24 Haziran 2025 Salı

DUALARIN ÖNEMİ

DUALARIN ÖNEMİ

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimizin bazı duaları şöyledir. 

1.

“Allah’ım! Ben zayıfım, zaafımı Sen’in rızâ-yı şerîfini kazanma husûsunda kuvvetlendir. Nâsiyemden tutarak beni hayra sevkeyle! İslâm’ı rızâmın en son noktası kıl!

Allah’ım! Ben zayıfım, beni kuvvetlendir; insanlar arasında küçük görülüyorum, beni izzet sâhibi kıl! Ben muhtâcım, beni rızıklandır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 2882; Hâkim, el-Müstedrek, I, 708/1931)

2.

“Allah’ım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılığın getirdiği tâkatsizlik ve bunaklıktan, kasvetten (katı kalplilikten), gafletten, yokluktan, zilletten, mal ve hayır azlığından, meskenetten (kötü hâlden) Sana sığınırım. Nefsin doymak bilmeyen ihtiyaç hissinden, küfürden, fâsıklıktan, hakka muhâlefetten ve ayrılıktan, nifaktan, süm’adan (amelleri insanların duyması için yapmaktan), riyâdan Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, barastan ve her türlü kötü ve müzmin hastalıklardan Sana sığınırım.” (Buhâri, Tefsir, 16/1; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1489; Hâkim, el-Müstedrek, I, 712/1944)

3.

“Allah’ım! Beni, iyilik yaptığında sevinen, kötülük yaptığında ise hemen hatasını anlayıp istiğfâr eden kullarından eyle!” (İbn-i Mâce, Edeb, 57; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1462)

4.

“Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl.” idi. (Tirmizî, Deavât, 85)

5.

“Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman «Allah bize yeter, O ne güzel vekildir» zikr-i cemîline devâm ediniz.” (Ebû Dâvud, Vitr, 25; Tirmizî, Kıyâme, 8; İbn Hanbel, Müsned, I, 336)

Yine güzide bir hadis şöyledir... 

“Bir kimsenin yanında mü’min kardeşi hakarete uğrar, zillete düşürülür de gücü yettiği hâlde ona yardım etmezse, Allah da onu kıyâmet günü herkesin huzûrunda zelil eder.” (İbn Hanbel, III, 487)

Duadan ayrılmamalı, dualaşmalı, dayanışma içinde olmalı. Ahirzaman en fazla duaya ihtiyaç duyulan bir dilimdir belki. 

Elimizle engellemiyoruz. Kalbimiz ve dilimizle, boykotla da buğzetmezsek vay halimize mahşerde, hepimiz mesulüz. 

Kur'an'a ve sünnete sarılalım, bizi öncekilerimiz gibi biz yapabilecek ilim aşikardır. 

16 Haziran 2025 Pazartesi

NE MUTLU

İslamcı maskeli türk ırkçıları kadar korkağı var mıdır acep?

Yarım asırdır türk ırkçılığı yapıp durdular, filmlerle, mitinglerle... 

Ümmeti ancak biz koruruz yalanıyla kendilerini avutup durdu korkaklar...

Geldiğimiz noktaya bak... İran, Yemen siyonistleri bombalıyor. Müslüman afrika ülkeleri Mısır'a dayanmış durumda. Pakistan İsrail terör örgütüne karşı nükleer hazırlık içinde...

Türk ırkçısı dizilerle böbürlenip duran dinci maskeli türk ırkçılarıysa korkakça evlerine saklanmış...

Bunla kalsa keşke! Azerbaycan'da bu türk ırkçıları haince siyonist İsrail terör örgütünün terörist taraftarları olmuş.

Ülkemizde ise gizliden ticarete devam ediyorlar, gizliden destekleyenler var, fakelerle...

Ulan siyonistlerin kızılelması Türkiye! Siz ne akılsızsınız ey piyonlar! 

Allah sizi kahretsin ey korkak türk ırkçıları... Dünya ahret hesap vereceksiniz... Bir gün mutlaka mümin yiğitler bu korkak foseptikleri de unutmayacaktır! Emin olunuz...

Irkçılık işte bu kadar kötü... Namus yoksulu ırkçıları siyonizme itecek kadar! Şuan Azerbaycan mesela İsrail'i destekleyen gavur ülkelerle beraber! Düşünebiliyor musunuz!?

Suud, Bae, Ürdün kralları bir gün düşer. Ancak Azerbaycan senin bu yaptığın iki cihanda unutulmaz! Yarına kalır ama yanınıza kalmaz...
Allah iki cihanda yanınıza bırakmasın! Bu kafayla cümle yurdunuzu kaybedersiniz. Hükümetinizi, içinizdeki siyonistleri acil temizleniz gerekiyor ey Azerbaycan halkı, uyanın! Ey Arabistan ey Ürdün halkı... Ve siz nereye kadar susacaksınız? Ey İhvan! Sisi neden hala başta... İndirin diktatörlerinizi Allah aşkına... 

Şu Suriye katili İran kadar olamadı alayınız... Yemen kadar olamadı hiçbiriniz... Yazıklar olsun... Ehl-i Sünnet nerede? Ehl-i Sünnet nerede? Ehl-i Sünnet nerede? 

İran, Yemen susmazken... 
Söyle Ehl-i Sünnet nerede! Ey ehl-i sünnet hocaları! Neredesiniz! 
Ulema fetvasını dahi vermişken ey sünnet ehli hani neredeyiz? 

Korkak siyonistler bir ay böyle sürerse hemen Netanyahu şeytanını başlarından indirirler. Şu korkak siyonist nesil ilk defa tepelerine bomba yiyor. Çözülmeleri pek yakındır. O korkaklar asla strese gelemez, isterler ki 1000 yıl yaşasınlar. İran biraz sıkınca görün bakın nasıl ecel terleri dökecek fareden bile korkan yığınları... 

Zalimler için yaşasın cehennem... 
Hainler için yaşasın cehennem... 

Elbette biz müminler, siyonist askerlere, siyonist noktalara karşı destekteyiz. 

Sivil yerleşkelere hedeflenen hiçbir harekatın taraftarı değiliz. 

Allah dilerse zalimi zalime musallat eder. 

İşte zalim İran hükümeti zalim siyonistlerin boğazında... 

Zerreler adedince elhamdülillah... 
La ilahe illallah... Subhanallah... 
Allahuekber... La ğalibe illallah... 




6 Haziran 2025 Cuma

BİR DE GÖR SEN

Her cevabın bir bedeli var mıdır?
Sessizliğin sesleri acep nasıldır?
Her çağrı bir kapıdır.
Bildiğin şu hayat... 
Görünenin üstündedir.
Altını gören yukarı çıkabilir mi?
Zaman düz müdür? 
Zaman düz değil midir?
Bazı anlar diğerlerinden sarkar mı?
Bu an da o an mıdır?
Gördüğün dünya sadece yüzey! 
Dibinde ne olduğunu bilseydin... 
Uyumayı bırakır mıydın? 
Bazı yerler haritalarınızda yok...
Onlar gözün kapalıyken mi açılır? 
Her çağrı bir bedel midir? 
Gördüğünü sandığın... 
Seni görenin gölgesi mi? 
Bazı isimler bir kez söylenince! 
Evrenin iliklerine kadar işler mi? 
Bir kuyuya taş attın...
Derin düşüncelere daldığın zamanlarda! 
Bu ses belki seninle yeşerecek... 
Ömür dağını tırmandıkça tanı kendini. 
Hikmetler kaftanını ihlasla kuşan! 
Oysa asıl sessizlik... 
İşte şimdi başlıyor! 



4 Haziran 2025 Çarşamba

UZMAN PSİKOLOGLAR ATANMALI

Hükümete muhalefete, AKP MHP CHP DEM DEVA REFAH gibi partilere bir çağrım var.

Meclisten acil olarak bir projeyi geçirmeniz gerekiyor. 

Binlerce uzman psikolog acil olarak istihdam edilmeli.

Kurulacak özel binalarda merkezler kurulmalı. 

İntihara meyilli olup tedaviye çekinen, duyulmasını istemeyen yığınlar gizlice burada tedavi görebilmeli.

Yüzyüze görüşme talep etmeyenler için özel çağrı merkezi oluşturmalı. 

Telefonda hizmet almak isteyenler, online görüşmek isteyenlere de imkan sağlanmalı.

Hepsi gizli olmalı. Hastalar, dertliler asla ifşa edilmemeli. 

Çağrı merkezini dalga için arayanlar, dalga için kurumlara gidenlere en ağır ceza kesilmeli. 

Bunu da istismar etmek isteyen kötüler olacak elbette... 

Bu uzman psikologların din eğitimi anlamında formasyonları olmalı. 

İslami bir bilinçle sorunlu insanlar tedavi edilmeli, bilinçlendirilmeli, umut aşılanmalı.

Siyasi Partiler olarak sorun çıkarmaktan, kavgadan başka bir şey yapmadınız yıllardır.

Hiç değilse bu hassas konuda yapmanız gerekeni yapın!

Milletin vebali üzerinizdedir. Yitip gidenlerin âhı üstünüze... 

Müslüman iffetli tertemiz kadınların bir kısmı özellikle iftira, dalga, dedikodu gibi haksızlıklar yüzünden intihar edebiliyor okullarda...

Erkeklerin ve kızların ayrı eğitim görmesinin o kadar faydaları var ki... 

Gel gör ki kime anlatasın, düşünce özgürlüğüne bile saygısı yok nice sekülerin... 

Oysa İslam hukukunu bir tam bilseler, detaylı araştırsalar, uygulanırsa alınacak sonuçları kestirebilseler, bizim gibi hakikati haykırırlardı. 

Tecsvüzcüye, katile idam isteyenler mesela... Kısası istiyorlar! Farkındalar mı?

Psikoloji çok önemli. Bu yoksulluk ve cahilliğin zirve çağında hayati derecede önemli...

Millet için gereğini yapabilecek misiniz? 
Ey iktidar, muhalefet, belediyeler...

3 Haziran 2025 Salı

Bir De Sen Gör

BİR DE SEN GÖR

Burası unutulanların bahçesi... 
Adını bile unuttuğun hatıralar burada büyür. 
Unutmak bir eksilmek midir?
Yoksa korunmak mıdır?
İnsan en çok kendi korkaklığında kaybolur.
Karanlığa bak!
O da sana bakıyor mu?
Işığın yoksa içinden bir mum yak!
Hakikate bakmak... 
Kendini çıplak görmektir. 
Yalandan soyunmak... 
Dünya gölünde gerçekler de yüzer yalanlar da... 
Boşlukta bir merdivene tırmanış gibi ömür! 
Geç değil henüz!
Sen sana bak aynanda...
Yediden yetmişe gör sen sende seni! 
Henüz geç değil! 
Her bilgelik bir soruyla başlar. 
Ama cevap içindedir...


31 Mayıs 2025 Cumartesi

SENA DÜZGÜN İÇİN


Sena kardeşimiz ve annesi akrabalarımızın talebesiydi. Çok nezih ve temiz ve iffetli ve takvalı ve ahlaklı bir kardeşimizmiş. 

Tanımadığı insan hakkında sosyalmedyada iftiralar atanların asıl hesabı mahşerde olacak ama bu dünyada da bedel ödeyecekler inşâallah, haklarında suç duyuruları başlayacak... 

Şimdi soruşturma yeni olduğu için net bilmiyor ve bu yüzden yazamıyoruz. Lakin elbette kimler mesulse Diyarbakır halkı ve avukatları ve gazetecileri onların ensesinde olacak Allah'ın izniyle... 

Allah rahmet eylesin kardeşimize ve mekanı cennet olsun inşâallah... Rahmân sevenlerine sabrı cemil ihsan eylesin... 

Kardeşimiz İçin 

Kaç gündür kendime gelemedim
Gül gibi gülümseyen gözlerinde
Bir haykırış bir çağrı var sanki âh
Şiirleri çok severmiş Zarifoğlunu
Hafızlığın zarafeti vurmuş yüze
Fotoğrafların ikincisi hep ortak
Siyah beyaz acılar biriktirmiş âh
Bir çiçek bir ömür kaç kez söyle
İncitilir binbir yerinden böylece 
Gidince bile bırakmadılar rahat
Yorumlarda iftiralar attılar seri
Zalimlere ortak oldular linçlerle
İslam ve müslümandan nefret
Edenler buluştular klavyelerde
Rabbimiz âhını bırakmasın zinhar
Yaşarken de giderken de üzenlere
Dünyadan aç giden bir garibana
Çocukluğu yeni bitmiş kuzuya
Annesini hiç mi hiç düşünmeden
Ateş püskürüyorlar yorumlarda
Başta İslam sancağı taşıyor diye
Ne çok acı var demiş Zarifoğlu... 
Fuadoğlu ne çok kötü var desin! 
Allah rahmet eylesin yüreğine
Cennetinde güldürsün kalbinizi
Bir serçe gibi yaşamışsın aşkla
Hayat dolu bakışların bağbahçe
Ormanda bir ceylanın inişi suya
Bıraktığın o masum hatıralar
Hiç düşünmezdim böyle bir şiir
İşte dünya böyle belirsiz yerdir
Öyle çok canavar var ki içimizde! 
İnsanın duygularıyla oynayan... 
Rabbimiz korusun tüm İsraları
Canavar zalimlerin şerrinden! 
Allah bin kez razı olsun adaleti
Sağlayan o bütün yiğitlerden... 




26 Mayıs 2025 Pazartesi

AŞKSIZ KALMAYALIM


Hayret ediyorum namaza verdikleri şu güzel kıymeti
Neden cihada vermiyorlar hayretler ediyorum 
İnsanlığı İslam Devletine cesaretle çağırmaktan
Sizi men eden nedir söyleyin ey ürkek kardeşler
Rasûlullah sünneti değil midir açıkca mücadele
Yalnız Rabbimizden korkun ve birer Hamza olun
Çağırın susamış göğüsleri adil İslam Hukukuna 
Batılları dine tercih eden dinden çıkar 
"Hakimiyet yalnızca Allahındır!" yazın meydanlara
Ahlakı yayıp mertçe hurafelere karşı koyun
Şirke şirk tağuta tağut deyin zinhar korkmadan
Şeytana şeytan siyoniste siyonist deyin yılmadan 
İfşa edin hepsini deccallerden çekinmeyin asla
Yahudiyle ticaret yapan başlarınızın yüzlerine tükürün
Evladından kalanları pazar poşetlerinde alanlar
Ağaç yiyip çamur içen onurlu Gazze yiğitleri
Bir an geri durmuyorlar nöbet ile cihaddan
Ömürleri, yılları gazayla, şehadetle geçiyor 
O arslanlar ki Ashabın ahirzaman varisleridir
Çocukları bile bizden cesur bizden mücahid erler
Donatmayana, destek olmayana, yollamayana veyl! 
Destanını yazmayan kalemlere veyl, veyl, veylolsun! 
Aşkı görmek istiyorsan bu aşksızlık çağında
Onların Hakk aşığı kararlı yüzlerine bak
Hayret ediyorum umreye verdikleri şu güzel kıymeti
Neden cihada vermiyorlar hayretler ediyorum 

19 Mayıs 2025 Pazartesi

DİYARBAKIR DİLENCİ SORUNU

Diyarbakır dilencilerle boğuşuyor. 

Zabıtaya, polise bile el açıyorlar. Zabıta görmezden geliyor. 

Zabıtanın hemen yakalaması lazım oysa.

Bir masajcı dilenci var. 

Ulucamii, Hz. Süleyman Camii, Kurşunlu Camii sürekli geziyor. 

Kime masaj yaptıysa parasını kapıyor. 

Bugün önümzde 5 dakikada 3 kişiden ayrı ayrı aynı avluda para aldı.

Utanmadan bize yaklaştı. Pişkin pişkin parayı Allah için alıyorum dedi.
 
Diklendi arsız yüzsüz! Sanki hayır yapıyor dolandırıcıya bak! 

Babamız, Allahtan kork, Allahtan utan dedi... Mahşerde görürsün dedi...

Daha önce de birkaç kez karşılaşmıştık bende uyardım artık bu defa...

Zorla masaj yapıyor. Bazı insanlar belki de bir an önce gitsin diye veriyor. Aileleri yanında turist gelmişler. 

Özellikle turist seçiyorlar. Bir tane daha yaşlı geliyor bazen Ulucamii civarına. 

Değneklileri, bi milyoncu tinerci gençleri zaten herkes bilir o da ayrı mesele... 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi zabıtaları maalesef iş yapmıyor, ortada bile pek yoklar. 

Belediye desen Hz. Süleyman Camii, Ulucamii önünde kamu alanlarını kahveye çevirenlere bile suspus... 
Ulucamii önü meydan tam tanınmaz halde... Yüzlerce kürsü bankları bile kitlemişler oturmuyorlar. 

Simit-ayran gariban yemeğiydi. O da lüks olmuş Suriçinde 40-50 lira olmuş... Yol parası da otobüslerde 5 ayda 10 liradan 20 liraya çıktı. Git gel 40 lira... Sadece bu küçük 2 şey bir de çay iç al sana günlük 100 lira... 

Ne hükümet ne belediyeler zerre kadar Türkiye halklarını düşünmüyor. Halklarsa bunları protesto edeceğine hala benimki gelirse düzeltir diyor. 

Kurşunluda bir amca ben hep bunlara oy verdim ama 5 ayda pişman oldum. Hiç hizmet yok hep zam var dedi. Ne olmuş bende anlamadım dedi. Bu eşbaşkanlar en pahalı dönem diyor.

Aynı amca masajcı dilenciyi de anlattı. Bir marangozun oğluymuş diyor. Gidip parayı kumara yatırıyor diyor ama gözümle görmediğim için öyle diyemem kanıt lazım bize elbette suçlayamayız yoksa... 

Ama iyi biliyoruz ki bu şehre başka şehirlerden bile dilenciler geldi. Dillerinden belli zaten... Ortalık dilenci kaynıyor ve DBB ile zabıta hiçbirşey yapmıyor.

Yazıklar olsun... Gerçek muhtaçlara gidebilecek paralar yine dolandırıcılara, çetelere gitmiş oluyor böylelikle... 

Ey halk uyan! Dolandırıcılara oara kaptıracağına enayi olacağına yoksuk mahalleleri gezin arkadaşlarınızla bir kapı çalın veya muhtarla belirleyin...

Enayi olmamalı. Yapılacak hayırlar gerçek muhtaç sahiplerine gitmeli. Kestirmeden gelene vermekle olmaz bu işler. 

Alınterini doğru yerde hayır yap ki faydan olsun gerçekten garibanlara, mahşerde önüne nur etsin Allah...

Esselamunaleykum... Uyanık olmalı uyandırmalı... Hele çocuklara verdikçe sebep olacaksınız daha çok dilendirilmelerine... Vesselam... 

9 Mayıs 2025 Cuma

HAKİKAT MECLİSİ

Vahdet-i Vücud felsefesi şirktir, küfürdür. Yalandır, iftiradır, batıldır. 

İbn-i Arabi tıpkı Hasan Sabbah gibi zalim ve sapık olan yalancının biridir. 

Bugün tarikatlerin ve cemaatlerin çoğunluğu temelde bu çürük batıl şirkin, küfrün üzerine kurulmuş... 

O yüzden bu zümrelerin önemli bir kısmı şirke, küfre sapmış... Geri kalansa cehalete, fasıklığa batmış... Ve hurafelere... 

İslam Coğrafyası maalesef ateistlerin, deistlerin, sapık tasavvufçuların, sapkın cahillerin epeyce yurdu yuvası olmuş... 

Bunlarla nice İslam ülkesi çoktan beridir gavur ülkelere tam benzemiş durumda. 

Bunları belki de ancak Mehdi ve Mesih dönemi düzeltebilecek artık... Allahualem... 

Arabistan, Suriye Yönetimi, İhvan gibi birkaç yer, cemiyet kalmış sadece... Onlar da ancak Suud gibi zalimleri devirirse yeşerecek inşâallah... 

Rusya mezalimine Hakk izniyle tokadı vuran Afganistan'ın da derhal haricilerden kurtulup siyah sancaklı güzideleri yetiştirmek için adım atması lazım zira harici ve rafıziler de azgın sapkınlardır. Onlarla bahçeler filizlenmez! 

Müminler, hariciler gibi tekfirci değildir. Ancak Vahdet-i Vücud gibi şirke, küfre de zinhar susmaz, küfrü ifşa eder, şirke karşı durur. 

Küfürle, şirkle mücadele açıktan olur. Asr-ı Saadet zamanı da öyleydi! Rasûlullah aleyhisselam ve ashabı açıkça, açıktan, yiğitçe mücadele verdi. 

Daha kırk kişiyken bile siyerde o hayırlı hadiseler ve yiğitlikler zaten bellidir. Aşikardır! 

Allah'ın yoktan var ettiklerini yani yarattıklarını inkar etmek ve onlara hayal demek Kur'an'ı Kerim'i, hakikati, gerçeği, ayetleri inkar etmektir. 

"Zâriyat Suresi 56. Ayet
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ 56

56 . Ben cinler ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım. (51/Zâriyat, 56)

İnsanın yaratılış gayesi tevhid. Tevhid ise Allah’a (cc) kulluk ve O’nu ibadette birlemektir. Kişinin namaz, oruç, kurban gibi ibadetlerini yalnızca Allah’a (cc) yapması ve bir bütün olarak hayatı Allah’ın şeriatına göre düzenlemesi, yalnızca O’nun yasa ve kanunlarına boyun eğmesidir. (bk. 1/Fâtiha, 5)

Müminin varlık amacı tevhid olduğundan, değişmez ve ilk sırada yer alan “Ana gündemi” de her zaman tevhiddir. (Ayrıca bk. 38/Sâd, 27)"

Ayet mealinde ne geçiyor?  
"Yarattım" diyor. 
Allah'ın yarattıklarına yok demek, hayal demek işte Allah'ın ayetini inkar etmektir! 

Yaradılan hayal değildir. Yaradan'ın sonsuz kusursuz kudretinin gerçek eserleridir. 

Siyonistlerle ticaret eden siyasilerin çanak yalayıcısı olan sapkın tarikatçiler ne diyor biliyor musunuz muvahhid yiğitlere?! 

Tarikatlere saldırarak cihada engel olmak istiyorlar diyorlar bizim için bu soytarı siyonist ajanları... 

Oysa muvahhid müminlerin takvalı ceddidir, yoldaşlarıdır, geçmişteki salih ve saliha cihad ehli ve bugün cihadın sahada yegane sancaktarları yine hep tevhid aşığı muvahhid zümreler olmuştur. Örnek Hamas! 

Rusya, Çin, Hindistan, Siyonistan, Amerika, Avrupa gibi müslümanlara ordularıyla zulmedenlere karşı bu sahtekar tarikatçilerin birini bile savaşırken bulamazsın! 

Bilakis Esed, Putin gibi zalimler nerdeyse onların şakşakçısı menfaat ehli hep bu sahtekar tarikatçiler, zalim cemaatçiler olmuştur. 

Bu zalim zümrelerin en küçüğü bile FETÖ olarak ortaya çıkıp masumların katline sebep olmuştur. 

Diyorlar ki o kadar ecdad hata üzre miydi yani! Peygamberimiz zamanı müşrikleri de, müşrik olan atalarını savunmaya çalışırdı! Kötü yeniler de kötü eskileri işte böyle ateşli savunuyor menfaat ortaklığı aşkına... 

Ey bilgisiz kardeşlerim! Bilgilenin! Bilinçlenin! Kuran-ı Kerim okuyun, Arapça bilmiyorsanız, tefsirini, mealini de okuyun! Ve Kütübü Sitte okuyun! Nureddin Yıldız, Halis Bayancuk gibi hakiki hocalarla bilinçlenin...

Haricilerin, rafızilerin, müşriklerin, münafıkların, sapkınların, azgınların, yalancıların, batıl sufilerin, gavur felsefecilerin sizi saptırmasına asla müsade etmeyin. 

Bu hadisleri asla unutmayın! Rasulullah (s.a.v) buyuruyor ki: “Kişi bir söz söyler ve onda bir mahzur görmez. Hâlbuki o söz sebebiyle yetmiş yıl cehennemin dibine düşer.” (Tirmizî, Zühd, 10) 

Hadis-i Şerifte varid olmuştur ki adamın biri Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem)’e: “Allah ve sen istersen!” demiş Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem) de “sen beni Allah’a eş mi koştun?!” buyurmuştur. Bir başka hadiste ise Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem): “Eğer Allah isterse ve falan da isterse diyerek Allah’a eş koşmamış olsanız siz ne güzel bir kavimsiniz!” buyurmuştur.

Şirke ve küfre karşı çok dikkat etmeli! Rabıta şirktir. Ölüye dua etmek şirktir. Allah'tan başkasına dua etmek, tevbe etmek şirktir. Dikkat edin putperestler hem Allah'a hem putlara inandığını söylerdi. Türbelere adak adamak şirktir. Gaybı ancak Allah bilir! Gaybı başkası bilir dersen şirk koşarsın! Allah dilerse dilediğine dilediğini bildirir. O herşeye kadirdir. 

Ve tarikatini, partini, cemaatini vesaire üstün görmek batıldır, yahudi adetidir. Faşistliktir. Daha birçok mesele var. 

Ve başka bir mesele daha... 
İbn Abbas (r.a.):
“Allah’a denk tutmak şirktir; ve bu şirk karanlık bir gecede, kara bir taşın üstündeki karıncanın kıpırtısından daha gizlidir. Şöyle ki, senin: “Allah ve hayatın hakkı için” yahut “Allah ve hayatım hakkı için” deyişin: “Şu köpekçik olmasaydı veya şu ördekler olmasaydı mutlaka hırsız girerdi.” demen, bir kimsenin arkadaşına: “Allah ve sen dilediniz de bu iş oldu” veya “Allah ve filan adam olmasaydı” demesi hep şirk olan hususlardır. Sakın Allah’ın adı ile beraber başkasını zikretme!”

Vahdet-i Vücud felsefesi şirktir, küfürdür. Yalandır, iftiradır, batıldır. 

İbn-i Arabi tıpkı Hasan Sabbah gibi zalim ve sapık olan yalancının biridir. 

Bugün tarikatlerin ve cemaatlerin çoğunluğu temelde bu çürük şirkin, küfrün üzerine kurulmuş... 

O yüzden bu zümrelerin önemli bir kısmı şirke, küfre sapmış... Geri kalansa cehalete, fasıklığa batmış...

İslam Şeriatini inkar edenler gibi şirke, küfre sapmıştır sapkın sahte tasavvufla dinden çıkanlar... 

Zinhar bunlara karşı uyanık olun! Gerçek İslam dini olan tevhid yolundan ayrılmayın! İslam hukukundan, hakikat yolundan ayrılmayın... 

TÜM SİYASAYA ÇAĞRI



Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Diyarbakır halkına zamlarla zulmetmeye başladı.

Daha geçen aylarda zamlanmışken yeni zamla otobüs bileti tam iki katına çıktı. 

Bu sene asgari ücret zammı ve enflasyon yüzde 25 civarındayken... 

DBB yüzde yüz zamlarla adaletsizlik yapıyor ve böylece halkını düşünmemiş oluyor. 

Su faturasında da durum böyle. 

Tam 2 katına çıktı faturalar... 

Suyu çok kullanana yapabilirsin.

Ancak suyu az kullanan gariban halka bunu yapamazsın bu da zulümdür. 

Hayret ediyorum henüz elektrikte zulüm dönem gelmedi. 

Özetle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kendi topuğuna sıkıyor. 

Çözüm Süreciyle de... 
İktidar hep kendinde kalacak sanıyor.

Oysa bu halk kendisini sıkan siyasi oluşumları o makamlardan sertçe indirmekle meşhurdur. 

Bizimki güzelce bir uyarı halkın yazarları olarak... Tüm hepsine... 

Bu halkı sıkmaya devam ederseniz halk da gerekeni yapar. 

Daha önce çok defa yaptığı gibi... 

100 yıllık siyasa tarihinde unutulan partilerden bir mezarlık var şimdiden... 

Diyarbakır halkı zaten işsiz, gariban, sıkıntıda... 

Sadece yol, tuvalet, çay simit desen bir günlük sadece insani olan harcama 150 lira... 

Ayda bir kişinin sadece dışarı masrafı hadi de 4000... 

Dışarı eskisi gibi kalabalık değil. Neden belli değil mi... 

Evlerde hayata tutunmaya çalışan sadece ekmek çorba karın tokluğuna yaşayan yüzbinler var. 

Suyu az kullanan milyon gariban hanelere fatura 600 liradan başlıyor. Eleltrik zaten öyle... 

Doğalgaz ise kış ayları en az 1500!

Bu Türkiye halkları bu siyasilere ne yaptı? Sevdiklerini mi öldürdü?

Hükümetin, belediyelerin bu çoğunluğu işsiz, gariban, yoksul halklara 10 senedir artan baskısı, zulmü nedendir? 

Sürekli af çıkarıyorlar cezaevi doldu taştı diye... Trajikomedi... 

Neden dolu soran var mı? 10 katı daha dolacak bu gidişle... 

Gençleri öyle bir sıkmışlar ki... Özellikle şiddeti sevenler tabi hemen suça... 

İçeri otel ve kahve gibi diyor utanmadan... Ekmek elden su gölden... 

Çıkınca borçları da ödemiyor tabi sonra gelsin zaman aşımı... 

Günde 3 öğünü evde bulamıyor hapiste yiyor. 

Öyle bir zamana geliyoruz ki nicesi dışarıyı hapis, içeriyi otel görecek bu gidişle... 

Yazıklar olsun bu millete zulmeden bütün siyasilere!

Yazıklar olsun savaşan ülkelerin ekonomisi gibi halkı savaşsız sebepsiz darboğaza sokanlara... 

Allah yanına bırakmasın hepsinin... 

Allahtan korkun yarın mahşer var! Nasıl hesap vereceksiniz? 

Tüm siyasaya çağrımızdır, halklarımızı rahat bırakın... 

Vicdanlı olun bu halka daha fazla zulmetmeyin... 

Beşeri sistemlere dikkatli bak... Hep birilerinin diğerlerini ezmesine dayalı... 

Hiç değişen yok! Avrupa, ABD ülkeleri sömürdüğü, kaynakları çaldığı için biraz refahta... 

Ancak hakikate dönerse düzelecek millet... 
Başka yol hiç olmadı olmayacak... 



5 Mayıs 2025 Pazartesi

SIRRI SÜREYYA ÖNDER

Sırrı Süreyya Önder... Ülkenin diğer siyasetçileri gibi değildi.

Alevi katliamına karşı çıktığı için bedel ödemiş... 

Bir Türk olarak Kürd halkını sevdiği için bedel ödemiş... 

Vasiyeti ardından okunmasını istediği bir naat imiş...

Mehmed Akif, Sezai Karakoç'un yolundan gittiğini söyleyen İslamcı olduğunu söyleyen utanmaz arsız yüzsüz yazarlar hiç ibret almaz mı?

Onlar belediye müteşairi olmayı seçerken menfaatle, para için ırkçılığa kayarken... 

Bu solcuyum diyen adam alayından daha ümmetçiydi. 

Birileri takvayı ibadetten ibaret sanıyor ya acıyoruz onlara... 

Takva adil olmak, ırkçı olmamak, ahlaklı olmaktır!

Takva kendin için istediğini kardeş halklar için istemektir kardeşini hakkıyla sevmedikçe kendine istediği ona istemedikçe iman etmiş olamazsın!

Ülkemizde o kadar cahil var ki... Bu müsvedde yazar takımınında çoğu cahil... 

Ayetleri, hadisleri, siyeri sahiden bilse, teslim olsa hiç böyle cahil ırkçı faşist ahlaksı olabilir miydi?

Onurlarını yandaşlık konforuna satabilirler miydi böyle kolayca... 

Maalesef kapitalizmin, paranın müridi olmuş çokça sahtekar cemaatçi, tarikatçi, partici var. 

Hayırlı takvalı müminler ahirzamanda garib kalmış ne mutlu Nureddin Yıldız gibi gariblere...

Sırrı Süreyya Önder gibi bir adama kalsa bekledikleri barış çoktan gelmişti. 

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah... 

Yetimler ağlamasın diye çıktım bu yola demişti. 

Yetimlerin ağlamaması için mutlu olmamız için yapmamız gerekenler bellidir, aşikardır. 

Gel gör ki bilmek yetmiyor. Yaşamak ve yaşatmak, yeşermek ve yeşertmek gerekiyor. 

İnsanın mahallesi, nice komşusu bile kötüyken, sokaklarda onca kötü dolaşırken elbette iyiliği yaymak artık kolay değil... 

Ne mutlu temiz kalanlara... 

28 Nisan 2025 Pazartesi

DİYARBAKIR ULUCUCAMİİ SORUNLARI



Bugün bir kiliseye girdiğiniz zaman kendi içinde bazı kuralları vardır, uyulmadığı zaman görevli gelir sizi uyarır.

Maalesef İslam ülkesinde, Diyarbakır UluCamii avlusunda ve camii içinde böyle bir görevli dahi yok ah ne acı... 

Bunun için önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile görüştüm. 
Müftülüğün mesuliyetinde olduğunu söylediler.

Daha sonra müftülükten bir müdürle görüştüm. Bana güvenlik görevlilerinin, gereğini layığı ile yapması gerektiğini söyledi. 

Maalesef Ayasofya, Süleymaniye gibi camiilere verilen önem Diyarbakır UluCamii gibi 5. Haremi Şerif olan daha önemli olan bir merkeze verilmiyor. 

Güvenlik görevlileri kadrolu değilmiş, TYP ile işe alındığından hem profesyonel değiller hem görevlerini hakkıyla yapmıyorlar. 

Çok defa gördüm Mesudiye Medresesinde bir oda var orada sürekli oturup çay içip muhabbet ediyorlar. Sadece bir kişi bazen avluda oluyor. O da dış kapı önünde göstermelik... 

Camii içinde banklar var. Burada yaşlılar, koah olan astım hastaları genellikle oturuyor. Gençler bile bile yanlarına oturup sigara içiyor. Uyarınca kavga ediyorlar. Gitmiyorlar. Yaşlılar kalkıp gitmek zorunda kalıyor. 

Daha önce bu konuyu bazı ihtiyarlarla konuştuk orada... 
Bir vatandaş olan Mahir bey... "Onca derdimizin üzerine birde bunlarla uğraşıyoruz" diyor. Hasan beyse... "Kime şikayet ettikse derdimize çare olmadılar" diyor. Ali Reza beyse geçen gün sigarayı özellikle uyarıdan sonra gencin yüzüne üflediğini söylüyor. Geçen gün bende yaşadım, yakınlarımın yanında sigara içen bir gençle tartıştım. Allah'a havale edip ayrıldık. Her işte bir hayır var. İnşallah bu duruma el atmamıza vesile olur bu hadiseler... 
Ayrıca tuvaletin de yeniden ücretsiz olmasını isteyen binlerce vatandaş var. İmza topladılar lakin ona rağmen ücretsiz hizmet geri verilmedi. 

Camii avlusunda haram fetvası verilmiş sigarayı içmek hem İslam'a saygısızlık hem yakın mesafede rahatsızlık vermek hastalara, halka yani kul hakkı ve hemde kanunen suç zira kanunen de camii avlusunda içmek yasaklanmış. Şikayet etsen ceza yiyorlar ama bu yüzden karşıdaki kötü biriyse senle kanlı olabilir sonrasında. Maalesef gaddar ve zalim olan gençler ülkemizde de çoğalmış durumda. 

Yasağa dair levhalar asılmasını talep ettim, vakıflar genel müdürlüğünün mesuliyetinde dediler. Orayla da görüşeceğiz, ilgilenmezlerse halkımıza anlatacağız. 

Gidip Akparti İl Başkanlığı ile de görüşeceğim inşallah... İktidar onlarda ise mesuliyet de onlarda... 

Diyarbakır UluCamii ve Hazret-i Süleyman Camii'ye özellikle kadrolu güvenlik elemanları lazım, bunlar İngilizceyi de bilmeli. Camii adabına uygun olmayanları uyarmalı, kuralları gerektiğinde anlatmalı, rehberler de bulunmalı kadrolu. 

Eğer iktidar bu konuda da ilgisiz kalırsa daha ne diyebiliriz? Ayasofya'ya verilen önem buraya verilmiyorsa bu ayrımcılık değil de nedir? 

İnsanları Camii adabına, erkanına uyduracak, halkı rahatsız etmekten men edecek disiplinli ve kadrolu ve profesyonel görevliler acilen getirilmeli. Birileri TYP ile alınacak geçici maaş alacak diye Diyarbakır'ın en güzide yerleri sahipsiz kalmış durumda. 

İşinin hakkını vermeyenlerin hepsi toplumun hakkına giriyor ve alınan kul haklarından, İslam'a saygısızlıktan da mesuller. Mesul olanların mahşerde vay haline...

İnşallah Diyarbakır'ın en az yarım asırdır yarası olan bu disiplinsizliği, sorumsuzluğu çözeceğiz... Elimizden geleni yaparak üzerimizden mesuliyeti kaldırmalıyız. Gücü yetip susanları da Allah'a havale ediyoruz...

Esselamunaleykum değerli kardeşlerim... İslam'a saygı duyup saygı duyulmasını sağlayan müminler, dünya ahret saygı görür inşallah... 




21 Nisan 2025 Pazartesi

TÜKENİŞ

TÜKENİŞİN SERENATI

İnsana şüphesiz çalıştığı vardır. İyiliğin emekçileri doğruluğa çalışarak, Hakk'ın rahmetini, cennetlerini kazanacaklar. Elbette amelimzle gözümüzü dahi kurtaramayız, burada yine O'nun sonsuz rahmeti sayesinde kurtuluş... 

Kötülüğün emekçileri ise yanlışlığa çalışarak, Hakk'ın gazabını, cehennemini kazanacaklar. Allah cehennemliklere asla zulüm etmedi. Onlar kendi elleriyle cehennemi haketti.

Hakk'ın sonsuz kusursuz rahmetine, adaletine, kahhariyetine kendi testimizce şahid olacağız. Birilerini yaratıp haketmedikleri halde cehenneme koymayacak! Hakedenleri cehenneminde yakacak! Kafirin, münafığın o cehennemde ebedi kalması en büyük adalettir zira en zalim katliam, en alçak teröristlik, o yüceler yücesi Sahib'i inkar, O'na ortak koşmak, hakimiyetine düşmanlık etmektir. 

Dikkat ve rikkat! Yine bu hadiselerde de yüceler yücesi Hakk'ın sonsuz kusursuzluğunu görüyoruz. O ki sayamayacağımız kadar çok nimet ve fırsat vermiş. Nice insanoğlu tüm bunlara rağmen nankörlük, ihanet etmiş! Daha alçak daha zalim bir hainlik mi var!

Ve ayrıca zalimlik, hainlik sadece mesela katillik, hırsızlık, teröristlik, ırkçılık değildi. İmkanın varken paylaşmayıp israf ediyorsan zalimdin. Bir kıvranana merhem olabilecekken olmadıysan ya da zulme sustuysan zalimdin. Sadece asıp kesenler zalim değildi. Gazze’de katledilen bebekleri evdeki kedin kadar bile düşünmediysen, ısrarla onlara para kazandırmaya devam ediyorsan boykotsuz, sen su katıksız bir zalimdin. 

Zulmünün farkına varan tevbe etsin, pişman olan harekete geçsin. Zulme rıza da zulümdür unutmamalı. Aşk kağıda işte bu yüzden çizilmiyor mihriban... Lambada titreyen alev bundan sebeple üşüyor.

İnceliği korkaklık, kabalığı cesaret sanan vahşilerin dünyasında nezaket soyu hızla tükenen bir canlı türü gibi şimdi... Ve en acısı da ne biliyor musun! İnsanlık bunun farkında ama hiç umursamıyor. 

17 Nisan 2025 Perşembe

MUTLULUĞA DAVET



Mafyalar bazı yoksul kadınları ve erkekleri ağına düşürmüş haram işlerle halkların ifsadı için piyasaya sürmüş... Sözde devletçiklerse sorunları çözmek, yoksullara, keşlere sahip çıkacağına bunlardan vergi peşinde...

Heryerde çılgınca silahlar, çakılar satılıyor, yayılmış herkese, çocuklar bile silahlarla sokaklarda, sözde devletçikler ruhsatların vergisi derdinde, kaçakçılar ise umrunda bile değil... Arınma ve arıtma yok elbette... 

Bu mağara devri beşeri sistemlerde adalet zaten yok, göstermelik verilen 15 yıllık katliam cezaları, 5 yıllık hırsızlık, yaralama vs. cezalar af yasalarıyla da üçte bire düşmekte... Dünyanın en yamyam dönemindeyiz!

Zalimlerin ülkelerde milyonlara ulaşması hiç boşuna olabilir mi? İşte dünyanın beşeri bozuk sistemleri lisanı halleriyle İslam Medeniyetinin, İslam Adaletinin, İslam Hakikatinin kıymetini haykırıp duruyor.

Nureddin Yıldız hoca geçen bir çağrı yaptı. Kızlarımıza Gazze ismini koyalım! Artırıyorum ve diyorum ki erkeklere de Kudüs ismini en azından ikinci ad...

Filistin Davasını kıyamete dek unutmamalı, Kudüs demek hepsi... 

Geçen bir Diyanet Banka Komisyonu reklamı yapmış sendikası, emanet emin ellerde demiş, faize emanet demek!

Diyanet kurumlarına ehil kadrolar gelmeli, batıl menfaatçiler, batıl fetvalar temizlenmeli... 

Artık sadece Ulucamii imamının arkasında cemaatle namaz kılıyorum. Halis Bayancuk hocayı iyi ki dinledim bu hususta. İnşallah ardında namaz kılacağımız bu işi para için yapmadığına batıl itikadlı olmadığına emin olduğumuz ehil imamlar nasib olur cümlemize...

Ahirzamanın garipleriyiz elhamdülillah... Nice nefislerin işine gelmiyor çağrılarımız... Ne gam... Ücretimiz Hakka ait... Çağrımız müslümanlık görevimiz ve Allah rızası için... 

Pek yakında zalimlerle hesaplaşacağız mahşerde inşâallah... Dünyada da nicemize nasib olacak hayırlı beklenenlerle hayırlı yönetimsel işler inşâallah...

Müminler bilir ki hakimiyet kayıtsız şartsız yalnızca Rabbimiz Allah'ındır. O'nun hükümlerinden mesulüz. Rehberimiz Kitabı ve Elçisinin sünnetidir. 

Geçmişten geleceğe yarattıkları adedince ve mislince ve O razı oluncaya dek daima subhânallâh ve elhamdulillâh ve lâ ilahe illallâh... 

8 Nisan 2025 Salı

AYKUŞAĞIM

Gözlerinde dilsiz kuşlar çığlıkçığlığa
Gözlerin yüreğine varan bir çift kuyu
Yüzünün mehtaplı gecesinde girift... 
Ben seni sende sensiz hiç sevemem
Sen beni bende bensiz bile sev yeter 
Renkler vardı dediğim yerde gülüşün
Geceme açan gökkuşağımdın leylim
Benim bakışlarım sana sevdalı gece
Senin bakışların bana tertemiz gök
Biz bizde bizsiz kalsak da aykuşağı
Biz bizde bizleyken de rûberû elvanî
Demadem hep rengarenkti sevimiz
Saksıda üzerine titrerken oysa şimdi
Ormanın en derin çamlarıyla yoldaş
Yüreğin yüreğime katıksız arkadaş
Gülüşün gülüşüme kuğulu ceylanlar
Bensiz sen sensiz bendir aynalarda
Yansın aşk, parlasın aşk, kansın aşk! 
Yağsın ve coşsun ve taşsın meşkler! 
Geceme açan gökkuşağımdın leylim
Renkler vardı dediğim yerde gülüşün
Sen beni bende bensiz bile sev yeter 
Ben seni sende sensiz hiç sevemem
Yüzünün mehtaplı gecesinde girift... 
Gözlerin yüreğine varan bir çift kuyu
Gözlerinde dilsiz kuşlar çığlıkçığlığa

5 Nisan 2025 Cumartesi

UYARI YORUM

DİYARBEKİR ULUCUCAMİİ UYARILARI 

Esselamunaleykum kardeşlerim... Bugün Ulucamii'deydim elhamdülillah, yine çok feyizliydi.

Maalesef bazı kadınlar yine saygısızlık yapıyor saçı, kolu açık hatta dekolteli girebiliyordu. 

Daha önce demiştik, siyonist nasıl haddini aşıyorsa bunlar da çok kötü şeklide haddi aşıyor. 

Beytullah olan mabedlere böyle gelen zalimler, kiliseye gidince deli gibi dikkat ediyor, maalesef batı müptelaları, birçoğu kasıtlı böyle, Allah'a havale ediyoruz. 

Lakin bugün bir hadiseye şahid oldum. Bir yaşlı sofi bir kadını uyardı.

Yanlış değilsem kadının başında baştan beri gömlek vardı. Başını gömlekle kapatmış. 

Kendisi getirmemiş ve oradaki örtülere midesi tutmamış olabilir. Sonuçta eğer güzelce örtmüşse kendini Allahualem yine kapanmış sayılmaz mı?

Sofi güzelce uyardı belki de haklıydı sonra kadına sesini yükseltti. Sonra aniden halıları ğırğırlayan genç belki de orada görevli bilemiyorum kadını tutup atmaya çalıştı, bağırıp çağırdı, kadının yakını adamlar gelince o hatalı genç kuzuya dönüştü. 

Hayat kısmet, imtihan çeşit çeşit... Diyarbakırlı Ramazan hoca diye bilinen merhum sadece uyardı diye tımarhane zulmü gördü bir zamanlar... Bu genç ise şiddete rağmen hiç bedel ödemedi. Olay kapandı. 

Kadın bizde inançlıyız böyle yapamazsınız dedi. Şikayet etse yüksek ihtimal o genç hapse girer. Hakarete, temasa, şiddete rağmen şikayet etmedi, merhametliymiş.

Elbette çok dikkat etmeli tesettüre. Lakin şimdi bu kadın uzaklaşsa bu olay yüzünden mukaddesattan bu genç mahşerde bunun vebalini nasıl ödeyecek?

Elbette uzaklaşanın zararı kendine ama uzaklaştıran yani güzel ahlaka uymayıp sebep olan mesul olmaz mı? Neyse ki sofi yatıştırdı iki tarafı. 

Uyarırken güzel ahlaktan ayrılmamalı, gerekirse polis bile çağırmalı, şikayetçi olmalı ama asla şiddete başvurmamalı, hariciler gibi olmamalı, daeş gibi olmamalı!

Tekfirci hariciler, hilekar rafıziler gibi maalesef içimizdeki zararlı katil gaddar mikroplar...

Dinden çıkaran şeylere dinden çıkarır dersin, demelisin de... Ancak mesela biri oy verdi diye ona kafir diyemezsin. Kalbini açıp baktın mı? 

Ben mesela bazı insanlar tanıyorum... Diyorlar ki tağutu reddediyorum, dinsiz sistemlere razı değilim, ancak İslam düşmanı partiler mesela camiilerimizi ahıra yeniden çevirmesin diye mecburiyetten oy veriyorum. Bu mümini tekfir edersen o imanlıysa tekfirin sana döner!

Maalesef hurafe reisler, din tüccarı kravatlılar yüzünden ortalık çok karıştı, pırpar oldu, çorbacılar çorba etti ortamı, tırşikçiler ortalığa kazanlar devirdi. 

Senin yapman gereken iyi örnek olman ve bu kötü örneklere karşı uyarman... Bunların bizden olmadığını daima ilan etmen... İnsanlığa hakiki yolu anlatman... 

Kırmadan, dökmeden, incitmeden, severek, sevdirerek, iyilikle doğrulukla güzellikle, adaletle cesaretle tevazuyla... Vesselam... Vesselam... Vesselam... 


29 Mart 2025 Cumartesi

ÇİĞKEN ZEHİRLEYEN SEBZELER

DİKKAT VE RİKKAT:
SAĞLIK TAVSİYELERİ

En başta patates... Özellikle yeşil, filizlenmiş patates zehir deposu... Normal sarı patateste de solanin var. 

Zehirlerse öldürme ihtimali çok çok yüksektir. Sarı tazeleri bile çok iyi pişirmeli zira 1mg solanin ve toksik bileşikleri bile vücudu tahrip ediyor.

Sonra patlıcan, patatesle aynı kimyasallar... Benzer riskler... Bir eşik var onu aşan bu sebzeleri çiğ yemekle ölüyor. 

Barbunya da tehlikeli, haşlamak toksikleri öldürüyor. 

Mantarları söylemeye bile gerek yok herkesin malumu, zehirsizi elbette, çiğ yememeli asla... Ham filizler de tüm türlerde asla tüketilmemeli... 

Taze fasulye da ancak öncekiler gibi iyice haşlanarak tehlikesini yitiriyor. Ispanak da öyle, toksik açıdan çok benziyorlar. 

Bir diğeri brokoli... Ancak karnabahar gibi daha az kaynatma gerektiriyor. Hatta fırınlamak daha güvenli... Karnabaharın fazlası aşırı gaz, sancı, bağırsak tahribatı olabilir.

Bürüksel lahanası pişirmekle hem zehiri gidiyor hem panzehir salgılıyor bazı tümör ve kanserlere karşı... 

Balkabağı ve kuşkonmaz da çiğken yarar değil zarar getiriyor. Balkabağı haşlanınca en sağlıklı tatlılardan... Şeker hastaları bile tüketiyor doktor tavsiye ederse dozunda! 

Marul, tere, roka, maydanoz gibi en sağlıklı olan çiğ sebzeleri ise iyice yıkadıktan sonra limonlamak, sirkelemek daha güvenli. Lahana ise pişirilince, turşulayınca bambaşka faydalara da kapı... Yararlı bakteriler gibi... 

Kalp dostu meyvelere de önem vermeli. Erik, çilek, üzüm, limon, elma, portakal, nar, kivi en faydalı meyvelerdenmiş ve kanserle en çok savaşanlardan... Çoğunun ortak noktası C vitamini ve antioksidan... Kolestrol bunlardan kaçabiliyor. 

Daima şükretmeli, fikretmeli, zikretmeli. 
Rahmân bize akıl vemiş, sözlü dua ve tevekkül ile beraber sağlıklı beslenmek, tedbir almak fiili dua olacaktır. Bismillah demeli her zaman... Zararlı metafiziğe bir kalkan dualar ve bismillah... 

En iyi D vitamini de sabahın ilk güneş ışıklarıymış. Polenlerin tozduğu, coştuğu zamanlar... Sabah yürüyüşü o yüzden en faydalısı belki de... 

Hindiba da karaciğer yağlanmasına iyi deniliyor ancak prostat gibi bazı kanserlerde toksik etki yapabilir, doktor kontrolünde tüketmeli. 

Ve soğan, sarımsak, kabak çekirdeği, harnup, bal iltihaba karşı savaşçı. Omega içinse tonbalığı ve yağı çok mühim... 

Acıbiber salçası, kekik, zeytinyağı üçlüsü de özellikle kış mevsimi mutlaka tüketilmeli. Zeytin kolestrole karşı birebir... 

Önce dua sonra araştırmak önemli. Aylarca gözaltım seğiriyordu. Doktor vermeyecekti, ısrarla B vitamini ve magnezyum takviyesi istedim, evde de çinko vardı. 

Hepsinin Sahibi Allah, şifa yalnız O'ndan... Elhamdülillah çok iyi geldi eskisi kadar değil seğirme... Önce dua sonra araştırma sonra doktor... İmkan varken cahil gidersen kobaya dönüşebiliyorsun hastanede... 

Daima dikkat ve rikkat... Yarattıkları adedince hamd olsun Rabbimize... Subhanallah, elhamdulillah, lâ ilâhe illallâh... 






26 Mart 2025 Çarşamba

BAYRAM O BAYRAM OLA

BAYRAM O BAYRAM OLA

Bismillah... Subhanallah... Elhamdulillah... 
Rabbimiz Allah celle celaluhu Sahibimize ne kadar şükretsek azdır, sayamayacağımız kadar çok, kentilyonlarca ihsanları, nimetleri için... O kendisini bildiği, övdüğü gibidir! Sonsuz kusursuz tek Rab... Yarattıkları adedince ve mislince ve razı oluncaya dek Lâ ilâhe illallâh... Subhanallah... Elhamdulillah... Lâ ğalibe illallâh... Muhammed Rasûlullâh... 

Bir ay evvel Amidahaber sitemizde müslüman babil kralı Arohan'ın verdiği bilgiler ışığında Giza ve diğer piramitlerin altında yeraltı şehirleri olabileceğini yazmıştık...

Yakınlarımızdan bile bize çıkışanlar olmuştu. Kelebeğin kanat çırpışı dahi batıya fırtına olarak döner. Gerek bahsettiğimiz kanal ve gerek verdiğimiz haberleri hep takipteler... 

Bakın 1 ay sonra yani şimdi son 3-4 gündür bilim dünyasını kasıp kavuran olaya! O kanalın ve bizim köşemizde belirttiğimiz hadise... 

"Giza Piramitleri'nin altında piramitlerden 10 kat daha büyük olduğu öne sürülen geniş bir yer altı yapısı keşfettikleri açıklandı. 

İtalyan bilim adamları, Mısır’ın başkenti Kahire’deki Giza Piramitleri’nin altında yaklaşık bin 220 metre derinliğe kadar uzanan ve piramitlerden 10 kat daha büyük olduğu öne sürülen geniş bir yer altı yapısı keşfettiklerini duyurdu.

Pisa Üniversitesi’nden Corrado Malanga, Strathclyde Üniversitesi’nden Mısırbilimci Armando Mei ve radar uzmanı Filippo Biondi tarafından yürütülen çalışma kapsamında, piramitlerin 640 metre altında 8 dikey silindirik yapı ve bin 220 metre derinlikte henüz tanımlanamayan oluşumlar tespit edildi." Kaynak: Habertürk ve DHA

MİT'e çağrımdır. Bir de sen gör kanalının ekibiyle çalışın. Müslüman insanlar, müslüman cinlerle ittifak kurmalı, çünkü ahirzaman geldi. Melhame yaklaşıyor. Allahualem... 

Şeytanın ve deccalin orduları ittifak olmuş durumda. Onlara karşı biz müminlerin birlik olması elzemdir Hakk yolunda... Helal dairesinde... 

Özellikle Suriye için metafizik bir savaşı da vermemiz gerekiyor. Mossad zalimi siyonist yahudiler ifritleri, büyüleri, büyücüleri kullanarak işgalde ilerliyor olabilir. 

Suriye ümmetin son karakoludur, son kalesidir hudutta! İsrael terör örgütünü engellemenin yolu Suriye! Bütün mücahid ekipler tüm gücüyle oraya akmalı. Muhammed Colani ve Mazlum Kobani ittifakına destek olmalı. Müslüman Kürd, Türk, Arab orada kardeş oldukça çıldıracak siyonistler!

Kadir gecemiz, ramazan ayımız, bayramımız mübarek olsun! İttifak olduğumuz gün işte o dem, bayram o bayram ola! Esselamunaleykum... Ve aleykümselam... Vesselam... 

17 Mart 2025 Pazartesi

DİYARBAKIR SÖZLERİ

DİYARBAKIR SÖZLERİ 

Çocukluğum Karacadağ eteklerinde geçti. O zamanlar... 
Dedemin evi Gül apartmanının en son katındaydı. 
Dağları, yıldızları, güneşi, ayı yani nice Kudretullâh eserlerini orada tanıdım.

O zamanlar net görürdüm, şimdi çok özlüyorum gözlüksüz öyle görebilmeyi, Rabbimiz daha hayırlısını cennetlerinde nasib eylesin cümlemize, yıldızlar adedince elhamdülillah... 

Tefekkürün ilk adımlarını orada attığımı hatırlıyorum. Teyzemin ilahi kasetleriyle, başka bir teyzemin verdiği bilgilerle, öbürünün yaptığı sınavlarla, dedeminse "Hakk'ın dinini hatırlatan" vakarıyla, ninemizin cömertliği, arifliğiyle, nasihatleriyle...

Bir gündüz bakardım Suriçi medeniyetinde Bereket İşhanında tozlu çuvalların en tepesinde koşturuyorum çocukluğumla, akşamı ise bir bakardım yıldızlarla arkadaş olmuşuz Karacadağ kucağında... 

Veda Hutbesini ilk dedemin evinde öğrendim. Duvara asılıydı. Kabe fotoğrafları da... Mekke ve Medine... İlkin burada hissettim belki de... Veda Hutbesi iliklerime kadar sarsıyordu. 
Kur'an ve Sünnet... Bu evde rehberimizdi, subhanallah... 

20-30 yaş aralığında çok zor kontrol ettiğim bir sertlik, gaddarlık vardı içimde... Kötülüğe karşı isyan tetikliyordu bunu ama adaletsiz patlatacağım bir öfke nöbeti zalimliğe itecekti elbette... Nitekim uçurumun kenarından döndüğüm anlar da oldu, sinirle cebimdeki çakıyı bulmaya çalıştığım bir an mesela bir öğrenci yurdunda. Elhamdülillah... Ne kadar şükretsek az... 
Beni şüphesiz Allah korudu. Nicemizi de korumuştur böyle anlarda... Koruyan yalnız O... 

Bugün hapiste bir seri katil değilsem İslam sayesinde. İnsanlığımız, müslümanlığımız, iyi oluşumuz elhamdülillah hep İslam sayesinde. İnsanlıkta nizam İslam sayesinde...
 
İslam olmasa ki olmaması imkansız elbette, vahşet bugünün milyon katı olurdu. Batı bile İslam sayesinde medeniyet öğrendi yarım yamalak... Bilim ve teknolojileri zaten İslam ile müslüman bilim adamları sayesinde... Ki hepsinin, hepimizin sahibi Allah... 

Diyarbekir... Adalete özlemin, insanca yaşama aşkının, barış sevgisinin, ırkçılığa düşmanlığın, onurlu emeğin, namuslu güzelliğin, ahlaklı iyiliğin, cesurca doğruluğun, merhametli empatinin, rengarenk tefekkürün, hakikatle özgürleşmenin, özetle İslam Medeniyetinin başkentlerinden biridir. 

Allah... Şehrimizin başrından Ömerleri, Alileri, Fatımaları, Ebubekirleri, Osmanları, Yusufları, Hasanları, Hüseyinleri, Haticeleri, Aişeleri eksik etmesin âmin... 

14 Mart 2025 Cuma

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA

Dün büyük bir camide Kuran okumak istiyordum babama, o da dinleyecekti.

İkindi namazına yakın zamandı. 

Camide süpürgeyle temizlik olduğundan kısmet olmadı. 

Sabah 7 ile 11 arası dururken neyin temizliği bu?

Namaz kılanların, Kuran okuyanların okuduğunu şaşırması hiç düşünülmez mi?

Kul hakkına neden dikkat edilmez?

Hiç unutmam korona dönemi mülakatı başarı ile geçmiştik. 

Kayapınar Müftülüğü biz size döneceğiz demişti, yıllar geçti dönen yok hala... 

Kul hakkına, söz tutmaya evvela diyanet ehli, müftüler, din görevlisiyim diyenler önem vermedikçe bu ülke düzelir mi?

Diyarbakır şehrimizde eksik çok, liyakat yok nice yerde. 

Diyarbakır İl Müftüsünü acilen görevden alması çağrısında bulunuyoruz Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a...

Böyle eksikliklerin, yalnışlıkların baş sorumlusu baştaki olur elbette... 

Diyarbakır şehrinde ne kadar liyakatsiz müftü varsa acilen görevden alın!

Şehrimize liyakatli müftüler atayın!

Dosdoğru projeler üretecek, yerinde saymayacak, günü kurtarma adamı olmayacak, disiplini sağlayacak hakiki müftüler taleb ediyor şehrimiz!

Uyanın! Uyandırın! Düzelin!

Diyanet İşleri Başkanlığına çağrımızdır. Allahtan korkun!

Dosdoğru olun! Dosdoğrulara yetki verin! Yanlışları eleyin! Düzelin! Evvela siz düzelin!

İslamı bütünüyle anlatın! İslam Hukukuna çağırın! Mahşerde mesullerden olmayın!

Doğrulun! Düzelin! Tevbe edin! Korkun Allahtan! Allahtan korkun! 

12 Mart 2025 Çarşamba

ÖRNEK OLMALI

Peygamber efendimiz ve raşid halifeler, yabancı diyarlardan gelenlere şatafat, gösteriş yapmazdı.

Bilakis sade, kalender yaşamlarıyla örnek olurlardı. 

Bugünün din tüccarı başkanları ise şeytanın oyuncağı olmuş. 

Nefsine kılıf uyduruyor. Halkı yoksullaşırken dalga geçer gibi açıklamalar yapıyor, yetin diyor kızıyor utanmadan... 

Kendisi ise ailesiyle en lüks şatafatta... 

Yoksul milletin parasıyla, emeğiyle zalim saraylarda gününü gün ediyor ailesiyle, yakınlarıyla...

Maalesef İslam ülkeleri tam böyle zalimler dolu. Hatta bazısı bildiğin firavun gibi... 

Bu manevi foseptik çukurlarından kurtulmalı ümmet...

Zincirlerini kırmalı! Devrim yapmalı...

Gavur zalimlere verdiğiniz cesur mücadeleyi müslümanım diyen ama zalimlik yapan idarecilerinize karşı da verin ey ihvan ey kardeşler ey ümmet... 

Bunların ne farkı var? Alayı zalim değil mi? Alayı zulmetmiyor mu? Garibanlar alayı yüzünden zorda değil mi?

Hatta bunların münafık olanları gavurdan daha aşağı... 

İslam dinimizi kullanarak nefsine kılıf uydurmak, zalim firavunlar gibi saltanat sürmek en adicesi... 

Rabbimiz Allah celle celalühü bize iki cihan saadeti, selameti versin...
Bizi şerlilerin şerrinden korusun, zalimlerin zulmünden kurtarsın. 

Ahmed Şara beyin şimdi ülkemizde adamları vardır, takip ediyordur bizi. 

Sana sesleniyoruz ey Ahmed kardeşimiz... Muhammed Colani! Suriye ağır yüktür, kemiği çatırdatır.

Siyonistin en şerli rüyası Suriye. Sen halkın içinden geldin mücadele ede ede... Bak suyunuzun yüzde kırkına el koydular. 

Bağdadi hainini, katil esadı, teröristleri devirdin biiznillah...

Sakın ola zalimlerden olma sonra da! Müslüman ülkelerdeki sefil başkanlardan ibret al... Gazze için vak çağrıda bulundu müslüman alimler birliği... Siyoniste karşı müdafa zamanıdır, Allah emaneti suyunuzu geri alın... 

Suud gibi asla olma! Beklenen Mehdinin öncü bir neferi ol! Sade bir yaşamla dünyaya örnek ol! Nefsine asla kılıf uydurma!

Hadisler Mehdi ordusunun karargahı olarak Şam-ı Şerif civarını gösteriyor. 
Mehdiye zemin hazırlayanlardan ol...
Ne zaman gelir orası elbette Allahualem... 

İnşallah yakın zamanda gelir ve ilk işi ümmeti münafıkların elinden çekip almak olur. 

Zalimler, hainler, firavunlar için yaşasın cehennem, yaşasın cehennem... 

Gazze şühedası çocuklara, kadınlara, mazlumlara ne mutlu... 

Batıl sistemlerde mazlumları öldürenler otellerde ağırlanıyor. 

Oysa aydınlık Saadet Asrında kısas vardı. 

İslam Hukuku daima hakiki ve ileri hukuk odur. Keşke bilselerdi... Bir görselerdi... 

Ancak tadan, yaşayan bilir. Tatmayan, yaşamayan kendi karanlık çağını ışıklı sanıyor. 

Oysa aydınlık Adem babamızdan bu yana gün gibi aşikar, Habillere ne mutlu... 


9 Mart 2025 Pazar

PİRAMİTLERİN SIRRI ÇÖZÜLDÜ

Bir de Sen Gör youtube kanalını izlemeye devam ediyorum.
Metafizik belgeseller çekiyor bir bilim adamı ve kaşif olan Ömer bey...

Babil isimli bir vatanın kralı olan müslüman cin Arohan kendisine piramitlerin en az 70 bin yıllık olduğunu söylüyor. 

Yani gerizekalı ahmak şeytan firavunlar ile bir alakası yok, onlar sadece bu yapılara leş mezarlarını koydurtmuş o halde... 

Allah cehennem ateşlerini bol eylesin amin... Alayı bir müminin tırnağı etmez... Hepsinin, herşeyin, herkesin tek Rabbi Allah, subhanallah, elhamdülillah...

Dünyada kaç alem olduğunu ancak Allah bilir. Mesela cinler dünyada var ama farklı alemde... Uzayda, gezegenlerde yaşayan cinler de var deniliyor, Allahualem... 

Başka videolarda Ömer beye Keops piramidinin altında insanların ulaşamadığı odalarda kitaplardan bahsediyorlar. Mossad, Cia tabi kesin takip ediyor bu kanalı da... 2 gün sonraki son videoda kitapları almak için bir sürü saldırı olduğundan bahsediyor yeni gelen cin... 

Piramitler yeraltı şehirlerinin kubbesi olabilir. Yeraltına doğru da üçgen bir devasa çukur şeklinde şehirler inşa edilmiş olabilir. İnsan ve cinden önce başka düşünebilen canlı türü dünyada yaşayıp yapmış da olabilir veya olmayabilir de... Biz bilmeyiz Allah bilir. Allahualem... 

İnsan cinlerden bile sonra gelmiştir dünyaya... 

Beyhaki’nin rivayet ettiğine göre İbn Abbas şöyle demiştir:

“Yedi adet arz / dünya vardır. O yerlerin/alemlerin her birisinde Sizin peygamberiniz gibi bir peygamber, Adem gibi bir Adem, Nuh gibi bir Nuh, İbrahim gibi bir İbrahim ve İsa gibi bir İsa bulunmaktadır." (bk. Beyhaki) 

Münavi’nin bildirdiğine göre, Beyhaki “Bu hadisin senedi sahihtir, fakat rivayeti şazdır (sahih hadislerin öğretilerine aykırıdır).” demek suretiyle bu rivayetin zayıf olduğuna işaret etmiştir. (bk. Feydu’l-Kadir, 3/365)

- Ancak, Hakim bu hadisin sahih olduğu belirtmiş, Zehebi de ona muvafakat etmiştir. (bk. Müstedrek, Telhis, 2/535)

Şurasını biz kesin biliriz. Allah alemlerin Rabbidir ve la ilahe illallah muhammed rasûlullah... 

3 Mart 2025 Pazartesi

DİYARBEKİR RİSALELERİ 2

Suudiler, zalim kraliyet ailesi zamanın süfyanileridir.
Mehdi şimdi Hicazda çıksa ona en çok düşmanlık eden belki de bu zalimler olacaktı. 

Arkalarına Amerikayı almış fasıklar, Kabe maketi önünde çıplaklara dans ettirdi. Türlü pis günahların önünü açtı hain prens selman ve devrim dedi azgınlığına... 

Ey Hicaz uleması ey mücahid Arab halkı neredesin? Bu sapkınları neden başından indirmek için mücadele etmezsin? 

Haramlar demişken... 
Bugün bazı asiler de öyle değil mi? Kabeye elin değse ne olacak? Sırf kabeye değmek için nice erkek ve kadın yapışmış birbirine, eziyor genç yaşlıyı, erkek kadını, kadın erkeği, şeytan ve şehvet arada yok diyebilir misin? Bildiğin zinaya yaklaşmak, birbirine yapışmak! 

Niyetim bu değil desen bile yaptığınla örtüşmüyor, zahirde nice fitneye de sebep oluyorsun, Rabbin görüyor, melekleri görüyor, halklar ve medya izliyor, tevbe edin, yazık... Oraya gitmek nasip olmuş, en mukaddes yerde yapılana bak!

Mehdi demişken, mehdilik ve peygamberlik iddia eden yalancı deccaller, hainler sarmış ülkeyi, binlerce kişiyi dinden saptırıyor İstanbul, Sakarya, Çanakkale civarında, 7 bölgede, uyanın, tevbe edin!

Ramazan ayında bir YouTube kanalı önerim var. Adı Bir de Sen Gör... 3 Mücahid yürek, Ömer, Eşref, Poyraz kardeşler... Bilim adamı gibi Ömer kardeş, adeta metafizik belgesel çekiyor. Müslüman cin videolarını tavsiye ediyorum. En pahalı montaj testlerinden geçmiş, hüsnüzan ediyoruz, montaj değil inşallah, diğer kof kanallardan farkı çok belli zaten... Girin, bakın, ibret alın. Arohan, Ebaruşta videolarına bakın, İslam hakkındaki çağrılarını, sözlerini dinleyin, şahid olun. İbret alın...

İfrit videoları da var, onların o zalimliği, azgınlığı bile bir ibret tablosu. 

İslam dinimizin bizi uyardığı apaçık düşmanlar olan şeytanlar işte bu kadar aşşağlık hatta daha fazlası... Zalimler bile hal lisanıyla hakikatin kıymetini gösteren bir levha görebilenler için...

Karanlık dahi nuru haykırıyor lisanı haliyle, nurun, ziyanın karşısında eriyip mahvolurken! Yalanlar, doğruların kıymetini gösteriyor. Ölümse yaşamın kıymetini bildiriyor.

Her sabah ve akşam AyetelKürsi, Felak, Nas, İhlas, Fatiha surelerini okuyun, 5 vakit namazı samimice ve yavaşça ve teslimiyetle kılın...

Kuranda geçen dualarla, Peygamber dualarıyla dua edin. Kuran ve sahih hadis okuyun. Görün bakın hayatınız nasıl değişiyor, huzur nasıl da geliyor, sıkıntınız nasıl da bitiyor, size musallat olan şeytanlar nasıl da sizden kaçıyor.

Ancak tadan, yaşayan bilir. Tatmak, yaşamak istiyorsan bunları yap, ihlasla yönel Rabbine, dua et, sende gerçek zenginlerden ol, ruhunu fakirlikten kurtar. Vesselam...

28 Şubat 2025 Cuma

KÜRD HALKINA ÇAĞRI

Arslan istediği kadar güçlü hayvan türü olan arslan olsun, mümin insandan üstün olabilir mi? Elbette olamaz! Ancak arslan eşrefi mahlukata bir hizmetkardır. Ey Kürd halkı! Tanınmak ve bilinmek mi istiyorsun? Üstünlük mü arzuluyorsun?

Bil ki üstünlük yalnızca takvadadır. Kusur dolu fanilere yaranmak mı önemli yoksa sonsuz kusursuz tek yaratıcı olan Rabbini memnun etmen mi? Elbette Rabbimizi razı etmek diyeceksin. Rabbimizden ötürü de salihler bizi tanısa ve bilse dünyada elbette bu bize yeter. Değil mi... 

Kötü çoğunluk bizi bilse ne yararımıza? Hatta bilmemesi, sadece gerçek elit salihlere hitap etmemiz daha iyi değil mi? Havas havasla, avam avamla! Elbette ancak samimi ve fedakarca İslam yoluna sadık sancaktar olursak başarabiliriz takvalı ve öncü zümrelerden olmayı, zamanında ecdadımız Salahaddin nesli bunu başarmıştı. Fatih de! Asrı Saadet zaten baş örnek... 

Dünyaya iz bırakmak istiyorsan Hakk yolunda bırakacaksın ki başarasın ve emeğin dünya ile ahrette zayi olmasın. İslami romanlar, şiirler, dengbejler, filmler, diziler yapacaksın Kürd dilinle... Salihlere hitap edecek, katkıda bulunmuş olacaksın, nice kötü belki senin bu sanat marifetinin de biiznillah etkisiyle iyileşecek... 

Irkının bir ırksal devletçiğinin olmaması sana lütuftur. Bak diğer çoğu müslüman halklara... Irksal devletçikleri ne işe yarıyor? Hepsi dünyanın en gerisinde! Ve ırkçı olmuş nicesinin milyonları... Irksal devletçiklerine tapıyor nicesi ve niceleri ırk aşkına katliamlar yapıyor. Alayı zalim olmuş yığınlar var bir sürü... Hiçbirini ırkı, devletçiği kurtaramayacak cehennemden! 

Yat kalk Allah'a şükret böyle imtihanın olmadı, hatta sana zulmettiler ya mahşerde mazlumlarının vekili Allah! Daha ne istersin... Vallahi mahşerde şahid olacağız, kim üstün, kim cehennemlik, kim mazlum, kim zalim, cehennemliklerse bunu çok acı öğrenecek! Orada birbirlerine düşecek burada iyilere zulmetmekte bütünleşmiş leşler! Bizi siz azdırdınız diyecek daha az azan daha çok azana! Cehennemde yer mi yok! Hepsine yetecek kadar geniş cehennem! 

Irkını, ulusunu, batıl devletçiğini, tağutunu, putunu, nefsini, hevasını İslam Dinine, İslam Hukukuna, İslam Devletine tercih edip gerçek şeriati inkar eden cehennemi boylayacak, İslam dinimizde bu kıstas kesin ve sabittir. Ey Kürd halkı! Ey Türk halkı! Ey Arab halkı! Ey İslam Milleti... Dillerimiz renklerimizdir. Onları İslam hakikatine hizmetkar kılalım. Ancak bu sayede gerçek mutluluğa, özgürlüğe, doğruluğa, marifete, sanata, ilime, bilime, hikmete ulaşabiliriz inşallah, elhamdülillah...

Kapılar ancak niyeti, ameli, karakteri salih olan zümrelere açılır. Unutma, unutturma, umutla... Kürdçe, Türkçe, Farsça vesaire... Hasetle, kibirle, hırsla, şehvetle ilerlemez, ilerletmez, gelişmez, geliştirmez! Üzerinden kanlar ve haramlar aktıkça düzelmez düzelmesi gereken! 

Hakk'a muhabbetle, hakikatine teslimiyetle, aramızda samimi kardeşlikle ancak ecdadımız gibi şerefli, izzetli, kahraman olabiliriz. Yoksa şimdi olduğu gibi ahirzaman bataklığında boğulmamak için çabalamaya devam edeceğiz, başka yol yok, olmayacak, arayışlar, beşeri yalan sistemler hep beyhude, hiç hayır getirmedi tarih boyu, asla da getirmeyecek! 

25 Şubat 2025 Salı

SONSUZ KUSURSUZ MEVLÂMIZ

Yıldızları adedince
Atomları sayısınca
Engin galaksilerince
La ilahe illallah Hû...

Cümleleri adedince
Cümlemizce âh mislince
Sonsuzluğun anlarınca
La ilahe illallah Hû...

En güzel isimlerince
Sayısız çeşitlerince
Açıklarca, gizlilerce! 
La ilahe illallah Hû...

Tükenmez hiç merhameti
Nihayetsiz adaleti
Sonsuz kusursuz hikmeti
La ilahe illallah Hû...

Kusursuz sonsuz Mevlâmız
Derdimiz Sana açarız
Ey Samed Sana muhtacız
La ilahe illallah Hû...

1445

DÖN FİRDEVSE

Zerrenin de zerresisin
Söyle bu kibir niyedir
Bulutlardan görünmezsin
Bu akılsız dans nedendir

Bir et parçası bedenin
Deryada katredir zihnin
Bir sıkımlıktır nefesin
Söyle bu kofluk niyedir

Ne yerleri ne gökleri
Aşamazsın tâ kendini! 
Gel haddini bil ey testi
Sadık damla denizdendir

Deryaya dönüşen katre
Gayrı boğulmaz nefsinde
Öyle sonsuz ki Hakk gücü
"Kürsü Arşta, halka çöle!" 

Rızasındadır tek zafer
Eremeyen dinmez zinhar
Tamamlanmazsan hep keder
Er rızaya dön cennete... 

1445

RUHUN TUFANI

Kalbin aklı aklın kalbi
Derviş canı od ağacı
Misk amber öd burcuları 
İşler aşkın dantelini

Necef taşlarında ahlar
Çekilir hep gözyaşları
Köz yaşında sombaharlar
Hisset Hakk'ın kudretini

Yazmaya kalemler yetmez
Diller aciz tariflere
Testi umman nedir bilmez 
Bil haddini kavuş öze

Farklı farklı parmak izi
Hep çeşit çeşit gönüller 
Hakk'ı haykırıyor hepsi
Secdelerde kuğu güller

Fuadoğlu sev gülleri
Gülün külüydü bülbüller
Hüdhüdlerde nağme seli
Aşkıyla eser düldüller 

1445

22 Şubat 2025 Cumartesi

2 ÇİÇEK 1 BAHÇE

Ve sen ki etrafına
Aydınlık çiçeğisin
Gözlerin suya inen ceylanlar 
Yüzün ormanın derin sessizliği
Mehtap vurur kıyıma 
Çocuksu dürtülerim kıyılarında
Şefkatli cevherinden 
Bir burcu taşır serin 
Ayaz bu gece bu sade sevgide
Birden bir cemre olur
Gülüşün ısıtır bizi 
Demleniriz renksizliğin 
Renginde mütemadiyen sıcak
Ellerimde ellerin
Çok uzaklara dönüşür 
Sen kendine karanlık çiçeğisin
Senin aydınlığın da
Benim buruk kalbim 
Yaranı yarama sar dinsin gece
Sakinleşsin bu güneş şelalesi 
Sarılsın yalnızlığımız
Birbirine masumca nedensiz
Çocukların karlılıksız sevgisi 
Gibi tutuşsun mumlarımız
Muhabbet baharında
Aynı bülbül sofrasına 
Diz çöksün gönlümüz
Ve son olarak derim
Bir çiçek bir çiçek daha
İki çiçek etmez leydim
Bir bahçe eder kocaman 
İçinde hayaller döşeli
Tütsüleri onurdan
Umuttan parkeleri
Toprağı bulutlardan yumuşak
Şarkısı şakıyan kuştan neşeli 
Ve sen ki etrafına
Aydınlık çiçeğisin
Ve sen ki hep kendine 
Karanlık çiçeğisin
Senin aydınlığın da
Benim kırık gönlüm
İçimdeki çiçeğim... 






DİYARBAKIR BELEDİYELERİNE ACİL ÇAĞRI

2020 yılından beri ülkede onbinlerce köpek saldırısı vakası olmuş.

Binlerce vatandaş yaralanmış... 

Onlarca insan vefat etmiş... 

Allah rahmet eylesin mazlum kardeşlerimize... 

Bu yiten canların mesulü siyasi partiler ve belediyelerdir. 

Asıl katil, köpeği aç bırakan, bakmayan, toplamayan, çözüm bulmayan siyasadır. 

Cukkayı doldurmaktan vakit hiç kalmıyor hele bazı bölgelerde... 

İyice kaos ortamı kol geziyor. 

Konuya dönecek olursak dijital gazetemizde haberi gördüm çok üzüldüm. 

Köpekler paramparça etmiş şehrimizde hasta amcayı, o hepinizin babası, dayısı, dedesi, kardeşi olabilirdi. 

Allah acil şifalar versin... 

Ey Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi! 

Ey Diyarbakır ilçe belediyeleri... 

Bari siz vicdanlı olun, halkınıza yüz çevirmeyin! 

Hizmet edin, lafbazlardan, cambazlardan uzak olun... 

Başıboş sokak köpeklerini toplatın, bakın, yedirin, içirin, kaburgaları sayılıyor gariban hayvanların! 

Bu gidişle yakında çok saldırı haberi gelebilir, ekonomi mahvolmuş, çöpler de fakirlşmiş, gittikçe daha da zayıflıyor sokak hayvanları... 

Yüceler yücesi Allah hazretlerinin dilsiz mazlum mahlukatına eziyet eden hayvan düşmanlarından olmayın onları görmezden gelmekle... 

Yiten canlardan, binlerce yaralıdan bir mesul de siz olmayın artık... 

Delin duyarsızlık kozasını atanmışlara benzemeyin! 

Halk size vergiyi hizmet edin, mazlumu da gözetin diye veriyor! 

Ne hizmet var ne mazlumlar gözetiliyor. 

Göklerden, yerlerden yağacak belalara müstehak bir ülke gidişatı... 

Allah bizi muhafaza eylesin, kötüler yüzünden iyiler de helak olmasın, zulme yiğitler susmasın, amin, amin... 

Çocuklar sokağa çıkamaz olmuş. Yaşlı yakınları tetikte... Endişelerde... 

Resmen safaride gibiyiz! 

Orman kanunları geçiyor hakikat medeniyetine gittikçe yüz çeviren mağara devrini yaşamaya başlayan ülkemize... 

Yazıklar olsun! Dünyanın en gerisinde bırakanlar utansın Türkiye Gemisini... 









19 Şubat 2025 Çarşamba

DİYARBEKİR SORUNLARI

Bizim evde su ve elektrik hemen hemen hep aynı tüketilir ay olarak...

Geçen yıllarda su faturası elektriğin yarısıyken şimdi elektrik faturası su faturasını yarısı... 

Lakin bir fark var elektrik faturası aynı pahalılıkta! Kısacası DBB ve DİSKİ... Halkçıyım diye diye başa gelenler şuan halkın cebine saldırıyor.

Büyük başlar enflasyonu artırdı, maaşları küçülttü, küçük başlarsa zam üstüne zamla halkı bitirdi. 

Siyasi partiler artık halktan hiç utanmıyor. Tamamen zenginler başa geliyor, yiyor içiyor israf ediyor bitiriyor ve gidiyor. Ne ülkeye ne şehrimize zerre hizmet yok... 

Biz basın yayın ehlinin dinleyip bir halk lokantası açtılar, o da ucuz değil pek... Halk ekmeği bile daha çıkaramadılar. Ulaşımsa atananlar döneminden bile 3 kat daha felç...

Şimdi partilerin savaşı da var, birbirlerini bitirmek istiyorlar, işlere barikat oluyorlar. Olan hep halka oluyor. Cezaevlerinin işsiz gençlerle dolup taşması boşa değil... Bu gidişata 20 yıla cezaevi oranları da 100 kat artacak gibi duruyor.

Hizmet yok, istihdam yok, işsiz on milyonlara hiç kolaylık yok, indirim yok, üstüne zam zam zam zam... Bunun sonu çok vahimdir. Son 3 sene zaten ortada... Haberler katliam dolu... Hırsızlık, çeteler, mafya haberleri dolup taşmış, filmler ölüm dolu.

Zulüm artık kültür haline gelmiş. Bu ülkenin sonu bu gidişle Meksika'dan, Kolombiya'dan, Suriye'den, Irak'tan, Sudan'dan daha beter olmaktır.

Vergide dünya birincisi ama hizmette dünya sonuncusu bir halk olarak rekor kırıyoruz... İdeolojik zübükler istismar ediyor, gruplaştırıyor, sömürüyor, kandırıyor, halk ezilirken, kamplaşırken, onlar kazanıyor.

Yazık bu ülkeye bu halka bu şehre çok yazık... Kötü olmadan başa geçilmeyen bir sistem... Fakir çoğunluk azılı zengin azınlığın altından vatanını çekip alamıyor.

Bu gidişle asgari ücret 50 bin olduğu zamanlara inşallah gelirsek, faturaları toplamda 30 bin filan görebiliriz maazallah...

Ne diyordu sosyal medya... 
At fava bekle!

5 Şubat 2025 Çarşamba

NAZAR BONCUĞUNU AT

Nazar bocuğun varsa hemen kır, çöpe at... Hem hurafedir hem şeytana tapanlar, şeytan eniği büyücüler için şeytanın gözü sembolüdür. 

Dualarının kabul olması için önce kendini, evini, ocağını düzeltmeli, arındırmalısın! Evine melek girebilsin istiyorsan nazar boncuğu, biblo, heykel, asılı suret resimleri at! 

Resûlullah (s.a.v.) bir seferden dönmüştü. (O yokken) ben, yüklüğün önüne, üzerinde resimler bulunan bir bez (perde) çekmiştim. Resûlullah perdeyi görünce, çekip attı, (öfkeden) yüzü de renklenmişti.
"Ey Âişe!" buyurdular, "Bil ki, kıyamet günü insanların en çok azap görecek olanı Allah'ın yarattıklarını taklit edenlerdir." Hz. Âişe (r.â) devamla:
"Biz o bezi kestik, bir veya iki minder yaptık." demiştir. (Buhârî, Libâs 91,95.).

"Nazarın mahiyeti ve keyfiyeti bizlerce tam olarak bilinmemekle beraber, bazı kimselerin bakışlarıyla olumsuz etkiler meydana getirebildikleri dinen de kabul edilmektedir." 

Bir hadis-i şerifte, “(Nazardan) Allah’a sığının, çünkü nazar (göz değmesi) haktır.” (İbn Mâce, Tıb, 32 [3508]) buyrulmaktadır. Resûlullah’ın (s.a.s.) nazar değmesine karşı Âyete’l-Kürsî ile İhlâs ve Muavvizeteyn (Felâk, Nâs) sûrelerini okuduğu; ashabına da bunları okumalarını tavsiye ettiği; göz değmesinden kurtulmak için ayrıca doğrudan Allah Teâlâ’ya (c.c.) yakardığı rivâyet edilmektedir (bkz. Buhârî, Tıb, 32-38 [5735-5742]; Tirmizî, Tıb, 16 [2058]; İbn Mâce, Tıb, 32-36 [3508-3525]; Kâmil Miras, Tecrîd Tercemesi, 12/90).

Nazar konusunda Hz. Peygamber’in tavsiyelerini uyguladıktan sonra sonucu Yüce Allah’tan beklemek İslâm inancının gereğidir. Dinimizde nihai etkiyi Allah’tan başkasına atfeden tutum, davranış ve inanışlar yasaklanmıştır. Bu sebeple nazar boncuğu ve benzeri şeylerin, bunlardan medet ummak amacıyla boyuna veya herhangi bir yere takılması caiz değildir. Bu tür davranışlarda bulunanlar hakkında Resûlullah (s.a.s.), “Kim nazarlık takarsa Allah onun işini tamama erdirmesin.” (İbn Hanbel, el-Müsned, 4/154 [17440]) buyurmuştur. Diğer bir hadiste ise nazarlık takan ve nazarlığa koruyucu etki atfeden kimsenin Allah’a ortak koşmuş olacağı ifade edilmiştir (İbn Hanbel, el-Müsned, 4/156 [17458]). 

Nazardan korunmak için böyle hurafeleri terk edip Hz. Peygamber’in öğrettiği duaları yapmak gerekir (bkz. Buhârî, Tıb, 32-38 [5735-5742]; Tirmizî, Tıb, 16 [2058]; İbn Mâce, Tıb, 32-36 [3508-3525]; Kâmil Miras, Tecrîd Tercemesi, 12/90). Bu çerçevede Felak ve Nâs sûreleri yanında Hz. Peygamber’in (s.a.s.) torunlarına yaptığı şu dua da okunmalıdır: “Her türlü şeytan ve zehirli haşarattan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.” (Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 10 [3371]).

24 Ocak 2025 Cuma

DİYARBEKİR RİSALELERİ 1

BİRİNCİ RİSALE

İslamcıyım diyerek müslüman halkları kandırıp ülkelerde iktidara gelenler, zalimleşerek nefislerine uydular, hevalarına köle oldular. 

Menfaat yolunda Sisi, Saddam, Suud gibi diktatörlere dönüştüler. 
Haramlarla mücadele etmediler, aksine haramları yaydıkça yaydılar, kendilerine saraylar yaptırdılar, nicesi kendi putunu, heykelini bile dikti.

Halkların emeğini çalarak bu saraylarda tükettikçe tükettiler. Esed ile tek farkları henüz devrilmemiş olmaları... 
Kadınları milyonluk çantalarla dolaştı, evlatları milyon dolarlık arabalarla, gemiciklerle. 
Ve kendileri milyarlık yatlarla, katlarla, jetlerle, tanklarla... 
Zerre kadar utanmadılar, yüzsüzlükte çığır açtılar, halklarıysa yerden çürük sebze, meyve topladı. 

Bu sahtekar fasıkları ve bunları azdıran münafıkları görüp okulda tostunu almakta zorlanan nice genç ise bunların uyduğu şeytanın tuzağına düştü.

Bu din tüccarlarına bakıp dinden soğuduğunu söyledi. Oysa böyle yaparak ahirette de bunlarla aynı cehennemi paylaşacağının farkında bile değildi... Belki nicesi!

Uyanın! Din tacirlerine bakıp dinden soğumayın, dine bakıp din tacirlerinden soğuyun! Bunu ancak Rabbimize sahiden teslim olup dini iyi araştırırsanız başarabilirsiniz...

Batıl sistemleri, İslam Devletine tercih eden dinden çıkar. İslam Devletini batıl sistemlere karşı savunmayan iman etmiş olamaz!

İslam Devleti demek, Kur'an ve Sünnet demektir! Allah ve resulünün yolu demek, İslam Devleti demektir!

O gün İslam dinine iman edip zekat vermemek isteyen isyancı fasıklarla ve dinin bir kısmını inkar eden mürted hainlerle nasıl mücadele edildiyse sahabe tarafından, bugün aynı mücadeleyi ashab cesaretiyle vermeliyiz, haramları helal sayan putperestlerle azgın laiklere karşı, terörist ırkperestlerle sapkın şamanistlere karşı, İslam diyerek haramlarda yüzenlerle sözde ıslah ediciyiz diyen asıl bozguncu fasıklara karşı!

Bunların bir kısmı doğrudan bir kısmı dolaylı olarak siyonistlere piyon olmaktadır. Nicesi zaten siyonizmin ticari ortaklarıdır. Bugün siyonizme karşı mücadele ülkelerimizden başlar. Alayı Siyonazi teröristidir. 

Bugün siyonizme kök söktüren Hamas yiğitleri de cihad ehlidir, ülkesindeki zalim liderlerin ve eniklerinin yüzlerine zulümlerini haykıran yiğitler de cihad ehlidir, memleketini inşaya girişen kahraman cemiyetler de cihad ehlidir. 

Mehdi, Mesih, Melhame hadislerinin önemli bir kısmı bugünkü Suriye bölgesini gösteriyor deniliyor. Allahualem... Eğer öyleyse... Ey müslüman akıncılar... Akın akın gelip Ahmed Şara ile baraber inşa ve ihya etmeniz gereken müdafa hattı bellidir. 

Şam-ı Şerif'i siyonist şeytanlara, deccalin köpeklerine kaptırmamalıyız, ülkelerimizi de siyonazi eniklerine zinhar bırakmamalıyız! 

Ne mutlu gerçek müminlere! Ne mutlu mücahid arslanlara! Seyfullah gönüllerene mutlu... 

Ahmed Bilal Yavuz 

21 Ocak 2025 Salı

CENAZE İŞLERİ VE KÖTÜ AKRABA HAKKINDA ÖNERİLER

Bu ülkede kamuoyu baskısı oluşturmadan bir şey düzelmiyor, partiler hep kamuoyu baskısı olan sorunları çözüyor o da reklam niyetiyle...

Cenaze ve taziye işlerindeki cehaletlere de kamuoyu baskısı oluşturmak gerekiyor. 

Oluşacak ki hükümet, belediyeler adım atsın, maalesef kötü çark böyle işliyor. 

İslam Devletine, İslam Hukukuna yönelmekle şereflenmiş tekbir ülke henüz yok dünyada ne acı, iliklerimize kadar hissediyoruz ayazı, öncümüz bile yok öyle zor haldeyiz belki 2 milyar ümmet olarak... 

Bakalım İslam ölçüleri ne diyor. Bu alıntı İslam Ansiklopedisi eserinden... 

"Camide tâziyede bulunulması mekruh sayılmıştır. Baş sağlığı için birçok kişinin gelebileceği dikkate alınarak tâziye yerinde fazla kalınmaması tavsiye edilir. Ca‘fer b. Ebû Tâlib şehid olduğunda Resûlullah etrafındakilere Ca‘fer’in ailesinin üzüntüleri sebebiyle yemek hazırlayacak durumda bulunmadığını söylemiş ve onlara yemek yapmalarını öğütlemiştir (Tirmizî, “Cenâʾiz”, 21; İbn Mâce, “Cenâʾiz”, 59). İslâm âlimleri bu rivayetten hareketle cenaze evine yemek götürmenin sünnet olduğunu belirtmiştir. Uygulamada da ölü evinde tâziye süresince yemek pişirilmez; cenaze yakınlarına ve tâziye için gelenlere ikram edilmek üzere komşular cenaze evine yemek getirir."

O zaman ne olur? Cenaze sahiplerinin yemek vermesi isimli cahil adet, Rasûlullah aleyhisselamın sünnetine muhalefet olmuş olur. Kendi cahil adetini kasıtlı olarak mecburiyetsiz bilip tercih ederek yapıp sünneti seçmeyeninse vay haline... Bizim safımız bellidir, gönlümüz razı değildir, o yüzden taziyeye gittiğimizde bir ahbabın o saatlere denk gelmemeye çabalarız. Bu cahil adet yüzünden yemek götürme sünneti de engellendi.

Ve yine çok önemli bir hadise, gayrımüslimler, taze gençler bizi izliyor. Bu acı cahil hurafeli bidat olan adetleri görüyor. Biz İslamı temsil edenler, mesul olacağız! Bu cahil adetle kötü örnek oluyoruz.

Ekşi Sözlük gençlerin anılarıyla dolu. Şok olmuşlar hep... Taziyeye gelen bazıları utanmadan gıybet ediyormuş yemek kötü olmuş diye, cenaze sahiplerinin yanında... Ne yorumlar var... Bu ülke kesinlikle cahiliye döneminde, yenide İslam için manevi olarak fethetmeli ülkeyi, Hakk izniyle İslam kılmalı yeniden, İslam olmayanları... Teslim olmayanları...

Din tüccarlarına, cahil süslümanlara bakıp dinden sapan elbette cehenneme gider, ancak unutulmamalı, onu saptıran münafıkların, fasıkların da vay haline...

Yas zamanı gerçekten imtihan... Sılai Rahim azaldıkça azalmış, ömründe hiç sana sılai rahim görevini yapmamış, görüşmemiş, sadece taziyene gelen utanmazlar da oluyor, o da menfaat için nicesi, kendi taziyeleri boş kalmasın diye, sonra gereksiz şakalaşanlar, espriler, kahkahalar, moral verdiğini sanan cahil, edepsiz eziyet ehli... Sözlüğe bakın derim, neler neler yazılmış, ne travmalar... Buna bende şahid olmuştum, sesleri gelmişti kulağıma, bir yakınımın taziyesinde kısa sürmüştü 1 cahil dağ faresinden gelen hadsiz sözler... Zaten yaşlıydı demişti gülerek... 

Hadsizliğe devam edenler de olabiliyor ülkede, nitekim dişlerini döküp eline veriyorlar, haberlere çıkıyor bazen böyle hadiseler... 

Elhamdülillah ben tahammül edebildim, sabrettim, Allaha havale ettik... Allah ıslah etsin dedik... 

Allah bütün niyetleri bilendir. Taziyeye Allah rızası için gelen müminlere ne mutlu... Cahil, fasık, kafir, münafık, dağ faresi, dağ yılanı, dağ çıyanı olmayana ne mutlu... İdeolojik hayınlardan, çakallardan, leşlerden olmayanlara ne mutlu... 

İslami yazılarımız, islami şiirlerimiz, yaşamımız, ölümümüz, namazımız, ibadetimiz alemlerin Rabbi Allah içindir. Ücretimiz Rabbimize aittir. 

Müslüman alimlerin, İslam şairlerinin, dava adamı yazarların, tebliğ ehlinin çabalarını ancak maddiyata köle olmuş cahiller ve münafıklar ve kafirler hor görür, hafif görür.

Kıymetleri görebilmek mana ehlinin işidir. Kalb gözü kör olan için başarı paradır. Böyleleri zenginlere saygı gösterir ancak elbette menfaat için... 

Ki dava adamı mümin mana ehli takdir etsin diye de yapmaz işini. Sadece Allah rızası için yapar. Benim ücretim Rabbime aittir der. Emekleri zayi etmeyen, herşeyi hakkıyla bilen, tek El-Aîm Allah için yaşar, eyler, ölür. 

Mahalle baskısı, kamuoyu baskısı oluşturmalı meclisler, zümreler...
Cahil cenaze adetlerine ve kötü olan çürük olan akbaba olan bir akrabaya karşı... 

15 Ocak 2025 Çarşamba

TÜRKİYENİN ÖZETİ ŞİİRİ

Çeyrek asır olacak neredeyse 
25 yılın özeti ne biliyor musun
İslamcıyım diye bağırıp duran
Şu Recep Tayyip Erdoğan
Ve ailesi ve partisi ve zümresi
Ve partisinin bütün aileleri
Ve medyası ve ekipleri alayı ile
Lüks içinde yüzerken şu ülkede
Sayamayacağımız kadar çok
Vatandaşımız kıvranıyor açlıktan
Soğuktan, hastalıktan, yoksulluktan
Ne hastahaneler düzgün bakıyor
Ne randevu bulunuyor nice doktora
Ne ilaç alabiliyor kanser hastaları 
Kaç SMA bebeği tedavi ettirilirdi
Lüks için savrulan veballi paralarla
Niceler borçlanıp özel hastanelere
Gitmek zorunda kalıyor çaresiz
Taziyelerde bile borçlanan bir halk
30 yıl çalışıp bir ev alamayan babalar
Haramlar arttıkça artmış caddelerde
Haram kazançlar zirve devrinde 
Ve insanlarımız evsiz sokaklarda
Sokak hayvanlarımızın bile
Açlıktan kaburgaları sayılıyor
Hiç düşündünüz mü neden
Aç köpekler çocuklarımıza saldırıyor
Hiç olmadığı kadar son senelerde 
Bir şiir hakikati anlatmayacaksa
Bir şiir hakkı haykırmayacaksa
Cenab-ı Hakk'ı zikretmeyecekse bir şiir
Söyle başka neye yarar
Romantik şehvetlere dalarak duyarsız
Rabbini ve halkını unutan
Bütün cahil gafil yandaş müteşairleri de
Cümle zalimleri de kahretsin Kahhâr
İşte hakikati yüzünüze vuruyorum
Gerçeği söylemek suçsa eğer işte
Beni de hapse atın haydi durmayın
Sizden korkan sizin gibi olsun
Müslüman için cihada dahildir
Zalimin yüzüne zulmünü haykırmak
Ey RTE ey AKP ey MHP-CHP hepiniz
Zalimsiniz, zalimsiniz, zalimsiniz
Yitip gidenlerimizden mesulsünüz
Âhlar alıp durdunuz ömrünüzce
Ahirzaman nasıl da aşikar bugün
Sizi Rabbimiz Allah'a şikayet ediyoruz 
Mahşerde hepinizden davacıyız
Mizanda hepiniz hesap vereceksiniz
Emeklinin, işçinin, yetimin hakkını
Yoksulun, garibanın, evsizin hakkını
Emekçinin, mazlumun, hastaların
Dilsiz dudaksız garibanların hakkını
Yanınıza bırakmasın El-Âdil Rabbimiz
Gerçeği söylemek suçsa eğer işte
Beni de hapse atın haydi durmayın
Sizden korkan sizin gibi olsun


13 Ocak 2025 Pazartesi

CUMHURUN SESLENİŞİ



Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ey Akparti...

Kahhar olan Allahtan korkalım, adil olalım, vicdanlı olalım, faniyiz, yakında hepimiz göçeceğiz, mahşerde hesap vereceğiz, hatırlatayım istedim. 

Diyarbakır halkı olarak bu seslenişimiz sanadır.

Emekli maaşına yüzde 15 zam olacak...

DİSKİ ise suya yüzde 54 zam yaptı. 

Her gün belediye otobüsünü gidiş geliş 1 defa kullansan kişibaşı yol parası 930 lira ki o da zamlanacak sene içinde! 

Halk lokantası biz istedik, eyvallah yaptılar lakin İstanbul bile 40 liraya yemek verirken burada 70 lira... 

Ekmek olmuş 20 lira... 10 nufuslu emekli ailenin aylık sadece ekmek masrafı 6000 lira! 

Emekli maaşı ise 15 bin civarı olacak... 

Şimdi bu zulümler Diyarbakır halkına reva mıdır?

Emekli maaşı zaten 20 yılda eridi gitti. 

Sorarız daha nereye kadar eriyecek?

Maaşa adilce zam yapmıyor AKP, bari böyle fazlaca zam yapan belediyeleri, esnafları engellesin!

Bu gidişat nereyedir? 

En işsiz halk Diyarbakır şehrinde. 

10 nüfuslu çoğu aile emekli maaşıyla geçiniyor. 

Hükümet ve belediyelerin amacı nedir? 

Daha fazla sefalet Suriye gibi olmak... Orada hadi savaş var ya burada ne var? 

10 sene önce mahvedilen gariban Irak şuan Türkiye'den zengin... 

Orada villa almak burada ev almak kadar kolay! 

Orada arabalar hep BMW, Jip tarzı, burada bir Opel almak kadar onlar için kolay! 

Ukrayna, Suriye, Türkiye ekonomisi en kötü vaziyette dünyada, düşüşte... 

Küçümsenen Irak fark atmakta ülkemize, işte ırkçıların, zalimlerin kibrinin bedelini Türkiye halkı ödüyor bence, bunu aynı zamanda ilahi imtihan görmeli halkımız, böyle yönetilmeyi hakettik! 

2 ülkede savaş var sorarız burası neden böyle? 

Başkanlık sistemi geldiğinden beri halk gittikçe daha fazla yoksullaşıyor. 

Hani nerede güçlü 2023? 10 yıl bahsedildi. 

Yıl oldu 2025... 2000 yılını arar oldu halk... 

Ben çocukken asgari ücret 200 civarıydı çeyrek 20 lira... 10 çeyrek alırdın! 

Şimdi 4 çeyrek asgari ücret olacak o da şuanlık daha yükselmedi henüz... 

Son 3 seçimdir azaldıkça azaldı oylarınız... 

İnan bana Recep Tayyip Erdoğan böyle devam ederse yeni seçimde kesinlikle kazanamayacaksınız... 

Sonra yeni gelenler icraat yerine sizinle mücadeleye girişecek bitirmek için düello olarak... 

Olan yine Türkiye halkına olacak! 

Yazık değil mi bu gariban insanlara... 

Mahşerde siyasiler nasıl hesap verecek? 

Allah şahid olsun, davacıyız, ümmeti üzenlerden... 

Millete bunları reva görenlerden... 




7 Ocak 2025 Salı

BARIŞ

YAŞASIN KARDEŞLİK
KAHROLSUN IRKÇILIK

Türkçü ırkçılar putperestlik peşinde...

Arapçı ırkçılar Kürd ve Türk halklarını küçümseme peşinde... 

Kürtçü ırkçılar yaşayan Türk ve Arab halklarından öc peşinde...

Azıkları yalan, iftira, cehalet dolu cahiller, gafiller zümresi.

Irkçıların kötülüğüne dair nice hadisler var. 

Bugüne ışık tutuyor İslam ve Rasûlullah aleyhisselam... Bu konuda da... 

Irkçı zalimlere bakıyorsun, hiçbir ahlak kuralı yok, vicdan yok, bebekleri bile öldürüyor, öldürmek istiyor soykırımcılar... 

Irkçılık kalbi en çabuk karartan en aşşağlık kötülüklerden... 

Unutma şeytan da ırkçıydı. 

İblis'i bile şeytan kılan en önemli unsurlardan biriydi ırkçılık... 

Bugünlere gelen kötülük bataklığının tohumuna bak, hased, kibir, kin ve ırkçılık...
 
Zaten ırkçılık bu ilk üç kötülüğü kucaklayan anatema gibi birşey... 

Bakıyorsun 10 çocuk anası bile alçak bir faşiste dönüşebiliyor. 

İsrail terör örgütü ve Nazi terörü de zaten ırkçı değil mi? 

En büyük dünya katliamları hep ırkçılıkla neredeyse hepsi... 

Irkçılık hayvanlardan bile aşağıya getirir insanı... 

Irkçılık canavarlıktır. 

Irkçılık katilliktir. 

Irkçılık caniliktir.

Irkçılık teröristliktir. 

Ey ırkçılar, tevbe edin, insan olun, özünüze dönün. 

Ey kafir ey münafık ırkçılar size de davetimiz, bırakın zulmü... 

Esad ve Netanyahu ve Hitler ve Putin gibi insan şeytanlarından ne farkınız kalır yoksa! 

Zalimler için yaşasın cehennem... 

En büyük hainlik inkardır, küfürdür, münafıklıktır, sonra da ırkçılıktır. 

Müslümanım deyip ırkçılık yapan bizden değildir. 

Irkçılık uğrunda ölen nefer, şehid değil kalleştir, leştir. 

Tüm alemde bu böyledir. 

Irkçılar için yaşasın cehennem... 

Öldürmese bile bir ırkçı, ölümlerden mesuldür, fitne ehlidir. 

Fitnekeş ırkçılar ezilmesi gereken zehirli böceklerdir. 

Ne mutlu insan olanlara, onurunu ırk için satmayanlara... 




1 Ocak 2025 Çarşamba

DİYARBEKİR ÇİKOLATASI

DİYARBEKİR ÇİKOLATASI 

Kadayıfçı Sıtkı Usta, Hacı Seyid, Hacı Levent, Kadayıfçı Saim, Kadayıfçı Şeyhmus gibi markalardan bir ricam var.

Kendim tescilleyebilirdim ancak yayacak imkanımız yok...

Siz marka olarak tescilleyin ve yayın. İmkanınız var. 

Kim önce davranır ve üstesinden gelirse bu fikir ona armağanımızdır. 

Trabzon çikolatası diye bir marka çıktı Dubai çikolatasına rakip... Ülkede ve Arab turistlerimiz arasında yayılmaya başladı... 

Çikolata ürünlerinin kızıştığı ve şehirleri dünyaya tanıttığı bu zamanda sizde bir Diyarbekir Çikolatası markası oluşturun. 

Çikolatayı antep fıstığıyla sınırlamak abesle iştigaldir. Sınırlamayın... 

Çikolatanın içini karışık badem, fındık, antep fıstığı, ceviz, kaju parçacıklarından karma bir şekilde oluşturun. Tahin ile beraber bal ve süt ve karamel ekleyin içeriğine, aromasına... Kıvamı tutarsa biraz da tarçın veya vanilya da mesela katılabilir. Siyah ve beyaz çikolata formatlarında sunun ve paketleyin. 

Daha önce denenmemiş bir proje! Yapın ve Diyarbekir Çikolatası adıyla tescilleyin ve ülkeye yayın. Belki de dünyaya yayılır, bilemeyiz denemeden... Denemek gerek... 

Diyarbekir adını ve markasını böyle projelerle çok daha üst seviyelere taşıyabiliriz! Erken davranmalı, ertelememeli, bizden önce davranabilir başkaları... 

Diyarbakır'ın diğer meşhur tatlıcılarına da bu ricamız...

Bu karma bileşeni, Diyarbekir Çikolatasını, soğuk baklavaya da, künefeye de, kadayıfa da, dondurmaya da katabilirsiniz... Deneye deneye! 

Dubai çikolatası ürünlerine pekala kendi tarzımızla rakip olabiliriz. 

Arnavut ciğeri ve Diyarbekir ciğeri nasıl da farklı alanlar... Bunu da öyle düşünmeli, ortak saha çikolata, içerikler farklı.

Dubai çikolatası şahsi fikrime göre hiç güzel bir fikir değil, çabuk sönecek gibi... Dubai denen yerin lüks israfçı yolsuz sahte ışıklarından dolayı parladı, o şatafatın mahşerde büyük hesabı var, mazlumlarımızın ahı var ebupetrollerin üstünde...

Bizim fıstıklı tatlılarımızı, kadayıfımızı çalıp çikolatanın içine eklemişler bildiğin... İlham kaynakları Türkiye... Aslında Güneydoğu da diyebiliriz... Hatta kadayıf bağlamında Diyarbakır... 

Karma kuruyemiş, bal, tahin, karamel, tarçın... Bunlarla başka harika tatlı çeşitleri ortaya çıkarabilir, Diyarbekir markaları oluşturabiliriz helal dairesinde inşallah... Vesselam... 

Diyarbekir Çikolatası eminiz şehre iyi gelecek belki fabrikaları kurulup istihdamı da artıracaktır. 

İnşallah işine yarar halkımızın, işsizlerimizin, garibanlarımızın...