DİRİLİŞ MEVSİMİ


şimdi kimsesizliğin anıtı Gököz irkintileri
Şehzade Mustafa türbesinde asırlar deviren yas
yüzyıllardır ağlaşan Ulu Cami şadırvanında
hüznün gözyaşlarıyla alınan mahzun abdestler
külahtan kevsere inen cayır cayır katreler
her taşlığı başka bir matem şölenine dönüştüren
şimdi ne desen gecikmiş bir Muradiye saati
fildişi kaftanları aşkına hassasiyet müzelerinin
sıyrıklar hatrına; börklerden kubbelerin iliklediği
ve toylarda oylanan güneş yüzlü hükümler
tuğrul ruhlu, akın yürekli hünkarlar hayratına
öyle bir hû çek ki bağırdan; dem-i devranı deprem vura
zülfikar imanlı yeniçeri gülleri yeniden soylana boylana
“baş üryan, sîne püryan”gayrı kılınç kınına ziyan!
oysa tam burada; çınarlara, çimçeklere karışmış çiniler
buçuk kalmış rüyanın uykusuzlarını çağırmakta ısrarla
mükellefiyetler, muvaffakiyetler, mazhariyetler
berhudarlar, alemdarlar, mihmandarlar mahareti
aleyhtar çoğunluğa yeter güzelliğin azınlığı mümtazlar
akıncı canlar bilge hakanlarını bekler fetih meydanında
o vakit gün sizin gündüzünüzdür ey Müstahzar
gayrı geç ey Muhafız, bahadır ruhlar ordusunun başına
serden geçer gibi geç kaçınılmaz kader eyerine
yan bakmayasın; ne sağa ne sola
işte düşman Gargat ehli karşında
vur pençeni Kahhar aşkına, şenlensin çelik bilekler
vur mazlumlar hatrına vur, dile gelsin dilsiz gökler
yamalı sandukalar, ihtiyar revaklar hep seni
hevesi kursağında döşlerin burnunda tüter nezih kalbin
dallarında kandillerle duada Emir Sultan hazîresi
ve Geylani hazretlerinin sevdası muska bağrında
bir mezarı bile olmayan medreselerin buruk hayaleti
karabasan celladı olup çökerken sılamızın boynuna
gürbüz gürzler, mahşerî marşlar devri gelmiştir
şahid İznik surları, şahid Bursa kalesi
ikbalin aynasıdır Osmangazi nahiyesi
derviş nehirleri ummanlara delta kılan esrarı vefanın
coşsun da taşsın Oylat şelalesi gibi hararetler üstüne
fetretin bitiş mührü Yeşil Külliye
muştulasın müstakbel meşalemizi