dünyanın en gerisindeler. Bir zamanlar müslüman devletlerimiz vardı o yüzden zirvedeydik, merkezdik. Şimdi 3.dünya ülkeleri ligine yerleştirmişler sizleri, gıkınız çıkmıyor. 

Seküler dünya şehvetleri için sattınız onurunuzu, ülkelerinizin şerefini, siz her ulustan azgın olan menfaatçi devşirmeler yüzünden bugün müslüman halklar perişan, müslüman ülkeler zor durumda, sanatlar, kültürler soykırım altında. 

Gökkuşağına düşmanlar, birbirlerini yok etme derdindeler, oysa beraber varken yüksekteydik, İslam ipine tutunmuşken... Şimdi iyiler suskun, ortam kötülere kalmış. Şimdi kafelerden çıkmayan kof nutukçular dönemi... 

Bir kısım yalaka yalayıcılar da imkanları kullanıp gençlerin beynini yıkıyor kürsülerde o kadar, o da cukka aşkına, cukkayı dolduruyor her propagandayla, sahnede, mikrofon başında veya köşesinde farketmez, ekranda ve sosyal medyada, hatta sponsorlu dergiler çıkaranlar bile var, iş o denli ticarete dökülmüş, kemik az gelince birbirine düşenler ayrı yol tutanlar olmuş, propagandayla ruhunu satmaya karşılık küçük bir mahalle verilmiş maşalara, kimi çete değil tabi, uğraşamaz insanlarla, bireysel takılıyor, sadece cebini doldurma telaşında. 

Erbakan hocaya ihanet edenleri yıllardır gördükçe içimizdeki zalimler tarafından nasıl kuşatıldığımızı anladım. Bugün oğlu dışında Erbakan emeğine sahip çıkan kalmamış, sömürenler o kadar çok sömürmüş ki artık cukka kazanamayınca sömürmeyi de bırakmış, şimdi başka isimleri sömürüyorlar. Dava diyerek çaldılar, çırptılar, ihanet ettiler. Sahalar farketmiyor, hepsi aynıydı, davaları hep yolsuzluktu. Menfaat eninde sonunda birleştirdi tüm zalimleri, sahtekarları, hainleri, karaktersizleri. Ve hiç utanmadan, sıkılmadan kendilerini bir dava adamı görüyor kepaze domdomlar, yardakçı puştlar, soysuz zamazingolar... Alayınız satılık, alayınız omurgasız! 

Elbette iyi iş yapmaya çalışanlar da oluyordur ama pek görülmüyor, zira azgınlar o kadar yer kaplamış ki sapık ve sapkınca ve çalınmış imkanlarla, kötü çeteler yüzünden iyiler görünmez olmuş. Menfaatleri için tarikatçi görünenler bile var. 

Türk şiiri, Türk edebiyatı ancak yeni bağımsız Sezai Karakoç olacak ustalar ile hayatta kalabilecek, yiğitler çıkmazsa meydana, şu verimsiz yılların sonu kabristandır, mezarlıktır. Çok yazık olacak... Milletin emeği çarçur edildi, haramzadelerin savaşında kullanıldı, olan şiirimize, sanatımıza, edebiyatımıza oldu.

Cemaatçi, tarikatçi, partici zalimler, holiganlar, holdingçiler, piyonlar, tetikçiler, tasmalılar, üreyip çoğaldıkları her sahayı mahvetti, yaşam alanlarımız kalitesiz muhterislerle, kifayetsiz rezillerle, sözde kralların soytarılarıyla dolup taştı, verimli sahalarımızı hep talan ettiler. Yıktıkça yıktılar... 

Bu dintüccarı, put tüccarı, ırk tüccarı zalim gidişatlara dur demeyen yiğide de yazıklar olsun... Veyl olsun... Çöktüler ülkelerimize... Emekleri heba ettiler. Potansiyelleri yaktılar. Asıl düşman bunlardı göremediniz... 
Siz ekmek kavgası verirken bunlar emeğinizle tatillerde, villalarda, kaltak batakların koynunda. Görün artık... 

Uyanın geç olmadan. İndirin hainleri. Çökün tepelerine. El koyun sizden çaldıklarına. Bir devrimle birleşin, halkları ikna edin başa gelin, zalimleri yakın, bitirin, mahvedin. Sahalarımız özüne dönsün! 




15 Temmuz 2024 Pazartesi

EFSANE DİYARBAKIR ŞİİRLERİ

Hüsrevpaşa bahçesinde
Ötüşür kanatlı güller
Nenolar buruk kilimler yıkar
Hüzünler otağı Aynızülalde
İpariye Minaresi
Şehadet parmağımız
İslam Ordusu şehri
Fiskayadan şereflendirmiş
Gümüş bir mühür
Gibi çağla ey feyizli şelale
Hülleler ve Kelekler
Dicleye düğün dernek
Kızıl marokenden botlar
Ak muslinlerden maşlah
Keçeli kalpaklarda
Savaş borazanlarıyla
Amida her kuşaktan
Her çağdan izleriyle
İçimize hamaklar kurar
Bazalt taşların arasında
Şimdi sızan gönlündür
Serinlesin bahçeler
İnlesin dikenli bülbüller
Bu gece sevdamızın
Bir kanlı düğünü var
Diyarbakır şiirleri
Boyasın nefesleri
Döksün yüreğini keder
Bize lütuftur kader
Görelim Hüda ne eyler
O neylerse güzel eyler 

ÖZLEMÂH


Gönüller gönül olalı
Böyle bir bal hiç tatmış mı
Öyle ki ateş kovanı
Bülbüldür tüm arıları

Çile türküleri gelir
Bu iştiyaklı kovandan
Her peteği alevlidir
Âşığa serinlik kordan! 

Canlar geçmiş de içiçe
Matruşka olmuş bu aşkta
Bu ne girift bir bilmece
Bu ne güzel kardeş yuva

Âşıkların yuvası aşk
İnleşirler meded yâ Hakk
İçler, içten yarılarak... 
Çınar olur çehresi ak

Senden razı olmadıkça
Şöyle dünyaların olsa... 
Söyle ey can, neye yarar? 
İçin yine hasret kokar! 

1445
Bilal Yavuz 

13 Temmuz 2024 Cumartesi

AŞKIN AŞKI

Yürek yüreğe verilmiş
Canlar sofrası serilmiş
Aşkın gülleri yetişmiş
Allah der ruhlar, ağaçlar

Semaya canlar saçılmış
Aşk pazarı mühürlenmiş
Yazan kalemler derilmiş
Allah der gökler, yıldızlar

Âlemler hep Hakk aşkında
Candan eğilmiş boyunlar
Ruhlar secde semâhında
Allah der kuşlar, kanatlar

Dostu Allah olanlara
Dosttur âlemler, kamular
Aşkıyla can değer cana
Allah der canlar, cananlar

Fuadoğlu âciz bir kul 
Hakk aşkıyla kullar hep gül
Aşkla yanan ne özel kül
Allah der aşklar, âşıklar

1445

7 Temmuz 2024 Pazar

ARDA GÜLER ŞİİRİ

Şehadet parmağın daima yükselsin göğe
Muhammed Ali yumrukları olsun ayakların
Hep iyi örnek ol çocuk böyle güzelce
Senin gibi yetişecek efendi çocuklara
Dünya dediğin nedir geçer gider tüm hepsi
Kupalar, madalyalar, goller, asistler geçer
Senden kalacak olan onurlu duruşun çocuk
Tevekkülün olacak dünyadan götürdüğün
Hayırlara vesile oldukça kıymetleneceksin
Başarı dediğimiz nedir şu dünyada
Fani olandan başarı mı olurmuş hiç
Tek başarı bizim için ey yaratılan
Yaradan Rabbimizi razı etmektir
İşte ancak o zaman ancak dolacak 
İçimizde hıçkıran o derin boşluk
Kopan fırtınalarımız o dem dinecek 
Damla kavuşunca kadim deryasına 
İşte o zaman candan deryalaşacak
Gerçek huzura erip deryadan olacak
Biz ancak ulu Rabbimizin rızasıyla
Sevgisiyle, rahmetiyle, muhabbetiyle 
Gerçek mutluluğa erebiliriz dostum
O'na dost olanlara alemler dosttur
O'na isyan edenlerin dostu yoktur
Şehadet parmağın daima yükselsin göğe
Muhammed Ali yumrukları olsun ayakların
Hep iyi örnek ol çocuk böyle güzelce
Senin gibi yetişecek efendi çocuklara

4 Temmuz 2024 Perşembe

SUBHAN

Allah... Öyle ezeli ve ebedi... Öyle sonsuz kusursuz ki... Tarif etmeye yaradılan aciz kalır. Yaradan kendini anlattığı gibidir, kendini ancak Yaradan tam bilebilir. Bizler ancak O'nun ihsanı testimiz kadar haddimiz ölçüsünde anlarız, O'nun sonsuz kusursuz Kudretullâh denizinden...

Varlığın ve yokluğun, yaşamın ve ölümün tek sahibi, hükmedeni O'dur. Yaratması da kendisi gibi kusursuz, eşsiz, benzersizdir. Sonsuz güçtedir. Herşey hal lisanıyla bizim kaynağımız bir diye haykırıyor! Görmüyor musun! Duymuyor musun! Hissetmiyor musun! Dürüstler cennete, yalancılar cehenneme layıktır. 

Var etmesi, var olmamız, var edilmemiz, yokken var edilmemiz, biz yokken bizi var ederek şereflendirmesi, bir düşünsene, ülfet tuzağını bırak, hayretle bir düşünsene! Varlığı daha önce örneği yokken yaratan Allah! Varlık gerçeğini yaratan Allah elbette varlık gerçeğinin tek sahibidir. Yokluk gerçeği sadece O'nun emrinde! Var etmeye güç yedirdiği gibi yok etmeye ancak O güç yetirebilir. Düşünsene gücüne sınır düşünemezsin! Herşeye gücü yeter, ne dilerse olur. Ol emri yeter. 

Mesela adalet gerçeğine bakalım, yine benzeri yokken adaleti var etti. Merhamet gerçeğine bakalım o da öyle. Bütün gerçeklerin sahibi, gerçeklerin tek Rabbi, gerçek Rab, Allah azze ve celle... Bir gerçeği iki zat yaratamaz, yaratmak gerçeğinin tek bir sahibi olabilir, yalnızca bir Zat yaratabilir, yoktan var edilen bir olgu iki kaynaktan gelemez ancak tek kaynaktan gelebilir, yaratma hükümdarlığı ancak tek bir Rabbin olabilir, zira zaten bir tek Rabbimizden başkası yaratamaz, yaratmanın ancak bir sahibi olabilir, düşün bir varlık yalnızca bir kaynaktan gelebilir ve bir varlığın geldiği kaynaktan ancak gelebilir bütün varlıklar, yine ancak varlığa hükmeden bir Rab yokluğa hükmedebilir, bütün işaretler, bütün ölçüler, bütün nizam, birbirine tutunmuş, O'nun Rablığını gösteriyor.

O kimseye muhtaç değil, hepimiz O'na muhtaç, izzet ve şerefi yaratan elbette izzet ve şerefin tek sahibidir. Allah... O'na kullukla ancak biz şerefleniriz uyan! Daima her zaman kendisine kulluk edilmesine tek layık olan ve kendisinden başka ilah olmayan Rabbimizdir Allah... Cennet ve cehennem şayet olmasaydı bu geçrek yine böyle olurdu. En büyük cennet, en büyük başarı, en büyük mutluluk O'nun rızasını kazanmak! Yaradanını razı etmedikçe asla mutlu olamayacaksın ve huzura eremeyeceksin ey yaradılan, şayet ömrün uzatılsaydı, milyonlarca yıl bile geçseydi bu gerçek değişmezdi, içindeki susuz fırtına asla dinmeyecek, içindeki o derin boşluğun asla dolmayacak! Mutsuzluk ancak rızasıyla biter, yegane mukaddes gaye, hedef, ülkü ancak rızasını kazanmak, aşık ol rızasına, gayretle tevekkül et, erenlerden ol, eriyenlerden olma... 

Düşünsene bir anda 33 yaşında olmadık. Beşikten mezara ne dönemler geçirdik, bizi nelere nelere şahid tuttu. Ölümü sadece haberlerden bilmedik, sevdiklerimizi defnettik, kefenledik... Kısmetse bizi de kefenleyecekler, şehadetle, hayırla, güzel sonla nasib olur inşallah... Bebektik, çocuk olduk, kimimiz şimdi yaşlı oldu, ihtiyar oldu. Ailesiz olmadık, bir anda bir araya gelen birbirinden bağımsız askerler olmadık dünyada, hepimize özel alanlar verildi, sevdiklerimiz verildi, sevdiklerimizin sevdiği olduk.

İçimizde alemler, dışımızda alemler, evren gibi sanatlı dizayn edildik, trilyonlarca mucize bünyemizde, belki kentilyonlarca, en doğrusunu Allah bilir. Nice mucizelerin biri çekilse mezara düşer beden, çekilir can... Her an cümle cüzlerimizle bizi ayakta tutuyor, yaşamda tutuyor. Bizi dahi bize O verdi. Yaratan hiç yarattığını bilmez mi! O'ndan daha iyi kimse bilemez, bilen O, biz bilmeyenleriz. Bilmek gerçeğini yaratan da yine O'dur. Ey akılsızlar siz hiç düşünmeyi beceremez misiniz!

Yaratmak hakikati, sonsuz kusursuz, eşsiz benzersiz bir güçtür, ancak tek bir sahibi olabilir, O yüce Zat, elbette büyük Rabbimiz! Yoktan var etmek ancak O'nun şanıdır. 

30 Haziran 2024 Pazar

TÜRKİYE YETİMLERİN YURDU OLMALI

TÜRKİYE YETİMLERİN UMUDU OLMALI

Ülkemizde 9 bine yakın koruyucu aile varmış, şayet yetimler diyelim 50 binse aileler de 50 bin olmalı, vicdanlıların yüreğine sesleniyorum. 

Türkiye yetimlerin başkenti olmalı, vatanı... 

Filistin, Türkistan , Kürdistan, Myanmar, Somali, Yemen, Suriye...

Dünyanın tüm mazlum yetimleri. Başıboş bırakanlara veylolsun. 

Nerede bir kimsesiz, devletsiz, milletsiz kalmış yetim çocuk varsa sığınağı olmalıyız.

Yetimlerin, öksüzlerin, yoksulların yaralarını saran iyi güzellere ne mutlu. 

Hepimiz üç günlük dünyanın üçüncü günndeyiz, yaş farketmez, ölüme bir soluk kala yaşıyoruz, ecel gelince gideceğiz. 

Değer mi haramlara... Hırsla toplayıp bencilce saklamaya değer mi?

Paylaştıkça insansın, paylaşmadıkça hayvandan daha aşağısın. 

3 kuruş için pislik bir ucube olarak yaşayıp gebermeye değer mi?

Ey dintüccarı, dinsizliktüccarı, puttüccarı gavurlar, münafıklar siz biliniyorsunuz, sakın başı toprağa gömüp açıkta kalan kıçınızı sakladığınızı sanmayın, gün gelecek öyle bir tekme yiyeceksiniz ki, nevriniz dönecek!

Ey zalim hırsızlar! Dünyada başına geldiğiniz milletlerden çaldığınız emeklerin hesabı var. 

Muhteşem kusursuz bir adalet gününde adaletin yaratıcısı sonsuz kusursuz mutlak Rabbinizin huzurunda hesap vereceksiniz!

Zalimler gerçekten ceza almak neymiş iliklerine kadar öğrenecek!

Ey güzel Türkiye... Yetimlerin, muhacirlerin umudu ol, ol ki toprağın bahçe görsün, ol ki büyük belalar ve savaşlarla dizginlenmeyesin, yani ilahi cezalar seni bulmasın, kendini değiştir ki Allah seni değiştirsin, düzeltsin...

İslam ile şereflenmiş bu vatan elhamdülillah biz %90 üstü diyebildiğimiz müslümanlarındır. Bir avuç azgın dinsiz ajan her gün ölecek, ölüm ensesinde yaşayacak, müsterih olun...

O zalimler bizim şehadete olan sevgimiz gibi pislikçe yaşayabilmeye sevdalı. Farkımız onlarla işte... 

Er ya da geç hepsi dünya ve ahrette bedel ödeyecek, cezalarını görecek inşallah...

Bu dünyada rahatken bile tat alamıyorlar, hep korku içinde ahmak pısırıklar... 

Bir şeytanın yellenmesi onlar! Türkiye dağımızdan toz bile koparamazlar!

Ve bir not... Bugün DGS sınavına girdim. 1 net kurallı adaletsiz sınav, ne kpss ne diğerleri bu kadar zor değil, lisans tamamlamaya engel için her yolu deniyorlar. Girdiğim sınıfta hep of sesleri... Öğrencilerin umudunu mahvedenlerin yanına kalmasın inşallah... Tayyip Erdoğan sana sesleniyorum, buradaki sorumlulara öğrenciler adına bunun hesabını sor.