Uyanış Hikayeleri 2

Uyanış Hikayeleri 2

Yılmaz Amed ve Partisi, ideolojik pisliklerden bağımsız, gerçek hizmet ve adalet anlayışla, güvenilir önder ahlakıyla, örnek devrim modeliyle, halkların gönlünü adeta fethetmişti. 

Gittiği her yerde sevgi seliyle karşılanıyordu. Halklar namertlerden bıkmış, merde muhtaçtı. 
Seçim günü gelmişti... 
%70 oy oranıyla tarihi bir rekor kırmıştı.

Halklar yeni ama aydın günlere göz açmıştı. Otobüslerde, metrolarda dahi kadın ve erkek için ayrı bölümler vardı. Böylece artık hiçbir kadının, çocuğun sıkışıklıkta gerçekleşmiş taciz travmaları olmayacaktı.

Sokaklarda içki tamamıyle yasaklanmıştı. Uyuşturucu baronları, mafyalar, teröristler, katiller, tecavüzcüler için referandumla idam kararı yasalaştı. 

Maaşlarda adalet sağlanmış, tefeciler bitirilmiş, en zengine en ağır vergiler getirilmişti. Milyaderlerin milyarlarına ortaktı artık devlet, garibanın iki lokmasından birine değil! 

Çılgınlar gibi zalim kanı akıtılıyordu. Muhteşem bir şeydi bu. Masum kanı akmamaya başlamıştı. 
Ağır adil cezalarla, caydırıcı disiplinle şu kötü korkaklar, can endişesiyle inlerine çekilmişti. 

Sokak hayvanlarına şehirden uzak özel alanlar inşa edilmişti. Aileler hem pikniğe gidiyor hem buralarda güvenlikli bir şekilde hayvanlarla vakit geçirebiliyordu. Hayvanlar insan şiddetinden artık emindi, titremiyordu. Çocuklar güvenle dışardaydı. 

İslam'a, mukaddesata saygızlık bitme noktasına gelmişti. Din tüccarları değil, müttakiler baştaydı zira, iyi örnekler! Ve hakaret ehli suçlular yıllarca ceza alıyordu. Baş ekip, haysiyetli vekiller saraylarda değil, halk gibi dairelerde yaşıyordu. 

Cezaevi artmıştı, ancak suç %80 azalmıştı! Ve hapishaneler artık otel gibi değildi, cezasını işgücüyle de ödeyecek eleman çoktu! Zalimler halklara köle olmayı sonuna dek hak ediyordu! 

Önce devlet hakikatle şereflendirildi. Sonra her şehirde fabrikalar kuruldu. Üretim toplumuna geçildi. Devlet kontrolüyle, haksız rekabet, tekelcilik, ticari mafyalıklar bitirildi, bolluk, bereket geldi. 

20 yıl gibi kısa bir sürede ülke Çin tarzı atılımla kendi kendine yetecek hale geldi. Faiz, kumar bitirilmiş, pis işler son bulmuş, aile kurumları güçlenmişti. 

İşler düzelince, toplum iyileşince, boşanmalar çok azalmış, aile terbiyesiyle yetişen olgun gençler çoğaldıkça çoğalmıştı. Artık anne babası ayrı mutsuz yığınlar yoktu. 

Bu böyledir, domino etkisi. Sahiden ıslaha başladın mı, Hakk izniyle, nice işler birbirini düzeltir, mekanizma sağlam! Yarattıkları sayısınca şükür Hakk'a, daim elhamdulillah! Subhanallah... 

Son bir asırdır duran ümmet yeniden gerçek bir liderle beraber atılıma geçmiş, bilim ve ilim ehli yeniden ışımaya başlamıştı. 

Bu adam ve ekibi tam 20 yıldır asgari ücret dışındaki maaşını güçlendirdiği vakıflar aracılığıyla fakirlere dağıtıyordu. Tüm israf bitirilmiş, ejder meyveleri, altın klozetler imha edilmişti. Saraylar kütüphaneye çevrilmişti! 

Artık çocuklar da manda yoğurdu, Medine hurması yiyebiliyordu, ekonomi düzelmişti. 20 yıldır başta olan namuslu ekipten hiç kimsenin gemiciği yoktu, zengin olan da zamanla dağıta dağıta kendini azaltmıştı. 

İşte gerçek dava adamları, işte hakiki millet ve memleket aşıkları... Millet asırlardan bu yana ilk defa şahid oluyordu bu muhteşem cihad ordusuna! İlk defa hain olmayanlar zirvelere gelmeye başlamış, emanet ehline verilir olmuş, torpil rüşvet bitmişti! 

Gerçek müttakileri gördükçe, hakikate şahid oldukça, çoğunluk da mütedeyyin olmaya başlamıştı. Fatih Sultan Mehmed ve Salahaddin Eyyubi zamanlarının o kadim arslan ruhu meydanları yeniden bürümüştü. Irkçılıklar bitmiş, ırkçı başların başı kopartılmış, gerçek kardeşliğin tadına tamamen varılmıştı. Artık faşizmi köpürterek birilerini uyutup cukka dolduran pislikler yoktu. 

Son asırda beşeri kötü sistemlerle dünyanın gerisinde kalan müslüman halklar beraberce dünyanın en önüne yeniden geçmişti. 

Uyanış Partisini gören müslüman ülkeler canından geçip kendi bölgelerinde devrimler yapmış, kendi ülkelerinde Uyanış Partileri oluşturmuştu. 

Yılmaz artık ümmetin yeni Salahaddiniydi! Siyonistan bölemediği bu şahlanıştan çılgınlar gibi korkulardaydı. Korkak siyonistlerin gözüne uyku girmiyordu. 

Müslümanlar güçlendikçe büyük bir cihada hazırlanıyordu. Barış için savaş! Kimle? İnsanlık düşmanı siyonistlerle... 

En sonunda bu sene İran da yılan mollalarından kurtulmuş, iyi örnekleri gördükçe ıslah olmuş, İslam Milleti Birliğine katılmıştı. İran zaten altyapı olarak hazırdı. Yıllardır Pakistan, Afganistan ve Arabistan'da nükleer çalışmalar yapılmış, ordular ve teçhizat tamamlanmış, imkanlar hazırdı. 

Biz güçlendikçe, doğal olarak ABD zayıflamıştı. Yılmaz beyin özel ekibi de oraya hamlelerini yapmış, şeytan ülkede siyasiler birbirine girmişti. ABD karıştıkça daha da zayıflayacaktı, son asır bize yapılan şimdi onlara... 

İntikam günü gelmişti. Abdülhamid Gaziden bu yana... Öc mevsimi... 
Adaletle öcümüzü alma demi... Üçe bölünmüş ABD nükleer bombaları kafasına yememek için karışmaya korkar hale gelmiş, Rusya tamamem tarafımıza da çekilmiş... 

Ülkede zulümlerden dolayı Filistinli kalmamıştı. Yıl 2063... Artık kül edilmeye hazırdı o zaman! 6 ay müddet verildi. Siyonist olmayan yahudiler ülkeyi terk etti. Sıcak bir Haziran günü... Siyonistan 3 günde alındı. Milyonlarca siyonist imha edilmişti. Dünya sonunda rahat bir uyku çekecekti. 

Günah kaosu, işçi çocuklar, ezilen yetimler, sağlıksız beslenme, gencecik intiharlar... Vahşi Batının çıplak mağara devri, sahtekar maskelerinin ardında yaydıkları karanlık ortaçağ sona ermişti. Lut kavmi sapıklarının pislik günleri bitirilmişti. 

Rahman dilerse 1 insan nelere nelere vesile olabilir! Hakk kudreti herşeye daima kadirdir! Dünya yeni bir Müslüman Altınçağa şahid oluyordu. Teknoloji ve medya ilerlediği için insanlık buna çok yakından şahid! Böylelikle milyonlar, iyi örneklerin etkisiyle akın akın İslama yöneliyordu. Yılmaz beyin özel birlikleri dünyaya davet ekipleri olarak dağılmış, tebliğ faaliyetleri de başlamıştı. 

Ve dünya Asr-ı Saadet'i kendine örnek alanların doğurduğu muhteşem iklimi görünce, güzelliği seyirden kendini alamıyordu. 

Bilâl Yavuz