ZOZAN



serin Anzele pınarı 
karışır Arbedaş sularına
içerin Zerzevan kalesi
yüreğinse yorgun 
Hevsel kuşlukları
baharda kengeri 
yazın dutu, eriği 
gözleyen katıksız halkı 
kendi kalbinden başka
yenemez kimse
öğrenecekler Zozan
hey nava dılê mın
dört yanım hozan
yanık çarşıda türkün duyulur
cıvıl cıvıl öter buğday pazarı
dar sokaklarda yangın rüzgarın
alnıma yokluğunu savurur
üstüm başım kelepçe
aklım fikrim Zozan
viran bağ köşküyüz şimdi
esamemiz okunmaz
Fiskaya şelalesi yağanda
bir uçurtmalık canı kalır
filinta uçurumların
gözlerinle gözlerimi bırakma Zozan
donarak can vermesin bakışlarımız
susmasın erbaneler
susmasın çığlık 
çığlığa sessizlikler
konuşsun Zozan
çığırsın dilsizler