GÜNEŞİMİZ KUR'AN-I KERİM

1. Kur'an öyle bir nur ki, ümmetin gökyüzünde cümle arif yıldızlar aydınlığını onun ışığından alır.

2. Mushafta öyle muhteşem ayetler vardır ki, insanı kendisinden daha iyi tanır, tanıtır. 

3. Furkan anlam çınarıdır, ilim ve hikmet ve sırlar ve erdemler bu kusursuz çınarın ancak dallarıdır, ötenin ötesinin ötesidir. 

4. Yeryüzünde insanlık unutulmuşken, insanlığı insanlığa yeniden Kur'an öğretti.

5. O gün Nuh gemisine binen kurtuldu, bugünse Kur'an'a sarılana kurtuluş...

6. Ey Arapça bilmeyen kardeşlerim, Kur'an güneşi sadece orjinalinden okunmak için inmedi, anlamak okumak gibi farzdır, en azından bir defa sahih bir meal ve tefsiri okuyarak bitirmeden şu dünyadan göçmek ne acı.

7. Furkan pınarından anlam suyu içen ruhlar zinhar susuz kalmazlar.

8. Hakk rızasına hasret ruhlara ne özel arkadaş Furkan, ne güzel şifa, ne müthiş yoldaş...

9. Zırhı Mushaf olan ruhu kimse yaralayamaz!

10. Kur'an'a dost olana alemler dost olur, sadık olana alemler sadık olur.

11. Kur'an ile yeşeren fidanın özü arşın ferşine ulaşır.

12. Altı yöne altı yönden bak, Kur'an'sız arayışlar hep batıl, hep hüsran, hep insanlık dışı...

13. Zaman ve dünya yaşlanıyor, Furkan ise devamlı gençleşiyor.

14. Yeryüzünde tazeliğini hiç yitirmeyen eksiksiz hakikat Kur'an ve ona itaat eden sahih sünnet...

15. Nice Furkan mucizelerine bak, bilim adamları bugün daha yeni keşfediyor, delil için daha neyi beklersin!

16. Furkan sevdasının sofrasına diz çöken yürek, ilim ve hikmet kadehlerinde mana pınarlarına dalar durur, aşkın nehrine kanar durur.

17. Furkansız gençliğin sonu fırtınada savrulan fidan çöplüğüdür, gençliğini anlamsız kalarak israf etme!

18. Ey Furkan güneşinden kaçan yarasalar! Aydınlığı tadamamak, ondan mahrum kalmanın acısı bile cümlenize hasret olarak yeter!

19. Ağlayan ruhları hisset, anlamsız inliyorlar, Kur'ansız olmanın ızdırabında, o büyük ayrılık boşluğunda savruluyorlar, birine dahi vesile olan ne harika bir kârda...

20. Furkan ile yükseleni kimse indiremez!

21. Gerçek aşkın en büyük görevi, Kur'an'ın sevdiğine dost, sevmediğine düşman olmaktır.

22. Yoldaşın Kitabullah olursa, seni öldürmeye gelen niceleri, Hakk izniyle sende hayat bulur, özüne döner. 

23. Kur'an öyle kopmaz bir ip ki, kendisine samimiyetle sarılanı en kör kuyulardan çıkarıp cennetlere kadar taşıyabilir, muhatabını en güzel zirvelere çıkarır, yeter ki gönlünü aç, aç ki enginleşsin ey dost!

24. Arapça bilmiyorsan, öğrenemiyorsan, tefsir ve meali dost edin ruhuna, ki aklının ve kalbinin hakkını ver, hür tefekkürle cevherini israf etmemiş ol, anlam deryasında deryalaşan bir damla ol, öze dön, asıl yurduna dön!

25. Kur'an gibisi yok! Mucize için daha neyi beklersin! Her ayet bir mucize! Zincilerinden kurtul da oku...

26. Dünyanın en zengin ülkeleri intihar ve bunalımın en çok olduğu yerler, işte bunlar hep Furkansızlık!

27. Furkanda öyle muhteşem bir sanat ve ilim var ki, tekrar ettikçe yepyeni hikmetlere erebiliyorsun, sahiden zeki olanlar, kalbi akıllı olan canlar, Mushafın beşeri olmadığını rahatça görüyor.

28. Dünyanın her yerine git bak, Kur'an gibi bir güneş asla bulamazsın, cümle kelamlar Kelamullah için feda olsun, yeryüzüne ne muhteşem bir nimettir elhamdülillah... 

29. Furkan ile bakan görür bütünü, gerçekleri, arz ve arşın, ulu Sahibine olan secdelerini! 

30. Kur'an hep en şereflidir, okuyarak ve anlayarak ancak biz şerefleniriz, okuyup anlayıp yaşayana ne mutlu, o ki hayatın anlamını bulmuş gayrı ne keder! 

31. Gördüğüm en muhteşem alem, Kur'an'ın anlam evreni... Bu fezada soluklananlara kainat bir sergi, nicelerin bir ömür hasretini çektiği sırlara ermek ancak o rehberle...

32. Hakk kitabına dost olana herşey dost olur, kardeş olur, aile olur. Sübhanallah...

33. Karanlığa gömülmüş gezegenler gibi nice cevher, ancak Kur'an nuruyla parlayabilirler, susuzları suya erdiren müminlere ne mutlu!

34. Sen bırakmadıkça Furkan seni asla bırakmaz, ahlakıyla ahlaklan, ahlakta zirveye ulaş.

35. Allah, Kur'an ile kuluna muhteşem bir değer ihsan ediyor, ki ervaha şifa üstü şifa, ilim üstü ilim, huzur üstü huzur...

36. Kur'an öyle zarif ve sağlam bir kale ki, mümin askerlerini de birer zarif kale kılar.

37. Furkan en sanatlı en doğru en hakiki en zengin en üstün kelam!
Doğruluğu yoktan var edenin sözünden daha doğru söz ne olabilir! 

38. Furkan öyle muhteşem ki, başka lisanlarda meallere baktığında bile o mealler o lisanlarda en tesirli en faziletli kitab!

39. Kur'an öyle harika ki, mukaddes kudretini meallerde, tefsirlerde dahi hissedersin, bir de orjinalinden anlamayı düşün!

40. Kur'an öyle ihtişamlı ki, kulları Rabbini onunla görmeden sever, öyle ki candan ve maldan ve aileden geçer, hakikiler için Rablerinin kelamı yetiyor!

41. Ruh anlama öyle susuz ki, Furkan ruhumuza anlam ihsanıdır, lütuf üstüne lütuf!

42. Furkan ile ahlaklanan gönülden zengini var mı alemde!

43. Ve insan, ancak Kur'an ile insan olabilir, insan kalabilir.

44. Kur'an ile yediğin lokmanın dahi tesbihini boğazında duyarsın, çınarlara sarılasın gelir, çiçekleri koparmaz başlarını okşarsın...

45. Hiç bencil olmadan gerçek bir merhamet ancak Mushaf ile içine yerleşebilir.

46. Anadili Arapça olmamasına rağmen ve Arapça dünyanın en kalabalık dillerinden biri iken Arapça bilmeyen müslüman çocukların kolayca hafız olması ne özel rahmet ne güzel mucize!

47. Makam ve tahsil farketmeksizin her seviyede insanın Mushafı okuyunca rahatça anlaması, meal ve tefsirde dahi o lisanlarda Kur'an'ın benzerinin asla bulunmaması ve meal ile tefsirlerde bile ilahi kelamı hissedebilmemiz, hepsi Kur'an mucizesi, Hakk rahmeti elhamdülillah...

48. Kur'an ile bakan ölümü arkadaş görür, zira ölüm vuslat yolunda bir yoldaştır Kur'an sadıklarına, sonsuzluğun kıymetini bildiren bir ibret ve hikmettir.

49. Furkan nuruyla bakınca cehennemi bir aşık gibi gördüm, Rabbi için düşmanları sonsuza dek kavuracak, vazifeyi şeref görecek bir Hakk aşığı... Cenneti ise Hakk dostlarına Hakk için güzelliklerini saçacak bir Hakk sevdalısı olarak... 
Allahualem! Ve zerreler adedince elhamdülillah...

50. Ervaha alemde en aydınlık güneş, Kur'an nurudur. Rahmân ve Rahîm Allah adıyla... Mushaf ziyası ile tutuşan, mümin gönül kandiline ne mutlu...